Etiket: AIDS

  • Mardin’de 1 Aralık Dünya AIDS Günü etkinlikleri

    Mardin’in tüm ilçelerinde 1 Aralık Dünya HIV/AIDS Günü ile ilgili etkinlikler yapıldı.

    Mardin Sağlık İl Müdürlüğü tarafından konu ile ilgili afiş, broşür ve kırmızı kurdele tüm ilçe sağlık müdürlüklerine, Toplum Sağlığı Merkezlerine, Aile Sağlığı Merkezlerine, hastanelere ve müdürlüğün belli alanlarına afişler asıldı. Mardin Devlet Hastanesinde görev yapan Uzman Doktor Yeşim Yıldız ve Kızıltepe Devlet Hastanesinde görev yapan Uzman Doktor Nuray Yıldır tarafından Mardin Artuklu Üniversitesinde öğrencilere konferans verildi. Atatürk Kültür Merkezinde Vali Ozan Konferans Salonunda 800 kişiye AIDS’in bulaşma yolları, AIDS’ten korunma yolları ve tedavisi ile ilgili eğitim verilirken, Artuklu ve Kızıltepe İlçe Sağlık Müdürlükleri AVM’ lerde stand açtı.

    Mardin İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Saffet Yavuz, “HIV enfeksiyonunun yüzde 48,8’i cinsel yolla bulaşmakta olup cinsel yolla geçişlerin 2/3’si heteroseksüel cinsel ilişki ile olmaktadır. HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolunun cinsel temas olması nedeni ile neredeyse korunmada “tek çare tek eşliliktir”. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yoludur. Şüpheli durumlarda ise vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna müracaat ederek test yaptırmak gerekir. HIV enfeksiyonu, HIV pozitif kişilerle aynı iş yerinde çalışmakla, aynı okulda okumakla, aynı ortamda bulunmakla, ortak çatal kaşık kullanmakla; dokunmak ve tokalaşmakla; telefon, kitap, defter gibi araçlar ile duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri ortak kullanmakla, böcek ısırması ve sinek sokması ile bulaşmaz. HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye kolay ve kesintisiz ulaşmasının sağlanması, sosyal destek, bakım olanaklarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin arttırılması için de sağlık hizmeti sunumunda gerekli düzenlemeler yapılmıştır” dedi.

  • 1 Aralık Dünya AIDS Günü

    Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner, 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle açıklamada bulundu.

    Güner yapmış olduğu açıklamada, “ Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu olarak bilinen AIDS Hastalığı, AIDS mikrobu olarak adlandırılan HIV virüsü ile oluşan bir hastalıktır. İnsanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV), bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder, bireyi enfeksiyonlara karşı korunmasız hale getirir. AIDS olarak adlandırılan hastalık tablosu, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır ve bu süreçte sıklıkla yaşamı tehdit eden ciddi enfeksiyonlar görülür. HIV virüsünü taşıyan kişiye “HIV pozitif” denir. Bu kişiler HIV virüsü taşımalarına rağmen henüz hastalığın klinik bulgularını taşımazlar. Klinik bulguların ortaya çıkması ile artık kişi AIDS hastası olarak kabul edilir. Kavram bütünlüğü sağlamak açısından yaygın olarak HIV/AIDS birleşik terimi kullanılır. Vücudunda HİV virüsü olan herkeste AIDS’ e ait hastalık belirtileri görülmeyebilir. Hatta bu belirtisiz süre 15 yıl gibi uzun bir zaman olabilir ve kişi kendini iyi hissedebilir. Ancak mikrobu alan kişi, belirtisi olmasa bile başkalarına bulaştırabilir. HIV virüsü kan, organ, doku vb. nakli ile, sterilize edilmemiş (mikroptan arındırılmamış) iğne, enjektör gibi aletlerin ortak kullanılması ile de bulaşabilmektedir. Ayrıca jilet, tırnak makası gibi vücutta küçük çaplı kanamalara neden olabilen kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçınılmalı; dövme yapmakta ve kulak deldirmekte kullanılan kanamaya neden olacak aletlerin sterilize edilerek kullanılmasına özen gösterilmelidir. HIV pozitif anneden, gebelikte, doğumda ya da doğumdan sonra emzirme yoluyla bebeğine bulaşabilir. AIDS Hastalığının başlıca belirtileri, lenf bezlerinde büyüme, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük ve fırsatçı bazı enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkmasıdır. HIV organizma dışında yaşayamayan, dış ortama dayanıksız bir virüstür. HIV (+) pozitif veya AIDS hastalığı olan bir kişinin kullandığı tabak, bardak, çatal, giysiler, havlular, tuvalet, banyo ve yüzme havuzlarının ortak kullanımı, dokunma, sarılma, el sıkışma ile virüs bulaşması söz konusu değildir. Egemen bulaşma yolu salgının başlangıcından bu yana korunmasız cinsel ilişkidir. Başka biriyle ortak enjektör kullanılmamalıdır. Kan verirken ya da alırken, dişçi koltuğunda ve kuaförde kullanılacak aletlerin sterilizasyonundan emin olunmalıdır. Bu hastalık hakkında farkındalık oluşturmak, toplumun bilinçlenmesini sağlamak amacıyla 1 Aralık tarihi tüm dünyada “Dünya AIDS Günü” olarak ilan edilmiştir. AIDS’ karşı farkındalığın uluslar arası sembolü kırmızı kurdeledir. AIDS’i biliyorum, AIDS’den korunuyorum anlamlarını içerir. AIDS’e karşı önlemlerimizi alalım sonra pişman olmayalım.”

