Etiket: abdullah öcalan

  • O mesaja hükümetten ilk yorum

    O mesaja hükümetten ilk yorum

    İçişleri Bakanı Güler, Öcalan’ın silah bırakın mesajıyla ilgili konuştu.

     

    İçişleri Bakanı Muammer GülerAbdullah Öcalan‘ın silah bırakma çağrısına ilişkin, ”Dil barış dilidir, uygulamayı görmek lazım” dedi.

     

     


    Güler, TBMM’ye gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. ”Abdullah Öcalan’ın silahları bırakın çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Güler, ”Dil barış dilidir, uygulamayı görmek lazım. Bundan sonrasını göreceğiz tabi ki” karşılığını verdi. Bir gazetecinin, ”Dün yaptığınız açıklamada, Diyarbakır’daki etkinlikte Öcalan posteri açılırsa suç teşkil eder demiştiniz” sözleri üzerine de Güler, ”Adli merciler gereğini yapar” dedi.

  • Bebek katilinin mesajı

    Bebek katilinin mesajı

    Türk Bayrağı’nın yer almadığı Diyarbakır’daki Nevruz kutlamasında bebek katili Öcalan’ın 5 sayfalık mesajını BDP’li Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan Türkçe ve Kürtçe okudu. Önce Kürtçe okunan mesajında terörist başı  Öcalan, ”PKK’ya silahları bırakın, sınır dışına çıkın” çağrısı yaptı.

     

    İşte bebek katili Öcalan’ın açıklamasından öne çıkan satırbaşları :

    Mazlumların Nevroz’unu selamlıyorum.
    Binlerce yıldır milyonlarca insanın yüreğinde Nevroz ateşi gürleşiyor.
    Şu an görüyorum ki çığlığım her yerde duyuluyor.

     

     

    BAŞKALDIRIM ÇARESİZLİĞEYDİ
    Benim başkaldırım çaresizliğe, cahilliğe ve köleliğe karşı idi.
    Bizim savaşımız etnik ya da bir dine karşı değil.
    Savaşımız cehalete, adaletsizliğe, gericiliğe, her türlü zorbalığa oldu

     

     

    YENİ BİR SÜREÇ BAŞLIYOR
    Kürtler bugün müjde ile yeni bir yaşam diyor.
    Ortadoğu halkları savaşlardan yorulmuştur.
    Bugün yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya uyanıyoruz.
    Bugün yeni bir süreç başlıyor.

     

     

    DÖNEMİN RUHUNU OKUYAMAYAN TARİHİN ÇÖP SEPETİNE GİDER
    Dönemin ruhunu okuyamayan tarihin çöp sepetine gider.
    Biz kendimizi bu halk için yıllarda feda ettik
    Bu fedakarlık, bu mücadele, sebepsiz değildi.
    Kürtler kişiliklerini yeniden yarattı.

     

     

    ARTIK YETER DİYORUZ
    Arap, Fars, Türk ve Kürt halkına birbirini boğazlatmaya çalıştılar. Savaş ve kirli düzene artık yeter diyoruz.
    Ben bugün milyonlarca kişinin şahitliğinde yeni bir süreç başlatıyorum
    Silah değil siyaset öne çıksın
    Bu bir sonuç değil yeni bir sürecin başlangıcıdır

     

     

    1924 ANAYASASI YETER
    Yeni bir anayasaya gerek yok. 1924 anayasası yeterli.

     

     

    SİLAHLARI BIRAKIN SINIR DIŞINA ÇIKIN
    Dicle ve Fırat nehri Sakarya ve Meriç’in kardeşidir. Cudi ve Gabar dağı Kaçkar ve Erciyes’in dostudur.
    Anadolu ve Kürt topluluklarının barış içinde yaşabileceği bir süreçtir bu.
    Beni dikkatle dinleyenler, bugün yeni bir dönem başlıyor. Demokratik haklar, özgürlük ve eşitlik dönemi başlıyor.
    Artık silahlar sussun. Türk halkı ve Kürt halkının akan kanı duracak. Silah değil siyaset işleyecek.
    Silahları bırakın ve sınır dışına çıkın.
    Silahlı mücadeleden demokratik mücadeleye geçiş yapıyoruz

