Etiket: Açacak

  • Atılım Üniversitesi’nden havacılık eğitiminde çığır açacak adım

    Atılım Üniversitesi’nden havacılık eğitiminde çığır açacak adım

    Sivil havacılık öğrencileri için geliştirilen yazılım ile öğrenciler uçağın içerisindeymiş gibi her parçayı görebilecek. Yazılım hakkında konuşan Prof. Dr. Nafiz Alemdaroğlu, “Uçağın içinde olmadan ve uçağın içine girmeden nerede bir hata oluyorsa o hatanın nedenini ve hangi parçanın değiştirilmesi gerektiğini yazılım sayesinde kolayca öğrenebileceğiz” dedi.

    Atılım Üniversitesi, Akademi için Airbus Yetkinlik Eğitimi projesi kapsamında öğrenciler için çok gelişmiş bir sistem kurdu. Sistem sayesinde, gerçekte var olan bir uçak modelinin tüm görüntüleri 3 boyutlu olarak programa aktarılıyor. Bu program sayesinde, teknik eğitim alan öğrenciler daha sonra gerçekte karşılaşacakları uçağın hangi kısmında hangi parçanın yer aldığını en ufak vidaya kadar görebilecek. Bu sayede öğrenciler zaman ve mekandan bağımsız olarak bu uçakların, bakım ve onarım gerektiren parçalarını görebilecek ve inceleyebilecek. Gerçek bir uçak ile çalışacağı zaman ise bu parçaları eli ile koymuş gibi tespit edip sorunu anında giderebilecek.

    “Önümüzdeki yıl içerisinde bahar dönemi eğitimi için hazır hale getirdik”

    Atılım Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulunda 4 ayrı bölümde eğitim verdiklerini belirten Okul Müdürü Prof. Dr. Nafiz Alemdaroğlu, “Bu aslında bakım ve teknik eğitim için kullanılan bir yazılım esasında. Uçak teknisyenliği eğitimi almak isteyen öğrencilerimize çok büyük yardımı olacak bir yazılım. Airbus’tan aldık biz bunu. Bu yazın başında Airbus’ta çalışmakta olan bir Türk arkadaş, bu yazılımdan bahsetti ve biz yazılımı ve kabiliyetlerini gördükten sonra bu yazılımı elde etmeye çalıştık. Sağ olsun Atılım Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Rektörlüğümüz hemen bu yazılımın alınması için harekete geçtiler. Bu dönem içerisinde de kullanmaya başladık ve şuan da eğitimlerini alıyoruz. Ama yani bu önümüzdeki yıl içerisinde bahar dönemi eğitimi için hazır hale getirdik. Dolayısıyla önümüzdeki dönem itibariyle bu yazılımı kullanmaya başlayacağız” şeklinde konuştu.

    “Uçağın içine girmeden yazılım sayesinde kolayca öğrenebileceğiz”

    Uçak bakım onarım teknikeri olacak öğrenciler için, yazılımın büyük kolaylık sağlayacağının altını çizen Prof. Dr. Nafiz Alemdaroğlu, “Yazılımın önemli faydası şu olacak; uçağın üzerine gitmeden ya da uçağın yanında olmadan bu yazılım vasıtasıyla uçağın içerindeki hem mekanik, motor gövde ve benzeri parçalarını ve elektrik elektronik parçaların tamirlerinin yapılabileceği bir yazılım. Dolayısıyla uçağın içinde olmadan ve uçağın içine girmeden nerede bir hata oluyorsa o hatanın nedenini ve hangi parçanın değiştirilmesi gerektiğini yazılım sayesinde kolayca öğrenebileceğiz” diye konuştu.

    “Bu yazılım yeni bir çığır açacak bizim teknisyenlik eğitimimizde”

    Yazılımda yer alan uçak modellerinin birebir gerçekte yer alan uçak modelleri olduğunu, bu sayede öğrencilerin bu uçakları mezun olmadan önce tanıma imkanına kavuştuklarını belirten Prof. Dr. Alemdaroğlu, “Bu yazılım Airbus-320 ve Airbus-350 uçaklarının bakımları için kendilerinin kullandığı bir yazılım esasında ve bu yazılımı yurt dışında alan ilk üniversitelerden bir tanesiyiz biz de. Uçağın bütün parçaları ve tüm elektronik donanımları bu yazılımın içerisine monte edilmiş durumda, dolayısıyla biz istediğimiz parçaya, istediğimiz elektronik donanıma ulaşabiliyoruz bu yazılım vasıtasıyla. Dolayısıyla bu yeni bir çığır açacak bizim teknisyenlik eğitimimizde. Öğrencilerimiz uçağın içine girmeden bu parçaların nasıl değiştirileceğini ve nasıl çalıştırılacağını gayet rahat bir şekilde öğrenebilecekler” ifadelerini kullandı.

