Etiket: Ağbal

  • Bakan Ağbal, KDV iadesi ve vergi yapılandırması açıklaması

    2015 yılında 32,7 milyar lira Katma Değer Vergisi (KDV) iadesi yapıldığını ifade eden Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Katma değer vergisi iadesi tutarı, birçok kurumun bütçesinden daha fazla bir harcama” dedi. Vergi borçlarının yapılandırılmasına ilişkin son rakamların da açıklandığı toplantı da bugüne kadar 4 milyona yakın kişinin başvuru yaptığı toplamda ise 951 milyon liranın tahsil edildiği bildirildi.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı bünyesinde geçtiğimiz Eylül ayı başlarında açılan Vatan İhtisas Vergi dairesini ziyaret etti. Ziyarette çalışanlarla birebir görüşüp işleyiş hakkında bilgiler alan Bakan Ağbal, tavsiyelerde bulundu.

    Ziyaret sonrasında besın mensuplarının sorularını cevaplayan Ağbal, KDV iadelerinin önemli miktarlara ulaştığını ifade ederek, “Her yıl yapılan KDV iadesi tutarı gerçekten önemli miktarlara ulaşılıyor. 2015 yılında 32.7 milyar lira Katma Değer Vergisi iadesi yapmıştık. 2016 yılının ilk 9 ayında yapmış olduğumuz iade tutarı ise 26 milyar lira. Katma değer vergisi iadesi tutarı, birçok kurumun bütçesinden daha fazla bir harcama. KDV iadelerinin etkin bir şekilde yapılması, doğru bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Bu sene ilk 9 ayda ihracat iadesi olarak 16,8 milyar lira iade yaptık. Yani ihracatçılarımız Gelir İadesi Başkanlığı’na yapmış oldukları müracaat üzerine bugüne kadar, ilk 9 ayda 16,8 milyar ödeme yaptık. Yine KDV sistemine uygulama var. Bu kapsamda da yaklaşık 1.7 milyar lira iade yaptık” diye konuştu

    “2015 yılında 760 bin dosya sonuçlandırdık”

    2015 yılında sonuçlanan dosya rakamlarını açıklayan Ağbal, “2015 yılında 7 milyarlık iade yaptık. Bu kapsamda da 760 bin dosyayı sonuçlandırdık. 2016 yılının ilk 9 ayında ise şu ana kadar 597 bin dosyayı sonuçlandırmış bulunuyoruz. Yıl sonuna kadar sonuçlandıracağımız dosya sayısının 800 bini bulmasını bekliyoruz” dedi.

    KDV iadelerinin kaç günde alınacağı ile ilgili polemikleri de sonuçlandıran Ağbal, “Aşağıdaki vergi dairemiz 7 günde KDV iadesi yapıyor. Ankara’da 10 gün de oluyor iade. Vatandaşlar zaman zaman diyor ki, ‘siz öyle diyorsunuz ama ben o kadar günde alamadım’. Tabii ki her mükellefin kendi durumuna göre farklılık arz eden günler olabilir ama genelde belgeleri tamam olan bir mükellefimize aslında çok hızlı bir şekilde iadesini yapabiliyoruz. Bizim büyük ölçekli işletmeler Vergi Dairesi Başkanlığı’nda 5 günde, yani Türkiye’nin en büyük mükelleflerini takip eden başkanlıkta 5 günde iadelerini alabiliyor mükellefler” şeklinde konuştu.