     

     

    MİSAK-I MİLLİ VURGUSU
    Kürtler ulusal bir konferansla örgütlülüğünü tartışmalı
    Misak-ı Milli sınırları içerisinde Kürtler parçalandı.
    Yeni bir model kurmayı amaçlıyoruz.
    Bu modelin yaratılmasının öncüsü yine Mezopotamya halklarıdır.
    Hep birlikte demokratik ve modern bir sistem kuralım…
    Tüm renkler demokratik modernite sistemi içinde yerini alsın.
    1921’de Meclis’i birlikte kurdular

     

     

     

    HALKLARIN BİRLİĞİNİ KURACAĞIZ
    Selam bu sürece destek verenlere ve demokratik çözüm ile barışa destek verenlere.
    Ötekileştirme politikaları karşısında kardeşliği ve halkların birliğini kuracağız.
    İnkar ve asimilasyon politikaları gücünü halktan almıyordu
    Halkların ortak yaşamı için sorumluluk herkesindir.
    Bu bir son değil yeni bir sürecin başlangıcıdır

     

     

    Mazlumların özgürlük ve Nevroz’u kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış canlanış ve diriliş günü olan Nevroz’u en geniş katılım ve ittifakla kutlayan Ortadoğu ve Ortaasya halklarına selam olsun. Selam olsun yeni bir dönemin miladı olan Nevroz’u büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan bütün kardeş halklara. Selam olsun demokratik hakları özgürlüğü ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun bütün yolcularına. Fırat ve Dicle nehir vadilerine, kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler sizlere selam olsun.

     

     

    Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla dinlerle mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan Kürtler için Dicle ve Fırat, Sakarya ve Meriç nehirlerinin kardeşidir. Halay ve delilo, horon ve zeybekle hısım akraba olur. Bu büyük medeniyet kardeş topluluklar siyasi baskılarla, birbirine düşürülmeye çalışılmış, hakkı hukuku ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşaa edilmeye çalışılmıştır. Batılı emperyalist müdahaleler baskıcı anlayışlar, Arabı, Türkü, Kürdü… Toplulukları sanal sınırlara, suni problemlere gark etmeye çalışmıştır.

     

     

    MİLYONLAR ARTIK BARIŞ DİYOR

    Ortadoğu ve Ortaasya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Birbirine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara artık dur diyor. Nevroz ateşiyle yüreği tutuşan yüz binler milyonlar artık barış diyor, kardeşlik diyor, çözüm istiyor.

     

     

    KAVGAMIZ IRKA DEĞİL, BASKI VE EZİLMEYE

    İçinde doğduğum çaresizliğe, bilgisizliğe, köleliğe karşı bireysel isyanımla başlayan bu mücadele, her türlü dayatmaya karşı bir ruhu oluşturmayı amaçlıyordu. Bugün görüyorum ki bu haykırış bir noktaya ulaşmıştır. Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe ve gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız, ezilmişliğe, geri bırakılmışlığa, baskı ve ezilmeye karşı olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır.

     

     

    YENİ BİR TÜRKİYE, YENİ BİR ORTADOĞU

    Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya uyanıyoruz. Çağrımı bağrına basan gençler, yüce kadınlar, söylemlerimi baş göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar, bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyasi sürece kapı açılıyor. Siyasi sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor. Demokratik hakları özgürlüğü eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor.

     

     

    BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİK, HELAL OLSUN

    Biz onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik, helal olsun. Bu fedakarlıkların bu mücadelelerin hiç biri boşa gitmedi. Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı kutlu olsun.

