Etiket: Acılı

  • Tendürek şehidinin eşine acılı haber verildi

    Ağrı’nın Tendürek Dağı bölgesinde yapılan operasyonda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Uzman Çavuş Mehmet Gücüyetmez’in Ağrı’daki eşine acı haber verildi.

    Tendürek Dağı’nda PKK’lı teröristlerce çıkan çatışmada şehit düşen Hataylı 23 yaşındaki Uzman Çavuş Mehmet Gücüyetmez’in Ağrı’daki evinde eşi Tuba Gücüyetmez’e acı haber verildi. Haberin alınmasının ardından eve Türk bayrağı asılırken, ev önünde ambulans hazır bekletildi. Şehidin 2 aylık evli olduğu öğrenildi.

    Öte yandan, aynı çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Alper Seven’in yaklaşık 1,5 ay önce Neslihan Seven’le hayatını birleştirdiği öğrenildi. Şehidin sosyal medya sitesinde paylaştığı düğün fotoğrafları da ortaya çıktı. Şehidin naaşının yarın Erzurum’da düzenlenecek törenin ardından memleketi Muğla’ya gönderileceği öğrenildi.

  • Adana’da acılı ayran kuyruğu

    Adana’da 10 yıldır şalgamcılık yapan ve sağ ayağı tutmayan bedensel engelli Fevzi Güven, babaannesinin tarifinden yola çıkarak kendine has acılı ayran yapmayı başardı. Acıya düşkün Adanalılar Güven’in tezgahının önünde adeta kuyruk oluşturdu.

    Merkez Cami’nin önünde 3 tekerlekli motosikletinin arkasına koyduğu tabla ile 10 yıldır şalgam, ayran, simit, meyve suyu satarak geçimini sağlayan 47 yaşındaki Feyzi Güven, babaannesinin tarifi olan acılı ayranı piyasaya sürmeye karar verdi. Adanalıların acıya olan düşkünlüğünü fırsat bilen Güven, sütü süs biberi, dereotu ve yeşil nane ile mayalayıp müşterilerine sunmaya başladı.

    “Malatya yöresine ait ayran”

    3 yıldır acılı ayran yaptığını ve vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılaştığını belirten Feyzi Güven, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada acılı ayranın Malatya yöresine ait olduğunu belirterek “Bu ayran Malatya yöresine aittir. Malatya’da bu ayran ekşi ve acı ile yapılmaktadır. Yalnız ben biraz daha değişik malzemeler kullanıyorum ve malzemeleri direkt sütten mayalıyorum” dedi.

    “Keçi sütü olmalı”

    Acılı ayran yapmak için kullandığı malzemeleri de söyleyen Güven, “Acılı ayranda süs biberi,yeşil nane ve dereotu kullanıyorum. Bunu sütten mayalıyorum direkt. Onun için renk olayı yoktur. Renksizdir. Ayran bildiğimiz ayrandır. Bu ayrandan içen muhakkak yine geliyor. Evde yapmak isteyen birisi olursa keçi sütü bulması gerekiyor. Keçi sütü veya inek sütünden mayalanıyor. Gramajla ayarlanıyor yoksa tadı kaçar” ifadelerini kaydetti.

    Feyzi Güven, acılı ayran yapan bazı kişilerin ayranı acı turşu suyu ile karıştırdığını böyle olunca da ayranın renginin pembeleştiğini belirtti.

    Acılı ayran içen bir vatandaş, “Her Cuma geldiğimiz yer. Buradan acılı ayranı içmeden geçmiyoruz” ifadeleri kullanırken diğer bir vatandaş ise, “Ben aslen Balıkesir Susurluk’luyum. Ayranın memleketinden geliyorum. Fakat bu ayranı daha güzel buluyorum” dedi.

    Acılı ayran içen başka bir vatandaş ise acılı ayran ismini duyunca ilk başta tedirgin olduğunu ama tadının güzel olduğunu kaydetti.

