Etiket: Açıklamalarda

  • Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu

    Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ”Sağlık Bakanlığının izniyle Çin Sinovac aşısının Türkiye’deki ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesinde 3 gönüllü sağlık çalışanında başlandı” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında konuştu. Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısının ana gündeminin salgının dünyadaki ve Türkiye’deki seyri, vaka artışının sebepleri, vaka sayılarının arttığı illerde alınacak önlemler, hastane kapasitelerinin ve aşı çalışmalarının ele alındığını bildirdi. Bakan Koca, konuşmasında ilk hastadan sonra 7 bin 185 kişinin hayatını kaybettiğini belirtirken, şu ifadelere yer verdi:

    “Bugün ağır hasta sayışımız bin 300’ün üzerinde toplam vaka sayısı yüzbinlerle ifade buluyor. Bugün biz ve dünya virüs saldırısı karşısında baştakinden daha zor bir dönemdeyiz. Bu daha zor ve umutların gerçekleşmeye yakın olduğu bir dönemdir. DSÖ verilerine göre Dünya genelinde korona virüs konulan kişi sayısı 29 milyon 500 bini geçti. Hayatını kaybeden insan sayısı ise 1 milyona yaklaştı. Salgında İngiltere 40 bin 637, İtalya 35 bin 624, Fransa 30 bin 950, İspanya 29 bin 848, Belçika 9 bin 927, Almanya 9 bin 437 kayıp verdi. Vefat sayımız Türkiye’nin kıyaslanabileceği Almanya gibi ülkelere dikkat alındığında tedavi bir başarı gösterdiğimizi ortaya koymaktadır. Türkiye’nin 6 ay dünyanın ise 31 Aralık yaklaşık 9 aydır süren salgın mücadelesinde toplumların duyguları benzerlikleri gösteriyor. Toplumlar sadece salgının sadece kendi başlarına geldiklerine inanıyor. İnsanlar yaşananlara karşı bıkkınlık hayatın yavaşlayışına karşı öfke duyuyor. Korona virüs salgını sonu yaklaşan bir salgındır. Bunun heyecan verici açıklamasını birazdan yapacağım.“

    Filyasyon ekipleri hakkında bilgiler veren Koca, “Türkiye Covid-19 şüphesi olan telefon edip hastaneden randevu istediğinde doktordan ‘nefesin kesilmeden konuşabildiğine göre tedaviye ihtiyacın yok’ diyen bir ülke olmadık. Bazı ülkelerde bu olayların olmasına el birliğiyle izin vermeyeceğiz. Salgının bu yana pozitif konmuş her hastamız gerekli sağlık hizmetini muntazam şekilde almıştır. Pozitif tanı konmuş her kişinin temaslı taraması yapılmıştır. Yapılmaya devam edilmektedir. Virüsün iz sürücüleri olan filyasyon ekiplerimizin sayısı 6 binden 11 bin 238 çıkmıştır. Filyasyon ekipleri yaptıkları taramayla kaldığınız riski azaltmakta karantina ve tedavinin önünü açmaktadır. Salgına verdiğimiz savaşta görevli bu öncü birliklerin dünyada örneği olmadığını yabancı televizyon yaptığı programlardan biliyorsunuz. Filyasyon ekiplerimizle bildiğimiz hastalardan bilmediğimiz hastalara ulaşıyoruz. Sadece durumu ilerlemiş hastalarla ilgilenen ülkeler filyasyona gerek duymamaktadır. Virüsün izi sürülmediği içinde o ülkelerde salgının gerçek boyutuyla görünmemektedir. Aşı bulanana kadar hastalık bir anlamda kendi seyrine bırakılmıştır” diye konuştu.

    “İlk döneme kıyasla sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda”

    Her gün ortalama 100 bin test yapıldığını aktaran Koca, “Artan yeni hasta ve ağır hasta sayısı bugüne kadar kimsenin tedavi almasına mani olmamıştır. İlk döneme kıyasla sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi bir sağlık çalışanın yerine koyun. Onların cephede sizin için göğüs göğüse kişiler olduğunu bilin. Bu mücadelede onlara verebileceğiniz destek kendinizi virüsten korunmanızdır. Bu desteği vermek için elinizden geleni verin” ifadelerine yer verdi.

