Etiket: Açılıyor

  • Türkiye’nin tek buz müzesi yakında açılıyor

    Türkiye’nin tek buz müzesi yakında açılıyor

    Türkiye’nin tek buz müzesi olma özelliğini taşıyan ve yaklaşık 3,5 Milyon TL’lik bir yatırım ile gerçekleştirilen Ata Buz Müzesinde son aşamaya gelindi.

    Atatürk Üniversitesi ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) iş birliği ile ülkemizin en kapsamlı ve en büyük Buz Müzesi yakında açılıyor. İki katlı olarak tasarlanan ve yaklaşık 400 m2 alanda hizmet verecek Ata Buz Müzesi, -5 derece sıcaklığıyla 12 ay boyunca kapılarını misafirlerine açık tutacak.

    Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında 2 yıl önce planlanan ve Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı öncülüğünde devam eden projenin yürütücülüğünü ise Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat ve ekibi yapıyor.

    Kendi Buzunu Kendi Üretecek

    Son aşamaya gelen müzede incelemelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı buz müzesinin, şehrin cazibe merkezlerinden birisi olacağını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “İçerisinde 8 adet buz üretim makinesi, 16 adet buz kalıp makinesi ile 400 m2’lik bir sergi alanının yer aldığı müzemizde ayrıca insanların sosyalleşebileceği ve çay molası verebilecekleri bir yaşam alanını çok yakında hizmete açacağız. Ata Buz Müzesinin en önemli özelliği; buzun müze içerisinde yer alan sistemler tarafından üretilmesi ve yine bu atölyelerde tasarımlarının yapılarak sergilenmesi. Güzel Sanatlar Fakültemiz bünyesinde yer alan müzemiz aynı zamanda bu fakültede öğrenim gören öğrencilerimiz için güzel bir çalışma alanı olacak. Bu sayede hem eğitim görecek hem de sanatsal faaliyetler gerçekleştirebilecekler” ifadelerini kullandı.

    Eksi 5 Derecede Görsel Şölen Sunacak

    Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında projelendirilen Ata Buz Müzesini nisan ayı itibariyle açmayı planladıklarını belirten Rektör Çomaklı: “Turizm potansiyeli açısından ülkemizin önemli merkezlerinden birisi olan Erzurum’a yeni bir alan kazandırmanın sevinci içerisindeyiz. Şehrimizde misafir ettiğimiz konuklarımızı her an gezdirme şansına sahip olacağımız bir müze olan Ata Buz Müzesi, ülkemizin tek buz müzesi olma özelliğini taşıyor. Ailelerin keyifli vakit geçirecekleri müzenin, yabancı turistler tarafından da ilgi göreceğine inanıyoruz. Ziyaretçilerine ses, ışık ve müzik eşliğinde görsel bir şölen sunacak Ata Buz Müzesi, yepyeni bir deneyim merkezi olmayı hedefliyor. Bu vesileyle emeği geçenlere teşekkür ediyor, müzemizin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

  • Erzurum 8. Kariyer ve İstihdam fuarı 5-6 Aralık’ta açılıyor

    Erzurum 8. Kariyer ve İstihdam fuarı 5-6 Aralık’ta açılıyor

    Erzurum 8. Kariyer ve İstihdam fuarı 5-6 Aralık tarihlerinde açılıyor.

    5-6 Aralık 2019 tarihlerinde “8. Erzurum Kariyer Ve İstihdam Fuarı” etkinliği Erzurum Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezinde yapılacak. Etkinlik ziyaret saatlerinin 10:00-17:00 olarak planlanırken, açılış töreninin 5 Aralık 2019 Perşembe günü saat 10:30’da yapılacağı açıklandı.

    Etkinlik açılışına Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılması beklenirken, ayrıca etkinliğe İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya, Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, milletvekilleri, üniversitelerin rektörleri de katılacak.

    Etkinlik salonu 3 bin metrekarelik kapalı alandan oluştuğu belirtilirken, fuarın 100’e yakın özel sektör ve kamu firmasının katılımı ile gerçekleştirileceği ifade edildi.

    Etkinlik süresince eş zamanlı olarak konferans salonlarında çeşitli seminer ve söyleşiler düzenlenecek.

