Etiket: Açılımı

  • BUÜ’den Üniversite-Sanayi İşbirliği Programı’nda ‘Gıda’ açılımı

    BUÜ’den Üniversite-Sanayi İşbirliği Programı’nda ‘Gıda’ açılımı

    TÜBİTAK tarafından başlatılan 2244 Sanayi Doktora Programı’nda aldığı öğrenci sayısı ile 2019 yılında Türkiye birinciliğini elde eden Bursa Uludağ Üniversitesi, farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalarla protokol imzalamaya devam ediyor. 2019 yılında mimari alanda ilk işbirliğini yapan BUÜ, 2020 yılı için de gıda sektöründe ilk protokolünü imzaladı.

    Bursa Uludağ Üniversitesi, ULUTEK Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren PerlaFruit Gıda Pazarlama Tic. ve San. A.Ş. firması ile 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında işbirliği protokolü imzaladı. Protokol kapsamında 3 doktora öğrencisi, yaş sebze ve meyve ihracatı yapan firmabünyesinde yürütülen bilimsel projelerde görev yapacak. Öğrenciler, eğitimlerinin ardından en az 3 yıl boyunca firma bünyesinde çalışma imkânına sahip olacak.

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin 2018 yılında başlayan 2244 Üniversite Sanayi Doktora Programı kapsamında ilk yıl 55 doktora öğrencisi kontenjanı aldığını açıklayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, bu sayının 2019 yılında 78öğrenciye çıktığını söyledi. 2020 çağrısında da çıkabilecekleri en yüksek kontenjan sayısına ulaşmaya gayret edeceklerini vurgulayan Rektör Kılavuz; “Çağrı dönemi boyunca en yüksek kontenjana ulaşmaya gayret edeceğiz. Bu faaliyetlerimiz hem araştırma üniversitesi sıralamasında hem de girişimci ve yenilikçi üniversite sıralamasında bizi birer ikişer kademe yukarıya doğru taşıdı. Bu da üniversitemizin arzulanan, beklenen konumuna doğru bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu iş birlikleri bizler için büyük bir önem taşıyor. Türkiye’nin iktisadı hayatının, ekonomisinin gelişmesi, dışarıya açılması ve biraz daha inovatif hale gelmesi noktasında ciddi adımlar olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.

    Ziraat ve gıda alanında ilk örnek

    Önceki yıl İznik Çinicilik firması ile mimarı alanda ilk kez 2244 protokolü imzaladıklarını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Türkiye’de bir tek Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde bir de bizde olan özel bir projeydi. Bu yıl başka bir alana açılmış oluyoruz. Ziraat ve gıda alanında tek örnek olabilir. Hedefimiz sosyal bilimler konularından da birkaç protokol imzalamak. Bu tarz taleplerin gelmeye başladığını da görüyoruz. Bugün sizlerle imzaladığımız protokol, ziraat ve gıda kapsamına giren konular açısından bizim için ilk olacak. Bursa’nın geleceği açısından iyi bir açılım olacağını düşünüyorum. Başkalarına da örnek olacağına inanıyorum. Protokol ile firma kazanacak, Üniversite kazanacak, öğrencilerimiz kazanacak. Gelecekte de ülkemiz ve milletimiz kazanacak. Hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Protokol için Üniversite yöneticilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan PerlaFruit firmasının Genel Müdürü Hamdi Taner; “Bizim ana işimiz meyve ihracatı. İhracat kısmında en çok karşılaştığımız sorun ise gıda güvenliği konusu oluyor. İşimiz gereği yüzlerce üreticinin ürününü alıyoruz ve bunları tek tek kontrol etmemiz gerekiyor. Özellikle Avrupa ülkelerinde çok ciddi bir kontrol mekanizması işliyor. Türkiye’de laboratuvar sayısı her yıl artsa da maliyet, hız ve doğruluk kriterlerini değerlendirdiğimiz zaman halen bir eksikliğin olduğunu gördük. Bu sebeple geçtiğimiz yıl bir laboratuvar kurmaya karar verdik. Bir TÜBİTAK projesi ve şansımızın da yaver gitmesiyle birlikte ULUTEK bünyesinde ilk laboratuvarımızı kurduk” dedi.