    İki aydır bulaşma hızının artığını ifade eden Bakan Koca, “Her ne kadar tespit edilen vakaların tüm temaslarına ulaşmaya çalışsak da virüs taşıyan herkesin tespiti ve taşıyanların izole edilmeleri söz konusu olmamaktadır. Tüm taşıyıcıları bilmek mümkün olmadığı için herkese taşıyıcı gözüyle bakmak tedbirin mantığıdır. Böyle yaparsanız büyümekte olan sorunu çözmemize yardımcı olursunuz. Kesin olan sizin yardımınız olmadan bu sorununun üstesinden gelinemeyeceğidir” dedi.

    “HES uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır”

    HES hizmetinden vatandaşların yararlanmasını isteyen Koca, “HES uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır. Ücretsiz indireceğiniz bu uygulama tüm taşıyıcıları temasları hastaları içerecek şekilde size bölgesel risk harikalarını sunuyor. Girip çıkacağınız veriler risk değerlendirmesi yapıyor. HES uygulaması sizin risk rehberinizdir. Kullanımı ise basit bir telefon işlemi gibi kolaydır. HES salgın yönetiminde bizim içinde büyük bir işleve sahip. Karantina koşullarına uyulup uyulmadığını bu uygulamayla denetliyoruz. Bugüne kadar izolasyon da olması gerektiği halde dışarı çıkmaya teşebbüs eden yaklaşık 140 bin kişi bu sistemle engellenmiştir. Sorumsuzluk göstererek toplumda risk oluşturan kişilere karşı bir diğer önlem akıllı bileklik uygulamaları olacaktır. Taşıyıcı ve temaslıların bu dönemde özellikle toplum salığı açısından izolasyonu zorunlu kılmıştır. Kendisi hasta olmayan taşıyıcılardan virüs başkalarına bulaştığında bazen ağır sonuçlar karşı karşılaşıyoruz. Kişi kendisini düşünmese bile başkasını düşünmeye vicdanen ahlaken mecburdur. Tedbir bir sağlık kuralı ve ahlak kuralıdır” diye konuştu.

    “Salgının toplumu zayıf düşürmesine izin vermeyelim”

    Salgınını toplumu zayıf düşürmemesine izin vermemelerinin gerekliliğini aktaran Koca, “Dün itibarıyla 7 bin 186 ulaşan kayıp sayımız 1327 olan ağır hasta hepimiz için uyarıcı olmalıdır. Her taşıyıcı her hasta ve sonuç olarak her vaka vefatlarda olduğu gibi gücümüzden moralimizden yaşama heyecanımızdan bir şeyler ekşitiyor. Salgının toplumu zayıf düşürmesine izin vermeyelim. Hiç kimse hasta olursam sağlık çalışanlarımız tedavimi nasıl olsa yapar kolaycılığına düşmemelidir. Bu bir hak ihlalidir. Tedavilerimiz yapan sağlık personelimizin ailelerine yanlarına gittiklerinde yorgunluktan vakitleri kalmadığını unutmayalım. Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu hasta sayılarının azaldığını görmektir” açıklamasında bulundu.

    Bakan Koca, hastane yükünün arttığı bu dönemlerde sağlık yatırımların öne çekildiği Diyarbakır, Konya, Van, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Batman gibi şehirlerde yatak sayılarını arttığının bilgisini verdi.

    “ Zamanımız daha çok kapalı mekanlardan geçeceği için grip hastalığının yayılmasını hapşırma ve öksürmelerle kolaylaştıracak”

    Tedbirlere uyulmazsa hastalığın grip gibi yayılacağını aktaran Koca şu ifadeleri kullandı:

    “Kısıt günleri bize kalkan oldu. Normalleşme sürecinde bir bocalamak yaşadık ve bunu aştık. Fakat görünen o bayramlar düğünler bayram havasında yaşanan olaylar taziyeler salgın sınavında başarısızlığa yol açan sınavlar oldu. Şimdi bu gibi fırsatları yakaladığı bu günler geride kalıyor. Fakat sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın acısında çok sakıncalıdır. Zamanımız daha çok kapalı mekanlardan geçeceği için grip hastalığının yayılmasını hapşırma ve öksürmelerle kolaylaştıracak. Bildiğiniz gibi grip ve korona virüs aynı şekilde bulaşmaktadır. Tedbirlere uygulamasak hastalık grip gibi yayılabilir.”