    Ayrıca vatandaş ve öğrencilerin etkinlik alanına kolayca ulaşımlarını sağlamak için Erzurum Kent Meydanı önünden, İŞKUR önünden, Atatürk Üniversitesi kampüs içerisinden, Erzurum Teknik Üniversitesi önünden, fuar ziyaret saatleri boyunca her saat başı ücretsiz otobüs seferleri düzenleneceği bildirildi.

    Fuarda ayrıca Erzurum’da yakın zamanda açılacak olan Tekstil Kent firmaları da işgücü taleplerini karşılamak ve ön görüşme yapmak üzere etkinliğe İstanbul’dan katılım sağlayacakları açıklandı.

  • ER-GÜR-DER Dünya’ya açılıyor

    ER-GÜR-DER Dünya’ya açılıyor

    Uluslararası Platformda Türk Güreşinin Kültürel Değerlerini ve İlişkilerini Dünya’ya Tanıtma Görevini ER-GÜR-DER üstlendi.

    Erzurum Şampiyon Güreşçiler Antrenör Hakem ve Güreş Sevreler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İzzet Uçan ve ER-GÜR-DER Uluslararası Kurulu Üyesi Mehmet Gültekin’in özverili çalışmaları ve resmî yazışmalar sonucu varılan mutabıkta ER-GÜR-DER İle Güney Kore Siserium Association arasında gerçekleştirilen protokol ile projenin ilk ayağını gerçekleştirmek üzere Türk kafilesi Güney More’de yapılacak olan müsabakalar katılmak ve kültürel alışverişte bulunmak için Güney Kore Siserium Association’a gitti.

    Projemizin ikinci ve üçüncü ayağında ibe Orta Doğunun Atasporu Güreş ve kültürel dostumuz Güney Kore Temsilcilerini misafir kabul etmek ve bu kültürel dostluk bağını sporun birleştirici gücüyle devletler arasındaki kültürel paylaşımı arttırmak için çeşitli ülkelerle bu proje ışığında çalışmaların devam ettiği belirtildi.

  • Karataş: “Okullar açılıyor, sorunlar çözüm bekliyor”

    Karataş: “Okullar açılıyor, sorunlar çözüm bekliyor”

    Eğitim-Bir-Sen 2 nolu Şube Başkanı Mustafa Karataş, okulların açılmasıyla birlikte eğitim çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Eğitim-Bir-Sen 2 nolu Şube Başkanı Mustafa Karataş yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “2019-2020 eğitim-öğretim yılı, bir yanda geleceğe yönelik hedeflerin çizildiği diğer yanda ise bu hedefleri gerçekleştirmesi istenilen eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün ötelendiği bir ortamda başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılında, yaklaşık 18 milyon öğrencimize ve bir milyonu aşkın eğitim çalışanımıza başarılar diliyoruz. Eğitim çalışanları, eğitim-öğretim yılını, sona eren toplu sözleşme sürecinde haklı, gerekli ve yerinde beklentilerinin ve taleplerinin kamu işverenince karşılanması bir yana üzerinde durulmadan geçiştirilmesinin, sorunlarına duyarsız, çözüm önerilerine kayıtsız kalınmasının burukluğuyla karşılamaktadır.