    “Bir adaptasyon süreci gerektirmeden öğrencilerimiz iş hayatına atılabilecekler”

    Yazılım sayesinde, öğrencilerin uçakları tanıdıkları için iş hayatında adaptasyon sıkıntısı çekmeyeceklerini vurgulayan Alemdaroğlu, “Bizim öğrencilerimiz bu yazılım sayesinde, mezun olduklarında Türk Hava Yolları veya diğer bakım kuruluşlarında ya da yurtdışında herhangi bir bakım kuruluşuna girdiklerinde ilave bir eğitime gerek duymadan Airbus-320 ya da Airbus-350 uçaklarının bakımında çok rahat görev alabilecekler. Yani öğrencilerimizin mezun olduktan sonra profesyonel alana girmeleri çok çok rahat olacaktır. Çünkü uçağı ve uçağın parçalarını tanıyorlar. Dolayısıyla bir adaptasyon süreci gerektirmeden öğrencilerimiz iş hayatına atılabilecekler” açıklamasında bulundu.

    “Bu bizim için artırılmış gerçeklik öncesi ön hazırlık”

    Bu yazılımın bir başlangıç olduğunu kaydeden Alemdaroğlu, “Bu aslında artırılmış gerçekliğin ön hazırlığı bizim için. Bundan sonra yapacağımız aşamada, Airbus ile de aynı şeyleri konuşuyoruz; bu noktadan sonra artırılmış gerçeklik gözlükleri ile bakım mühendisi olmaya aday olacak öğrencilerimiz” sözleri ile gelecek planlarını da aktardı.

  • Covid-19 pandemisi otel işletmeciliğinde kalıcı değişimlere yol açacak

    Covid-19 pandemisi otel işletmeciliğinde kalıcı değişimlere yol açacak

    Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen sektörlerin başında hiç kuşkusuz turizm ve otelcilik geliyor. Bu nedenle Yakın Doğu Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Turizm Araştırma Merkezi işbirliği ile başlatılan “Sektörün Öncüleri” seminer dizisi kapsamında “COVID-19 Sürecinde Otellerde Maliyet Yönetimi” başlığı ele alındı.

    Oturum başkanlığını Yakın Doğu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülen Saner’in yaptığı seminere, Limak Cyprus Deluxe Hotel Genel Müdürü Mehmet Mülayim konuşmacı olarak katıldı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları ile Turizm ve Otel işletmeciliği öğrencilerine sektörle ilgili bilgiler veren Mehmet Mülayim, pandemi döneminin otel işletmeciliği üzerindeki etkileri ile ilgili bilgiler paylaştı. Mülayim, korona virüs (Covid-19) pandemisi süresince otellerde zorunlu olarak hayata geçen bazı uygulamaların kalıcı hale gelebileceğini söyledi. Mülayim’e göre hangi uygulamaların kalıcı hale geleceğini yapılacak maliyet analizleri belirleyecek.

    Otellerin bu süreçte konuklarının ve çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini korumak ve durumla başa çıkmak için farklı önlemler aldığını dile getiren Limak Cyprus Deluxe Hotel Genel Müdürü Mehmet Mülayim, otellerin bu zor dönemde aldıkları önlemlerin normale dönüş stratejilerine de yansıyacağına vurgu yaptı.