    “Mutlu ve gururluyuz”

    Kurdukları laboratuvar ile Bursa siyah inciri özelinde ciddi bir kontrol organizasyonu oluşturduklarını açıklayan Hamdi Taner; “Yaklaşık 36 bin analiz yaptık. Bu da 4 bin üreticiyi 50 gün üst üste tek tek analiz etmek anlamına geliyor. Bu sayede de başarılı sonuçlar elde ettik. Bir şirketle başlayıp, tüm Bursa’ya pozitif anlamda yayılacağını düşünüyoruz. Bu işi şirket bünyesinde yaparken, çalışmalarımızın sadece incir ve kiraz için değil, Türkiye’de yetiştirilebilin tüm gıda ürünleri için gerekli olduğunu fark ettik. İşimizi biraz daha büyüterek, yine ULUTEK bünyesinde özel bir gıda analiz laboratuvarı kurmak istedik. Belli projeler geliştirmeye de başladık. 2244 protokolü ile doktora öğrencilerimizi inşallah bünyemizde çalıştırmaya başlayacağız. Bunun için mutlu ve gururluyuz” diye konuştu.

  • Çeşme turizminde Kırgız açılımı

    Kırgız Parlamentosu eski Başkan Yardımcısı ve Parlamento Üyesi Torobai Zulpukarov, Kırgızistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Erkin Sopokov ile birlikte Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette, Kırgız turistlerin 2019 turizm sezonunda tatillerini Çeşme’de geçirmeleri için girişimlerde bulunacağı da ifade edildi.

    Kırgızistan Cumhuriyeti Jogorku Kenesh (Kırgız Parlamentosu) eski Başkan Yardımcısı, Anayasa Düzenleme ve Devlet Yapısı Komitesi Başkanı, Parlamento Üyesi Torobai Zulpukarov ile Kırgızistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Erkin Sopokov, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı makamında ziyaret etti. İzmir’in Çeşme ilçesinde tatil için bulunan Kırgız Parlamentosu eski Başkan Yardımcısı Zulpukarov ve İstanbul Başkonsolosu Sopokov, Çeşme Belediyesi’ne gelerek, nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaret sırasında Belediye Başkanı Dalgıç’a, “Suusar Tebeteyi” adlı başlık ve iktidarı simgeleyen kamçı hediye edildi.

    Kırgız turistlerin Çeşme’ye gelmeleri için girişimde bulunacak

    Çeşme’de tatillerini geçiren Zulpukarov ve Sopokov’un Belediye Başkanı Dalgıç’a yaptıkları nezaket ziyaretine, Aytin ve Aküzüm de katıldı. Ziyaret sırasında, Nowness Hotel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zelal Aytin, Kırgızistan Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosluğu için gerekli evrakları tamamlayarak konuk Kırgız heyetine teslim ettiğini ve aralık ayında Fahri Konsolosluk işlemlerinin tamamlanacağını açıkladı. Aytin, Kırgızistan Cumhuriyeti’ni ziyaret edeceğini ve ziyareti sırasında da Çeşme’yi tanıtacağını ifade etti. Aytin, Kırgız turistlerin, 2019 turizm sezonunda tatillerini Çeşme’de geçirmeleri için girişimlerde bulunacağını da sözlerine ekledi.

  • May Tohum’dan uluslararası sermaye açılımı

    Türkiye’nin en önde gelen tohumculuk sektör yatırımcılarından May-Agro Tohumculuk (MAY Tohum), Güney Afrika merkezli yatırım kuruluşu Zeder’in global tohumculuk şirketi Zaad Holdings Limited’e (Zaad) MAY Tohum hisselerinin yüzde 35’inin satışı konusunda anlaştı.