    “Türkiye genelinde bugüne kadar vergi yapılanması tahsilat tutarı 951 milyon lira”

    Maliye’ye olan borçların yapılandırılmasına ilişkin son ödeme gününün 31 Ekim olduğunun altını çizen Ağbal, bu kapsamda da yapılan başvurulara ve işlemlere yönelik son rakamları paylaştı. Bakan Ağbal, “Vatandaşlarımızın bu kanun hakkında bilgilendirilmesi kapsamında, Gelir İadesi Başkanlığı’mızın yoğun bir tanıtım kampanyası var. Bu yeniden yapılandırma kanunu mükellefler için gerçekten tarihi bir fırsat. Özellikle geçmişe yönelik vergi borcu olan vatandaşlarımız borçlarını adeta ana parayı ödeyip çıkabiliyor. Yapılandırma kapsamında bugün itibari ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’mıza 513 bin 154 mükellef başvurmuş. Bu kanun kapsamında 9,4 milyar lira alacak İstanbul Vergi dairesi Başkanlığı tarafından yeniden yapılandırılmış. Bu kapsamda da bugüne kadar 477 milyon lira tahsilat yapılmış. Türkiye genelinde almış olduğumuz başvuru sayısı, 3 milyon 786 bin. Yapılandırılan alacak tutarı 31,3 milyar lira, Türkiye genelinde bu kapsamında bu kapsamda yapılan tahsilat tutarı ise 951 milyon. Bugüne kadar yapılan başvuruların yüzde 59’unun internet vergi dairesinden almışız” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Bakan Ağbal 2017 yılında en az 60 bin personel alımı yapılacağını açıkladı

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2017 yılı içerisinde en az 60 bin personel alımı yapılacağını açıkladı.

    Maliye Bakanı Ağbal, Ocak-Eylül 2016 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2016 yıl sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Ağbal, bir gazetecinin 2017 kamuya personel alımları ile ilgili sorusu üzerine, “2017 yılı bütçesi hazırlanırken Orta Vadeli Program’da ortaya koyduğumuz temel ekonomik çerçeve ve kamu maliyesi çerçevesi esas alındı. Bu dönemde bir yandan büyümeyi destekleyecek harcamalara ağırlık verilirken, diğer taraftan mali disiplini devam ettirecek şekilde kamu maliyesinde azalan bütçe açıkları, borç yüküne ihtiva eden bir bütçe politikası oluşturuldu. Dolayısıyla 2017-2019 dönemi orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesini yukarı çekecek nitelikteki kamu harcamaları önemli ölçüde arttırılırken, özellikle cari nitelikli harcamalarda daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsendi. Özellikle kamu kurumlarının mal, hizmet alımları, yolluk ödemeleri, çeşitli malzeme alımları veya bir takım cari transfer niteliğindeki ödemeleri önümüzdeki dönemde planlanırken burada ihtiyatlı bir yaklaşım sergilenerek, kamu kurumlarının kaynaklarının daha etkin, verimli, tutumlu bir şekilde kullanmalarını sağlayacak bir çerçeve oluşturduk. Personel harcamaları da aynı ihtiyatlı yaklaşım sergilenmek suretiyle belirlendi” diye konuştu.

    Kamuya personel alımı

    Bakan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Personel alımları planlanırken özellikle uluslararası normlar, her alanda ihtiyaca göre belirlenmiş normlar esas alındı. Son 7 yıldır önemli ölçüde, önemli sayıda personel alımlarına gittik. Bugün alınan personel sayılarına bakıldığı zaman gerek uluslararası normlar, gerekse kamu hizmetlerinin ihtiyaç göstereceği sayıya göre normlara yaklaştık. Önümüzdeki dönemde kamu hizmetleri için alacağımız personel sayısını belirlerken bu hususları göz önünde bulundurduk. Özellikle uluslararası normlara yaklaşmış veya ihtiyaca göre verimlilik alanı oluşturulabilecek alanlarda yine personel almaya devam edeceğiz ama burada artık eskisi kadar almayacağız. Bir takım özel önem arz eden alanlar vardır, o alanlarda da personel alımına devam edeceğiz. 2017 yılında da bu çerçevede kamuya ilave personel alınmasını öngörüyoruz. Alınacak personele sayısı belki önceki yıllara göre azalmış olabilir ama yine de personel alımı devam edecek. Kamuya bu dönemde emekli olacakları dışında yaklaşık 60 binin üzerinde farklı kanallardan ve sektörlerden personel alımı gerçekleştirilecek. Gerek eğitim sektörü, gerek sağlık sektörü var, gerek savunma, güvenlik sektörü var. Bu sektörlerde genel planlamaya ve hedeflere uygun olarak rasyonel bir şekilde personel planlamasına gidildi. Bu personel planlaması çerçevesinde de en az 60 bin sayısında bir personel alımı yine olacak ama önceki yıllarla karşılaştırdığımızda bu sayının önceki yılların altında olduğunu söylemek mümkün. Personel planlaması yapmamız doğru bir yaklaşımdır, önümüzdeki 3 yıllık süreçte de buna özel önem vereceğiz.”

