Etiket: ‘Acele

  • TMO Genel Müdürü Kemaloğlu: “Fındık üreticisi acele etmesin, fiyat arzu ettikleri seviyeyi bulacak”

    Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, “Fındık üreticisi acele etmesin, fiyat arzu ettikleri seviyeyi bulacak” dedi.

    Giresun’un Aksu Mahallesi’nde bulunan fındık alım merkezinde incelemelerde bulunan TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, fındık fiyatları konusunda açıklamalarda bulundu. Kendisinin de Giresunlu olduğunu ve fındık bahçelerinde büyüdüğünü ifade eden Kemaloğlu, üreticinin fiyat konusunda acele etmemesi, panik yapmaması gerektiğini söyledi. Kemaloğlu, “Biliyorsunuz TMO 2005 ile 2008 yılları arasında bu görevi yaptı. 2016 yılında yine bir piyasada fiyat sorunu dolayısıyla Nisan ayı itibari ile hükümetimiz görev vermişti. 21 Ağustos itibariyle de 2017 yılının fındık alımına başladık. Şuan Giresun’da 7, bölgede ise 23 noktada fındık alımı yapıyoruz. Bugün itibariyle yaklaşık 14 bin ton gibi bir randevu var, bölgede fiilen 500 tona yakın bir alım yaptık 300 üreticimizden. İnşallah bu önümüzdeki günlerde daha da yoğunlaşacak” dedi.

    “Üretici sabredecek, fiyat arzu edilen seviyeyi bulacak”

    Fiyatlar konusunda beklentilerin daha fazla olmasını anladıklarını ifade eden Kemaloğlu, “Üreticilerimiz geçmiş yıllarda 15 lirayı ve 20 lirayı gördü. Haklı olarak da fındığını daha iyi fiyata satmak ister. Bir şeyin altını çizmek lazım, TMO’nun açıkladığı fiyat aslında bir eşik fiyatıdır. Bu şu demek, ‘Ey fındık üreticisi bu fiyatın altında fındığını satma ve daha iyi bir fiyata fındığını satabilirsin.’ Ne bekliyoruz biz hemşehrilerimizden? Panik yapmasınlar, acele etmesinler, nihayetinde bu bir tarım ürünü. Herkes bir anda bardağı doldurmaya çalışırsa taşar ve taşan suyu biz kolay çekemeyiz. Üreticilerimiz bize destek olacak, acele etmeyecek ve fiyat arzu ettikleri seviyeyi bulacak” şeklinde konuştu.

    TMO’nun bir düzenleyici kurum olduğunu aktaran Kemaloğlu şöyle devam etti:

    “Biz piyasaya girdik, şöyle diyoruz; 10 liranın altında fındığın satılmaması için bütün gücümüzle yoğun bir şekilde alım yapacağız. Bu şu demektir, fındık üreticimiz 10 liranın üstünde daha iyi fiyatlarla fındığını satabilecek. Bunun için ne gerekiyor onu söylüyoruz; acele etmemek gerekiyor, panik yapmamak gerekiyor, 8,5 liraya fındığı satmamak gerekiyor. Niye? 10 liraya alan bir kurum var.”

    “TMO’ya gelen herkes fındığını rahatlıkla satabilir” diyen Kemaloğlu, “Şuan Giresun’da isteyen vatandaşımız randevu aldığı gün fındığını satabilir, hiçbir sıkıntı yok. Hani üreticimiz şöyle dese; ’Randevular dolmuş, 3 ay sonra, 5 ay sonra TMO’da sıra var gelemiyorum.’ Bunu anlayabilirim ama randevuların yarısı geliyor, isteyen istediği zaman fındık satabilir. Fındıkta randevu alan üreticimizin yarısı randevusuna gelmiyor. Neden gelinmiyor diye sorduğumuzda? Yağışlardan dolayı kurutma problemi var ve vatandaşta beklenti var piyasada daha iyi değerlendirebilirim diye ama sizlerin aracılığı ile şu mesajı rahat bir şekilde veriyoruz; TMO Genel Müdürlüğü burada, tüm ekibiyle yoğun bir şekilde bölge insanımıza hizmet etmek için görev başındayız” diye konuştu.