    Şirketler bu ortaklık kapsamında Avrupa Birliği, Karadeniz havzası, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika kıtasındaki global tohumculuk faaliyetlerini geliştirmeyi, mevcut Ar-Ge yatırımlarını en güçlü şekilde rekabet edebilir seviyede tutmayı ve mevcut kurulu üretim ve dağıtım kapasitelerini en verimli şekilde kullanarak dünya tohumculuk sektöründe global pozisyonlarını güçlendirme kararı aldıklarını açıkladılar.

    Zaad, tohumculuk sektöründe sahip olduğu Agricol, Bakker Brothers, Klein Karoo Seed Marketing şirketleri ile Afrika ve Avrupa kıtalarında kurduğu tohum odaklı güçlü Ar-Ge, üretim ve dağıtım altyapısı ile tanınıyor. Zaad ayrıca, Amerika, Avrupa Birliği, Orta Doğu coğrafyalarında da yatırımlarına devam ediyor.

    MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yormazoğlu, “Bu ortaklık ile Zaad ve MAY Tohum dünya tohum pazarında daha güçlü rekabet edecek bir global yapı oluşturuyor, uluslararası piyasada daha güçlü ve rekabetçi olacak, ülkemizin tohum ihracatı potansiyelini daha da artıracağız. Türkiye’ye yabancı sermaye yatırımı getirerek şirketimize ve ülkemize uluslararası alanda gösterilen güven ve itibarın bir parçası olmaktan gururluyuz” dedi.

    Zaad Holdings Limited CEO’su Antonie Jacobs da, “Zaad’ın bu yeni pazarlara odaklanma amaçlı olarak yaptığı yatırım konusunda çok heyecanlıyız. Artık gerçek anlamda global bir tohum şirketi olduğumuzu da memnuniyetle belirtebilirim” diye konuştu.

  • Uşak’ta ‘’Roman Açılımı Süreç Ve Gelecek’’ Adlı Çalıştay Yapıldı

    Uşak Üniversitesi Sosyoloji Topluluğu tarafından ‘’Roman Açılımı Süreç ve Gelecek’’ adlı çalıştay Mustafa Kemal Paşa Amfisi’nde düzenlendi.

    Konferansa Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim İlhan, Rektör Prof. Dr. Sait Çelik, Vali Yardımcısı Sait Topoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Dalkıran, Kent Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aydın, Uşak Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Akakoğlu, Yönetmen Elmas Kara Arus, sivil toplum gönüllüsü Kelemet Çiğdem Türk, Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Uşak Kent Konseyi Romanlar Çalışma Grubu Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar Deniz, davetliler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Katılımcıları saygı ve sevgiyle selamlayarak konuşmasına başlayan Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik bu tarz etkinliklere ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek etkinliğin oluşmasında katkısı bulunan Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümüne, Uşak Üniversitesi Sosyoloji Topluluğuna, Kent Konseyi Başkanı Zafer Aydın’a, Uşak Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Akakoğlu’na ve etkinliğe iştirak ederek konuşmacı olan Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı’ya teşekkür etti. Katılımın yoğun olmasının ve gösterilen duyarlılığın memnuniyet verici olduğunu belirten Rektör Çelik “Toplumsal barışın, refahın, mutluluğun hepsinin nihai bir hedefi, amacı olması gerekiyor. Bunu test etme noktasında üniversite olarak da Başbakanlık Başdanışmanımız Dr. Necdet Şubaşı ile görüşürken sorumluluklarımızın daha fazla olduğunu konuştuk. O etnik gruptan bu etnik gruptan olmanın hiçbir ayrıcalığı yoktur. Biz özellikle üniversite olarak da bu sorumluluğu hatırlatmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu tür etkinliklerde bir araya gelerek konu hakkında ki projeleri el birliği ile nasıl daha ileriye taşıyacağımızı düşünebiliriz. Kişiler kendilerini dezavantajlı konumda hissedebilirler. Üniversite olarak bu konu üzerinde düşünmek, projeler üretmek birinci derecede görevimizdir. Katılımlardan dolayı tekrardan teşekkür ediyor, çalıştayımızın etkili, verimli geçmesini diliyorum.’’dedi.