    Vergi gelirleri

    Bakan Ağbal, vergi gelirlerine ilişkin soru üzerine ise, 2016 vergi gelirleri açısından beklentinin altında kaldığının altını çizerek, “Özellikle ekonomik büyüme ve ithalat gelişmelerine bağlı olarak vergide daha düşük bir gerçekleşme oldu ama 2017 yılında özellikle büyüme oranlarında meydana gelecek artış, istihdamda meydana gelecek artış, dış talepte meydana gelecek artışa bağlı olarak vergi gelirlerimizin ekonomideki genel trende paralel şekilde büyümesini bekliyoruz. Gerek gelir vergisi, gerek kurumlar vergisi, gerek katma değer vergisi, ekonomik büyümedeki trendin paralelinde büyüme izleyecek. Vergi gelirlerindeki artışın nominal büyüme oranıyla karşılaştırılması yeterli bir karşılaştırma ölçütü değil. Çünkü vergi gelirlerinin her bir kalemini bir sonraki yıl arttıran faktörler ve bu faktörlerin etkisi birbirinden çok farklı olabiliyor. O açıdan Plan-Bütçe Komisyonu’nda da zaten her bir vergi kalemiyle ilgili artış oranlarının arkasında yatan temel ekonomik parametreleri, ekonomik gelişmeleri ve varsayımları komisyonumuzla paylaşacağız. Vergi, mali disiplinin en önemli sağlıklı gelir kaynağıdır. Dolayısıyla biz kamu harcamalarımızı vergi gelirleri ile karşılamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “2017 yılında da büyümenin özel sektör kaynaklı, ihracat kaynaklı ve özel sektör yatırım kaynaklı olmasını arzu ediyoruz”

    “İlk 8 aylık veriler açıklandıktan sonra aradaki makasın açıldığına yönelik yorumlar yapılmıştı. Eylül ayı bütçesi de zaten son 4 aydaki makasın daralmasına yönelik beklentiyi doğrular gibi oldu, yüksek açık var. Acaba ilk 8 aydan sonra böyle ani bir trend değişimi gibi bir şey mi var, yoksa geçmiş yıllardaki gibi mi olacak? Önümüzdeki sene de yine böyle bir trend görebilir miyiz?” soruları üzerine ise Bakan Ağbal, mali disiplinden hiçbir zaman vazgeçmediklerine vurgu yaparak, “Mali disiplinin gerektirdiği her zaman kamu harcamalarında zaman zaman kesintiye gittik, gelirlerde de zaman zaman tedbirler aldık. Dolayısıyla 2017 yılı bütçemizde gelir tarafı, harcama tarafı itibariyle sıkı bir şekilde hazırlanmış, tedbirli, ihtiyatlı ama büyümeyi de öncelikleyen bir bütçe olmuştur. Biz hiçbir şekilde kamu harcamalarını büyümeyi arttırmak için doğrudan bir faktör olarak görmüyoruz. Kamu harcamalarını daha fazla arttırırsak, bütçe açığını daha fazla arttırırsak büyümeyi daha fazla arttırır demiyorum. Bu doğru bir anlayış değil. Kamu harcamalarının kompozisyonunu özellikle özel sektör yatırımlarını ve ihracatı destekleyecek şekilde değiştiriyoruz, dönüştürüyoruz. Dolayısıyla biz 2017 yılında da Orta Vadeli Program dönemini kapsayan 3 yıllık vadede de büyümenin özel sektör kaynaklı, ihracat kaynaklı ve özel sektör yatırım kaynaklı olmasını arzu ediyoruz. Bütün planımızı, programımızı buna göre yaptık. Kamu harcamalarının toplam nihai talep içerisindeki ağırlığına baktığımız zaman zaten bütçe açığında meydana gelen bir artışın veya kamu harcamalarında meydana gelen bir artışın büyümeyi çok yukarıya çekecek bir durumu da yok. Çok güçlü bir hükümetimiz var, bir siyasi istikrar var ve bu ortamda özellikle alacağımız kararlar, gerçekleştireceğimiz yapısal reformlar sayesinde yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata öncelik veren harcama kompozisyonumuzla biz büyümeyi yüzde 4.4’e çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Önceki yıllardaki ve aylardaki genel trendle şu anda ortaya çıkan trend arasında herhangi bir farklılık söz konusu değil”

