Etiket: Açıyor

  • Isparta Belediyesi Sağlık Merkezi açıyor

    Isparta Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Sağlık Merkezi hizmet binası inşa ediyor. Çayboyu’nda Emre Mahallesi köprüsü kavşağında yer alacak merkez poliklinikler, Aile ve Psikolojik Danışma Merkezi, diyetisyen, röntgen, ultrason tıbbi görüntüleme, laboratuvarlar olarak restorasyon ediliyor. Isparta Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğüne bağlı Sağlık Merkezi vatandaşlara ücretsiz olarak birinci basamak sağlık hizmeti sunacak.

    Sağlık Merkezinin inşa çalışmalarını yerinde inceleyen Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, “Detaylı sağlık merkezi yapıyoruz” dedi.

    İnşaat ile ilgili olarak yetkililerden bilgiler alan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, “Burası tam teşekküllü, halkımıza ücretsiz hizmet verecek bir sağlık merkezi olacak. Çayboyu’nda yeşillikler arasında, düzayak bir yerimizi sağlık merkezine dönüştürüyoruz. Burada cana kıyma olaylarına ilişkin olarak da psikologlarımız tarafından çalışma yapılacak. Hasta geldiğinde bu merkezde birinci basamak olarak her türlü hizmeti, iç ve dış mekân ferahlığıyla huzur içerisinde alabilecek. Bu merkez, belediye olarak sağlığa ne kadar önem verdiğimizin göstergesidir. Sağlık konusunda hassasız. Halkımıza faydalı bir hizmet olacak. Isparta Belediyesi olarak sağlık konusundaki samimiyetimizi ortaya çıkaracak bir merkez olacak. Hastalarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Bu tesisin halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

  • Konya Şehir Tiyatrosu yeni sezonda perdelerini açıyor

    Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu 2018-2019’da seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

    Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, 2018-2019 perdelerini açmaya hazırlanıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz sezon oynanan Sultan Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmeden önce verdiği mücadeleyi konu alan “Abdülhamid Ateş Çemberi” ve vatanı uğruna her şeyini hiçe sayarak ölüme koşan Asım’ı, 15’lileri ve Nusrat Mayın Gemisini konu alan “Asım Bir Varoluş Mücadelesi” isimli oyunlar sanatseverler tarafından yoğun ilgi görmüştü. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, “Abdülhamid Han Ateş Çemberi” ve “Asım Bir Varoluş Mücadelesi” ile yeniden sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Eyüp Toru tarafından yazılan ve Çağatay Çiftçi tarafından yönetilen “Abdülhamid Han Ateş Çemberi” 23-24 Ekim’de ilk gösterimleri ile Selçuklu Kongre Merkezi’nde saat 20:00’da sanatseverlerle buluşacak. Yazarlığını Taner Büyükkarman’ın yaptığı yönetmenliğini de Çağatay Çiftçi’nin üstlendiği “Asım Bir Varoluş Mücadelesi” de 29-30 Ekim tarihlerinde saat 20:00’de ilk gösterimleri ile yine Selçuklu Kongre Merkezi’nde Konyalı sanatseverlerle buluşacak. İki oyun da Aralık ayı sonuna kadar haftada iki gün gösterimde olacak.

    Sanatseverler tiyatro biletlerine; Mevlana Kültür Merkezi, Selçuklu Kongre Merkezi, Belediye Yer Altı Çarşısı Kültür A.Ş Ofisi, Kültür A.Ş Merkez Ofisi – Konya Tren Garı ve online olarak http://sehirtiyatrosu.konyakultur.com adresinden ulaşabilecek. Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında sergilenecek bu iki oyunun ardından Ocak ayı itibariyle yeni oyunlarla sanatseverlerle buluşacak.

  • YÖREX 9’uncu kez kapılarını açıyor

    Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle bu yıl 9’uncusu düzenlenecek Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, 24 Ekim Çarşamba günü kapılarını açıyor. 28 Ekim’e kadar açık olacak fuara 72 ilden kurum, oda, borsa ve ilgili firmalar katılırken 200 bin ziyaretçi hedefleniyor.

