Etiket:

  • Ulusal Kırsal Ağ Samsun’da tanıtıldı

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ulusa Kırsal Ağ”ın (UKA) tanıtımı Samsun’da yapıldı.

    Ulusa Kırsal Ağ tanıtım toplantısı Zirai Karantina Müdürlüğü Toplantı Salonunda gerçekleşti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, müzik dinletisi ile devam etti.

    Programın açılışında konuşan Samsun Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Nail Kırmacı, “Çok farklı ve değişik bir toplantı gerçekleştirdik. Bu çalışmalar, AB fonları veya diğer fonları daha iyi kullanabilmemize dayanan çalışmalar. Bütün ülküler kalkınma hamlelerini, bir plan içerisinde gerçekleştiriyorlar. Kırsal kalkınmaya yönelik bütün faaliyetler, tarım başlığı altında ele alındı. Bu nedenle Kalkınma Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı diğer birimlerin de işbirliği ile Kalkınma Strateji Belgesi oluşturdu. Bu belge ulusal, uluslararası ve AB fonlarının kullanılmasına referans teşkil edecek. Bu belgeyi oluştururken, yerel ve öz kaynakların değerlendirilmesi, doğal ve kültürel varlıkların da kıymetlendirilmesi referans alınan değerlerin başında geliyor. Yerel ve öz kaynakların ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Ulusal Kırsal Ağ, bizim de alışık olmadığımız bir durum ama bizim de artık kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. Kaynaklarımızın güzel değerlendirilmesi açısından toplantının olumlu olacağını düşünüyorum” dedi.

    Kırsal kalkınmaya yönelik yaptıkları faaliyetler hakkında bilgiler veren Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Samsun İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, “Ulusal Kırsal Ağ denilen olay, özellikle kırsal kalkınma faaliyetlerinde yereldeki kalkınma dinamiklerini harekete geçirecek olan tüm paydaşların el birliği ile iş üretmesidir. Bu projeyi çok önemsiyoruz. Biz kurumumuz olarak Samsun’da bugüne kadar 846 projeyi hayata geçirdik. Bu projelerin değeri 275 milyon TL. Bu projeleri hayata geçirirken çok zorlukla karşılaştık. Bugün startını verdiğimiz Ulusal Kırsal Ağ projesi, çalışmalarımıza büyük ivme kazandıracak” diye konuştu.

    Samsun Vali Yardımcısı Dr. Hakan Kubalı ise bir toplumun kalkınması için kırsal kalkınmanın ekonomiye katkısının fazla olması gerektiğini, Ulusal Kırsal Ağ projesinin de kırsal kalkınmayı canlandıracağını söyledi.

    Program, açılış konuşmalarının ardından Dr. Şenay Sevengör’ün sunumu ile devam etti.

  • Türk mühendislerden yerli ve milli ağ güvenliği ve log kayıt sistemi

    Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Göller Bölgesi Teknokent’te faaliyet gösteren bir şirket, geliştirdiği yerli ve milli ağ güvenliği, log kayıt sistemi ve cihaz sayesinde bilişim suçlarında genelden özele tespit imkanı sağlıyor.

    Türk mühendisler tarafından geliştirilen yerli sistem sayesinde, özellikle ortak kullanım alanlarında yer alan internet hatları üzerinden Bylock gibi terör örgütlerinin şifreli haberleşme programlarının kim tarafından, hangi zaman diliminde indirildiği kolayca tespit ediliyor. TÜBİTAK ile eş zamanlı olarak loglama sistemi ile kayda geçen sistem, kamu kurumları, ortak internet sağlanan toplu yaşam alanları ve umuma açık bölgelerde yoğun ilgi görüyor.

    Sistem 5651 sayılı yasaya uygun TÜBİTAK zaman damgası ile kayıt yapıyor

    XLog adı verilen cihaz ve sistemin yerli Türk mühendisleri tarafından geliştirildiğini, yazılımının da yüzde 100 yerli olduğunu belirten Arjeta Bilişim isimli firmanın Genel Müdürü Dorukhan Altınay, “Şu anda geliştirmiş olduğumuz projenin adı XLog Ağ Güvenlik ve Loglama sistemi. Bu sistem, 5651 Sayılı Kanuna göre, internet kayıtlarının loglarını tutan bir sistemdir. Bu yasanın gereklerini karşıladığımız sistemde, TÜBİTAK Zaman Damgası ile internet kayıtları loglanmakta ve imzalanmaktadır. Bu da 5651 Sayılı Kanunda istendiği gibi, loglarda eş zamanlı olarak yapılan kayıtlar kurumların kendi sisteminde kalırken, bir kopyası da TÜBİTAK’a gönderiliyor. Biz de bu sistemi buna göre geliştiriyoruz” dedi.

