Etiket: Açıklanan

  • Sağlıkçılardan açıklanan ekonomik politikaya tam destek

    Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, ekonomi politikasına yönelik açıklanan yol haritasını önemsediklerini ve desteklediklerini belirterek; “Bizi diz çöktürmeye çalışanlara karşı birlik ve beraberlik içerisinde galip geleceğiz” dedi.

    ABD ile ilişkilerde yaşanan gerginlik ve dolardaki artışın yanı sıra açıklanan ekonomi politikasının yol haritasını değerlendiren Sağlık-Sen Şube Başkanı Baki Karaer, “Açıklanan paketi önemsiyor ve destekliyoruz. 15 Temmuz’da istediklerini elde edemeyenler, şimdi ekonomik kriz ile bunu gerçekleştirmek istiyorlar. Açıklanan yol haritasındaki kararlılık, milletimizin birlik ve beraberliği ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozacaktır. 15 Temmuz’da oynanan oyunun farkındaydık. 15 Temmuz’da başarılı olamayanların ülkemiz üzerinde oyun kurmaya devam edeceklerini de biliyorduk. Bu sebeple o zaman, ‘meydan nöbetlerimiz bitiyor, ama asıl nöbetlerimiz şimdi başlıyor. Daha çok çalışmak, daha çok kenetlenmek ve bu ülkenin geleceğine darbe vurmak isteyenlere karşı ortak hareket etmek, bir ve beraber olmamız gerekiyor’ demiştik. Bu sürecin de başarıyla atlatılacağını ve kazananın ülkemiz olacağına inanıyorum” diye konuştu.

    “Birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız”

    Türkiye’yi dize getirmek isteyen işbirlikçilerin 15 Temmuz’da yapamadıklarını şimdi de ekonomi üzerinden gerçekleştirmek istediklerine işaret eden Karaer, “Bu süreci aşmak için açıklanan tedbirleri önemsiyor ve destekliyoruz. Sağlık-Sen ailesi olarak sonuna kadar devletimizin yanındayız, ülkemizin yanındayız. Bu ülkeye diz çöktürmek, ekonomik kriz çıkartarak istediklerini elde etmek isteyenlere karşı birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Bu dalgalanmalar iktidarın dik ve güçlü durması, bu ülkede yaşayan herkesin de bunun bir oyun olduğunun farkında olarak hükümetin yanında olmasıyla aşılacaktır” şeklinde konuştu.

  • Memiş: “Açıklanan ekonomik politikayı önemsiyor ve destekliyoruz”

    Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, ekonomi politikasına yönelik açıklanan yol haritasını önemsediklerini ve desteklediklerini söyledi.

    Metin Memiş, sendikasının Bolu Şubesi 4. Olağan Genel Kurulu için geldiği Bolu’da gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. ABD ile ilişkilerde yaşanan gerginlik ve dolardaki artışın yanı sıra, açıklanan ekonomi politikasının yol haritasını değerlendiren Memiş, “Açıklanan paketi önemsiyor ve destekliyoruz. 15 Temmuz’da istediklerini elde edemeyenler, şimdi ekonomik kriz ile bunu gerçekleştirmek istiyorlar. Açıklanan yol haritasındaki kararlılık, milletimizin birlik ve beraberliği ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozacaktır” şeklinde konuştu.

    “15 Temmuz’da elde edemediklerinin peşindeler”

    Türkiye üzerinde oynanan oyunun farkında olduklarını söyleyen Memiş, “15 Temmuz’da oynanan oyunun farkındaydık. 15 Temmuz’da başarılı olamayanların ülkemiz üzerinde oyun kurmaya devam edeceklerini de biliyorduk. Bu sebeple o zaman, ‘meydan nöbetlerimiz bitiyor ama asıl nöbetlerimiz şimdi başlıyor. Daha çok çalışmak, daha çok kenetlenmek ve bu ülkenin geleceğine darbe vurmak isteyenlere karşı ortak hareket etmek, bir ve beraber olmamız gerekiyor’ demiştik. Bu sürecin de başarıyla atlatılacağını ve kazananın ülkemiz olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Bir ajan yüzünden Türkiye’yi hedef alan ABD’nin küresel anlamda başlattığı kaosun hedefinde sadece Türkiye’nin olmadığına dikkat çeken Memiş, Türkiye’nin bir müdahale ile karşı karşıya olduğunu kaydetti. Memiş, “Bu süreci aşmak için Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın açıkladığı tedbirleri önemsiyor ve destekliyoruz. Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak sonuna kadar devletimizin yanındayız, ülkemizin yanındayız” dedi.