    “Yiyecek-içecek maliyetlerini büyük ölçüde düşürdü”

    Pandemi koşulları nedeniyle otellerin günlük işleyişinde bazı değişikliklere gidildiğini hatırlatan Limak Cyprus Deluxe Hotel Genel Müdürü Mehmet Mülayim, sektörün bu dönemi atlatabilmek için iş gücü, yiyecek-içecek, diğer giderler ve sabit harcamaların tamamını hesaba katarak maliyet analizleri yapması gerektiğini söyledi. Mülayim, açık büfe otellerde misafirlerin yemekleri kendilerinin alması yerine personel tarafından servis edilmeye başlandığını hatırlatarak bu uygulamanın yiyecek-içecek maliyetlerini düşürdüğüne dikkat çekti. En önemli maliyet artışı ise temizlik departmanında yaşandı. “Temizlik sıklığının arttırılması, derin temizlik ve dezenfeksiyon işlemi yapılması oteller için hesapta olmayan bir maliyet kalemi ekledi” dedi. Otellerin doluluk oranının düşmesinin gelirlerde düşüşe sebep olduğunu söyleyen Mülayim, “Bu dönemde klimaların kullanılmıyor olması otelin enerji maliyetini düşürdü. Bunu yanında karlılık sağlamak için gereksiz harcamalarda azaltıldı” dedi.

    “Sektör için bir tartışma platformuna dönüştü”

    Yakın Doğu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülen Saner, düzenli olarak yaptıkları “Sektörün Öncüleri” seminerleri ile bir yandan öğrencilerine turizmin dinamiklerini daha içeriden görme fırsatı imkanı verirken diğer yandan sektör için bir tartışma platformu oluşturduklarını söyledi. Gerçekleştirdikleri seminere konuşmacı olarak katılan Limak Cyprus Deluxe Hotel Genel Müdürü Mehmet Mülayim’e teşekkür eden Prof. Dr. Saner, seminer dizisinin devam edeceğini de sözlerine ekledi.

  • Berna Gözbaşı: “Transfer tahtasını açacak meblağ hazır”

    Berna Gözbaşı: “Transfer tahtasını açacak meblağ hazır”

    Hes Kablo Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı; “Hiç durmadan gece, gündüz bu takımı elimiz kalbimizde değil, arkamıza yaslanarak maç izleyeceğimiz bir duruma getirmeye çalışıyoruz” dedi.

    Katıldığı bir programda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Gözbaşı, “Transfer tahtasını açacak meblağ hazır. Ancak yalnız vergi konusunda bir beklentim var. Bu bizim oyuncu getirmemize, transfer yapmamıza engel değil. Bir prosedür bekliyoruz sadece” dedi.

    Stoper, kanat ve forvet oyuncularına ihtiyaçları olduğunu aktaran Gözbaşı; “Giden oyuncularımız belli. Mensah gitti, Hakan gitti, Ben Rienstra gitmek üzere. Bugün Ziya Alkurt ile yollarımızı ayırdık. Bizim bir stopere ihtiyacımız var, kanat oyuncularına ihtiyacımız var, forvete ihtiyacımız var. Bu sene lig uzun olacak biliyorsunuz. Sakatlık olabilir, yedek oyuncular gerekiyor. Hiç durmadan gece, gündüz bu takımı elimiz kalbimizde değil, arkamıza yaslanarak maç izleyeceğimiz duruma getirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “En az maaliyetle en verimli oyuncuları almaya çalışıyoruz”

    Transfer politikaları ile ilgili açıklamalarda da bulunan Başkan Gözbaşı; en az maliyetli ve en verimli oyuncular almaya çalıştıklarını kaydetti. Başkan Gözbaşı; “Şunu da söyleyeyim bugün Kayserili iş adamları çuvalla takıma para koysalar, federasyonun belirlediği bizim harcama limitimiz belli ve bu konuda maalesef son sıradaki takımız. Burada paranın da çözemeyeceği bir durum var. Harcama limitlerini yüzde 15 aşabiliyoruz. Bu sınır içerisinde takımımıza katkı verecek, hocamızın istediği oyun formatında en iyi şekilde sahada kendini gösterecek Türk ve yabancı futbolcularla görüşmeye devam ediyoruz. Bunlar tabii bir kişi söyledi diye alınmıyor, raporlar alınıyor, 3-5 aşamadan geçiyor. En az maliyetle en verimli oyuncuları almaya çalışıyoruz ama hayalperest olmamamız lazım. Bizim de gönlümüz ister yıldız futbolcular getirelim. 3 yıllık bir plan yaptık; maliyetimiz azaldıkça, harcama limitlerimiz arttıkça aşama aşama daha güzel günlere gideceğiz. Çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçmişe takılmıyoruz, önümüze bakıyoruz. Lafla, dedikoduyla geçirecek bir dakikamız yok, işimize bakıyoruz. İnşallah bütün şehrin sahip çıkmasıyla artık güzel şeylerin konuşulduğu bir Kayserispor hayal ediyoruz. Buna da yakınız. Takımımız her yaptığıyla gündem olan bir takım” diye konuştu.

