Etiket: Ajanı:

  • (Düzeltme) Soğuk Savaş döneminin en çok tanınan çifte ajanı Blake 98 yaşında öldü

    (Düzeltme) Soğuk Savaş döneminin en çok tanınan çifte ajanı Blake 98 yaşında öldü

    İngiliz gizli servisine çalıştığı dönemde 20 yıl boyunca Sovyetler Birliği istihbaratına bilgi sağladığı anlaşılan George Blake, Moskova’da öldü.

    Soğuk Savaş döneminde İngiliz İstihbarat Servisine çalıştığı dönemde aynı zamanda Sovyetler Birliği istihbaratına da çalışan George Blake 20 yıl boyunca çifte ajan olarak faaliyet gösterdi. Kore Savaşı ve Doğu Avrupa’daki savaşlarda kritik görevlerde bulunan Blake, görev süresi boyunca ABD ve İngiliz istihbarat servislerinin bilgilerini Sovyetler Birliği’ne aktardı. Çoğu kez cezaevine giren ve kaçmayı başaran Blake, 50 yıldan fazladır yaşadığı Moskova’da öldü.

    Kremlin Basın Servisi’nden yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in taziye mesajı yayınlandı. Yayınlanan mesajda Blake’in dünyada barışı sağlamak adına paha biçilemez katkılar yaptığı ifade edildi. Açıklamada ayrıca, “Bu efsane kişinin parlak geçmişi sonsuza dek kalbimizde yer edinecek” denildi.

    Blake’in cenaze töreni için hazırlıklar başlatılırken, özel bir tören yapılacağı belirtildi.

    Babası İngiliz, annesi Hollandalı olan ve 11 Kasım 1922’de Rotterdam’da doğan George Blake, Mısır’da eğitim hayatına başladı. Marksist olan kuzeni Henri Curiel ile Mısır’da dostluklar edinen Blake, Hollanda’ya döndükten sonra Almanya’nın 1940 yılında bu ülkeyi işgal etmesiyle ailesi ile birlikte İngiltere’ye kaçtı. 1942’de Nazilere karşı mücadele etmek için sahte pasaport ile Fransa’ya kaçan Blake, buradan İspanya’ya geçerken yakalandı. Açlık grevi hareketlerinden sonra salınan Blake, tekrar İngiltere’ye döndükten sonra İngiliz İstihbarat Servisi’ne katıldı. 1945’te ise İngiltere ile Hollanda arasında bağlantı kurmak amacıyla Hollanda İstihbarat Servisi’nde görevlendirildi. 1950’de Kore savaşında görevlendirilen Blake, burada Kuzey Kore askerleri tarafından yakalanarak Sovyetler Birliği Konsolosluğuna teslim edildi.

    İngiltere’de “hain” ilan edilmişti

    Blake, Sovyetler Birliği’ne bilgi sızdırma konusunda anlaşmaya vararak birçok önemli bilgiyi Sovyetler Birliği’ne aktardı. 20 yıl boyunca İngiltere ve ABD hakkındaki önemli bilgileri Sovyetler Birliği’ne aktaran Blake, açığa çıkınca Moskova’ya kaçtı. İngiltere’de “hain” olarak ilan edilen Blake, 42 yıl hapis cezasına çarptırılsa da Rusya’da korunarak hapis yatmasının önüne geçildi.

    Batılı medya kuruluşlarına konuşan George Blake, 500’den fazla batılı ajanı ifşa ettiğini itiraf ederken, Sovyetler Birliği istihbaratı tarafından yok edildiği düşünülen 42 batılı ajanın sorumluluğunu kabul etmedi. Dünyanın en efsane ajanı olarak hafızalara kazınan Blake’in hayatı, “The Choice of Blake’s Agent” filmine uyarlanırken, birçok yazar tarafından kitabı yazılmıştı.

  • BAE ajanı Sakarya adliyesinde

    BAE ajanı Sakarya adliyesinde

    Sakarya’da Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Sakarya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün (TEM) ortak çalışmasıyla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) adına ajanlık yaptığı şüphesiyle Sakarya’da yakalanan şahıs, geniş güvenlik önlemleriyle adliyeden çıkartıldı.