    “Birlik ve beraberlik içinde aşacağız”

    Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş şunları kaydetti:

    “Bu ülkeye diz çöktürmek, ekonomik kriz çıkartarak istediklerini elde etmek isteyenlere karşı birlik ve beraberlik içinde olmalıyız” diyen Memiş, “Bu ülke bizim ülkemiz. Bu ülkeden başka gidecek bir yerimiz yok. Bu dalgalanmalar iktidarın dik ve güçlü durması, bu ülkede yaşayan herkesin de bunun bir oyun olduğunun farkında olarak hükümetin yanında olmasıyla aşılacaktır.”

    Ülke olarak bundan sonra başkaları tarafından bize biçilen gömlekleri giymeyeceklerini söyleyen Memiş, “Kendi gömleğimizi kendimiz dikip giyeceğiz” dedi. 2002 yılından itibaren darbelere ve darbecilere karşı dik durduklarını ve bundan sonra da durmaya devam edeceklerini kaydeden Memiş, bu süreçten birlik ve beraberlik içinde çıkılacağını ifade etti.

    “Yıpranma payı ve 3600 ek gösterge bütün sağlık çalışanlarını kapsamalı”

    Yıpranma payıyla ilgili soruyu cevaplandıran Memiş, yıpranma payı mücadelesini 4 yıl önce Sağlık-Sen’in başlattığını hatırlattı. Yıpranma payının yasalaşmış halinin önemli bir kazanım olduğunun altını çizen Memiş, bunun bütün sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini dile getirdi. Sağlığın bir ekip işi olduğunu söyleyen Memiş, yıpranma payı gibi 3600 ek göstergenin de bütün sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde çıkması gerektiğini kaydetti.

    Sağlık-Sen’in çalışanların emekli maaşlarının artırılması noktasında önemli kazanımların altına imza atan bir sendika olduğunu söyleyen Metin Memiş, “3600 ek gösterge gerçekleştiğinde bir hemşire arkadaşımızın emekli maaşında 500-550 TL emekli ikramiyesinde de 25-30 bin tl’lik bir artış olacak.

    İçinde bulunduğumuz sıkıntılı sürecin atlatılmasıyla birlikte taleplerimizi dile getirecek ve mücadelesini vereceğiz. Haklı talep ve mücadelemizin karşılık bulacağına inanıyorum” diye konuştu.

    Yılmaz: “Kimse bizi yolumuzdan döndüremez”

    Genel kurulda konuşan Bolu Şube Başkanı Sami Yılmaz ise hak ve hakikat yolunda, milletin yanında, değerlerinin yanında çıktıkları bu yolculukta bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan yürümeye devam edeceklerini söyledi. Sağlık-Sen’in büyük bir aile olduğunu söyleyen Yılmaz, “Biz yerelde, genel merkezimiz genelde bu haklı mücadelenin bayraktarlığını yapıyor. Bizim yetişemediğimiz yerlerde temsilcilerimiz, onların yetişemediği yerlerde üyelerimiz bu kutlu davanın sözcülüğünü yapıyor, yükünü çekiyorlar” şeklinde konuştu.

    Divan Başkanlığını Kemal Çırak, divan üyeliklerini ise Mehmet Ali Kara, İbrahim Şahin ve Şenol Şahin’in yaptığı seçimde Şube Başkanı Sami Yılmaz tek liste olarak yapılan seçim sonrası yeniden başkan seçildi.

    Sağlık-Sen Bolu Şubesinin genel kuruluna Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in yanı sıra Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, Genel Başkan yardımcıları Kemal Çırak, Himmet Bayar ve Mustafa Örnek’in yanı sıra Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Şenol Şahin, Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Erdal Bolatçı, Ankara Üniversite Şube Başkanı Ercan Öztürk, Ankara Aile ve Sosyal Politikalar Şube Başkanı İbrahim Şahin, İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Durali Baki, Karabük Şube Başkanı Selçuk Taşyapar, Tekirdağ Şube Başkanı Hamza Öksüz, Sakarya Şube Başkanı Abdullah Sönmez, Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Ali Kara, Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Koçak, Eğitim Bir-Sen Bolu Şube Başkanı Tahir Düş, Ak Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay da katıldı.

  • JMO Adana Şube Başkanı Tatar: “Açıklanan harita risk değil, tehlike haritasıdır”

    TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, yayınlanan ’Deprem Bölgeleri Haritası’nın risk haritası olmadığını, haritanın ’Deprem Tehlike Haritası’ olduğunu söyledi.

    JMO Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni ’Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nin 18.03.2018 tarih ve 30364 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayınlandığını anımsatarak, “Söz konusu yönetmeliği hazırlayan komisyonda Jeoloji Mühendisi olmadığı gibi Jeoloji Mühendisleri Odasının görüşleri de dikkate alınmamıştır. Özellikle mesleğimizi yakından ilgilendiren “Deprem Etkisi Altında Temel Zemini ve Temellerin Tasarımı İçin Özel Kurallar” başlığı ile verilen 16. Bölüm birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir” dedi.

    Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nın yayınlanmasından sonra birçok haber yayınlanmaya başladığını kaydeden Başkan Tatar, yanlış paylaşımları önlemek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına şu açıklamayı yaptı:

    “AFAD tarafından yayınlanan harita risk haritası değildir. Bu harita tehlike haritasıdır. Bu haritaya bakarak, ‘illerin deprem tehlikesi arttı veya azaldı’ cümlesini kullanmak doğru değildir. Tehlike değişen bir durum değildir. İllerin deprem tehlikesi o iller ya da yakınından geçen diri fayların, “fay parametreleri” ve “Deprem tehlikesine” bağlıdır. Bu tehlikede hiç bir zaman değişmez. Deprem tehlikesi Fay Parametreleri tarafından belirlenir. Yani bir yerleşim biriminin deprem tehlikesi o diri fayın; fay tipi, fay uzunluğu, kayma hızı, en son ürettiği deprem tarihi, deprem yinelenme aralıkları gibi fay parametreleri ve deprem tehlikesi tarafından belirlenir ve 20 yılda değişen bir deprem haritasında bu parametrelerin bu kadar kısa zaman aralığında değiştiğini ileri sürmek yer bilime aykırıdır. Bu deprem haritası hazırlanırken uluslararası norm ve standartlar göz önüne alınarak kamu yararı çerçevesinde çalışmaların yapılması gerekirdi.”

    Mehmet Tatar, haritanın uygulamalarda kullanılmasının sakıncaları bulunduğunu kaydederek, “Deprem tehlike haritası bir risk haritası değildir. Artık hepimiz biliyoruz ki ülkemizin, tektonik, jeomorfolojik yapısı ve sahip olduğu iklim özellikleri nedeni ile büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşmaktadır ve karşılaşmaya bundan sonra da devam edecektir. Tüm Türkiye’yi kaya ortam olarak kabul edilen 2 milyon ölçekli bir haritanın daha büyük ölçekli haritalarda ve uygulamalarda kullanılması sakıncalı olup, dikkat edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

  • Fındık üreticisi açıklanan fındık fiyatına tepkili

    Açıklanan fındık fiyatları üreticiyi isyan ettirdi. Giresun’da birçok üretici bahçeye girmeme ve fındık toplamam kararı aldı.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2017 fındık ürünü için Giresun kalite fındık 10,5 lira, Levant kalite fındık içinse 10 lira fiyat açıklamasının ardından üretici fiyatları maliyetten az olduğunu söyleyerek fiyatların revize edilmesi gerektiğini ifade etti.

    Açıklanan fiyatların ardından açıklamada bulunan Ziraat Odası Giresun İl Koordinasyon Kurulu ve Tirebolu Ziraat Odası Başkanı Erim Yaman, açıklanan fiyatın beklenen çok altında olduğunu kaydetti.

    10,5 liranın fındığın maliyetini karşılamadığını belirten Erim Yaman, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımızın bugün açıklamış olduğu rakam Giresun kalite fındık için bizim beklediğimiz bir rakam değil. 10,5 gibi rakamlar bizim üreticimizin masrafını karşılamıyor” dedi.

    Masrafını dahi karşılamayan fiyatlara üreticinin tepkili olduğunu dile getiren Yaman, “Bugün açıklanan rakamdan sonra üreticilerimizde telefon yağmurları gelmeye başladı. Arayan üreticilerimiz bize, ‘biz araziye girmeyeceğiz, fındık toplamayacağız’ diye sitem ettiler. Bizim arazide yaptığımız çalışmalarda fındığın zaten olmadığı, küllenmenin zarar verdiği beklenen fındığında olmadığını ve bunlarla beraber 10,5 gibi komik bir rakamında açıklanması üreticilerimiz boynunu büktü. Bu konuda biz Tarım Bakanımızdan, hükümetimizden fındık rakamlarının revize edilerek 12 veya daha yüksek rakamları açıklamasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Fındığını harmana çıkartan üretici Yusuf Tosun ise fındığını satmayacağını çerezlik olarak kullanacağını belirtti.

    Bekledikleri fiyatın 15 lira olduğunu vurgulayan Tosun, “TMO’nun şu anda vermiş olduğu 10,5 gibi rakamı bizim masrafımızı karşılamıyor. Bizim beklediğimiz en azından fiyat 15 lira olmasıydı. 10,5 lira gübre parası, ilaç parası ve işçi parasını karşılamayacak. Fiyatlar düşük olduğundan dolayı köyümüzde yaşayan diğer arkadaşlar bahçeye girmeyeceğini söylüyor. Benimde zaten 300 kilo fındığım oluyor onu da artık çerezlik olarak kullanacağım” şeklinde konuştu.