    Moderatörlüğünü Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar Deniz’in yaptığı çalıştayda konuşan Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı hükümetin 2009 yılından beri dezavantajlı gruplar hakkında çok ciddi çalışmalar ve faaliyetler yaptığına dikkat çekerek önümüzdeki birkaç hafta içinde Romanlar ile ilgili eylem planının açıklanacağını söyledi. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun 15 gün içinde konula ilgili düzenlemeleri açıklayacağını belirten Dr. Necdet Şubaşı düzenlemelerin istihdam, eğitim, hayatı kolaylaştırmak, yumuşatmak ve en önemlisi de önyargıları ortadan kaldıracak çalışmaları içerdiğini ifade ederek konuşmasında şunları aktardı: “ Bugün burada hepinizi biraz acıtmak istiyorum. Kendi açımdan düşündüm. Roman değilim ‘Roman olarak doğsam ne olurdu’ diye. Uşak’ta yaşayan Romanlar kadar şanslı olur muydum bilmiyorum ama okuduğum, gözlemlediğim, deneyimlediğim şeyleri birleştirince Romanların hayatı zorluklar ve acılar ile dolu. Roman olmayan kişilerin onları hissetmelerini arzu ediyorum. Sizleri, daha dikkatli, özenli, daha detaylı bir hissediş sürecine dahil olmaya davet ediyorum. Bir topluluk ya da yabancı bir kişi hakkındaki algılarımız o topluma ya da kişiye dokunmadan, hissetmeden değişmiyor. Ön yargılarımızı aşmak zorundayız. Kendimize dönüp ‘Ben kimim? Kimi görmezden geliyorum? Kimi dışarıda bırakıyorum? Kimi aşağılıyorum?’ tüm bunlara bakmak, düşünmek gerekiyor. Aynı coğrafyayı birlikte yaşıyorsak onlardan habersiz olamayız. Altı çizilmek hiçbir topluluğun hoşuna gitmez. Hiç kimse pozitif ayrımcılık istemez. Aksine herkes eşitlik ister. Hakkı neyse onu görmek ister. Üniversitelerde sosyoloji bölümünün olması büyük bir avantajdır. Sosyoloji ötekileri keşfetmemizi sağlıyor. Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Uşak genelindeki yaşam çeşitliliğini, buradaki gerginlikleri, uyum ve uyumsuzlukları görmeyi, yakalamayı başarmaktadır. Çünkü sosyoloji insanı insana yaklaştırmaktadır. Bu coğrafyada birlikte yaşıyor ama onları gettolaşmaya zorluyorsak, kriminal olarak tanımlıyorsak, teolojimizi gözden geçirmeliyiz. Allah hiç kimseyi kirli doğurtmaz, kirli yaratmaz. O zaman sormak, düşünmek lazım ‘Bu insanların suça yönelmelerinde payımız yok mu?’ diye. Kesinlikle payımız var. Uşak’taki Romanların daha avantajlı olduğunu gördüm. Uşak’ta ötekileştirmeyi hissetmedim. Uşaklıları tebrik ediyorum.”