  • Danıştay acele kamulaştırma kararını iptal etti

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi Tagar Çayı üzerinde yapımı planlanan Tagar Hidro Elektrik Santrali için alınan acele kamulaştırma kararını yapılan başvuru üzerine iptal etti.

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Tagar Çayı üzerinde yapımı planlanan Tagar Hidro Elektrik Santrali Projesi için Bakanlar Kurulu tarafından 2014 yılında acele kamulaştırma kararı alınmıştı. Bunun üzerine avukat Barış Yıldırım tarafından yurt savunması ihtiyacı veya olağanüstü bir durum şartları ile acele şartı gerçekleşmediğinden kararın iptali amacıyla ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’da dava açılmıştı.

    Davayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, acele kamulaştırmanın ancak ve ancak yurt savunması ihtiyacı ile olağanüstü durumlarda başvurulabilecek bir yöntem olduğunu belirterek, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle acele kamulaştırmayı iptal etti.

    Avukat Barış Yıldırım, kararın geçtiğimiz gün Munzur Suyu üzerinde yapımı planlanan baraj ve HES’ler için alınan acele kamulaştırmalar için de emsal teşkil edeceğini söyledi. Yıldırım, “Danıştay idari Dava Daireleri Kurulu kararı başta Munzur Suyu üzerinde yapımı planlanan Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I – Konaktepe HES II projesi için alınan Acele Kamulaştırma Kararı olmak üzere diğer HES Projeleri için alınan Acele Kamulaştırma kararları için de emsal nitelikte bir karardır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, acele kamulaştırmanın ancak ve ancak yurt savunması ihtiyacı ile olağanüstü durumlarda başvurulabilecek bir yöntem olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu bakımdan baraj ve HES projeleri için acele kamulaştırma kararı alınmasının hukuksal dayanağı bulunmadığı gibi Acele Kamulaştırma kararları çevre ve toplum yaşamı üzerinde telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verebilecektir” dedi.

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan ve gerek bitki gerekse de yaban hayatının zenginliği ile bilinen Tagar Çayı üzerinde yapımı planlanan HES projesine karşı ilçe sakinleri tarafından sık sık eylemler gerçekleştiriliyordu.

  • MHP’li Akçay: “Kanun değişikliklerinde acele etmemek lazım”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, KADEM Kadın Kongresi’nde çok tartışılan ’cinsel istismar’ tasarısıyla ilgili tasarının geniş mutabakatla yeniden Meclis’e geleceğini söylemesiyle ilgili olarak konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, benzeri tasarının meclise geldiği takdirde olumlu olarak değerlendiremeyeceklerini ifade etti.

    MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay Ülkü Ocakları Manisa İl Başkanlığı tarafından Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sitesi Meclis Salonu Fuayesinde Alparslan Türkeş’in 99’uncu doğum günü nedeniyle açılan fotoğraf sergisine katıldı. Akçay burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    “Önemli bir mesafe alındı”

    AK Parti ve MHP arasında devam eden Anayasa çalışmalarını değerlendiren Akçay, çalışmalarda önemli bir mesafe alındığını belirterek, çalışmaların tamamlandıktan sonra kamuoyuna gereken açıklamaların yapılacağını söyledi. Kamuoyundaki merakın giderileceğini ifade eden Akçay, “Bu anayasa çalışmaları Türkiye’nin önemli bir ihtiyacını karşılayacaktır. Biz ümit ediyoruz ve bekliyoruz. Yetkilerin ve sorumlulukların açık ve net bir şekilde belirlendiği, cumhurbaşkanı hükümet ilişkisi, cumhurbaşkanı parlamento ilişkisinin daha netliğe ve çizgiye kavuştuğu bir anayasa çalışması olacaktır. İnşallah kısa bir süre içerisinde ortak uzlaşma zeminine kavuşan bu anayasa paketi TBMM’ye ve aziz milletimizin ilgisine ve takdirine sunulacaktır” dedi.