    Özel sektörle bir büyümeden bahsettiklerini kaydeden Bakan Ağbal, “Bütçe gerçekleşmeleri hazine nakit dengesi üzerinden takip ediyoruz. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan tahakkuk dengesi üzerinden takip ediyoruz. Zaman zaman maliyenin açıkladığı denge ile hazinenin açıkladığı denge arasında fark olur, bazen bu açılır tamamen bu bütçeden yapılan nakit ödemelerin tahakkuk ödemeleriyle farklı olmasından kaynaklanır ama orta vadeli veya yıllık periyoda baktığımız zaman yılın sonunda bunlar birleşir. Bundan önceki aylarda hazine nakit dengesinin takip ettiği patika ile bütçenin takip ettiği patika arasında bir miktar açılma oldu ama şimdi Eylül ayı sonuçlarını açıklamış durumdayız. Yaklaşık 16.9 milyar liralık sadece Eylül ayında bütçe açığı var. Ocak-Eylül döneminde 12 milyar lira bütçe açığı var. İlk 8 ayda bütçemiz fazla verdi. Bütçedeki gerçekleşmelerin aylık seyrine bakmak tek başına yeterli değildir önemli olan yıl sonu hedefidir ve biz burada da 2016 yıl sonu bütçe açığı hedefimizi revize ettik. 29 milyar lira olan bütçe açığı hedefimizi 34 milyar liraya çıkardık. Eylül ve sonraki aylarda bütçe açığı veya bütçe dengesindeki gelişmelere bağlı olarak yıl sonunda bütçe açığını 34 milyar lira olarak hedefliyoruz. Bu ayda bütçe harcamalarının artmış olması veya bütçe açığının artmış olması diğer aylardan farklı bir harcama trendine girildiğini mi gösterir? Hayır böyle bir gelişme de söz konusu değil. Bundan önceki aylara da bakacak olursak bütçenin harcama tarafında hedeflerimize uygun şekilde gerçekleşmeler oldu ama bu dönemde özellikle vergi dışı gelirlerden gelen ilave gelirlerimiz oldu. İlk 8 ayda bütçemizin gelir tarafında öngördüğümüz veya ortaya çıkan ilave gelirlerle beraber bütçe dengesi pozitifte kaldı ama sonraki aylarda biz bir miktar daha özelleştirme geliri gelmesini bekliyoruz. Özelleştirme de yıl sonu gelir hedefimiz 15 milyar lira. Yıl başında 10.2 milyar lira olarak ön gördüğümüz özelleştirme geliri yıl sonunda 15 milyar liraya çıkacak. Önümüzdeki aylarda bir miktar özelleştirme geliri gelecek, bir miktar yeniden yapılandırma geliri gelecek, bunlarla beraber bizim yaptığımız tahminlere göre biz bütçe açığını yıl sonunda 34 milyar lira civarında tamamlamış olacağız. Bundan önceki yıllardaki ve aylardaki genel trendle şu anda ortaya çıkan trend arasında herhangi bir farklılık söz konusu değil” açıklamasında bulundu.