  • Soma ve Şirvanlı acılı madenci aileleri bir araya geldi

    Soma’da hayatını kaybeden madenci yakınları Şirvanlı madenci yakınlarıyla bir araya geldi.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski milletvekili ve Sosyal Haklar Vakfı Derneği Başkanı Melda Onur başkanlığında oluşan bir heyet, Soma’daki madenci 5 aile ile Şirvan ilçesinde meydana gelen heyelanda göçük altında kalan ailelerle buluşturdu. Heyet 17 Kasım 2016 tarihinde Siirt’in Şirvan ilçesinde meydana gelen heyelanda göçük altında kalan madenci aileleri ziyaret etti. Ziyaret sonrası CHP il başkanlığında açıklama yapan Melda Onur, Şirvan’daki madencilerle dayanışma içinde bulunmak üzere buraya geldiklerini belirterek, yarın da Şirvan ilçesindeki Maden ocağında incelemede bulunacaklarını söyledi. Onur, “Amacımız Somalı ailelerle Şirvanlı aileleri ziyaret edip destek vermektir. Gelen heyette Soma’dan 5 aile var. Biliyorsunuz Soma’da 2014 yılında 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciası oldu. 3 yıldır bir hukuk mücadelesi yürütülüyor. O ailelerin yürüttüğü mücadele ve soruşturma gayretleri karşısında nasıl dik durup kendi mücadelelerini takip ettiklerini buradaki ailelerle paylaşmak istedik. Acıları daha yeni, taze. Bundan sonraki süreçte istedikleri zaman destek vermek istiyoruz. Bu destek şöyle olacak; biz sosyal destek heyeti olarak bu süreci yakından takip ediyoruz. Bu hukuki süreci takip ediyoruz eğer aileler isterse. Biliyorsunuz son kardeşimizin de bedeni çıkarıldı, onların da taziyesine katıldık. Artık baş başa kalacaklar acılarıyla. Ama biz baş başa kalmalarını istemiyoruz. İstiyoruz ki birlikte olsunlar. İstiyoruz ki bunun takibinde onlara destek verelim. Bundan sonraki süreci tahmin edebiliriz” dedi.

    Sürecin aileleri ne derecede tatmin edeceğini bilmediğini belirten CHP eski milletvekili Onur, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Ama esas olan maden burada ekonomik değeri zengin olan bir madendir. Bu insanların evlatları hatta torunları da burada çalışacaklar. Çocuklarını kaybettikleri gibi torunlarını da kaybetmesinler. Bu madenin bir işinin güvenli bir şekilde çalışabileceği, sosyal güvencesinin olabileceği bir şekilde getirilmesi gerekir. Bu şekle getirilmesi da büyük cezalar almadan, bu işin gerçek sahipleri patronları cezalandırmadan olmaz. Orada bir mühendise bir işletme görevlisine ceza kesilerek bu iş kapatılmaz. Patron da sorumludur. Bütün sorumlular açığa çıkarılacak maden ıslah olacak. Bundan sonra bir başarı elde edilir. Onların yanında olacağız”.

    Siirt’e gelen İsmail Çolak adlı Soma’da oğlunu kaybeden bir vatandaş ise Şirvan’daki maden ocağında yaşamını yitiren ailelerin acılarını paylaşmak için burada olduklarını söyledi. Çolak, “301 kişinin öldürüldüğü kazada oğlumu yitirdim. Buraya gelmemizin amacı aynı sonu paylaşan Şirvanlı 16 madenci kardeşimizin acılarını paylaşmaktır. Acıları acımızdır. Onlarla dayanışma içinde olmak ve başsağlığında bulunmak için buraya geldik. Her zaman kendilerine destek ve yardımcı olacağız” diye konuştu.

    Heyet yarın Şirvan ilçesine yapılacak incelemenin ardından Siirt’ten ayrılacak.

  • Gelini oğlunu öldürdü, acılı anne feryat etti

    Bursa’da bir kadın tartıştığı eşini bıçaklayarak öldürdü. Evli çiftin olaya tanık olan 2 yaşındaki çocuklarına mahalleli sahip çıktı. Eşini bıçakladıktan sonra pencereden atlamak isteyen genç kadına o sırada evde yanlarında bulunan 70 yaşındaki kayınvalidesi engel oldu. Acılı anne oğlunun fotoğrafını öpüp teselli bulmaya çalışıyor.

    Edinilen bilgiye göre, olay saat 01.00 sıralarında merkez Osmangazi İlçesine bağlı Atıcılar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre daha önce ayrılıp bir ay önce tekrar barışan çift bir kez daha kavga etmeye başladı.

    Kendisine küfür eden Suat Kazım Çırak’a (27) sinirlenen Elif Çırak(26) mutfaktan aldığı ekmek bıçağını eşinin karın boşluğuna sapladı. Çiftin komşuları bağırma sesleri üzerine eve gittiğinde bıçaklanan Çırak’ı yerde yatar halde bulunca hemen taksiyle Bursa Devlet Hastanesi’ne götürdüler. Suat Kazım Çırak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri Elif Çırak’ı gözaltına aldı. Kocasını öldüren Elif Çırak gözaltına alınınca çiftin yakınları 2 yaşındaki çocuklarına sahip çıkıp kendi evlerine götürdü. Olayla ilgili polis ekipleri soruşturma başlattı.

    Oğlunun kimliği öpüp gözyaşı döktü

    Gece yarısı yaşadıkları dehşet anlarını anlatan 70 yaşındaki Hacer İlikmen, evladının hayatını kaybettiğini sabaha karşı polislerden öğrendiğini söyledi. Oğlunun evde kalan kimliğini öpüp gözyaşı döken acılı kadın, “Kavga ettiler. Hepsi bir anda kavga sırasında oldu. Bir anda sinir harbinde nasıl oldu anlamadık. Neden kavga çıktı anlamadık. Arada tartışırlardı, ama bu kadar hiç olmazdı. Salonun diğer tarafında oturuyordu. Birden “anam yandım” diye bağırmaya başladı. Sonra yere düştü sesi soluğu kesildi. Elif de kendinden geçmişti. Cama çıkıp atlamak istedi engel olduk” dedi.