    MİT ve Sakarya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla Birleşik Arap Emirlikleri adına ajanlık yaptığı şüphesiyle bir şahıs Sakarya’da gözaltına alındı. Sabah saatlerinde Sakarya Adliyesine getirilen şüpheli için çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Şüphelinin adliyedeki işlemleri sırasında Özel Harekat Polisleri başta olmak üzere polis ekipleri çevrede kuş uçurtmadı. Sakarya’da düzenlenen operasyon sonucu gözaltına alınan BAE ajanı siyah bir ciple ekipler eşliğinde, yoğun güvenlik önlemleri ile saat 18.30 sıralarında adliyeden çıkartıldı. Şahsın tutuklanıp veya tutuklanmadığı yönünde ise herhangi bir açıklama yapılmadı.

  • Elbistan’da bulunan kuşu ‘İsrail ajanı’ sandılar

    Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Kalaycık Mahallesi’nde bir biçerdöver operatörü, ayağında ‘Tel Avivunia İsrael’ yazılı halka taşıyan kerkenez kuşu buldu.

    3 yıl önce Elazığ’ın Ağın ilçesi Altınayva köyünde ‘İsrail ajanı’ olduğu şüphesiyle röntgeni dahi çekilen kuşla benzer özelliklerde olan kerkenezin, İsrail’de kayıt altına alındığı öğrenildi. Kuşun ayağındaki halkanın ise üreme alanları ve göç takvimini izlemek için kuşun ayağına takıldığı ortaya çıktı.

    Şanlıurfa’dan Elbistan’a gelen Ömer Kırmızı isimli biçerdöver operatörü, biçtiği buğday tarlasında ayağında İbranice ‘E-25062 Tel Avivunia İsrael’ yazan kerkenez kuşu buldu. Vücudunda herhangi bir yara izine rastlanmayan kerkenez, ayağındaki ‘İsrail’ yazısı bulunan halka nedeniyle mahalle sakinlerinin ilgi odağı oldu. İlk etapta kuşu, ayağındaki yazıdan dolayı İsrail’den Türkiye’ye gönderilen ‘ajan’ olarak değerlendiren vatandaşlar, çevrede kuşu uydudan izlemeye yarayan verici aradı. Vatandaşların, kuşun İsrail ajanı olmadığını anlaması ise uzun sürmedi. Kuşun, İsrail’de kayıt altına alındığı ve ayağında taşıdığı halkanın yaşam alanı olan bölgeyi işaret ettiğini öğrenen vatandaşlar rahat bir nefes aldı.

    Olayı ilginç olarak nitelendiren biçerdöver operatörü Kırmızı,”Elbistan’a bağlı Kalaycık Mahallesi’nde biçim yaparken biçerdöverin önünde bu kuşu gördüm. Biçerdöveri durdurup kuşu kontrol ettim. Yaralı olup olmadığına baktım. Yaralı olmadığını gördüm. Ayağındaki bilezik dikkatimi çekti. Üzerinde numaralar ve İsrail yazıyordu. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Ayağında İsrail yazan bir kuşun Türkiye’de olması ilginç bir durum. Herhalde yolunu kaybetti. Göç ederken yanlışlıkla buraya kadar geldi. Bilemiyorum” dedi.

    Doğal yaşamı çok sevdiğini kaydeden Kırmızı, vatandaşlara bu tür hayvanlarla karşılaştıklarında mutlaka yetkililere bildirmeleri çağrısında bulunarak, “Tabiatı, hayvanları çok seviyorum. Bulunduktan sonra yetkililere teslim edilip doğal yaşamına döndürülen çok hayvan gördüm. Bu hayvanı da tekrar doğal yaşamına döndürmek hem de insanların bunu görüp bilinçlenmesi için yetkililere teslim edeceğim. Vatandaşlarımızın bu tür hayvanları gördüğü zaman doğa korumayla ilgili birimlere haber vermesini istiyorum. Daha önceden de büyük bir kartal bulmuştum. Onu doğa korumaya teslim ettim. Kanadı kırıktı. 1 ay sonra beni arayarak kanadının iyileştiğini ve hayvanat bahçesine gönderdiklerini söylediler. Bu hayvanı da doğa koruma yetkililerine teslim edeceğim” ifadelerini kullandı.

    Kerkenezin Elbistan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği’ne teslim edilmesinin ardından sağlık kontrolünden geçirileceği ve ayağındaki halkanın da incelenmek üzere Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne gönderileceği öğrenildi. Halkanın incelenmesinin ardından İsrail’den binlerce kilometre uzağa kadar gelen kuşla ilgili daha detaylı bilgi edinileceği kaydedildi.

