Etiket: Aileler

  • Kan Davalı Aileler Barıştırıldı

    Gaziantep’te bir yıl önce, 1 kişinin ölümü, 1 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan silahlı çatışmanın ardından aralarında husumet oluşan Şanlıurfalı Şahin ailesi ve Gaziantepli Karaoğlu ailesinin arasındaki kan davası sona erdi. Aileler, AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel, Sanatçı İzzet Yıldızhan ve Suruç Kanaat Önderi Şeyh Abdurrahman Kocasuruç tarafından düzenlenen yemekte bir araya geldi.

    Royal Otel’de düzenlenen barış yemeğinde Milletvekili Abdulkadir Yüksel ve sanatçı İzzet Yıldızhan, aralarında husumet bulunan Gaziantep ve Şanlıurfalı iki aileyi barıştırdı. Barış yemeğinde konuşan Yıldızhan, “Kavga zamanı değil artık, bugün Güneydoğu’da yaşanan bu olaylardan dolayı hepimizin birbirine sarılması lazım” dedi.

    Yemek öncesinde Karaoğlu ve Şahin ailesi üyelerini kapıda karşılayan heyet, salonda karşılıklı oturdu. AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel, olayın yaklaşık bir yıl önce yaşandığını ifade ederek, dünyada barışmaktan daha güzel bir şey olmadığını söyledi.

    Yüksel, “Karaoğlu ve Şahin ailemizin gençleri arasında oluşmuş bir hadise için, hiçbirimizin olmasını istemediği bir hadise için burada bulunuyoruz. Bugün buraya rahmet yağıyor. Hepimiz, bu kardeşlik, birlik adına bu olmaması gereken ve belki de şu ana kadar birbirini hiç görmemiş iki aile arasında vuku bulunmuş bir hadise için buradayız. Biz bugün burada bu iki ailenin barışını gerçekleştiriyoruz. Kucaklaşmasını gerçekleştiriyoruz. Böyle bir olayın bir daha tekrarlanmamasını, cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu tür hadiselerin, bu coğrafyada son bulmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “HERKESİN BARIŞA KATKISINI TAKDİR ETMELİYİZ”

    Sanatçı İzzet Yıldızhan ise, iki aileyi barıştırma yemeğinde bulunduğu için mutluluk içerisinde olduğunu ifade ederek, bir daha böyle bir olayın yaşanmaması temennisinde bulundu. Yıldızhan, “Bir yıl önce, Karaoğlu ve Şahin ailesi arasında, yaşanan olayın barış yemeğindeyiz. Tabi, ben bir tarafın kirvesiyim. İki aile de daha önce birbirini hiç tanımamış ve hiç görmemiştir. İki tarafa da geçmiş olsun diyoruz. Bugün, burada barışa katkıda bulunan herkes, başta sayın milletvekilimizden tuttun tüm kanaat önderlerinden aramızda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Artık kavga zamanı değil barış zamanıdır. Barışa el uzatmalıyız. Nasıl buradaki duygular pekişiyorsa, herkesin barışa katkısını takdir etmeliyiz. Herkesin böyle barış duygularıyla yaşamasını istiyorum. Çünkü kavga zamanı değil artık. Bugün Güneydoğu’da yaşanan bu olaylardan dolayı hepimizin birbirine sarılması lazım. Yani bu da hiçbirimizin yaşanmasını istemediğimiz bir durumdur. Barışa katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah ailelerin burada birbirine el sıkıştığı gibi, gönül birliğiyle aynı şekilde, duyguların yumuşamasını diliyorum” dedi.

    Suruç Kanaat Önderi Şeyh Abdurrahman Kocasuruç da imanlı her insanın üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Kocasuruç, imanlı bir insanın her zaman doğrunun ve haklının yanında olması gerektiğini de sözlerine ekleyerek, “Sabah bir insan evden bir adam, iki kişinin kavga ettiğini gördüğünde onları ayırmak ve barıştırmak onun üzerine vaciptir. Kavga edenlerden biri babası ve biri de hasmı ise ve o kavgada haklı olan düşmanıysa babasının zulmüne dur demeyi bilmelidir” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından barış için dualar, olayda hayatını kaybeden için sela okutuldu.

