Etiket: Adını

  • El-Ceziri adını verdiği otonom araç ile Türkiye birincisi oldu

    Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, yeni başarılarla adından söz ettirmeye devam ediyor.

    Düzce Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Muhammed Lütfi Tırabzon, El-Ceziri adını verdiği otonom araç ile TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen Robotaksi Yarışması’nda Türkiye birincisi oldu.

    Türkiye’nin köklü üniversitelerinden katılımcıların da yer aldığı 22 takımın araçları arasından El-Ceziri, parkuru tamamlayan tek araç oldu ve Düzce Üniversitesi öğrencisi Muhammed Lütfi Tırabzon’a birincilik getirdi. Ortaöğretim öğrencilerine yönelik Temel Seviye ve üniversite öğrencilerine yönelik İleri Seviye olarak ikiye ayrılan yarışmada, İleri Seviye kapsamında yarışmaya bireysel katılan Muhammed Lütfi Tırabzon, tasarladığı otonom aracın adını sibernetik üzerine öncü çalışmalarıyla tanınan ve ilk robotu yaptığı kabul edilen Ebu’l İz İsmail İbni Rezzaz El Cezeri’den aldığını belirtti.

    Muhammed Lütfi Tırabzon’u kazandığı birincilik için tebrik eden Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlyas Uygur, “Ar-Ge ve inovasyon ayrılmaz bir bütündür. Yapılan tüm Ar-Ge çalışmalarının temelinde inovasyon yatar. Bu iki önemli unsuru birlikte götürebilmek, günümüzün zorlu rekabet ortamında bir adım ileri çıkmak demektir. Ar-Ge faaliyetlerinde süreklilik sağlayabilen ve inovasyonlarını hayata geçirebilen işletmeler, sürdürülebilir rekabet avantajı yakalar ve bunu koruyabilirler. Üniversitemiz ve Mühendislik Fakültemiz, sanayiyle iş birliğini önemseyen öğrenci odaklı yönetim anlayışımız ile yaratıcı ve meraklı öğrencilerimizi öncelikle destekleyerek onların başarılarına ortak oluyoruz.” şeklinde konuştu.

  • Eskişehir ‘İhracatı’ ile adını dünyaya duyuracak

    Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından düzenlenen ve sanayicilerin bir araya gelerek ortak iş yapabilme kültürünün artırılmasını hedefleyen fuarlar devam ediyor.

    ESO Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen fuar kapsamda, bu kez Eskişehir’de Plastik ve Petrokimya Sanayi sektöründe yer alan firmaları bir araya geldi. Fuar açılışında konuşan ESO Meclis Başkanı Süha Özbay, birbirleri hiç tanışmamış firmaların fuarda bir araya geldiğini işaret ederek, bu hafta plastik ve petrokimya sektörünü bir araya getirdiklerini belirtti. Özbay, “Birbirimizle yeni işler yapabilir, iş kültürümüzü artırabilir ve birlikte büyüyebiliriz. Bu kapsamda hep beraber çok güzel işler yapacağız” diye konuştu.

    “İthalatın önüne geçmeli, ihracatımızı artırmalıyız”

    ESO Hizmet binasında gerçekleştirilen fuarların önemine değinen ESO Başkan Yardımcısı Fatih Düş, “Birlik içinde hareket edip ithalatın önüne geçmeli, ihracatımızı artırmalıyız. Sektörde köklü bir yer edinmek, nihai ürünler üretmek ve elbette ki ihracat yapmaktan geçiyor. Birlikte büyüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Nihai ürün üretmeliyiz”

    ESO Yönetim Kurulu Üyesi Evren Şahin, fuarların ana amaçlarından birinin firmaların kapasitelerinin farkına varmak olduğuna değindi. Şahin, “Odanın en kalabalık ve en büyük meslek gurubunu oluşturuyoruz. Burada hepinizin değerli fikirlerine ihtiyacımız var. Sorunlarımızda da ortak çözüm yolları da önemli. Ama nihai ürün oluşturma konusunda yapmamız gerekenler var. Bunları şehrimizden yurtdışına ulaştırmalıyız” şeklinde konuştu.

    7’nci Meslek Komitesi Başkanı olan Mehmet Eren, fuar açılışında sanayicilerin sektörde karşılaştıkları birtakım sorunlarının olduğunu, bu sorunları birlik içerisinde çözebileceklerini, bu nedenle de birlikte çözüm yolları aramaları gerektiğini belirtti.

  • İBB, ünlü bestekar Alaeddin Yavaşça’nın adını şehir hatları vapurunda yaşatacak

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ünlü bestekar ve devlet sanatçısı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın adını şehir hatları vapurunda yaşatacak.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ekim ayı olağan toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda ünlü bestekar ve devlet sanatçısı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın adının şehir hatları vapurunda yaşatılması teklifi görüşüldü. İBB Meclisi, ünlü bestekar ve devlet sanatçısı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın isminin İBB iştiraki şehir hatlarına ait bir vapura verilmesi teklifini oy birliğiyle kabul etti. Böylece Türk müziğinin yaşayan çınarlarından biri olan Yavaşça’nın ismi, her gün iki kıta arasında binlerce yolcuya hizmet veren yolcu gemisinde yaşatılacak.

    Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça Kimdir?

    Alaeddin Yavaş.a, 1 Mart 1926 yılında Kilis’te dünyaya geldi. Kilis Kemaliye İlkokulu ve Kilis Ortaokulunu bitirdikten sonra lise birinci sınıfı yatılı olarak Konya Lisesinde başlayıp, 2 ve 3. sınıfları İstanbul Erkek Lisesinde birincilikle tamamlayıp 1945’de mezun oldu. İstanbul Üniversitesine giriş imtihanını kazanarak Tıp Fakültesine başladı. 1951 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Birçok hastanede doktorluk ve yöneticilik yaptı. Türk müziğine yüzlerce beste, saz eserleri, ilahi formunda yaptığı çalışmalarla yeri doldurulamaz katkı sunan değerli sanatçı bugüne kadar 300’e yakın ödüle layık görüldü.

    600’ü aşkın bestesi bulunuyor

    Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın musiki hayatı, ilkokul sıralarında daha 8 yaşındayken Batı musikisi keman dersleri ile başladı. Türk musikisiyle ciddi anlamda tanışması, İstanbul erkek lisesinde öğrenim gördüğü yıllara rastlar. Tıp Fakültesi yıllarında üniversite korosu çalışmaları ve koronun solistliğini yapması, kendisine radyonun kapılarını da araladı. 1950 yılında radyo sanatçılığı imtihanını kazanıp, İstanbul radyosu ailesine katıldı. İlk eserini 1951 yılında bestelemiş olan Alaeddin Yavaşça’nın dini ve din dışı, saz ve söz eseri olarak 600’ü aşkın bestesi bulunuyor. Ayin-i şeriften, çocuk şarkısına uzanan geniş bir bestekarlık yelpazesine sahip olan Yavaşça, Amerika, İngiltere, Almanya gibi birçok ülkede konserler verdi. Alaeddin Yavaşca’ya Gaziantep Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İTÜ ve Erzurum Atatürk Üniversitesince Fahri Doktora Unvanı verildi. Yavaşça, 1991 yılında devlet sanatçısı olarak ödüllendirildi.

  • Yağmur: “Et balık adını kullananlardan et almayın”

    Adana Kasaplar Odası Başkanı Murat Saruhan Yağmur, “Et balık adıyla satış yapan mağazaların Et ve Süt Kurumu’yla bir bağlantısı yok. Vatandaşlarımız buralardan ucuz et almak uğruna sağlıklarını tehlikeye atmasın” dedi.

    Adana Kasaplar Odası Başkanı Murat Saruhan Yağmur, Adana ve ülke genelinde halen “et balık” adı altında satışlarına devam eden mağazaların, Et ve Süt Kurumu ile hiçbir bağlantısı olmadığını söyledi. Et ve Süt Kurumu’nun Adana-Ceyhan Yolu üzerinde bulunan kombinasının içerisindeki mağazasından başka bir şubesinin olmadığını vurgulayan Yağmur,

    Et ve Süt Kurumu’nun kent merkezindeki çeşitli yerlerinde yer alan mağazalarının kapatıldığını hatırlattı. Yağmur, “Bazı gözü açıklar adı değişmesine rağmen et balık tabelalarını indirmeyip değiştirerek, vatandaşlara et satışı yapmaya devam ediyor. Biz de gerekli çalışmalarımızı yaparak Et ve Süt Kurumu’na başvurduk. Bu konunun en kısa zamanda çözüme ulaştırılması gerekiyor” dedi.

    Söz konusu mağazaların tabelalarındaki taklit logolarının kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Yağmur, “Buradaki satılan etlerin fiyatı ucuz olduğu için vatandaşlara cazip geliyor. Adana’daki et balık adı altında satış yapan 4 mağazanın da Et ve Süt Kurumu ile herhangi bir alakası yok. İleride bu mağazalarda et konusunda yaşanacak sıkıntılar, Et ve Süt Kurumu’nun başını ağrıtır” ifadelerini kullandı.

    Adana’da şarbon vakasına rastlanmadı

    Son günlerde gündeme gelen şarbon vakaları hakkında da açıklamalarda bulunan Yağmur, “Ekiplerimiz, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile dirsek teması halindeler. İlimizde şarbon vakasına rastlanmadı. Vatandaşlarımız kebaplarını gönül rahatlığıyla yiyebilirler” dedi.

    Vatandaşlara tanıdıkları kasaplardan et alması konusunda uyarılarda bulunan Yağmur, “Üzerinde mühür bulunmayan, veteriner hekim onayı olmayan yerlerden et alınmaması gerekiyor. Vatandaşlarımız tanıdıkları kasaplardan etlerini alabilirler. Ucuz et almak için sağlıklarını tehlikeye atmasınlar” şeklinde konuştu.