    Musul operasyonu

    Bakan Ağbal, “Musul operasyonu kapıda, acaba 2017 merkezi bütçesinde savunma harcamalarında Musul operasyonu da düşünülerek bir kaynak aktarıldı mı? Ekonomiyi olumsuz etkiler mi?” sorusu üzerine bütçenin ekonomik ve politik gelişmelerden etkilendiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

    “2016 yılına girerken global ekonomi için daha olumlu bir beklenti varken yıl içindeki gelişmeler global, ekonomik koşullara ilişkin beklentileri aşağı çekti. Türkiye ekonomisinin de büyüme oranı aşağı geldi ama şunu da biliyoruz ki global ekonomik büyümede de, bölgesel ekonomik büyümelerde de büyüme trendleri aşağı geldi. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi gibi global ekonomiyle bütünleşmiş bir ekonomide de büyüme trendleri doğrudan doğruya bizi etkiliyor. Jeopolitik gelişmeler, jeopolitik riskler de doğrudan doğruya ekonomiye ve bütçeye etkide bulunuyor. Özellikle sermaye akımları kanalından, ticaret kanalından hem de doğrudan doğruya ihracat kanalından ekonomiyi etkiliyor. Bölgemiz bir dönemden beridir ciddi jeopolitik risklerle baş etmeye çalışıyor. Türkiye ve bölgesinde bütün oluşan jeopolitik risklere karşı aktif bir dış politika izliyor. Barışı, istikrarı sağlayacak çok önemli inisiyatifleri de alıyor. Bu çerçevede 2016 yılı bütçemizde özellikle farklı kanallardan gerçekleşene risklerden etkilendi. Irak sınırları içerisinde başlatılan bir operasyon var, bu operasyon konusunda Türkiye aktif dış politika çerçevesi içerisinde gerekli adımları atıyor. Bu atılan adımlar çerçevesinde kamu maliyesi olarak alınması gereken kararlar neyse biz de onun gereğini bugüne kadar yaptık, yapmaya devam ediyoruz ama savunma, güvenlik harcamaları noktasında son dönemlerde meydana gelen gelişmelerin bütçenin toplam harcamaları üzerinde çok önemli bir etki yapmadığını söyleyebilirim. Tabii ki savunma, güvenlik harcamalarımızı bir miktar yukarı çekecek, çekmesi de doğal ama toplam bütçe harcamaları içerisinde bunun etkisine baktığımız zaman sınırlı bir etkiye sahip olduğunu da görmekteyiz. Gerek 2016 yıl sonu bütçe gerçekleşmeleri, gerekse 2017 yılındaki bütçe hazırlıkları noktasında gerek savunma, güvenlik birimlerimizin ihtiyaç duyabileceği ödeneklerin planlanmasında, gerekse genel ekonominin etkilerinin hesaplanmasında tabii ki jeopolitik riskler de dikkate alınmış oldu.”

    Konuşmasının ardından Bakan Ağbal, 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ni paylaştı.

  • Maliye Bakanı Ağbal, Ergaz heyetini makamında ağırladı

    Ergaz AŞ. Genel Müdürü Abubekir Yağız ve beraberindeki heyet, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ı Bakanlık makamında ziyaret ederek enerji sektörünün sorunlarını görüştü.