  • Egeli deri ve deri mamulleri ihracatçıları yeni pazarlara yelken açacak

    Egeli deri ve deri mamulleri ihracatçıları yeni pazarlara yelken açacak

    Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDDMİB), 2018 yılında Türkiye’ye 1.6 milyar dolardan fazla döviz kazandıran Deri ve Deri Mamulleri sektöründe daha fazla ihracat için çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl yeni yönetim kurulu ile birlikte göreve başlayan sektör temsilcilerinin de katkısı ile gelecek yıl yeni pazarlar hedefleniyor.

    Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDDMİB)’nin 2018 yılı olağan mali genel kurulunda konuşan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, yeni yönetim olarak göreve geldiklerinden sonraki 1 yıllık dönemde ihracatı artırmak amacı ile birçok faaliyet gerçekleştirdiklerini ve bunun meyvelerini almaya başladıklarını belirtti.

    Zandar, “Alt sektörlere yönelik arama konferanslarından, sektörlerimizde verimlilik çalışmalarına kadar birçok faaliyette bulunduk. Yurt dışında ise ağustos ve şubat aylarında Moskova EuroShoes fuarlarına katıldık. Ocak ayında ise ExpoRivaSchuh Fuarı’nda yer aldık. 2019 yılında planladığımız deri konfeksiyon ve saraciye sektörlerine yönelik Ticaret heyetimizin ön çalışmasını başlattık ve Hollanda’ya bir ön heyet gönderdik. Güney Kore’ye gerçekleştirdiğimiz ziyaretin notlarını üyelerimiz ile paylaştık. İhracatımızı artırmak ve yeni pazarlar bulmak için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

    Sektörlerin taleplerine ve sorunlarına hızlı çözüm

    Geçtiğimiz yıl göreve geldikten sonra EDDMİB organizasyonu içerisinde sektörlere özel konulara eğilen, sorunları çözüme kavuşturmak için çalışan sektör temsilcilikleri oluşturulduğunu ifade eden Zandar, belirlenen temsilcilerin Ayakkabı, Deri Grubu, Konfeksiyon ve Saraciye olmak üzere dört ayrı sektörde faaliyet gösterdiğini belirtti. Zandar, böylece sektörlerin taleplerine ve sorunlarına daha hızlı çözüm bulduklarını dile getirdi.

    Deri konfeksiyon grubuna yönelik İzmir’de yerleşik olan firmalarımıza yerinde ziyaretlerde bulunulduğunu, taleplerin ve bilgileri güncellendiğini aktaran Zandar, önümüzdeki aylarda ayakkabı, saraciye ve tabakhanelere yönelik olarak faaliyetler düzenlenerek, tüm üyelere yerinde ziyaretler gerçekleştirileceğinin müjdesini verdi.

    Genel kurul toplantısının ardından Ayakkabı Sektör Temsilcilisi Erkan Onmuş, Deri Grubu Sektör Temsilcisi Mehmet Sepici, Konfeksiyon Sektör Temsilcilisi Selahattin Güven, Saraciye Sektör Temsilcisi ise Halil Gündoğdu kürsüye gelerek, toplantıya katılan Genel Kurul Delegeleri ve üyeleri dinledi, talepler ve beklentiler ile ilgili notlar aldı.

  • Niziplioğlu Holding, maden aramayı halka açacak

    Ağrılıklı olarak kıymetli madenler ve turizm sektöründe faaliyet gösteren Niziplioğlu Holding, madencilik sektörüne adım attı. Holding, bünyesinde kurulan Nimaş AŞ, altın bakır, gümüş, krom başta olmak bir dizi madenin aranmasına yoğunlaşacak. Ekonomik değeri bilimsel raporlarla tespit edilen madenler, Nimaş AŞ’nin Borsa İstanbul üyeliği ile halka açılacak.

    Faaliyetleri kıymetli madenler ve turizm sektöründe yoğunlaştıran Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, İstanbul’da bir otelde düzenlediği toplantıda maden sektöründe yapacakları çalışmaları anlatı. Nimaş Niziplioğlu Maden Arama ve İşletme San. Ve Tic. AŞ’yi kurduklarını ifade eden Niziplioğlu, ağırlıklı olarak altın çıkaracaklarını ifade etti. Nimaş AŞ’nin halka açık olacağı bilgisini veren Niziplioğlu, 6 ay ile 1 sene arasında halka arz planladıklarını açıkladı.