    “Tasarı benzer şekilde gelmemeli”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM Kadın Kongresi’nde çok tartışılan ’cinsel istismar’ tasarısıyla ilgili tasarının geniş mutabakatla yeniden Meclis’e geleceğini söylemesiyle ilgili olarak Akçay, benzeri tasarının meclise geldiği takdirde olumlu olarak değerlendiremeyeceklerini ifade etti. Toplumda çok büyük tepki uyandıran ve bu tepkileri de keskinleştiren bir düzenlemenin değişik adlar altında yeniden gelmemesini temenni ettiklerini kaydeden Akçay, “Ama iktidarın ve Adalet Bakanının ifada ettiği gibi bir mağduriyet varsa o mağduriyet nedir, mağdur olan kimdir? Mağdur olan ortaya koyup ve bunun sınırlarını belirleyip bir tezlerini ortaya koysunlar öncelikle. Oldu bitti şeklindeki bir takım önerilere, önergelere sıcak bakmak mümkün değil. Bu tür hukuki değerlendirmelerde ve kanun değişikliklerde acele etmemek lazım. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunun amacı içerisinde o esaslarda düzenlenen normlar çerçevesinde bakmak lazım. Hukuku bozmamak gerekir. Burada bize lazım olan en önemli şey hukuktur. Bu hukukun adil ve adaletli olması gerekir. Değerlendirmelerin daha kapsamlı tartışılması gerekir” diye konuştu.

  • Altaç’tan ‘Acele Kamulaştırma Kararı’ Değerlendirmesi

    Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Diyarbakır Şube Başkanı Aydın Altaç, Sur ilçesi ile ilgili alınan “Acele kamulaştırma kararı” ile mağdur vatandaşların haklarının teminat altına alındığını belirtti.

    ASKON Diyarbakır Şube Başkanı Aydın Altaç, Sur ilçesi ile ilgili Bakanlar Kurulu tarafından alınan “Acele kamulaştırma kararı”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İlçede, hendek ve barikatların yapılması sonucunda meydana gelen çatışmalar yüzünden birçok ev, işyeri ve tarihi mekanın hasar gördüğüne üzülerek, tanıklık ettiklerini belirten Altaç, “Sur İlçemizde meydana gelen söz konusu olaylar nedeniyle gerek hasar gören ve gerekse tamamen yıkılan taşınmazların bir an önce mümkünse onarılması, onarılması mümkün değil ise hemşerilerimizin doğan haklarının ödenmesi öncelikli talebimizdir. Bu amaca hizmet edeceğini düşündüğümüz 21 Mart 2016 gün ve 2016/8659 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sur İlçemizde çatışmaların yoğun yaşandığı mahallelerde ‘Acele kamulaştırma kararı’ alınmıştır. Şehrimizin kamuoyunda bu kararın lehinde ve aleyhinde yapılan değerlendirmeleri bir tarafa bırakarak toplumu doğru bilgilendirme ve Bakanlar Kurulu kararının mağdur olan hemşerilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesine keza aynı şekilde tarihi ve kültürel değerlerimizin bir an önce tekrar topluma kazandırılması için uğraş verilmesi gerektiği kanaatindeyiz” dedi.

    “KARARININ YASAL BİR DAYANAĞI VAR”

    Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararın yasal bir dayanağının olduğunu anlatan Altaç, şu ifadelerde bulundu:

    “Bakanlar Kurulu kararı, 6830 sayılı Yasa’nın 27. maddesine dayanmaktadır. Söz konusu yasa hükmü ’’… ihtiyaca veya aceleciliğine bakanlar kurulunca alınacak karar veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında Bakanlar Kurulu’nun alacağı karar…’’ düzenlemesini hükme bağlamıştır. Görüleceği üzere sözkonusu karar yasal dayanağı olup Sur ilçemizde meydana gelen ve olağanüstü olarak değerlendirilmesi gereken olaylardan dolayı söz konusu karar alınmıştır. Sur ilçemizin bazı mahallelerinde hali hazırda bile sokağa çıkma yasağının devam ettiği gerçeği karşısında olağanüstü durumun olmadığı şeklinde hiç bir düşüncenin kabul görmesi mümkün değildir. Hatta Bakanlar Kurulu’nun kararı, mağdur olan tüm hemşerilerimizin hak ve hukukları hükümetçe teminat altına alınmıştır. Aksi bir durumda yıllarca sürecek davalar ve anlaşmazlıkların hemşerilerimizi daha da mağdur edeceği aşikardır. Kaldı ki karara dayanılarak yapılacak iş ve işlemlerin yerinde olmadığını ileri sürenler veya kabul etmeyen hemşerilerimizin yasal yollara başvurma imkanı da devam etmektedir. 21 Mart 2016 gün ve 2016/8659 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile hiçbir hemşerimizin mağdur edilmediği, riskli yapıların yerine daha güvenli ve tarihi dokuya uygun yapıların ikamesi, tescilli yapıların tarihi dokularına uygun yapım ve onarımı, taşınmazların gerçek değerleri üzerinden kamulaştırılmasının sağlanması ve hemşerilerimizin kentsel yaşam kalitelerinin artırıldığı, nitelikli yaşam alanlarında ikametlerinin sağlanması hepimizin üzerinde sorumluluk olduğu bilinci göz ardı edilmemelidir. Aksi durumda sığ siyasi çekişmeler ve yapıcı olmayan muhalefet anlayışla ne Sur İlçemize ne de Sur İlçemizde mağdur olmuş hemşerilerimizin sorunlarına çözüm üretmenin mümkün olunamayacağının bilinmesi gerekmektedir.”

  • ‘Acele Kamulaştırma Kararı’ Sur Esnafını Endişelendirdi

    Diyarbakır’ın Sur ilçesi ile ilgili “Acele kamulaştırma kararı” alınması, ilçe esnafını endişelendirdi. İlçe esnafı, bölgenin inşaat alanı olmasıyla birlikte yine zarar edeceklerini savundu. Esnaflar, vatandaşların mülklerine hak edilen değerin verilmesi durumunda sorun yaşanmayacağına da dikkat çekti.

    Diyarbakır’ın merkez 4 ilçesinden biri olan ve adını etrafını çeviren tarihi surlardan alan Sur ilçesi ile ilgili Bakanlar Kurulu tarafından “Acele kamulaştırma kararı” alınması, yasağın sürdüğü ilçede aylardır iş yapamayan esnafı endişelendirdi. İlçe esnafı, kararın uygulanmasıyla birlikte ilçenin inşaat alanı haline dönüşeceğini belirterek, yine iş yapamayacaklarını ve zarar edeceklerini savundu. Esnaflar, vatandaşların mülklerine hak edilen değerin verilmesi gerektiğine de belirterek, bunun yapılması durumunda sorun yaşanmayacağına dikkat çekti.

    İlçenin Saraykapı bölgesinde 57 yıldır şapka yapan esnaflardan Remzi Kağar, ilçeye bir reformun gerektiğini belirterek, “Sur içi kötü bir durumdaydı. Ara arterlerin ne olacağı belli değil. Devletten bu konuda bir açıklama gelse daha iyi. Şehrin komple yıkılacağına inanmıyorum. Ana arterlerin durumu ne olacak. Gecekondu semtlerinin tekrar yeni bir dizayna kavuşturulması gerekiyordu. Sokaklar labirent gibi. Onların düzeltilmesi lazım. Onu kabul ediyoruz. Camilerimiz kiliselerimiz, bir sürü tarihi eserimiz var. Onların durumu ne olacak belli değil. Devletin onları koruma altına alacağını biliyoruz. Sur içinde eski yapılardan çok az bir sayıda kaldı. Bunların koruma altına alınması şart” dedi.

    “DEĞERİ VERİLMELİ”

    Kuruyemiş dükkanı işleten Abdulbasıt Ölmez, kamulaştırılan alanlarda bulunan mülk sahiplerine kamulaştırma bedeli değerinde verildiği takdirde bunun kabul edilebileceğini dikkat çekerek, “Düşük değer verilirse kimse kabul etmez. 15 senedir buradayız. Ayrıca buralar inşaat haline geldi mi iş olarak buralar biter” diye konuştu.

    Cep telefonu aksesuarı dükkanı işleten Süleyman Baydemir adlı esnaf ise, “Üç aylık çatışmalı dönemde çok bir zarar ettik. Bari bundan sonra öyle olaylar olmasın. İstemiyoruz. İnşaatlar başlayınca birçok esnaf gibi bizi de kötü yönde etkiler” ifadelerinde bulundu.