    Sistemin başlıca özelliği olan log tutmanın yanı sıra ek olarak kişi ve kurumlara uygun şekilde uyarlanabildiğini ifade eden Arjeta Bilişim Genel Müdürü Dorukhan Altınay, “Sistemin özelliklerine ek olarak geliştirdiğimiz özellikler de var. Firewall dediğimiz özellikle sistem güvenliğini sağlıyoruz. Aynı zamanda WPN özelliğimiz de var, bununla birlikte birden fazla lokasyonu tek bir networkmüş gibi çalıştırıyoruz. İçerik filtreleme özelliğimizle de istenmeyen internet siteleri sistemde engellenebiliyor. Bandwidth özelliği ile interneti, toplu internet sağlayıcıları için eşit olarak ya da istenilen şekilde bölebiliyoruz. İnternet altyapısının yeterli olmadığı noktalarda birden fazla modemi tek noktada birleştirerek tek noktada daha hızlı internet sağlayabiliyoruz. Sistem, apartlar, yurtlar, kafeler, restoranlar, devlet kurumları gibi her alanda sistemimiz kullanılmaktadır. Wifi yayını bulunan her alanda sistem rahatlıkla entegre edilebilir” diye konuştu.

    Memura özel kota sistemiyle iş performansı yükseltme

    Genel Müdür Altınay ayrıca, sistemin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma saatleri içerisindeki performansı da yükselttiğine işaret ederek, “Sistemimize şu anda özellikle devlet kurumlardan yoğun talep geliyor. Özellikle kamu kurumlarında ciddi anlamda sosyal medya kullanımından dolayı duyulan rahatsız ve işlerin aksaması durumları önümüze çıkabiliyor. Bu sosyal medya kullanımları dolayısıyla çalışanların çok verimli çalışamadığı zamanlar olabiliyor. Bu konuyla ilgili sistemden engel koyabilmenin yanı sıra biz bir kota sistemi geliştirdik. Her çalışan başına belli bir kota belirliyoruz, memurumuzun mesai saati içerisinde işini yapmasına yetecek kadar bir kota tanımlıyoruz. Bu kota ile birlikte sosyal medya-internetten müzik dileme-film izleme durumları olursa, kota dolduğu zaman sistem çalışmayı durduruyor ve sistem yöneticisine bu konuyla alakalı açıklama yapma durumları oluyor” şeklinde konuştu.

    “Alakasız kişilerin Bylock mağduriyetlerini önlüyor”

    Sistemin, son dönemde özellikle FETÖ üyeleri tarafından şifreli haberleşme aracı olarak kullanılan Bylock ve diğer sıkıntılı programların internet hat sahipleri ve kamu kurum yetkilisi izni dışında indirilmesi ile bu yolla oluşabilecek mağduriyetleri engellemek adına da tam bir çözüm aracı olduğunu kaydeden Altınay, “Sistemimiz aynı zamanda özellikle son günlerde gündemi ciddi şekilde yoğunlaştıran Bylock gibi terör örgütlerinin haberleşmek maksadıyla kullandıkları çeşitli programlar var biliyorsunuz. Bu Bylock’un farklı kişi ya da kurumlara ait noktalardan indirilmesi ve kullanımı sonucu, durumla alakası olmayan kurum amirleri veyahut internet hat sahipleri çok ciddi sıkıntıda kalıyorlar. Çünkü, internet logları bazında baktığımızda, servis sağlayıcılar sadece internetin ana sahibinin yaptığı işlemleri görebiliyor. İç networkteki işlemleri kimin yaptığını ayrıca göremiyorlar. Bundan dolayı tamamen mesuliyet, internet sahibi veya kurum amirine kalıyor. Biz bunun engellenmesi açısından cihazımızı iç networkte konumlandırdığımızda, ’Hangi kişi, nereye girmiş, hangi zaman diliminde, hangi uygulamayı indirmiş’ bunun tespitini yapabiliyoruz. Özellikle son dönemde ortaya çıkan Bylock gibi programlardan alakasız kişiler için doğan mağduriyetlerin giderilmesi açısından bu cihaz ve sistem tam bir çözümdür” ifadelerini kullandı.

    Altınay, “Bilişim suçlarında terör örgütlerinin haberleşmek amacıyla kullandıkları programları indirenlerin yanı sıra bizim sistemimiz, terör örgütlerine ait veya çocuk pornosu gibi zararlı internet sitelerine giren kişiler ile devlet büyüklerine yorum olarak hakaret eden kişilerin belirlenebilmesini ve engellenebilmesini sağlıyor. Bunun yanında yine sistemde tanımlı olmayan bir siteye giriş yapıldıysa veya tespiti isteniyorsa, sistemimiz tam bir çözüm aracıdır” dedi.