     

     

    ARTIK SİLAHLAR SUSSUN, FİKİRLER KONUŞSUN

    Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yoksayan inkar eden dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Kürdüne, Türk’üne, Laz’ına, Çerkez’ine bakmadan bu coğrafyanın ta bağrına akıyor. Ben bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğine diyorum ki, artık yeni bir dönem başlıyor. Silah değil, siyaset öne çıkıyor.

     

     

    SİLAHLI UNSURLARIN SINIR DIŞINA ÇEKİLMESİ AŞAMASINA GELİNDİ

    Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Yüreğini bana açan bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır.

  • Terörist başının imralı görüşmesi

    Bebek katili Abdullah Öcalan, BDP milletvekillerine, “Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem” dedi.

     

    BDP‘li Pervin BuldanSırrı Süreyya Önder ve Altan Tan’ın ziyaretinde PKK’nın çekilme takviminden başkanlık sistemine kadar çok şey konuşuldu. İşte satır satır o görüşme:

     

     

    – Çekilme parlamento kararıyla olacak. TBMM onaylayacak, hakikat komisyonu kurulacak, köylere dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa çekilme olmaz. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem.

     

     

    – Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Hepimiz özgür olacağız. Başarılı olursam, ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Yalnız herkes bilmeli ki, ‘Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne eskisi gibi savaşacağız’.

     

     

    – Başbakanı buna inandıran ekip ‘PKK’yı bitireceğiz’ dedi. 10 bin kişiyi (KCK) içeri aldılar. Bu güç MİT’e de darbe planladı. Devreye girip ‘Bu darbe’ dedim. Başbakan MİT’e darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü, vatana ihanetten tutuklanacaktı.

     

     

    – Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız Başkanlık ABD’deki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bu ABD’deki Temsilciler Meclisi gibi olabilir.

     

     

    – Vatandaşlık maddesini sana (Sırrı Süreyya Önder’e) yazdırıyorum, “Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.” Burada sadece Türkiye de olabilir. Devlete aitiz, Türk ulusçuluğuna değil.

    Kaynak : Milliyet

  • Şerefsiz bebek katili

    Bebek katilinin Kenya’dan Türkiye’ ye getirilişi sırasında çekilen görüntüleri, çok çabuk unuttuk.  Cehenneme postalanma korkusuyla tir tir titreyen  Bebek katili, Türkiye’nin emrinde olduğunun altını çizerek söylüyordu… Aradan yıllar geçti. …Sözde lider ya, önce ‘Sayın’  ın  dedik… Palazlandı adam ve  bugün  devletle masaya oturacak konuma geldi…  Lan şerefsiz bebek katili, ne şanslı adamsın… İşi 3-4 haftaya da  bağladın  o da olur ve çıkarsın yakında deliğinden…Veri  çok …işte onlardan biri…Bugün ajanslara düşen haber:

     

    BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı görüşmesi konusunda Abdullah Öcalan’ın sürecin en yakın zamanda netleştirilmesi yönünde ifadelerinin bulunduğunu belirterek, “Bütün halkların eşit ve özgürce yaşamı için çözüm formüllerinin tartışılması gerektiğini, bu konuda kendisinin taslak hazırlığı içerisinde olduğunu, bu taslak metni yakında bizlere ileteceğini, bu taslak metin üzerinden yapılacak tartışmalar sonrasında da son halini vereceğini, en geç 2-3 hafta içerisinde bütün bu sürecin hızlı bir şekilde netleşmesi gerektiğini de kendisi ifade etmiştir” dedi.