    YÖREX’in basın toplantısı, ATB’de gerçekleştirildi. Toplantıya ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni katıldı. ATB Başkanı Ali Çandır, 9 yıl önce, ‘Sizin oraların nesi meşhur’ diye yola çıktıklarını ve projelerinin bugün bir Türkiye projesine dönüştüğünü kaydetti.

    Gerek iş dünyası gerek hane olarak ciddi bir ekonomik daralmadan geçildiğini altını çizen Çandır, “Bu daralma bizleri ve milletimizi zorlamasına rağmen yerli ve milli ürünlere daha fazla sahip çıkılmasına fırsat sağlıyor. 2008 krizi sonrası başlattığımız yöresel ürünlere sahip çıkma ve koruma anlayışıyla ortaya çıkan YÖREX’in ve yöresel ürünlerimize sahip çıkma anlayışının, dışa bağımlı olmadan üretmenin ve üretilen ürünlerin katma değerinin çoğunun ülke içinde kalmasının önemli olduğunu görüyoruz. Bize ait olan yöresel ürünleri daha fazla korumalı ve üretmeliyiz. Böylelikle kendi insanımıza iş, aş olacağız, ekonomik olarak güçlenmemize katkı sağlayacağız” dedi.

    “Coğrafi işaret”

    Fuarda öne çıkan konuların başında coğrafi işaret geldiğine dikkati çeken Çandır, “Gıda sektörümüzde katma değer oluşturmanın temeli yöresel ürünlerimizi coğrafi işaret zırhı kazandırmaktan ve coğrafi işaretle pazarlamaktan geçmektedir. 2010 yılından itibaren 222 ürünümüz coğrafi işaretle tescil edildi. Coğrafi işaretli ürün sayımız Alanya avakadosu ile 371’e ulaştı. Coğrafi işaretli ürün sayımız YÖREX sonrası yüzde 60’ı tescillendi. YÖREX sonrası 409 başvuru aşamasını geçmiş ürünümüz var. 500 coğrafi işaretli ürün için tescil işlemi devam ediyor. 3 tane (Aydın İnciri, Malatya Kayısısı, Antep Baklavası) olan AB tescilli ürün sayımızı arttırmalıyız” diye konuştu.

    “200 bin ziyaretçi”

    2010 yılında başlayan ilk YÖREX’e 42 il ve 24 bin 609 ziyaretçi katıldığını aktaran Ali Çandır, bu yıl ise KKTC dahil 72 il ile 200 bin ziyaretçi beklediklerini bildirdi.

    Fuar kapsamında yöresel ürünlerin değerlendirilmesi için ikili görüşmeler ve paneller düzenleneceğini ifade eden Çandır, “Fuarımız Anfaş Expo Center’de 24-28 Ekim tarihleri arasında açılacak. Bu yıl 72 il ve KKTC var. Katılımcı sayısı 464, 241 kurum, 223 firma, 133 oda ve borsa, 19 kalınma ajansı fuarımızda yer alacak” diye konuştu.

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, amatör ruhla başlayan YÖREX’in bir marka olduğunu ve bunun gibi büyüyen başka bir fuar olmadığına değindi.

    “Pazarlamanın önemi”

    Türkiye’de oda, borsa ve ilgili firmaların 24 Ekim’de Antalya’da buluştuğunu dile getiren Çetin, “Turizmimize de destek verecek. Katılımcı sayısı artarsa Antalya ekonomisine katkı sağlayacaktır. Yöresel ürünlere dikkat çek için YÖREX, Türkiye’de önemli bir görev yaptı. Pazarlamayla ilgili çalışmamız gerekir. Türkiye’de 200 çeşit peynir var ama gerekli katkıyı alamıyoruz. Almanya 4.5 milyar dolar, Hollanda 4.1 milyar dolarlı peynir ihracatı yapıyor. Bizimki hala 150 milyon dolar. YÖREX bu pazarlamaya katkı koyacaktır. Katma değerli ürünlerin değerini daha da yükselterek, ihraç eder duruma getirmemiz gerekir. ifadelerine yer verdi.

    ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, YÖREX’in 10. yılını çok daha iyi kutlayacaklarını, tüm salonun dolmasını beklediklerini kaydetti.