  • Aids Gününde kırmızı balon uçurdular

    Dünya Aids Günü nedeniyle İzmir’de etkinlik düzenleyen Engelli Genç ve Kadınları Destekleme ve Eğitim Derneği ile Türkiye Aile Planlaması Vakfı üyeleri, Aids’e dikkat çekmek amacıyla kırmızı balonlar uçurdu.

    Engelli Genç ve Kadınları Destekleme ve Eğitim Derneği ile Türkiye Aile Planlaması Vakfı üyeleri Dünya Aids Günü dolayısıyla İzmir’de farkındalık semineri düzenledi. Ege Tüm Engelliler Çevre Kültür İşletme Kooperatifi Başkanı Tülay Yenici, Aktif Tüm Engelliler Derneği Başkanı Nur Çetiner’in de katıldığı etkinlikte katılımcılara, engelli kadınların yaptığı kokulu sabunlardan kırmızı güller hediye edildi.

    Programın açılış konuşmasını yapan Engelli Genç ve Kadınları Destekleme ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yağızcan Yenici konuşmasında Hiv virüsü taşıyan insanlardan, diğer insanlara Aids bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğunu söyleyerek, ortak kullanım alanlarında ve sokaklarda Hiv virüsü taşıyan insanların dışlanmaması gerektiğini vurguladı.

    Sağlık Eğitimcisi Abdülsamet Baskak ise Aids’in ilk teşhis edildiği tarihten günümüze var olan grafiklerini, ortalama taşıyıcı sayılarını ve hastalıktan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Sağlık Eğitimcisi Muammer Dağlı da konuşmasında Aids’i derinlemesine masaya yatırdı. Konuşmaların ardından katılımcılar, Aids’e dikkat çekmek amacıyla kırmızı balonlar uçurdu.

  • AIDS hastası sayısı son 15 yılda azaldı

    İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Barış Ata Borsa, son 15 yılda AIDS hastalarının sayısında düşüş görüldüğünü belirterek, “Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte etkin tedaviler var. HIV virüsünün vücutta çoğalmasını ve bağışıklık sistemini etkilenmesini azaltacak etkin tedaviler var. Bu tedaviler hastalığın yayılmasını ve ölüm oranlarını azaltıyor” dedi.

    1980’li yılların başlarında ilk defa Amerika’da ortaya çıkan AIDS hastalığı, hızlıca yayılarak tüm dünyayı etkileyen önemli sağlık sorunlarından biri haline geldi. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbı Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Barış Ata Borsa, “Dünyada 36 milyon civarında HIV’li enfekte kişinin hepsi AIDS hastası değil. AIDS hastalığı HIV enfeksiyonunun son döneminde ortaya çıkan bir şey. Günümüzde milyonlarca insan HIV pozitif olduğu halde AIDS hastası olmadan yaşamını devam ettirmekte. Hastalık son evreye gelene kadar da spesifik bir belirtisi bulunmamakta. Belirtileri grip benzeri bir şeklide ortaya çıkan HIV virüsü, daha sonra yıllarca hiçbir belirti vermeden kişilerin yaşamlarına devam etmesine engel olmuyor. Ama tedavi almazlarsa AIDS evresine kadar bağışıklık sistemi ciddi şekilde düşer” diye konuştu.

    Yrd. Doç. Dr. Borsa, “HIV virüsü kan ve bazı vücut sıvılarıyla bulaşıyor, özellikle cinsel birliktelik, anne sütü ve uyuşturucu bağımlılarında iğnelerin paylaşımı ile. En ciddi bulaşma yolu cinsel yolladır. Cinsel yolla HIV virüsünün bulaşmasını engellemede en etkili yol kondom kullanımıdır” dedi.