  • Tek elden açıklanan fındık rekoltesi karmaşayı ortadan kaldırdı

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in 2016 yılı tahmini fındık rekoltesinin 468 bin ton olduğunu açıklaması ile birlikte daha öncelerden yaşanan rekolte karmaşası ortadan kalkmış oldu.

    Konuya ilişkin bir açıklama yapan Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, “Bu sezon bakanlığın kararıyla tek elden rekolteyi açıklamasını biz de olumlu karşıladık” dedi.

    Geçen yıl fındık sezonunun ardından yaşanan bir küllenme olayının olumsuz etkileri olduğunu belirten Karan, “Bu küllenme olayından dolayı, fındık bahçelerinin risk altında olduğunu kamuyu ile daha önce paylaşmıştık. Erkek püsenekler aralık ayı gibi fındık bahçelerinde çok düşük oranda çıkmaya başladı. Ocak ayının başlarında ise karanfil sayısının düşük olduğunu, 2016 fındık sezonunda ürünün çok az olacağına fındığın döllenme sıkıntısı yaşadığını defalarca deklare ettik. 468 bin ton bu zaman kadar belki de fındıkta en düşük rekolte olmuştur” şeklinde konuştu.

    “Bu sezon bakanlığın kararıyla tek elden rekolteyi açıklamasını biz de olumlu karşıladık” diyen Karan, “Rekolteyi tek elden açıkladılar fakat her grubun ziraat odalarının, ihracatçılar birliğinin, FİSKOBİRLİK’in, Tarım İl Müdürlüğünün, Fındık Araştırmanın ve hatta Ulusal Fındık Konseyinin temsilcileri var yani ortak bir akıl oluşturularak bir rekolte tespit çalışması yapıldı. Yapılan tespit çalışmalarını olumlu bulduğumuzu ve gerçekçi olduğunu, rekoltenin de arkasında duracağımızı deklare etmek istiyoruz. Bakanlığın rekolteyi tek kalemden açıklaması masa başında açıklayanlar vardı, saha çalışmaları yapılmıyordu her hangi bir vatandaş çıkıp ‘şu kadar Türkiye’de fındık rekoltesi var’ ben de o zaman çıkıp diyordum ki ziraat odası olarak ‘benim rekoltem de bu’ diyordum. Ve bu inandırıcı olmuyordu. Tek elden açıklandığı zaman piyasada spekülasyonun önüne geçilmiş olacak” ifadelerini kullandı.

    Karan: “Giresun il genelinde fındık rekoltesi 54 bin 197 bin ton olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir”

    Fındıkta Türkiye rekoltesinin 468 bin ton Giresun il genelinde rekoltesinin de 54 bin 197 bin ton olarak tahmin edildiğini vurgulayan Karan, “Tabi geçen yıla kıyasladığımız zaman yüzde 50 gibi bir kayıp söz konusu. Biz bunu küllenme hastalığına bağlıyoruz inşallah önümüzde ki yıldan itibaren de üreticilerimiz de bu konuda duyalı olur bahçelerinde kimyasal mücadeleye başlarlar. Önümüzde ki yılda bunun etkisiyle beraber rekoltenin az olacağı beklenebilir. Ordu ve Trabzon bölgesinde son yılların en fazla yağışını aldı bizim bölgemiz de ortalama üzerinde bir yağış aldı ama son bir hafta havanın güneşli olması bekleniyor, fakat ben güneşin çok fazla bir etkisi olacağına inanmıyorum çünkü topraklar şu an su ihtiyacını yeterince karşıladı. Güneşli olması da bir yönden iyi en azından vatandaş bahçesini iyice temizler, hasada hazırlığını yapar iyi bir şekilde hasada hazırlanmış olur” dedi.

    “Fındık sezonu 10 gün erken başlayabilir”

    Fındık sezonunun erken başlayabileceğinden bahseden Karan şöyle devam etti:

    “Bu sezon şu anki fındık bahçelerine baktığımız zaman geçen sezona göre 1 hafta 10 gün gibi fındık sezonunun erken başlamasını öngörüyor. Bununla ilgili bir komisyon kurulacak ve o komisyon karar verecek ama bizim beklentimiz bir hata ile 10 gün arasında önde gibi gözüküyor” diye konuştu.

    Fındık üreticisi ise açıklanan rekolteden memnun kalmadığını belirtirken, fındık fiyatlarının istedikleri seviyede yükseleceğine inanmadıklarını söylediler.