    Toplu sözleşme masasının eğitim hizmet kolunda tek yetkili sendikası olarak, öğretmenlerden, akademisyenlerden, eğitim kurumu yöneticilerinden, üniversite idari personelinden, Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra idari personelinden gelen, her biri eğitimin ayrı ve birden fazla sorununa çözüm olacak taleplerimizi masaya taşıdık. Bu taleplerimize kamu işvereni duyarsız kalmış, eğitim çalışanlarının sorunlarını çözme iradesini ortaya koyamamış, toplu pazarlık masası aracılığıyla sorunları çözme, eğitimin niteliğine katkı sunma imkânını heba etmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde eğitimde değişim ve dönüşümü hedeflediğini sürekli olarak ifade ettiği bir dönemdeyiz. Söz konusu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi, köklü sorunlara kalıcı çözümler getirilebilmesi Bakanlığın sürdürülebilir politikalar benimsemesine bağlıdır. Değişim ve dönüşüm adımları sahadaki tecrübelerle, paydaşların görüşleriyle olgunlaştırılmadıkça meşruiyet tartışmasına maruz kalacak, isabet oranı yara alacaktır. Anayasal ve yasal hakları kısıtlanmış sözleşmeli öğretmen istihdamı, öğretmen açığının kadrolu istihdam yerine ücretli öğretmenlik gibi insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı yöntemlerle giderilmeye çalışılması, kamu maliyesini denkleştirme aracı olarak eğitim bütçesinin kısılması, okullara yeterli ödenek verilmemesi nedeniyle aksayan eğitim hizmetlerinin yanında kaynak bulma baskısı altında okul yöneticisi ve öğretmenlerin velilerle bağış üzerinden karşı karşıya getirilmesi, atama ve yer değiştirme takviminin sorun çözmek kadar sorun üretmeye neden olması, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan yaygın şiddet, okullar açılırken çözüm bekleyen başlıca sorunlardır. 2019-2020 eğitim-öğretim yılı içerisinde bu sorunların çözülmesinin eğitimin geleceği, verimliliği ve niteliği açısından çok önemli olduğunun altını çiziyoruz. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi konusunda siyasi irade tarafından verilen söz halen ortada durmaktadır. Yine gerek Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda gerekse Millî Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde “öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi” somut hedefler olarak ortaya konulmuştur. 11. Kalkınma Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde öğretmenliğin bir kariyer mesleği olarak tanımlandığı/planlandığı dikkate alındığında, bir kariyer mesleği tanımlamasının gereği olarak da ek gösterge artışı gereklidir. Verilen sözlerin gereği artık yerine getirilmeli; eğitim çalışanları arasında meslek, görev, unvan ve yetki paralelinde bütün eğitim çalışanlarını kapsayacak, adil ve hakkaniyete uygun bir ek gösterge artışı konusunda somut adımlar atılmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik, uygulama gayesine ve gereceklerine hizmet etmediği gibi, başlı başına bir mağduriyet kaynağına dönüştüğü artık alenen ortaya çıkmış durumdadır. Kadroya geçiş ve yer değişikliği talebinde bulunabilme süresini 3+1 yıla indiren yasal düzenleme, eskisine nazaran sözleşmeli öğretmenlerin lehine olsa da soruna çözüm getirmediği aşikârdır. Sorunun nihai çözümü, eğitim-öğretim hizmetlerinin kadrolu öğretmenler eliyle gerçekleştirilmesi gerekliliğinin kabulüyle bütün sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesidir. Bu köklü çözümün hayata geçirilmesine kadar geçecek zaman zarfında ise sözleşmeli öğretmenlere herhangi bir süre sınırlaması konulmaksızın, özellikle yer değişikliği süreçlerinde kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu hakların tanınması gereklidir.