    “Sağlık Bakanlığının izniyle Çin Sinovac aşısının Türkiye’deki ilk uygulamasına başlandı”

    Sağlık Bakanlığının izniyle Çin Sinovac aşısının Türkiye’deki ilk uygulamasını 3 gönüllü sağlık çalışanında başladığını duyuran Koca, “Tarih sonu gelmemiş bir kaydetmemiştir. Bilimsel gelişmeler salgının sonunun yakın olduğunu gösteriyor. İnsan aklı korona virüs karşısındaki galibiyetini yakın zamanda ilan edebilecek. Korona virüs karşısındaki galibiyetini yakın zamanda ilan edilebilecektir. Aşı konusunda dünya kamuoyuna yansıyan bilgiler umut veren belki de çare bildiren bilgilerdir. Bilim dünyası yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz. Şuanda hazırlık çalışmaları Faz-3 çalışması olan 9 aşı var. Türkiye olarak bizde kendi aşı çalışmamızı sürdürürken en erken uygulama için tedarik teşebbüslerimizi başlattık. Sağlık Bakanlığının izniyle Çin Sinovac aşısının Türkiye’deki ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesinde 3 gönüllü sağlık çalışanında başlandı” dedi.

  • Vali Karahan, orman yangını ile ilgili açıklamalarda bulundu

    Denizli Valisi Hasan Karahan, Pamukkale ilçesinde anız yangını ile başlayan ve daha sonra ormanlık alana sıçrayan yangının ekiplerin zamanında müdahalesi ile kontrol altına alındığı söyledi.

    Denizli’de öğlen saatlerinde çıkan ve yaklaşık olarak 15 kilometrekarelik bir alanda etkili olan orman yangını havadan ve karadan yapılan yaklaşık 3 saatlik müdahalenin ardından kontrol altına alındı.

    Pamukkale ilçesinde Akhan, Karakurt Mahallelerinde ekili arazilerdeki anızların yakılması sonucu başlayan yangın, çam ağaçlarının yoğunlukta olduğu ormanlık alana sıçradı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen yangına çok sayıda itfaiye ekipleri karadan müdahale etti. Yangın daha sonra havadan da yapılan müdahale ile 3 helikopter, 1 anfi uçak ve 20’ye yakın arazöz ve itfaiye aracının yardımı ile yaklaşık 3 saatte kontrol altına alınabildi.

    Yangının ardından bölgeye gelen ve söndürme çalışmaları ile ilgili bilgiler alan Vali Karahan, ardından gazetecileri açıklamalarda bulunarak yangının çıkış nedeni ve söndürme çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Üzücü bir olayın yaşandığını aktaran Vali Karahan, “Arkadaşlarımız vaktinde müdahale ettiler. Ama özellikle rüzgarın kuvvetli olması ve çevresinin biçilmiş ve biçilmemiş arpa, buğday arazisi olması bizim riskimizi büyüttü. Havadan ve karadan mücadele devam ediyor. Orman İşletme Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve vatandaşların desteği ile şuanda kontrol altına alınmış durumda. İnşallah söndüreceğiz. Çıkış nedeni anız yakılması ile ilgili ama araştırıyoruz net bir şey söyleyemeyiz. Yangın kontrol altına alındı” dedi.