     

    BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, haftasonu İmralı’ya yapılan ziyaret ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demirtaş açıklamasında, İmralı görüşmesi hakkında bilgilendirildiklerini ve görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:  “Her şeyden önce arkadaşlarımızın İmralı Adası’nda yaptıkları tartışmalarda son derece olumlu, son derece barış ve çözüm umutlarını artıran bir yaklaşım ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Sayın Öcalan arkadaşlarımızla yaptığı tartışmada, Türkiye’de barış isteyen herkesin arkasında durabileceği, Türjkiye’nin birliği içerisinde bütün halkların eşit yaşayabileceği bir çözüm konusunda kararlı olduğunu bu yeni tartışma sürecinin kalıcı bir müzakereye, kalıcı bir barış sürecine dönüşmesi için kendisinin ciddi olduğunu, devletinde bu şeklide yaklaşmak dışında aslında bir seçimin olmadığını herkesin bu sorumluluk duygusuyla sürece yaklaşmasını beklediğini ifade etmiştir.

     

     

    Bizimde arkadaşlarımızın edindiği izlenim şudur;  Kan aksın, insanlar ölsün diye heyecanla bekleyenler dışında herkesin rahatlıkla arkasında duracağı bir süreç başlasın istiyoruz. İmralı Adası’nda yapılan çalışmalarda güçlü bir çözüm iradesinin var olduğu, bu çözüm iradesinin de hayata geçirilmesi konusunda kendisininde kararlı olduğu arkadaşlarımız tarafından ifade edilmiştir. Demokrasiyi derinleştirmek, Türkiye’de köklü kurumsal bir demokrasiyi inşaa etmek, cumhuriyetin demokratikleşmesi konusunda sorunlarımıza çözüm bulmak konusunda önemli tartışmaları 5 aydan bu yana İmralı’ya giden heyetlerle, hükümet adına giden heyetlerle tartıştığını ifade etmiştir. Bütün halkların eşit ve özgürce yaşamı için çözüm formüllerinin tartışılması gerektiğini, bu konuda kendisinin taslak hazırlığı içerisinde olduğunu, bu taslak metni yakında bizlere ileteceğini, bu taslak metin üzerinden yapılacak tartışmalar sonrasında da son halini vereceğini, en geç 2-3 hafta içerisinde bütün bu sürecin hızlı bir şekilde netleşmesi gerektiğini de kendisi ifade etmiştir.”

     

    “ÖCALAN’IN ÇAĞRISI BAĞLAYICI OLACAKTIR”

    Başbakan Erdoğan’ın “Silah bırakılıp ikinci bir ülkeye gidilirse süreç resmen başlar” açıklaması ile ilgili olarak ise Demirtaş şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Başbakan’ın PKK’ye yönelik yaptığı çağrılar, belki bir kamuoyu yaratma açısından etkili oluyor ama PKK’yı ikna etme açısında Sayın Öcalan’ın çağrısı bağlayıcı olacaktır. Sayın Başbakan burada beklentilerini ifade ediyor. Önemli olan Sayın Öcalan ne diyor, herkesin onu beklemesi onu görmesi gerekiyor.”

     

  • BDP’li heyet İmralı yolunda

    İmralı’ya hareket eden heyette BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in takım elbise ve kravat giymesi dikkat çekti.

    BDP’li 3 milletvekili, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İstanbul’dan yola çıktı. İkinci heyet içerisinde yer alan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan saat 09.20′de Ataköy Marina’dan İmralı Adası’na gitmek üzere Kıyı Emniyetine ait tekne ile yola çıktı. Kritik ziyaret öncesinde 3 kişilik heyet gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.

    BU NE ŞIKLIK SIRRI SÜREYYA?

    Heyette bulunan BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in takım elbise ve kravat giymesi dikkat çekti.


    Milletvekili mazbatasını almasının ardından TBMM’nin internet sitesinde yer alan takım elbise yerine kazak ve ceketli fotoğrafıyla olay olan Sırrı Süreyya Önder birçok resmi görüşmede de kazak giymeyi tercih ediyordu.

    8 Kasım 2012 tarihinde TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun Dolmabahçe’de bilgi almak üzere Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile olan görüşmesine de Sırrı Süreyya Önder günlük kıyafetle katılmıştı.