  • Sirha İstanbul 6. kez kapılarını açıyor

    Gastronomi sektörünün en büyük buluşması olarak nitelendirilen Sirha İstanbul, 6’ncı defa kapılarını açmaya hazırlanıyor. 29 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan organizasyonun İstanbul Fuar Koordinatörü Abel Villemin, Türkiye’yi her anlamda dünyaya tanıtmak için bu tarz organizasyonların çok önemli olduğunu vurguladı.

    Gastronomi sektörünün en büyük buluşması olarak nitelendirilen ve üstün kalite anlayışı ile Türkiye’de fark oluşturan Sirha İstanbul, 6’ncı defa kapılarını açmaya hazırlanıyor. Bu sene 29 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Sirha İstanbul bir kez daha Türkiye’nin zenginliklerini dünya mutfakları ile buluştururken, dünya mutfaklarındaki yenilikleri de Türkiye’de sergilenmesini sağlayacak. Tüm dünyada catering sektörünün en prestijli etkinliği olarak görülen organizasyonun İstanbul Fuar Koordinatörü Abel Villemin Sirha ile ilgili, “Türkiye’de 2013’ten beri her yıl düzenlenen Sirha İstanbul gıda ve içecek, mutfak ekipmanı ve hizmet sektörünü bir araya getiren ve gastronomi trendlerini belirleyen tek fuar olarak öne çıkıyor” diyerek fuarın önemine vurgu yaptı.

    “Anadolu’dan gelen gıda üreticilerini uluslararası platforma taşımayı önemsiyoruz”

    Fuarın düzenlenmesindeki amaçlar ile ilgili konuşan Abel Villemin, “Türkiye gibi mutfak kültürü ve ürün bakımından oldukça zengin bir coğrafyada yaşarken, Anadolu’dan gelen gıda üreticilerine de yer vermeyi ve onları uluslararası bir platforma taşımayı çok önemsiyoruz. Tabii ki sadece gıdaya odaklanmadığımızı da belirtmeliyim. Mutfak malzemeleri ve gereçlerine dair birçok üretici marka ve firma da Sirha İstanbul’da yer alıyor. Bu sayede sektörün beklentilerini tüm yönleriyle karşılamayı hedefliyoruz. Örnek vermek gerekirse; Türkiye’de gelişmekte olan ‘snacking’ konsepti göze çarpıyor. Biz de bu yıl kahve, kahve ekipmanları, pastacılık ve ekmekçilik tedarikçilerine yer vermeyi özellikle istedik. ‘Snacking’ alanında önem ve potansiyel taşıyan dondurma yapımı için de özel bir çalışma yürütüyoruz. Türkiye’de ilk defa yapılan bu konseptte hem dondurma üreticilerinin hem tedarikçilerin yer alacağı özel bir etkinlik alanı olacak” dedi.

    “Omnivore, Sirha İstanbul’un ana etkinliği olacak”

    Sirha İstanbul kapsamında düzenlenecek olan Omnivore hakkında da bilgi veren Abel Villemin, “Gastronominin her zamankinden daha fazla küresel bir deneyim haline gelmesiyle birlikte Omnivore uluslararası ölçekte mutfak anlayışını değiştirmeyi, klasik tarzdan çıkmayı ve yeni ilhamlar vermeyi amaçlıyor. Bu yıl Sirha İstanbul’un başrol etkinliği olacak olan Omnivore, profesyonellere konsept ya da menü geliştirmek için yepyeni fikirler sunmayı hedefliyor. Omnivore kapsamında gerçekleşecek her etkinliğe uluslararası bilinirliği olan şefler katılacak ve mutfak sırlarını paylaşmak, yenilikçi tekniklerle deneyler yapmak, başka mutfak kültürlerini göstermek için çalışacak. Bu sene de Omnivore, Sirha İstanbul’un ana etkinliği olacak. Çok büyük bir beklenti ile karşı karşıya olduğumuzun da farkındayız. Yerli ve yabancı birçok yeni şef Omnivore’da olacak. 25’ten fazla şef master-class’lar yapacak. Dünyaca ünlü İtalyan şef Diego Rossi (Milano) ve Rus şef Ivan Shishkin (Moskova) davetlilerimiz arasında. Bu iki prestijli şef ilk defa Türkiye’ye gelecek ve hünerlerini sergileyecekler. Yaklaşık 500 kişinin davet edileceği bu büyük organizasyonda, DJ eşliğinde Omnivore master-class’larda da yer alan 10 şef kendi restoranlarını yansıtan yemekler yapacaklar. Alışılmışın dışında olarak canlı bir şekilde misafirlerin önünde yemeklerini pişirecek olan şefler kendilerini çok daha yakından tanıtmış olacaklar” diye konuştu.