  • AK Parti İstanbul İl Başkanı Şenocak yarın yapılacak mitingle ilgili açıklamalarda bulundu

    Yenikapı Etkinlik Alanı’nda yarın gerçekleştirilecek olan “Zulme Lanet, Kudüs’e Destek” mitingi öncesinde alanda yapılan çalışmaları inceleyen AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, “Kudüs davası sadece Türkiye’nin davası değildir. Kudüs bütün İslam devletlerinin liderlerinin aynı şekilde haykırması ile yer bulmalıdır. Biz istiyoruz ki bütün Müslüman devletleri Kudüs’e sahip çıksın” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yarın Yenikapı Etkinlik Alanı’nda yapılacak olan “Zulme Lanet, Kudüs’e Destek” mitingi öncesinde çalışmalar devam ediyor. Yarın 15.00’te yapılması planlanan büyük miting için görevliler alandaki çalışmalarını sürdürürken, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal alana gelerek incelemelerde bulundu. İncelemelerde bulunan Başkan Uysal, ek ilave İETT seferler konulduğunu ve vatandaşların ulaşımda sıkıntı çekmeyeceğini söyledi. Başkan Uysal, ayrıca iftar sofrası kuracaklarını söyledi.

    AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, ”Biz Müslümanlar olarak asla Kudüs’ten vazgeçmeyiz, vazgeçmeyeceğiz. Kudüs bizimdir ve bizim olarak kalacaktır. Bizim bu insanlık dışı saldırıya asla sessiz kalmamız mümkün değildir. Saldırı karşısında bu devlet terörü karşısında susmak hiç bir Müslümana yakışmaz. ABD’nin bu süreç içerisinde elçiliğini Kudüs’e taşınması bizim için bir anlam ifade etmez. ABD’nin bu süreç içerisinde yaklaşımı işlenen terör suçunu aynı şekilde kendisi de işlemiş sayılır. Herkes bilmelidir ki Kudüs İslam aleminin kalbidir. Kudüs’e dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi yarın da olacağı gibi aynı kararlılıkla sahip çıkacağımızdan hiç kimsenin bir şüphesi olmasın. Biz bu süreç içerisinde bekliyoruz bir olalım beraber olalım, kenetlenelim Müslümanlık ruhunu hep beraber bir kez daha gerçekleştirelim” şeklinde konuştu.

    “Zulmü yapanlar zulmüne yenik düşecektir”

    “Zulmü yapanlar zulmüne yenik düşecektir” diyen AK Parti İl Başkanı Şenocak, “Kudüs davası sadece Türkiye’nin davası değildir. Kudüs bütün İslam devletlerinin liderlerinin aynı şekilde haykırması ile yer bulmalıdır. Biz istiyoruz ki bütün Müslüman devletleri Kudüs’e sahip çıksın. İnsanlığın ve Müslümanlığın çizgisi olan Kudüs’e bu sefer hep beraber sahip çıktığımız zaman Allah’ın izni ile İsrail zaten hiç bir şey yapamamış olur. Biz uyanık olmalıyız, dik durmalıyız ve davamıza sahip çıkmalıyız. Zulmü yapanlar zulmüne yenik düşecektir. Burası sadece Türkiye’nin davası değildir. Ümmetin davası olan Kudüs’e hep beraber bütün Müslüman kardeşlerimize sahip çıkmayı davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

    İstanbul halkının yarın Kudüs’e sahip çıkacağını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, ”Yarın burada bu meydanda İstanbul halkı olarak Kudüs’e nasıl sahip çıktığımızı yapılan vahşeti,yapılan yanlışı ortaya koyma adına bu meydanda da protesto miting yapılacak. Kudüs’te 63 şehidimiz binlece yaralımız ve yapılana baktığımız zaman sadece bir büyükelçilik binasının açılışından daha önce ortada bir vahşet, soykırım denile bilecek derecede. Müslümanlar olarak, İslam dünyası olarak ilk kıblemizin olduğu bir mekanda yapılmışsa o çok daha önemli bir hale geliyor. Yarın burada yapılacak protesto mitingi çok önemli bir vazife, çok önemli bir görev haline dönüşüyor. Gerçekten sesimizi dünyaya duyurma adına Kudüs’te yapılan bu vahşeti dünyanın gündemine taşıma adına, çok önemli bir görev haline geliyor. Bütün partiler buraya davetli, bütün İstanbullular buraya davetli” diye konuştu.