  • Sınırdaki Suriyeli Aileler, Yayladağı’na Getiriliyor

    Suriye rejiminin ve Rusya’nın Lazkiye kırsalındaki Türkmen köylerine saldırıları nedeniyle Yayladağı sınırına gelen Suriyeli aileler, Türkiye’ye alınıyor.

    Yayladağı sınırında insani yardımların geçişi için açılan Arfalı noktasına gelen aileler, yapılan işlemlerin ardından otobüsler ile Yayladağı ilçesine getirildi.

    Kadın ve çocuklardan oluşan Türkmen ve Arap kökenli 380 kişi, parmak izi, sağlık testi ve kayıt işlemleri için Yayladağı YİBO çadır kentine alındı.

    Buraya kurulan mobil koordinasyon merkezinde işlemleri yapılan Suriyelilerin, kendi istekleri üzerine Hatay’daki ailelerin yanına gidecekleri öğrenildi.

    Gönüllüler tarafından karşılanan ve su ile bisküvi dağıtılan Suriyeliler, eşyalarını yanlarına alarak yakınlarını beklemeye başladı.

  • Öğrenciler Yarışıyor, Aileler Heyecanlanıyor

    Trabzon Özel Kavram temel Lisesinin Varlıbaş AVM’de genel kültür bilgi yarışması düzenledi. 3 hafta sürecek yarışma bitiminde birinci olan öğrenciye 1 yıllık ücretsiz eğitim imkanı sağlanacak.

    Trabzon Özel Kavram Temel Lisesi 8-11. sınıf öğrencilerini kapsayan bir yarışma başlattı. Geçtiğimiz gün Trabzon Varlıbaş Alışveriş ve yaşam Merkezinde gerçekleşen yarışmada 6 öğrenci yarıştı ve sorulan genel kültür sorularıyla günün birincisi seçildi. 6 hafta sürecek olan yarışma sonunda her haftanın birincilerini kapsayan bir yarışma daha düzenlenerek birinci gelen öğrenciye Özel Kavram Lisesi’nde 15 bin TL değerinde 1 yıllık ücretsiz eğitim imkanı sağlanacak.

    Yarışma, bu hafta sonu Cumartesi ve Pazar günleri saat 15:30’da Varlıbaş AVM’de gerçekleşecek programla son bulacak.

  • Soma Kararını Duyan Aileler Sinir Krizi Geçirdi

    Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma maden kazası ceza davasının beşinci duruşmasının ara kararından tahliye çıkması üzerine, aileler sinir krizi geçirdi.

    Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin görülen davada tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık hakkında tahliye kararı verildi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın tahliye açıklamasını duyan aileler, sinir krizi geçirdi.

    YERE YIĞILDILAR

    Gözyaşları içinde dışarı çıkan aileler karara isyan etti. Kendilerini yere atan kimi maden şehidi yakınları fenalık geçirdi. Sinir krizi geçiren maden şehidi yakınlarını sanık avukatları ve sağlık ekipleri sakinleştirmeye çalıştı. Yere yığılan maden şehidi yakını Gülten Kavaslı’ya sağlık ekipleri müdahale ederek, ambulansa kaldırdı.

    “BABANIN KATİLLERİNİ ÇIKARTTILAR”

    Faciada eşini kaybeden Naciye Kaya ise elleriyle yerlere vurarak, “Yazıklar olsun. Böyle dünya olmaz olsun. Hepsi de satılık. Savcısı da satılık hakimi de satılık. Yazıklar olsun 301 kişi öldü 301. Bu kadar mı paraya taptınız. Allah cezanızı versin. Ben çocuğuma ne diyeceğim? ‘Babanın katillerini çıkardılar’ diyeceğim. Böyle adalete yazıklar olsun” diyerek tepki gösterdi.

    “BEN BABASIZ ÇOCUK DÜNYAYA GETİRDİM”

    Gözyaşları içinde seslenen bir madenci yakını da “Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Benim çocuğum karnımda kaldı, ben babasız çocuk dünyaya getirdim. 8 aylık evli kaldım” dedi.