    Öğretmenin emeğini ucuzlatarak personel masraflarından kısıntı yapmaya çalışan ve mesleğin standartlarını düşüren ücretli öğretmenlik uygulaması, eğitimin kalitesine ve öğretmenliğin statüsüne ciddi bir darbe vurmaktadır. Emek sömürüsünün devlet eliyle tescillenmiş hâlini teşkil eden, ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik ayıbına bir an evvel son verilmelidir. Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde en büyük eğitim sorunu istikrarlı istihdamın sağlanamamasıdır. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde kadro istikrarı sağlamanın yolu cebri uygulamalar değil, teşviki yöntemlerdir. Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğunu, eğitim sisteminin ağır yükünü omuzlamış olan Millî Eğitim Bakanlığı’nın çalışma zamanını eğitimden ziyade personel iş ve işlemlerine hasretmek zorunda kalmasının sebebi, sürdürülebilir bir atama ve yer değiştirme politikası geliştirilememiş olmasıdır. Öğretmenlerin il içi ve iller arası yer değişikliği taleplerinin yerine getirilememesi, motivasyon kaybının yanında mesleki yabancılaşma, psikolojik rahatsızlık, eğitimin niteliğinin artırılamaması, çalışma barışının bozulması gibi sorunlara yol açmaktadır. “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Süreci: Tespitler ve Bir Model Önerisi” odak analizimizde ortaya koyduğumuz gerçekler ışığında, talepleri azami ölçüde karşılayacak, mağduriyetleri önleyecek, adil, hakkaniyete uygun yeni bir atama ve yer değiştirme sistemine ihtiyaç vardır. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esaslarında, değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları ivedilikle giderilmeli, ek ders birim ücreti artırılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak tanımlanıp, münhasır kadrolar üzerinden kazanılmış hakların korunduğu bir düzlemde liyakat ve mesleki ilerleme ekseninde yeniden kurgulanmalıdır. Öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak, bütünsel bir yasal düzenlemeye dayalı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ihtiyaç vardır. Öğretmenlik mesleğinin bütün veçhelerini kapsayan sistematik bir düzenleme olmaksızın, çok parçalı yapı altında mesleğin statüsünün artırılarak niteliğinin geliştirilmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, meslek mensuplarının mesleği ifa süreçlerinin sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Öğretmenliğin profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşması isteniyorsa, öğretmene destek niteliğinde, mesleki gelişimini ve özerkliğini sağlayacak bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve toplumun geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet sarmalına karşı eğitim çalışanlarını koruyacak, şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı, Bakanlık bu konuda sorumluluk üstlenmelidir. İlköğretim kurumlarının Bakanlıktan ya da mahalli idarelerden doğrudan ödenek alamamaları; okul yönetimlerini kamu kaynaklarının ve bu kaynakları harekete geçirme mekanizmalarının yetersiz kalmasıyla velilerle karşı karşıya getirmektedir. Buna ilaveten okul yönetimlerinin bir yandan okullara bağış konusunda kamuoyu ve idare baskısı altında ve soruşturma tehdidi karşısında bırakılması, diğer yandan zorunlu cari harcamalar için kaynak bulma yükümlülüğüne sokulması, hem eğitim-öğretime zarar verip bu sorunu okullar arası başarı farklılığının bir unsuru hâline dönüştürmekte hem okul yöneticilerine yönelik hukuksuz, haksız ve adaletsiz uygulamalara ve mağduriyetlere kapı aralamakta hem de yönetici/öğretmen ile öğrenci velilerini karşı karşıya getirerek okul iklimini ve okul-veli iş birliğini zedelemektedir. Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığı dikkate alındığında, zorunluluk arz eden mal ve hizmet alımlarının ne şekilde karşılanacağı sorunu halen izaha muhtaç olup çözüm beklemektedir. Bu nedenle, okul bazlı ödenek tahsisi yapılarak personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır. Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmî görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık ve kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir. Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin daha müreffeh bir ülke olma yolundaki uzun vadeli hedeflerine ancak sorunlarını aşmış bir eğitim sistemiyle erişebileceğini vurguluyor; eğitimcilere verilen sözlerin yerine getirilmesinin önemini ifade ediyor, sorunların çözüme kavuşturulacağı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyor, bütün eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize başarı dolu bir yıl diliyoruz.”

  • Tavşancıl’a PTT Şubesi açılıyor

    Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, Tavşancıl’a PTT Şubesinin açılacağının müjdesini verdi.

    Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir geçtiğimiz günlerde PTT Kocaeli Baş Müdürü Adnan Sert ve AK Parti Dilovası İlçe Başkanı Osman Akbulut’u makamında ağırladı. Yapılan ziyarette Başkan Hamza Şayir ve İlçe Başkanı Osman Akbulut, Tavşancıl Mahallesi’ne PTT şubesi açılması noktasında talepte bulundu. Ziyaret sonrası Dilovası Belediyesi, PTT Şubesinin açılması için süreci başlattı. Yapılan girişimler neticesinde PTT Genel Müdürlüğü Tavşancıl’a PTT şubenin açılması talimatını verdi.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Başkan Şayir, “Halkımızın kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarından daha hızlı ve daha kolay faydalanabilmesi için Belediye olarak sürekli girişimlerimiz olacak. Seçim sürecinde ve görev sürem dâhilinde yapmış olduğumuz ziyaretlerde Tavşancılda yaşayan vatandaşlarımızın ortak talebi Tavşancıl Mahallemizde bir PTT şubesi açılmasıydı. Bizde, Dilovası Belediyesi olarak mahallemizde şube açılması noktasın da gerekli girişimleri yaptık. Yaptığımız girişimler sonrası AK Parti Kocaeli İl Başkanımız Mehmet Ellibeş ve İlçe Başkanımız Osman Akbulut’un süreci yakından takip etmesi sonucunda kısa sürede şube açılması onayını aldık” dedi.