    “Vatandaşımızın buraya daha rahat ulaşabilmesi adına her türlü tedbiri aldık”

    Vatandaşların miting alanına rahat ulaşabilmeleri adına her türlü kolaylığı sağladıklarını söyleyen Başkan Uysal, “Bizde Büyükşehir Belediyesi olarak protesto mitinginin daha rahat geçebilmesi adına, vatandaşımızın buraya daha rahat ulaşabilmesi adına her türlü tedbiri aldık. Koymuş olduğumuz ek ilave İETT seferleri yine ulaşım adına metrolardaki düzenlemeler, şehir hatlarındaki düzenlemelerle yaklaşık 1.5 milyon insanı buraya taşıyabilecek ulaşım sistemimizi hazır halde yarın burada olacak. İstanbullular buraya gelirken tereddüt etmesinler. Ulaşım problem olmayacak inşallah. Ramazanın bugün ikincisi yarın üçüncüsü. Ramazanda oruçlu bir şekilde buraya gelecekler. Büyükşehir Belediyesi olarak yaklaşık 50- 60 bin İstanbulluya burada aynı anda iftar soframızı kuracağız. O konuda da bir tereddütleri olmasın. Yarın burada sadece İstanbullular olmayacak. İslam İşbirliği teşkilatı adına gelen devlet başkanları da olacak. İnşallah güçlü bir kalabalıkla bu mitingi yaparız” dedi.

  • Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan önemli açıklamalarda bulundu

    Teknoloji Zirvesi’nde konuşan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “E-devlette kullanıcı sayımız 37 milyona, kurum sayımız 428’e ve hizmet sayımız 3 bin 61’e ulaşmış durumdadır. Tüm kamu hizmetlerinin, 2018 yılı sonuna kadar e-devlet üzerinden sunulması yönünde yoğun bir çalışma yürütmekteyiz” dedi.

    Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Turkcell tarafından ’İnsan için teknoloji’ ve ’Türkiye yapar’ ana temasıyla düzenlenen Teknoloji Zirvesi’nde konuştu.

    Bakan Arslan, günümüzde internetin sadece bağlantı kurulan bir ağ olmaktan çıktığını ve dokunmadığı alanın kalmadığını vurgulayarak, “Yaşadığımız bu asırda teknoloji bizi hiç olmadığı kadar hızlı dönüştürmeye başladı. Bilişim teknolojilerinin üretime uyarlandığı yeni ekonomi modeli, bilgi toplumu ve yeni teknolojiler dikkate alındığında, bilişim teknolojilerinin dokunmadığı alan neredeyse kalmadı. Bu bağlamda, nesnelerin interneti, Endüstri 4.0, yapay zeka, büyük veri, bulut bilişim, sanallaştırma, akıllı şehirler, akıllı ulaşım, uzaktan sağlık gibi yüksek teknolojik gelişmeler günümüzü şekillendirmektedir. Hatta şu günlerde Endüstri 4.0’ı tartışırken yakın gelecekte ’İnsan 2.0’ı tartışmaya başlayacağımızı da varsayabiliriz.

    Keza insanlığın; gen mühendisliği, beyin dalgalarıyla cihazların kontrolü, 3D yazıcılarla organ üretimi, yapay zeka çalışmaları ve iklim değişikliği ile ikinci bir versiyona geçişi şimdiden öngörülmekte. Tüm bu teknolojik gelişmelerin toplumların faydasına olması için de sektörün planlanmasını kamu-özel-sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinde kurgulanması gerekiyor. Çünkü günümüzde internet sadece insanların bağlantı kurduğu bir ağ olmaktan çıktı. Nesnelerin interneti; Endüstri 4.0, akıllı evler, akıllı şehirler, sürücüsüz araçlar, akıllı sağlık, akıllı ulaşım sistemleri gibi birçok hizmet talep edilmeye başlandı. Şimdiden nesneler, araçlar, elektrikli cihazlar, binalar, yollar gibi akıllı nesnelerin oluşturacağı, kendi kendine öğrenen akıllı ağlar kurulmaya başlandı” diye konuştu.