  • Kanserin Gizli Ajanı: Hpv Virüsü

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömür Karakoyun Çelik, başta rahim ağzı kanserlerine neden olan HPV virüsüne karşı uyardı. Prof. Dr. Çelik, HPV virüsünün kanserden sorumlu bir ajan olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Ömür Karakoyun Çelik, tarafından “Kanser Bizden Uzak Olsun” adlı konferans düzenlendi. 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sitesinde düzenlenen konferansta Çelik, katılımcılara kanser türleri ve korunma yöntemleriyle ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Çelik, konferansın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Rahim ağzı kanserleriyle ilgili uyarılarda bulunan Çelik, bu kansere neden olan HPV virüsüne dikkat çekti. Rahim ağzı kanserlerinin erken tanıyla tedavi edilebilen kanser türleri olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, “Rahim ağzı kanserleri tarama testleriyle erken tanısı konarak erken müdahaleyle tedavi edilebilen hayatını kurtarabildiğimiz kanserler. Rahim ağzı kanserlerinin en önemli nedeni HPV dediğimiz insan popülon virüsü dediğimiz bir virüstür. Cinsel olarak aktif yaşantı başladıktan sonra bu virüs toplumda çok yaygın olarak neredeyse yüzde 50’sini etkilemekte. Hücrelerin içine girerek yıllarca burada sessiz şekilde kalabildiği gibi zaman içerisinde kişinin risk faktörleriyle ilişkili olarak bunlar kanserin öncü lezyonları dediğimiz siğile dönüşüyor. Bu siğiller de ilerleyerek kanseri meydana getiriyor. Rahim ağzı bölgesinde kanser büyüdükçe de klinik bulgu vermeye başlıyor” dedi.

    Klinik bulgularla birlikte kanserin erken evreden çıktığı uyarısında bulunan Prof. Dr. Çelik, “Bu nedenle rahim ağzı kanserlerinde sinir testi yani tarama testi yapılması çok önemli. 20’li yaşlarda alınan bu HPV virüsünün yıllar içerisinde gelişerek 40’lı yaşlara gelindiğinde kanser oluşturması söz konusu olduğu için düzenli aralıklarla yapılan smear testleri bize hastayı yönlendirme konusunda yardımcı oluyor” diye konuştu.

    “KONDOMLAR KORUMUYOR”

    HPV virüsünün bazı hasta guruplarında daha aktif olduğunu anlatan Çelik, şunları söyledi: “Bunlar genç yaşta cinsel ilişkiye başlayan kişiler. Farklı sayıda, fazla sayıda cinsel eş sahibi olan kişiler, sigara içen, kötü beslenen, bağışıklık sistemi kötü olan kişiler, kötü hijyene sahip olan kişiler özellikle bu gibi faktörler olduğunda HPV virüsünün enfeksiyon süresi daha da uzuyor. Buna bağlı olarak da kanser bu kişilerde daha fazla görülüyor. Burada kondom dediğimiz koruyucuların çok fazla bir etkinliği olmuyor. Sadece cinsel ilişki değil cilt temasıyla da bulaşabildiği için kondom tam koruma sağlayamıyor.”

    “KANSERİN GİZLİ AJANI”

    Kadınların bu konuda bilinçli olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, düzenli araklıklarla vajinal smear testi yaptırılması gerektiğini söyledi. HPV virüslerinin masum bir virüs olmadığını belirten Çelik, “Bu virüslerin rahim ağzı kanserleri dışında oral genital ilişki, cinsellikle bulaştığı için özellikle yurt dışında Amerika ve gelişmiş ülkelerde Avrupa’da baş boyun bölgesinde yutak kanserlerinin de en önemli sorumlu ajanı HPV virüsü olarak biliyoruz. Bunlar bizim tedavi yöntemlerimizi etkileyen yeni bilgiler. Ülkemizde HPV virüsünün baş boyun kanserleriyle olan ilişkisi konusunda yeterli veri yok. Ancak genç bireylerde sigara içmeyen bireylerde görülen ağız içi halk dilinde dil kökü, tonsil bölgesi kanserlerinde HPV virüsü oldukça kanserden sorumlu ajan” dedi.

    HPV virüsünün aşısı olduğunu ancak rutin olarak kullanılmadığını belirten Çelik, “Özellikle HPV virüsüyle karşılaşmamış henüz bu enfeksiyonu geçirmemiş kişilerde hatta kız çocuklarında 11 yaşından sonra daha genç erişkinlerde de aşı yapılması öneriliyor” diye konuştu.