    Özellikle Türkiye’de son dönemde büyük bir çıkış yakalanan yerli ve millilik alanında da bu sistemin büyük bir önem taşıdığını anlatan Altınay, sistemin Türkiye’de kayıt tutarak dış kaynaklara bilgi teslimi yapmanın önüne geçtiğini savundu.

    Altınay, “Piyasada bizim cihazımızın alternatifi olan sistemler, genelde hep yabancı menşeli firmalar tarafından üretilmiş markalardır. Bunları kurumlarımızda ya da ortak internet kullanım alanlarında konumlandırdığımızda, biz bu internet kullanımında tutulan bilgilerimizi bu firma ve ülkelere teslim etmiş oluyoruz. Bütün bu cihaz ve sistemleri biz, tamamen yerli ve milli olarak geliştirdik. Bu cihazımız tamamen Türk Mühendisleri tarafından geliştiriliyor. Milliliğimiz gereği de biz kendi serverlarımızda tuttuğumuz kayıtların da yine Türkiye’de kendi sunucu ve sistemlerimizde kalmasını sağlıyoruz. Biz, yalnızca kendi markamız için değil, bu tür kullanımlarda kurumlara veya ortak kullanım alanı işletenlere her zaman yerli ürün kullanmalarını öneriyoruz. Bizim sistemimiz de bunu sağlayarak, kayıt ve logları dış kaynaklara teslim edilmemeyi sağlıyor” açıklamasında bulundu.

    Türkiye genelinde birçok önemli referans ve iş ortağı bulunan firma, önümüzdeki dönemde bu sistemi geliştirerek yerli ve milli bilişim alanında emin adımlarla ilerlemek istiyor.

  • Beyşehir Gölü’nde bu defa balık değil ‘hayalet ağ’ avlıyorlar

    Beyşehir Gölü ile Konya’nın Seydişehir ilçesindeki Soğla Gölü, ‘hayalet ağ’ olarak nitelendirilen atık ve terk edilmiş ağlardan temizleniyor.

    Konya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü İbrahim Halil Özmen yaptığı açıklamada, her iki gölde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Bakanlığın yürüttüğü proje çerçevesinde başlatılan çalışmalarla “hayalet ağ” temizliği yapılan Beyşehir Gölü ile Soğla göllerinde terk edilmiş ağlar ile pinterlerin çok büyük bir kirlilik oluşturduğunu belirten Sözmen, geçen yıl başlanan projenin kapsamını genişleterek bu yıl Soğla Gölü’nü de çalışmalara dahil ettiklerini vurguladı. Sözmen, “Bu projemizde, Beyşehir Gölümüzde tespit ettiğimiz bölgelerdeki atık ve terk edilmiş ağları, Beyşehir Su Ürünleri Kooperatifimizdeki çalışan avcılarımız vasıtasıyla gölden çıkararak temizliyoruz. Projenin finansmanını sağlayan bakanlığımızın bu çalışmaları sayesinde, her iki gölün tabanında büyük bir kirlilik meydana getiren “hayalet ağ” dediğimiz eski, atılmış, terk edilmiş ağları tatlı sulardan çıkarıyoruz. Bu ağların toplanması için çok ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Şu ana kadar, Beyşehir Gölümüzde 15 bin metrelik, Soğla Gölümüzde ise 12 bin metrelik bir ağ topladık. Bunlar çok ciddi bir kirlilik oluşturuyor. Kirliliğin dışında, bu ağlar göl tabanındaki balıkların ölümlerine de sebep oluyorlar ve insanlar için tehlike arz ediyorlar. Bunları temizleyerek hem göllerimizin temizlenmesine avcılarımız büyük bir katkı sağlamış oluyor, hem de bu çalışmalarla balık ölümlerinin önüne geçmiş oluyorlar” dedi.

    Beyşehir Gölü’ndeki çalışmalara katılan balıkçı İbrahim Erdoğan da, yürütülen projeye katılarak açıldıkları göl sularında bu defa deyim yerindeyse balık yerine “hayalet ağ” avlamaya başladıklarını söyledi.

    Ağ toplama faaliyetlerine katılan balıkçı Emre Yılmaz da, bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına teşekkür ederken, yürütülen çalışmaların devamının gelmesini beklediklerini dile getirdi.