    “Omnivore’de ülkenin kendi kültürel değerlerimizi oluşturmak istiyoruz”

    Türkiye ve dünyada Ominivore ile içeriği ile ilgili kıyaslama yapan Villemin, “Coğrafyaya göre değişen kurallar, her ülkenin kendi dinamiği var. Örneğin Omnivore’un en güçlü olduğu ülke olan Fransa’da pastacılık çok gelişmiş ancak üçüncü nesil kahveciler o kadar yaygın değil. Buna karşılık olarak, Türkiye’de üçüncü nesil kahveciler çok gelişmiş durumda. Biz Omnivore’da ülkenin öz dinamiğini açığa çıkarmak, kendi kültürel değerlerini göstermek istiyoruz. Dünyada genel bildiğimiz kurallardan ziyade, bu kuralları yıkmak ve yeni akımlar oluşturmak istiyoruz. Sirha İstanbul sayesinde yerel lezzetlerimizi, coğrafi ürünlerimizi, yemek kültürümüzü dünyaya tanıtma şansımız var. Türkiye’yi her anlamda dünyaya tanıtmak için Sirha İstanbul ve Omnivore’un çok önemli platformlar olduğu bir gerçek. Omnivore da coğrafi özellikleri ve kültürleri ön plana çıkaran bir etkinlik. Bu anlamda bu etkinliğe devlet desteğinin de sağlanması çok önemli. Turizm bakanlığından uçuşlarımız için de bu anlamda çok önemli bir destek alıyoruz. Uluslararası bir fuarın bünyesinde gerçekleşen böylesine dinamik bir etkinlik ile Türkiye’nin sonsuz lezzetlerinin dünyaya tanıtılmasında, devlet tarafından verilecek bir desteğin çok büyük güç katacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Hitit Üniversitesi kapılarını annelere açıyor

    Hitit Üniversitesi, çocukların ardından bu kez kapılarını anne ve anne adaylarına açıyor.

    Hitit Üniversitesi ve Çorum Belediyesi işbirliğinde hayata geçirilecek olan “Anne Üniversitesi”, sağlam toplumların oluşmasında yetiştirdikleri nesillerle en önemli görevi üstlenen annelerin kendilerini geliştirmelerine imkan sağlayacak. Proje kapsamında sağlıktan, finansa, kültür, psikoloji ve sanattan çocuk gelişimi ve aile içi iletişim gibi pek çok alanda annelere eğitimler verilecek. Kendini tanıma ve kişisel gelişim odaklı olarak tasarlanan Anne Üniversitesi, kişisel gelişime katkı sağlamanın yanı sıra aile içi iletişim, ebeveynlik ve çocuk gelişimi konularında anne ve anne adaylarını destekleyecek. Koruyucu sağlık davranışlarının geliştirilmesi, bilinçli medya ve teknoloji kullanımı ve medya okuryazarlığı gibi konularında farkındalık oluşturması hedeflenen proje sonunda anne ve anne adaylarına sertifika verilecek.

    Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, ailede anne unsurunun önemli olduğunu belirterek, bu gerçeklikten yola çıkarak Anne Üniversitesi projesini hayata geçirdiklerini söyledi.

    Hitit Üniversitesi’nin sadece yüksek öğretimden sorumlu olmadığını dile getiren Rektör Alkan, üniversitenin ilgi alanına her konuda çalışmalar yapmaya gayret ettiklerini söyledi. Hitit Üniversitesi’nin artık Çorum’a en güzel şekilde hizmet eden bir eğitim kurumu haline geldiğini dile getiren Alkan, bunun gururunu yaşadıklarını ifade etti.