    “Yapay zekalı makineler insan ırkının sonunu getirebilir”

    Yapay zekayla ilgili ortaya konulan gelecek öngörüsünden bahseden Bakan Ahmet Arslan, 2051 yılına kadar insanların yaptığı tüm görevlerin, 2136 yılına kadar ise insanların yaptığı tüm mesleklerin yapay zeka tarafından yapılabileceğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü Fizikçi Stephen Hawking’in yapay zeka ile ilgili söylediği sözlerin dikkate alınması gerektiğini belirten Bakan Arslan, şu ifadeleri kullandı:

    “Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü fizikçi Stephen Hawking’in yapay zekayla ilgili geleceğe ilişkin şu öngörüsünü de dikkate almalıyız: ’Yapay zekalı makineler insan ırkının sonunu getirebilir.’ Bu çerçevede yapay zeka gibi geleceğin teknolojilerini kurgularken yazılım, nesne, şebeke gibi unsurların güvenliğine daha fazla odaklanmalıyız. İşte tam bu noktada siber güvenliğin önemi ve geleceğin savaş alanı olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Bu konuda bakanlık olarak hassasiyetle çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Özellikle bu yıl içinde kamuda siber güvenlik alanında detaylı ve geniş kapsamlı tedbir, kontrol ve denetim mekanizmalarını oluşturmuş olacağız.”

    “Tüm kamu hizmetlerinin, 2018 yılı sonuna kadar e-devlet üzerinden sunulması yönünde yoğun bir çalışma yürütmekteyiz”

    Yüksek kalitede haberleşme altyapısını ve sektörü geliştirmek için 15 yıldır çalıştıklarını söyleyen Ahmet Arslan, “Bunun sonucunda 15 yılda sıfırdan, dünyanın en iyi haberleşme altyapılarından birine sahip olan bir Türkiye’ye ulaştık. Fiber uzunluğumuz 325 bin km’yi aştı. Geniş bant abone sayımız 68 milyonu aşmış durumda ki bunun 56 buçuk milyonu mobil genişbant abonesidir. Sabitte 2.2 milyonu aşan fiber abonesine sahibiz. Bilişim sektörü büyüklüğümüz ise 94 milyar TL’dir. E-devlet ve siber güvenliğe ilişkin mevzuat ve stratejiler ortaya koyduk. Akıllı ulaşım sistemleri stratejimizi ise yakın zamanda devre alacağız. E-devlette kullanıcı sayımız 37 milyona, kurum sayımız 428’e ve hizmet sayımız 3 bin 61’e ulaşmış durumdadır. Tüm kamu hizmetlerinin, 2018 yılı sonuna kadar e-devlet üzerinden sunulması yönünde yoğun bir çalışma yürütmekteyiz. 2016 yılı itibariyle e-devlete yaptığımız yatırım 203 milyon TL ancak buna karşılık elde ettiğimiz 2016 yılı tasarruf rakamı 1.9 milyar dolardır” açıklamasında bulundu.

    “4 bin yerleşim yerine sabit ve mobil genişbant hizmetini götürdük”

    Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, hükümet olarak yatırımları sadece kentsel alanlara değil kırsal alanlara da götürmek için önemli projeler gerçekleştirdiklerine vurgu yaptı. Bakan Arslan, kırsal alanlarda yapılan altyapı çalışmalarına ve gelecek hedeflerine değinerek şöyle konuştu:

    “Bugüne kadar evrensel hizmet kapsamında Bakanlık olarak, yaklaşık 4 bin yerleşim yerine sabit ve mobil genişbant hizmetini götürdük. Nitekim 2020 yılına kadar da 3 bin yerleşim yerine daha bu hizmetle tanıştırmayı hedefliyoruz. Bu altyapıyı kurarken; Ar-Ge ve yerli ürün faaliyetleri kapsamında ulusal ve uluslararası kuruluşlarla ortak çalışmalar yapıyoruz. Bir taraftan, evrensel hizmet sahalarında yerli olarak geliştirilen ULAK baz istasyonu ve küresel tedarikçilerin ürettiği baz istasyonlarını birlikte kullanımını sağlarken, Diğer taraftan evrensel sahalarında yazılım tabanlı yeni nesil sanallaştırma teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara da olanak sağlıyoruz.