    Çalıştayda Yönetmen Elmas Elmas Kara Arus, bir Roman olarak, Roman Açılımı sürecinin başından beri içinde olduğunu ve kayda değer gelişmeler yaşandığını söyledi. “Buçuk” adlı belgeselin yönetmeni olan Elmas Kara Arus bir Roman olarak yaşadıklarını anlatarak kültürel uyuşma sürecindeki zorlukları ve bunları aşmanın hiç de kolay olmadığını aktardı. Lisede kimlik arayışı ve kimlik çatışması yaşadığını söyleyen Elmas Kara Arus üniversitede okurken elinde bir güç olduğuna karar verdiğini ve kamerasıyla bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek toplumunu anlatmayı, kendisini bulmayı amaçladığını ve bunun ürünü olarak “Buçuk” adlı filmin çektiğini ifade etti. Dokuz sene boyunca Türkiye’yi dolaşarak filmi çektiğini aktaran Elmas Kara Arus “Gönüllü bir ekip ile yola çıktık. Bu hikaye toplumun başka beklentilerini de karşılamaya dönük oldu. Roman Çalıştayına katıldık. Çalıştay bir şekilde devletin romanları tanımasının ilk adımıydı. Romanların sosyal talepleri var. Kimlik bilinçleri oluşmaya başladı. Açılım sürecinin ardından hızlı bir şekilde dernekleşme süreci başladı. Roman sorunları sürekli masaya yatırılmaya başlandı. En son geldiğimiz noktada yakın zamanda Romanlar ile ilgili eylem planı açıklanacak. ”dedi.

    Gazeteci ve sivil toplum gönüllüsü Kelemet Çiğdem Türk ise İstanbul Pendik’te bulunan Teneke Mahallesinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Çalışma sırasında özellikle mahallede yaşayan çocukların eğitimi ile ilgili faaliyetler yürüttüklerini ve çalışmaların başlangıcında yaşanılan zorlukları belirten Kelemet Çiğdem Türk gelinen noktada devlet kurumları ve yerel yönetim işbirliği ile olumlu sonuçlar elde edildiğini söyledi.

    Çalıştayın sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Çelik, Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı’na, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük Elmas Kara Arus’a ve Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim ilhan ise Kelemet Çiğdem Türk’e üniversitemiz plaketini verdi.

    Çalıştay sonrası Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı kitaplarını imzaladı.

  • CHP Şehzadeler İlçe Başkanlığı’nda ‘Mescit’ Açılımı

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şehzadeler İlçe Başkanlığı binası içerisinde bir grup partilinin önerisi üzerine mescit açıldı.

    CHP Şehzadeler İlçe Başkanlığı, CHP İl Başkanlığı ile birlikte kullandığı binanın içerisinde mescit açtı. Konuyla ilgili bilgi veren CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Semih Balaban, “Son derece normal bir olay. Binamızda yeniden yapılanma kapsamında düzenlemeler yaptık. Aşağı katta atıl durumda olan bölümler vardı. Onları yeniden işler hale getirdik. Bizim CHP’deki büyüklerimiz, ‘sayın başkanım biz bu aşağıda namaz kılmak istiyoruz. Mescit olarak orayı kullanabilir miyiz?’ dediler. Biz de memnuniyetle karşıladık. Bundan daha doğal bir talep olmaz. Onlar da kendi imkanlarıyla orayı mescit haline getirdiler. Bu çok olağan bir durum. Cumhuriyet Halk Partisi’nde şaşılacak bir durum değil. Cumhuriyet Halk Partisi 12 milyon oy aldığı bir kitle var. Bu 12 milyon insan, inançlı insanlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir felsefe var; hiçbir zaman bizler dinsel inançları, kişisel çıkar ve siyasi çıkar için kullanmayız. Din, Allah ile kul arasında olan bir şeydir. Cumhuriyet Halk Partisi de her türlü dinsel inancın güvencesidir. Bu güzel ülkede; Alevisi, Sünnisi, Hristiyan’ı, Yahudisi, ateisti, hepsi bizim için değerlidir. Çünkü insanlar birbirilerinin inançlarına saygısızlık etmediği sürece her türlü inanca inanabilirler. Bu son derece doğaldır. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman bu konularda duyarlılığını göstermiş ve üzerine düşeni yapmış bir partidir. Bu çok büyütülecek veya çok da anormal bir olay değildir” dedi.