    Anne Üniversitesi adı altında yeni bir projeyi hayata geçirdiklerini dile getiren Alkan, “Bunlar sembolik isimler. Asıl amacımız geleceğimiz olan çocuklarımız. Gelecekte öğrencimiz olacaklar. Annelerde bunları yetiştiren en önemli ve değerli varlıklarımız. Bu anlamda üniversitemizin artık yetkin merkezleri var. Bu merkezler aracılığıyla yapacağımız çalışmaları profesyonel haline getirelim istedik. Günümüzde artık sosyal belediyecilik çok önemli. Çorum Belediyesi’ni de yanımıza alarak projeyi hayata geçirmeyi planladık. Projemize katılan anne ve anne adayları belli bir vakitlerini üniversitede geçirecek. Bu arada gücümüz yettiği kadar onlara destek verilecek. Hayatta lazım olan birçok konuda annelere bilgi verecek” dedi.

    Üniversiteler yol açıcı olmak zorunda olduklarını anlatan Alkan, “Ancak arkamızdan ekip gelmezse bu faaliyetleri somut projelere dönüştürmezse bir anlamı olmayacak. Talep gelirse baba üniversitesi de neden olmasın. Ailede anne unsuru önemli olduğu için projeye “Anne Üniversitesi” dedik” ifadelerini kullandı.

    Hitit Üniversitesi’nin Çorum’a değer katmaya devam ettiğini kaydeden Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan da, “Bu şehre üniversite olmadan önceki dönemi de biliyoruz. Hitit Üniversitesinin şehirdeki havayı ne kadar olumluya çevirdiğini adeta şehrin çıtasını yükselttiğini göğsümüz kabararak görüyoruz. Çorum belediyesi olarak öğrenci dostu, eğitim dostu bir belediyeyiz. Şehrimizin bütün kurumlarıyla ortak projelere imza atıyoruz. Üniversitemizden güzel projeler geliyor. Bugüne kadar destekledik bundan sonra da destekleyeceğiz. Bu proje güzel bir proje. Bunun düşünülmesi de çok güzel. Paydaş olmak bize değer katıyor. Bu şehirde yaşamı güzelleştirmenin daha rahat nefes almanın yollarından birisi de hemen dokunulmamış alanlara dokunuşlar yapmaktır. Bunlarda annelerdir. Onlara sunulacak katkı şehrimize güzel katkıları ortaya çıkacaktır. Bu projenin yanında olacağız” diye konuştu.

    Anne Üniversitesi projesiyle bir ilke daha adım attıklarını dile getiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam’da 22 Ekim- 2 Kasım arasında gerçekleştirilecek olan projenin proje kapsamında sağlıktan, finansa, kültür, psikoloji ve sanattan çocuk gelişimi ve aile içi iletişim gibi pek çok alanda anne ve anne adaylarının uzman akademik kadro tarafından bilgilendirileceğini ifade etti.

    Kendini tanıma ve kişisel gelişim odaklı olarak tasarladıkları “Anne Üniversitesinin” temel amacının, kişisel gelişime katkı sağlamak ve aile içi iletişim, ebeveynlik ve çocuk gelişimi konularında anne ve anne adaylarını desteklemekte olduğunu anlatan Prof. Dr. Baykam, “Ayrıca, koruyucu sağlık davranışlarının geliştirilmesi, bilinçli medya ve teknoloji kullanımı ve medya okuryazarlığı gibi konularda farkındalık geliştirmeyi hedefliyoruz. Üniversite ortamında, konusunda yetkin 35 öğretim elemanı eşliğinde yapılacak bu etkinlik Üniversitede yapılan bilimsel aktivitelerin tanıtımının da yapılabileceği, Üniversiteyi toplumla daha yakın hale getiren bir programdır. Ön kayıtlar 3-8 Ekim de internet aracılığı ile kesin kayıtlar ise 9-15 Ekim de HİTİTSEM ‘e kişisel başvuru ile yapılacaktır. Kontenjan 60 kişi ile sınırlı olup 60 kişiyi aşan ön başvuru olduğunda kura çekimi yapılacaktır. Başvuru sayısı 20’nin altında olduğunda program uygulanmayacaktır” şeklinde konuştu.