    Özellikle LPG ve doğalgaz arasındaki ÖTV farkının haksız rekabet ortamı oluşturduğu konusunu gündeme getiren Yağız, “Tüpgaza uygulanan ÖTV oranının düşürülmesi gerektiği savunuyoruz. Bugün tüpgaz ve doğalgaz uygulanan ÖTV farkı çok ciddi haksızlık sergilemektedir. LPG’ye yüzde 40 ÖTV eklenirken, doğalgazda ÖTV oranı yüzde 4’tür. Bu durum haksız bir rekabet örneği teşkil etmektedir. Şehir hayatında ekonomik durumu iyi olan halkımız doğalgaz kullanılırken, kırsal kesimlerde yaşayanlar tüpgaz kullanmaktadır. Yani tüpgaz kullananların ekonomik yükü yüksek oranda ÖTV uygulamasıyla daha da ağırlaştırılmıştır. Haksız rekabet insan hayatına olumsuz yansımaları vardır. Bu durum da bir anlamda mağduriyetler yaşatmaktadır” dedi.

    Memleket menfaatlerinin konuşulduğu görüşmede Genel Müdür Abubekir Yağız, karayolu ile ithalatın yasak olduğunu, deniz çıkışı noktasında ise sıkıntılar yaşandığını dile getirildi. Deniz yolu çıkışı hakkı elde eden tek firmanın da ücreti mukabilinde dahi hizmet vermediğini dile getirdi.

  • Maliye Bakanı Naci Ağbal:

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, 15 Temmuz darbe girişiminin bazı şeyleri yeniden gösterdiğini belirterek, “Milli birlik ve beraberliğimiz her şeyin üzerinde” dedi.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, Çorum Şeker Fabrikası’nın 2016-2017 üretim yılı sezon açılışına açılışına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Ağbal, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    15 Temmuz gecesi ülkenin darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Bakan Ağbal, bu darbe girişimi karşısında tüm vatandaşların siyasi parti ayrımı yapmaksızın demokrasiye, hukuk devletine sahip çıktığını vurguladı. Darbe girişimi sırasında başta kamuoyunun da yakından tanıdığı ünlü Çorumlu ünlü reklamcı Erol Olçok gibi çok sayıda insanın şehit olduğunu dile getiren Bakan Ağbal, bütün şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

    Milli birlik ve beraberliğin her şeyin üzerinde olduğunun altını çizen Bakan Ağbal, “Farklı görüşlerimiz olabilir. Meselelere farklı yaklaşıyor olabiliriz. Türkiye’nin sorunlarına ilişkin çözümlerimiz farklı olabilir. Ama hepimizi bir arada tutan ortak değerlerimiz var. Bayrağımız var. Devletimiz var. Milletimiz ve demokrasimiz var. 15 Temmuz gecesi biz şunu gördük. Meydanlarda, sokaklarda bir araya geldiğimizde kimse kimsenin ne başörtüsüne ne siyasi görüşüne baktı. O gece Çanakkale ruhu yeniden dirildi. Milli birlik volkan gibi yeniden fışkırdı. Bu millet hiçbir zaman Çanakkale ruhunu, Kurtuluş Savaşı ruhunu hiçbir zaman kaybetmiyor. Bu dünyaya yedi düvele ders olsun. Türk milletini yıkmak isteyenler bir kez daha gördü ki bu millet ne içerden ne dışarıdan yıkılabilir. Biz de bu bilinç olduğu sürece Rabbim bu milleti çok daha ileriye taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Yenikapı ruhunu kaybetmeyeceğiz”

    Ağbal, “15 Temmuz sonrası özellikle siyaset alanında ortaya çıkan uzlaşma kültürü takdire yaşayan. Hep beraber buna Yenikapı ruhu diyoruz. Hangi siyasi düşünceden olursak olalım Türkiye’nin ortak değerleri etrafında birleştik kenetlendik. Yenikapı ruhunu inşallah hiçbir şekilde kaybetmeyeceğiz. Çok daha güçlü bir şekilde Türkiye’nin yarınları için kullanacağız. 2023 vizyonu sadece AK Parti’nin vizyonudur denilemez. Çünkü 2023 Türkiye’nin 100. kuruluş yıl dönümüdür. Buda bir devlet politikasıdır. 2023 vizyonu daha büyük bir Türkiye, ekonomisi güçlü bir Türkiye, demokrasisi daha güçlü bir Türkiye’yi içeriyor. Bu yolda da inşallah hükümet olarak sorumluluklarımızın bilincindeyiz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Ağbal’ın konuşmasının ardından fabrikaya ilk ürünü getiren 8 pancar üreticisine protokol üyeleri tarafından hediyeleri verildi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından sezon açılışı gerçekleştirildi.