    Türkiye’de hayvan ve et sıkıntısının bulunmadığını da sözlerine ekleyen Yağmur, etteki mevcut Katma Değer Vergisi’nin (KDV) kaldırılması durumunda, fiyatların düşeceğini söyledi. Yağmur, hayvancılığın ve besicilerin desteklenmesi durumunda Türkiye’nin et ithal etmesine gerek kalmayacağını dile getirdi.

  • Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezi Uluslararası Kongrelere Adını Yazdırıyor

    1984 yılında İspanya, Danimarka, İtalya, İsveç, İsviçre, Almanya, Belçika, İngiltere ve Hollanda olmak üzere 9 Avrupa Ülkesi tarafından kurulan Avrupa Nöropsikofarmakoloji Kongresi tarafından 6-9 Ekim tarihlerinde Barselona da düzenlenen “31 nci Beyin Kongresi”ne Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezi Araştırma görevlilerinden Biyolog Yeliz Taşçı “Nişasta Bazlı Şekerin Uzamsal Öğrenme Performansı Üzerine Etkisinin Sıçanlarda İncelenmesi” konulu poster sunumunu yapmak üzere davet edildi.

    Biyolog, Yeliz Taşçı 2015 yılında Hollanda’nın Başkenti Amsterdam’da düzenlenen kongredeki “Selenyumun deney hayvanlarında beyin hastalıkları üzerine etkisi” konulu sunumundan dolayı da Bilim insanı teşvik belgesi ve Grant para ödülüne layık görülmüştü.

    Dünyada kendi alanında en büyük organizasyon olan Avrupa Nöropsikofarmakoloji Kongresine Türkiye’den katılacak çok az sayıdaki kişilerden birisi olarak Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezi, adına davet edilen Biyolog Yeliz Taşçı’nın, Nişasta Bazlı Şeker konusundaki çalışması, Kayseri Şekerde ve Şeker Sektöründe şimdiden büyük yankı uyandırdı.

    Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezi Araştırma görevlilerinden Biyolog Yeliz Taşçının “Nişasta Bazlı Şekerin Uzamsal Öğrenme Performansı Üzerine Etkisinin Sıçanlarda İncelenmesi” konulu poster çalışmasında; Şuan, bilim adamları , dünya çapında bu maddeyi (sıklıkla genetiği modifiye edilmiş) tüketenlerin beyin işlevlerine zarar verebileceğini ortaya koydu. Mısır ve şeker pancarından elde edilen farklı fruktoz içerikleri ile beslenen sıçanlarda beyin fonksiyonları açısından bir farklılık olduğu ortaya konuluyor.

    21. yüzyılın ABD Bilim adamları tarafından “Beyin Yüzyılı” olarak ilan edilmesi nedeniyle de Avrupa Nöropsikofarmakoloji Kongresi tarafından 6-9 Ekim tarihlerinde Barselona da düzenlenecek olan 31 nci Beyin Kongresinin bilim dünyası açısından ayrı bir önem arz ettiği belirtildi.

    Şeker Pancarı tarımında tohum ıslahı, ekim, sulama sistemlerinin döşenmesi ve sulama, bakım hizmetleri, gübreleme, ilaçlı mücadele, çapalama, ürün hasadının yanı sıra laboratuvar çalışmalarının da büyük bir titizlik, özveri ve fedakarlık içerisinde yürütmekte olduğu Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezi, Tarımsal Islah ve Uygulama alanında çalışan akademik personelin Araştırma ve Uygulama faaliyetlerine büyük destek veriyor.

    Ar-Ge Merkezi bünyesinde; 1 Doktor, 5 Doktora öğrencisi, 11 yüksek lisans mezunu, 9 Yüksek lisans öğrencisi, 22 Üniversite mezunu 2 Ön lisans öğrencisi istihdam eden Kayseri Şeker tarafından Araştırma ve Proje çalışmaları için 7 Laboratuvar, 1 pilot tesis, 4 uygulama alanı, 1 adet sera, fabrika içerisinde 10 dekar, ERÜTAM arazisi olarak da 2.200 dekar arazi tahsis edildiği ve yapılan bilimsel çalışmalar sonucu elde edilen verilerin ise Bölge ve Ülke tarımının gelişmesine katkısı bekleniyor.

    Kayseri Şeker Ar-Ge Merkezinin, Kamu-Üniversite-Sanayi İş Birliği Modeli kapsamında; 4 adedi ticari ürün olarak önem arz eden, 7 adedi tamamlanan, 19 adedi devam etmekte olan 26 Proje bulunmaktadır. Bu projelerin 12 adedi TÜBİTAK destekli olup, TÜBİTAK destekli projelerin 4’ünün tamamlandığı 4’ünün devam ettiği ve 4’ünün de onay aşamasında olduğu belirtildi.