    Yaşlı kadın oğlunun fotoğrafının yer aldığı kimliği İHA muhabirine gösterirken, o anları hatırlayıp gözyaşlarına boğuldu

  • Acılı baba: “Kızımın katili okul müdürü”

    Aksaray Güzel Sanatlar Lisesi spor bölümü 12. sınıf öğrencisi Mihriban Şimşek, ailesi ile birlikte içerisinde bulunduğu seyir halindeki araçtan atlayarak intihar etmesinin ardından yaşam mücadelesini kaybetti. Acılı baba, “Kızımın katili okul müdürü. Ben Türk adaletine güveniyorum” diyerek yetkililerden yardım istedi.

    İddialara göre; Aksaray Güzel Sanatlar Lisesi spor bölümünde öğrenim gören 17 yaşındaki 12. sınıf öğrencisi Mihriban Şimşek, hafta sonunda okul pansiyonunun bahçesinde sınıf arkadaşı olan O.E. ile bankta otururken pansiyonda görevli öğretmenleri tarafından görüldüğü iddia edildi. Her iki öğrenci hakkında tutanak tutan öğretmenler durumu okul idaresine bildirdi. Okul Müdürü Savaş Ş. ise her iki öğrenciyi odasına çağırarak kendilerini okuldan atacağını ve bankta birlikte oturduklarını ailelerine bildireceğini söyledi.

    Yaşanan bu gelişmelerin ardından bunalıma giren ve Nevşehir’e ailesinin yanına gelen Mihriban Şimşek, tekrar ailesi ile birlikte Aksaray’a giderken hareket halindeki araçtan atlayarak intihar etmek istedi. Ağır yaralanan genç kıza ilk müdahale olay yerine gelen 112 sağlık ekipleri tarafından yapıldı. Mihriban Şimşek daha sonra Nevşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken genç kız yaşam mücadelesini 4 gün sonra kaybetti.

    Mihriban Şimşek’in Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde bulunan evine ise ailenin yakınları, okul arkadaşları adeta akın etti. Baba Hasan Şimşek taziye için gelen vatandaşları karşılarken Mihriban’ın okul arkadaşlarının ise gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi.

    Mihriban Şimşek’in okul arkadaşları ise bu olay sonrasında ailelerin arkadaşlarını okuldan almaya başladıklarını, herkesin korku içerisinde olduğunu söyledi. Mihriban’ın sınıf arkadaşı E.A., “Arkadaşımızı kaybettik. Bugün son yolculuğuna uğurlayacağız. Bu bizi derinden etkiledi. Okulda müdürlerin yapmış olduğu baskı, arkadaşımızı kaybettirdi. Üzgünüz, bunun hesabı sorulması gerekir. Bugüne kadar sesimizi duyuramadık ama bu saatten sonra sesimizi duyuracağız. Bir daha böyle olayların yaşanmasını istemiyoruz. Kardeşimizi son kez bu son yolcuğuna uğurladıktan sonra böyle şeylerin bir daha olmamasını istiyoruz. Bu olay yüzünden çoğu arkadaşımızı ailesi okuldan alıyor. Yani halen bir korku bir telaş içerisindeler” dedi.

    Kübra isimli öğrenci ise “Mihriban sınıf arkadaşımızdı. Biz bu olay yüzünden çok üzgünüz. Bir daha böyle olayların olmasını istemiyoruz. Okul Müdürü Savaş Ş. ve Melih D.’den şikayetçiyiz. Arkadaşımızın üzerine çok fazla gittiklerinden dolayı arkadaşımız canına kıydı. Okuldan ayrılacak arkadaşlarımız var. Aileler artık okula gönderemiyorlar” diye konuştu.

    “Kızımın katili okul müdürü”

    Baba Hasan Şimşek ise yaptığı açıklamada, “Kızımın vefatının ardından okuldan bizi kimse aramadı. Kızımın suçlusu onlar. Ben Türk adaletine güveniyorum. Milli Eğitim Bakanıma güveniyorum. Bunun üzerine gitmeleri lazım. Kızlarımı okutmak için ne hallere düştüm. Kuzumun katili oldu bunlar. Kızlarınızı okutun diyorlar ben de okutuyordum kızımı. Kızımın katili okul müdürü. Cumhurbaşkanım kızlarınızı okutun diyordu bizlere. Ben de okutuyordum, okutmaya çalışıyordum, elimden geleni yaptım. İnşaatlarda çalışarak kuzularımı büyüttüm. Cumhurbaşkanım bunun üstüne düşsün. Ben Cumhurbaşkanımı severim” şeklinde konuştu.