    ’’Trilyonlarca dolarlık rezerv var’’

    Maden arama konusunda Türkiye’de özel sektör olarak bir ilki başarmak üzere, uzun yılları bulan araştırmalar sonrası yola çıktıklarına vurgu yapan Ömer Niziplioğlu, ’’Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) birçok konuda aramalarını yapıyor. Biz, özel sektör olarak maden arama konusunda bir ilke imza atmak ve bunu başarmak istiyoruz. Önceliğimiz Türkiye’deki madenlerin aranması. Ülkemizdeki madenler aranmadan istediğimiz ekonomik güce ulaşamayız. Şirketimiz, arama ağırlıklı çalışacak, bulduğu madenlerin rezerv tespitini yaparak halkla paylaşılmasını sağlayacağız. Nimaş, halka açık bir şirket olacak. 6 ay ile 1 yıl arasında halka arzı planlıyoruz. Bu yöndeki hazırlıklarımız SPK ile görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’deki madencilikte çok ciddi bir potansiyel var. Trilyonlarca dolarlık rezerv olduğunu düşünüyoruz. Bunun ekonomiye katılması için öncelikle aramanın bilimsel bir biçimde yapılması gerekiyor. Maden, aranmadan bulunmaz… Öncelikle bunu yapacağız. Bulunan madenlerin rezerv tespitini yaparak ülke ekonomisi için çıkarılması yönünde çalışmalar yapacağız. Üç dört aşamalı bir süreç var önümüzde. Rezerv tespiti yapılan ekonomik değeri resmi raporlarla ortaya konulan madenlerimiz için uluslararası piyasada halka arz etme yöntemi de gündeme gelebilir. Halka arz ettikten sonra bulunan kaynaklarla madeni çıkarma ve işleme aşamasında ortak bulma yöntemiyle süreç ilerleyecek’’ şeklinde konuştu.

    Öncelik altın madeninde

    Hangi madenlerin aranmasına öncelik vereceklerine ilişkin de bilgi veren Niziplioğlu, ’’Dünyada en değerli maden altın olduğu için onun üzerine duracağız. 10 tane sahamızın olduğunu düşünüyoruz. Ağırlıklı olarak altından başlayarak daha sonra gümüş, demir, bakır, nikel ve her madeni arama yönünde ilerleyeceğiz. Türkiye’de arama yapılıyor ama daha çok destek verilmesi gereken konu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dünyada madencilik aramayla başlayıp aramayla biter. Arama konusunda sahada çalışıyoruz. Üniversitelerde hocamız, yurt içi ve ve yurt dışından çok sayıda kişi ve kurumla istişare halindeyiz” şeklinde konuştu.

    Anı anına takip edilebilecek

    Niziplioğlu, yürüttükleri çalışmalarda şeffaflığın büyük önem taşıyacağına vurgu yaparak “Halka arzdan sonra mevcut sahalarımızı açıklayacağız. Yürüttüğümüz sürecin her aşaması açık şeffaf olacak. Yatırımcı da yürüttüğümüz süreci anı anına takip etme imkanına sahip olacak. Bu açıkladığımız sahalar üzerinde de nereleri arayacağımızı ilan edeceğiz. İlan ettikten sonrada aramalarımızı yapacağız. Bulduğumuz arama sonuçlarını online kanalımızda halkımızla paylaşacağız’’ dedi.

    Maden konusunda zengin bir ülkeyiz

    Niziplioğlu sözlerini şöyle tamamladı: ’’Türkiye maden konusunda zengin bir ülkedir. Dünya doğal taş rezervinin yüzde 50’si Türkiye’dedir. Bilinen krom rezervini yüzde 5’i, bakır rezervinin yüzde 7’si ülkemizde, altın rezervinde ilk 5’te yer alıyoruz. Bunlar bir değerdir. Biz ekonomik dar boğazları yaşarken, madenlerin bu şekilde yer altında kalması biz kabul etmedik. Şikayet etmekten ziyade çözüm aradık, çözümde ise madenleri arama yönünde şirketimizi kurduk’’.