    “Türkiye’de 11 bin HIV pozitif virüsü taşıyan kişi mevcut”

    Dünya geneline baktığımızda Türkiye’de bulunan HIV’li kişi sayısının çok yüksek olmadığını söylen Yrd. Doç. Dr. Borsa, “Türkiye’de resmi verilere göre yaklaşık 11 bin HIV pozitifi virüsü taşıyan kişi mevcut. Bu bildirilmesi zorunlu bir hastalık. Hastanelerde bunu test yaptırarak öğrenebilirsiniz. Bu virüsü taşıdığı tespit edilen kişileri Sağlık Bakanlığına bildirmek zorunludur” ifadelerini kullandı.

    2000 yılından itibaren geçen 15 yıl boyunca AIDS hastalarının sayısında düşüş görüldüğünü belirten Borsa, “Aynı şekilde AIDS hastalığı sebebiyle ölen kişi sayısında da azalma mevcuttur. Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte etkin tedaviler var. HIV virüsünün vücutta çoğalmasını ve bağışıklık sistemini etkilenmesini azaltacak etkin tedaviler var. Bu tedaviler hastalığın yayılmasını ve ölüm oranlarını azaltıyor. Bu da AIDS hastalığı için ümit vaat edici bir durum” şeklinde konuştu.

  • AIDS ve korunma yolları

    Samsun’da, ’1 Aralık Dünya AIDS Günü’ nedeniyle Canik Toplum Sağlığı Merkezi eğitim ekiplerince halka ve öğrencilere yönelik korunma yolları hakkında eğitim seminerleri düzenleniyor.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Canik Toplum Sağlığı Merkezi Eğitim Koordinatörü Mustafa Kocaoğlu, “Dünyada ve Türkiye’de yayılımı her gün artarak sürmekte olan, henüz tedavisi ve aşısı bulunmayan AIDS ile mücadelenin temelini koruyucu önlemler oluşturmaktadır. Çağımızın vebası olarak tabir edilen HIV virüsü yaklaşık 30 yıllık bir geçmişi ile bütün dünyayı meşgul etmektedir. HIV Virüsü ülke ekonomilerine büyük yük getirmekte olup henüz etkili aşısı ya da tedavi yöntemi bulunmuş değildir. En etkili mücadele yolu bu virüsün nelerden, nasıl bulaştığı bilinerek korunma yöntemidir. HIV/AIDS enfeksiyonu 1980’li yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins, ülke ayrımı yapmadan hızla yayılmaya devam ederek, günümüzde dünya çapında bir salgın boyutuna ulaştı. 1990’lı yılların başlarından beri bulaşma pek çok ülkede en sık korunmasız yapılan cinsel temasla ikinci sıklıkta da damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör ile oluyor. HIV Enfeksiyonu erişkinlerin yanında tüm yaş gruplarında görünebilmektedir. Kullanılan ilaç tedavisi ile HIV/ AIDS hastalığından ölümler azalsa da ancak hastalığın tam tedavisi ve aşısı bulunmamaktadır. Bütün bu durumlar gözönüne alındığında önlenebilir bir hastalık olan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkili yolu korunma önlemlerini uygulamaktır. Tek eşliliğin yanı sıra riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşın en güvenli ve basit yolu. 2012 yılı içinde 2 milyon kişinin HIV’e yakalandığı tahmin edilmekte ve dünyada 35.3 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 2012 yılı içinde 1.6 milyon kişinin AIDS nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir. HIV (insan bağışıklık yetmezlik virüsü) bağışıklık sisteminin içine yerleşerek bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. AIDS, bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV adı verilen bir virüstür. Vücudun mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip direnci azaltan bir virüstür” dedi.

    HIV/AIDS’in bulaşma yollarından bahseden Kocaoğlu, “Korunmasız cinsel ilişki: En sık bulaşma şeklidir. Tüm bulaşmaların yüzde 80-85 bu yolla olmaktadır. AIDS’ten başka cinsel ilişki ile bulaşan en önemli hastalıklar; bel soğukluğu (GONORE), frengi (sifiliz) ve bulaşıcı sarılık (viral hepatit)tır. Kan ve kan ürünleri ile bulaşma: Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir. Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme aletleri, akupunktur iğneleri, jilet, makas gibi tüm kesici ve delici aletler ile bulaşma olabilmektedir. Tüm bulaşmaların yüzde 10-15’i bu yolla olmaktadır. Anneden bebeğe bulaşma: HIV Enfeksiyonu gebelik süresince doğum sırasında vücut sıvıları ve emzirme sırasında süt ile bebeğe geçmektedir. Tüm bulaşmaların yüzde 5-10’u bu yolla olmaktadır. HIV/AIDS’in bulaşmadığı durumlar: Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak, gözyaşı, ter, tükürük, aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak, aynı havuzu, banyoyu, tuvaleti, duşu paylaşmak, giysilerin ortak kullanılması, tabak, çatal, bıçak, bardak paylaşılması, telefon kulaklığı, sivrisinek, böcek ısırması ile HIV bulaşmaz” diye konuştu.