  • Soma Davasında Aileler Mağdur Sıfatıyla Dinlendi

    Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma davasında faciada yakınlarını kaybeden aileler dinlendi.

    Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 yılında 301 işçinin hayatını kaybettiği facianın ceza davasının 5’inci duruşmasının 6’ıncı oturumunda faciada yakınlarını kaybeden aileler dinlendi. Maden faciasında hayatını kaybeden Uğur Çolak’ın (26) babası İsmail Çolak, kendisinin de aynı madenden emekli olduğunu söyledi. Şirketin son zamanlarda işçiye önem vermediğini iddia eden Çolak, oğlunun da madende çalışmak istediğinde ilk olarak kendisine geldiğini belirtti. Çolak, “Kendi elimle götürdüm. Madene girmesinde torpil yaptım. Ayaklara göre daha rahat olan bacalarda çalışsın diye. Madende şartların zor olduğunu, ’Sizin zamanınızdaki gibi değil’ diyordu. 13 Mayıs günü ocağımıza incir ağacı diktiler. Keşke üretime önem vereceklerine cana önem verselerdi, 301 kişi yaşıyor olurdu. 433 çocuk yetim, 255 genç dul kaldı. İsmail Adalı ’Ben ocağın Allah’ıyım’ diyecek gücü nereden alıyordu? Bu tür insanlarla aynı havayı teneffüs ettiğim için utanıyorum. 301 kişiye kader, fıtrat denmesini kabul etmiyoruz. Hava zamanında ters çevrilmiş olsa belki yarısından fazlası yaşıyor olurdu” diye konuştu.

    “CENAZESİNİ DÖVMESİNDEN TEŞHİS ETTİM”

    Madende 2012 yılında yaşanan bir kazadan sonra oğlunun korktuğunu ve işi bıraktığını ancak 6 ay sonra işe geri döndüğünü söyleyen acılı baba Çolak, “Ben oğlumu kolundaki dövmesinden teşhis ettim. Cenazeler çıkarıldığında yüzleri soyulmuştu. Yanmışlardı. Biz savaştan çıkmadık. Davacıyız, ilgili kamu görevlilerinden, müfettişlerden, devletten, sarı sendikadan. 2 torunum kaldı, 2 ve 4 yaşında. Bana ’baba’ diyorlar. Bir çocuğun dedesine baba demesi ne demek bilir misiniz hakim bey. Vereceğiniz karara saygılıyız. Tarih sizi de unutmayacak, sanık avukatlarını da unutmayacak” dedi.

    SANIKLARIN KARŞISINDA EŞİNİN FOTOĞRAFINI İKİYE BÖLDÜ

    Olayda eşi İsa Sevben ve eşinin kardeşi Erdoğan Sevben’i kaybeden Nurten Sevben ise, kürsüye geldiği sırada eşiyle birlikte çekilmiş bir fotoğrafını çıkardı. Ardından sanıklara doğru dönen Sevben, fotoğrafı ortadan ikiye yırtarak, “Bakın biz böyleydik, bizi böyle yaptılar” dedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın uyarısının ardından Sevben sanıklara arkasını döndü. Sanıklardan İsmail Adalı’nın ismini eşinden sürekli duyduğunu söyleyen Sevben, madencilerin Adalı’ya Azrail dediğini söyledi. Müfettişleri eleştiren Sevben, “Müfettişler gelince oğlaklar hazırlanırdı, Kınık’taki barlar kapatılırdı. Müfettişler ocağa inmezdi” dedi.

    Sevben’in ardından ifade veren Gülfidan Köse, Saime Doğan, Fatih Alkaç, Hüsniye Coşkun da şikayetçi olduklarını söyledi. Madenci yakınlarının ifadeleri sırasında salondaki diğer madenci yakınlarının ise ağlaması dikkat çekti.

    Yaklaşık 8 saat süren 8’i tutuklu toplamda 46 sanığın yargılandığı davaya 23 Aralık Çarşamba günü devam edilecek.