  • Beyşehir baraj gölünde balık avından kullanılan yasak ağ ele geçirildi

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde, baraj gölünde yasak olmasına karşın kaçak su ürünleri avında kullanılan 1 kilometre uzunluğunda balıkçı ağı ele geçirilirken, ağa takılan canlı balıklar ise tekrar baraj sularına bırakıldı.

    Edinilen bilgiye göre, oltayla turna ve İsrail avının serbest olduğu baraj gölünde olta ile avlanan bir amatör avcı oltasına balıkçı ağı takıldığını Konya Amatör Olta Balıkçıları, Kara Avcıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği’ne (KAOBDER) bildirdi. Dernek tarafından alınan bu ihbar üzerine bölgeye jandarma ve KOSKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan baraj güvenliği ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından su yüzeyinde ve derinliklerinde yapılan çalışmanın ardından yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki balıkçı ağı, baraj gölünden çıkarıldı ve ağ gözlerine takılı vaziyette bulunan canlı ve cansız balıklar saptandı. Canlı olduğu belirlenen çok sayıda aynalı ve pullu sazan, sudak ve tatlı su kefali türleri yeniden baraj sularına salınırken, istilacı tür olan İsrail sazanları ise hayır kurumlarına verilmek üzere alıkonuldu.

    Ekipler, sahibi belirlenemeyen ve kaçak avlanmada kullanılan balıkçı ağları yakarak imha etti.

  • Burhan Kuzu: “Koalisyonda Erdoğan’ın ağ gibi ördüğü ülke 6 ayda sıfır olur”

    Ümraniye Belediyesi’nin düzenlediği konferansta konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, yeni sistemin koalisyonu ortada kaldırdığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağ gibi ördüğü ülkenin koalisyonla 6 ayda sıfır olacağını söyledi.

    Ümraniye Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getireceği düzenlemeleri anlatmak amacıyla Ümraniye Nikah Salonu’nda konferans düzenledi. Konferansın moderatörlüğünü Fahrettin Altun yaparken, AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu ile Yrd. Doç. Dr. Nebi Memiş konferansa konuşmacı olarak katıldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konferansını Ümraniye Kaymakamı Suat Dervişoğlu, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ile çok sayıda vatandaş takip etti. Konferansın açılış konuşmasını yapan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, 16 Nisan’da aranan anahtar kelimenin Türkiye’nin istikrarı olduğunu söyledi.

    Konferansta konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Burhan Kuzu, neden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirmek istediklerini anlattı. Burhan Kuzu, “10 yılda 30 yıl yaşlanan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağ gibi ördüğü Türkiye, 6 ayda biter aha sıfır olur. Hep de bunu seyrederiz. Tayyip beyden sonra ne olacak diyorlar. İşte bu olacak. Türkiye eski yıllara geri dönecek. Çok uzağa gitmeye gerek yok 7 Haziran işte burada. 7 Haziran’da koalisyon kurulsaydı olacağı buydu Türkiye’nin. Allah’tan kurulamadı. Millet de gördü eski günlere gidiliyor, tekrar düzeltti. İlk defa değil, Menderes düzeltmiş koalisyon bitirmiş, Demirel çalışmış koalisyon bitirmiş, Özal çalışmış koalisyon bitirmiş, Tayyip bey çalışmış tam biterken tekrar pik yaptık çıktık yukarıya. Dolayısıyla bu modeli koalisyon belasından kurtaracak hale getirmemiz lazım. İşte bu metin koalisyona ’dur’ diyen bir metin” dedi.

    Türkiye’nin koalisyonlarla bir yere varamayacağını ifade eden Kuzu, “Bu bölgede gözünü yumduğun an bardak gider. Suyun gider. Elinde silah bekleyeceksin. Dolayısıyla burada zayıf liderlerle bir yere varılmaz. Bizim getireceğimiz modelin birinci aşaması koalisyona paydos” açıklamasında bulundu.

    Muhalefetin ’gensoru kaldırılıyor’ iddialarına cevap veren Kuzu, şunları kaydetti:

    “Parlamenter sistemde siyasetçi sırtına yüklemiş davulu tokmak başkasının elinde. Bürokrat bu sistemde kendini hancı siyasetçiyi yolcu görüyor. 7 Haziran’da aradığımızda bizim kendi bürokratlarımız bile telefona çıkmadı. Bundan böyle üst düzey bürokratlar bizimle gelip bizimle gidecek. Bu masayı kaldırırken beraber kaldıracağız. Efendim gensoru yokmuş, milletin seçtiğini bir de vekillerine soracağız ne diyorlar diye. Böyle bir terslik olabilir mi. 1950-60’tan bu tarafa 262 adet gensoru verilmiş, iki tane kabul var. Zaten çalışmıyor, versen ne olacak.”