    Bu doğrultuda, binin üzerindeki yerli ürünümüz ULAK baz istasyonunu kullanmak üzere fabrika kabul işlemlerini tamamlamak üzereyiz. Ayrıca, işletmecilerin kendilerinin kurduğu ticari sahalar için de 625 adet ULAK baz istasyonu siparişi verilmiş ve bunların bu sene içinde teslimi gerçekleştirilecek. Diğer taraftan,uluslararası ONF organizasyonuyla bu yıl düzenlenen Dünya Mobil Kongresinde imzaladığımız ’Mutabakat Bildirisi’ ile ortak çalışmalar başlattık. Bu mutabakat ile evrensel hizmet kapsamında kurmuş olduğumuz mobil haberleşme altyapılarında sanallaştırma, şebeke dilimleme gibi henüz dünyada geliştirme aşamasında olan teknolojileri test ederek geliştireceğiz. Dünyada bu teknolojinin ilk saha testlerini yapan ülkelerden biri olacağız. Bu manada, sadece teknolojiyi kullanan değil, teknolojiyi üreten ve ona yön veren bir ülke konumuna ulaşma hedefimize bu çalışmalarla önemli katkı sağlamış olacağız”.

  • ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauret bugün gerçekleşen basın toplantısında Afrin, Münbiç ve ABD-Türkiye ilişkileri ile ilgili açıklamalarda bulundu

    Heather Nauret bugün gerçekleşen olağan basın toplantısında Afrin ile ilgili soruları yanıtladı.

    Bir gazetecinin Türkiye’nin Afrin şehrini kuşattığı, şehirde birçok ihtiyaca ulaşım imkanının olmadığı, su ve yiyecek ihtiyacının karşılanmakta zorlandığının duyulduğunu bu konuda ne düşündüğünün Nauret’e sorulması üzerine Nauret raporları gördüğünü ifade etti.

    Nauret sözlerine “Türklerin söylenenlere göre alanı kuşattı, bu raporların doğruluğunu teyit edemeyiz. O bölgeye giren ya da çıkan güçlerle bir bağlantımız yok. Bildiğiniz gibi o bölgede operasyon sürdürmüyoruz. Ama bölgede gelişen durum ilginin hedefimizden uzaklaşmasına sebep oluyor. Ve bizim hedefimiz ISIS’ı bitirmek” dedi.

    Bir başka soruda da “Birleşmiş Milletler ’in Suriye’de aldığı ateşkes kararının hala Afrin için de geçerli olduğunu düşünüyor musunuz” diye soruldu. Nauret bu soruya “Evet, bu konuda pozisyonumuz değişmedi” diyerek cevap verdi.

    Geçen hafta gerçekleşen Türkiye- ABD görüşmelerinden sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarında yer alan ABD ile Münbiç konusunda anlaşıldığı ifadesinin YPG’nin şehri terk edeceği anlamına mı geldiği de Nauret’e soruldu. Nauret Türk hükümeti ile birçok konuda görüştüklerini, geçtiğimiz hafta bir buçuk günlük toplantıların olduğunu, halen bir antlaşmaya ulaşmaya çalıştıklarını ve bu konuda daha fazla konuşmayacağını ifade etti.

    Papaz Andrew Branson’ın FETÖ ile ilişkileri nedeni ömür boyu hapsinin istenmesi ile ABD vatandaşı ve ABD Konsolosluğu çalışanı Hamza Uluçay’ın serbest bırakılma talebinin reddi sorulduğunda ise Nauret, “Branson ile ilgili raporları gördük ve çok yakından takip ediyoruz. Bu aşamada kesinleşmiş bir ceza söz konusu değil, bu sebeple herhangi bir yorum yapmak istemiyorum” dedi.

    Konuşmaları sırasında dün Türkiye’yi ziyaret etmediğini ancak ABD’ye dönüşte İstanbul’dan uçtuğunu söyleyen Nauret, THY’nin ikram ettiği Türk Kahvesini denediğini ama bugüne kadar tattığı en sert Türk Kahvesi olmadığını söyledi.