  • Bakan AğbaL MHP ve AK Parti’yi ziyaret etti

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bayburt MHP İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek, il Başkanı Bekir Kasap ile görüştü. Partililerle bayramlaşan Ağbal ardından AK Parti binasına geçti.

    Ağbal, partililere hitaben yaptığı konuşmasında, bugünün 12 Eylül darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “1980 12 Eylül’ünde bu ülke bir daha asla görmek istemediğimiz bir darbeyle karşı karşıya kaldı. Darbe hem psikolojik olarak hem sosyal olarak hem ekonomik olarak hem de siyaseten hazırlandı ve arkasından da Türkiye’nin on yıllarını çalan bir darbe girişimi planı icraya kondu. O ortamda darbe neticeye vardı ama ne oldu? Ardından bu ülkenin on yılları çalındı, gençlerin istikbali çalındı. Bu milletin büyüme, kalkınma, gelişme yolundaki bütün hayalleri altüst edildi” ifadesini kullandı.

    Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Türkiye tarihi ile özdeşleşmiş bir darbeler tarihi var. AK Parti olarak ilk andan itibaren vesayete de karşı çıktık, darbeye de karşı çıktık. Darbe nereden gelirse gelsin, hangi sebeple olursa olsun, hangi kaynaktan güç alırsa alsın, her türlü darbenin dimdik karşısında olduk. İnşallah Allah bir daha bu tür darbelerle bizi karşılaştırmasın. Bütün darbeler bu millete büyük sıkıntılar getirdi. Bu darbelerden sonra insanlar işkence gördü, mağdur edildi ama her darbeden sonra bu millet tekrar ayağa kalktı, tekrar milli benliğine, demokrasisine sahip çıktı, tekrar milli iradeyi hakim kıldı. Onun için AK Parti teşkilatlarının, AK Parti’nin, bu davanın geldiği milli şuur her zaman dimdik ayakta.”

    15 Temmuz darbe girişimi

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine değinen Ağbal şunları kaydetti:

    “15 Temmuz gecesi sokaklara, meydanlara inen insanlarımızın hiç birisine kimse zorla ’in’ demedi. Niçin sokaklara indiler? Millete, demokrasiye, devlete, hükümete sahip çıkmak için. Bir gizli güç var, zor zamanlarda harekete geçiyor. Bunu biz Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda da gördük. Bu milletin damarlarında, kodlarında öyle bir gizli güç var ki bir zorlukla karşılaştığı zaman adeta bir volkandan fışkıran alev gibi kendini ortaya çıkarıyor. 15 Temmuz’un aslında özü budur. Darbeyi yapanlar bu milletin sahip olduğu bu özelliği kavrayamamışlar, sanıyorlar ki tanklarıyla toplarıyla helikopterleriyle silahlarıyla bu milleti dize getirecekler. Yapamadılar, yapmaları mümkün değil ama bu süreçte teşkilatlarımız büyük bir imtihan verdi.”

    “Türkiye’ye düşmanlık besleyenler ister içeriden olsun, ister dışarıdan olsun, bu hain planlarını asla nihayete erdirmiyorlar. Dimdik uyanık bir şekilde hazır olacağız. Bu adamlar bu planları yapıyorlarsa biz de bu planlara karşı dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz. Bugün burada teşkilat olarak mübarek Kurban Bayramı’nı kutluyorsak, milletimizin 15 Temmuz’da gösterdiği dirayet sayesindedir, siz teşkilat mensupları sayesindedir” değerlendirmesinde bulundu.