Etiket: abdullah öcalan

  • ‘Öcalan sağlık raporu ile cezaevinden çıkacak’

    Abdullah Öcalan’ın sağlık sorunları gerekçe gösterilerek serbest kalacağı iddiası, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin lideri olduğu Irak Kürdistan Yartseverler Birliği’ne (IKYB) ait internet sitesinde de yer aldı.

     

    MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, “Öcalan doktor raporu ile bırakılacak. Kardeşinin açıklamaları bunu gösteriyor” sözlerinin ardından IKYB’nin resmi internet sitesi Pukmedia’da aynı konuda bir haber yer aldı. Bu haberde, Türkiye’de son günlerde bazı hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık raporları ile cezaevlerinden çıktığı ve infazlarının ertelendiği belirtilerek, İmralı Adası’nda bulunan Abdullah Öcalan’ın da doktor raporları ile cezaevinden çıkacağı ileri sürüldü. PKK’nın bu amaçla yeniden Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını gündeme getirip çalışma başlattığı belirtilen haberde, KCK sözcülerinden Diyar Kamişlo’nun konu ile ilgili açıklamalarına da yer verildi.

     

     

     

    Diyar Kamişlo, Abdullah Öcalan’ın özgür kalmasının çözüm ve barış süreci için çok önemli olduğunu belirterek, “Çözüm süreci üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşamada ateşkes ve PKK’lıların Türkiye topraklarından çıkmasıydı ve bu gerçekleşti. İkinci aşamada Ak Partihükümetinin yasal ve anayasal değişikler yapması gerekiyordu. Türkiye hükümeti şimdiye kadar hiç bir adım atmadı. Kürtlerin haklarının verilmesi ve cezaevlerinde bulunan ve aralarında hastaların da bulunduğu yaklaşık 10 bin tutuklu ve hükümlü var. Bunların serbest bırakılması gerekir”dedi.
    Abdullah Öcalan’ın sağlık sorunları yaşadığını ve gözlerinden sürekli bir sıvının aktığını ileri süren Kamişlo, “Öcalan’ın bağımsız bir doktorlar heyeti tarafından kontrol edilmesini ve tedavi edilmesini istiyoruz. Öcalan’ın özgür kalması ile çözüm sürecinde daha hızlı adımlar atılır ve barışın sağlanması daha hızlı gerçekleştirilebilir” diye konuştu.
  • İmralı’ya 4’ü kadın 8 PKK’lı hükümlü gönderiliyor

    İmralı Adası’nda çarptırıldığı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın yanına, çözüm süreci kapsamında 4’ü kadın 8 PKK’lı hükümlü gönderilecek.

     

    Bu hükümlülerin kimler olacağına ilişkin çalışma yapılırken, belirlenen isimler Adalet Bakanlığı’na bildirilecek. Bakanlığın onay vermesiyle 8 PKK’lı hükümlünün İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne nakli gerçekleşecek.

     

     

    Çözüm süreci ile birlikte PKK’lılar 8 Mayıs’tan itibaren sınır dışına çekilmesi devam ederken, süreç kapsamında Öcalan’ın yanına İmralı’ya gönderilecek 8 PKK’lının isimlerinin belirlenmesi için çalışma başlatıldı. Cezaevi sorumluları tarafından tespit edilecek 4’ü kadın 8 PKK’lı hükümlünün, isimleri belirlendikten sonra Adalet Bakanlığı’na iletilecek. Bakanlık onayından sonra bu hükümlüler bulundukları cezaevlerinden alınarak İmralı’ya gönderilecek.

     

     

    ”AYNI KOĞUŞTA KALMAYACAKLAR”

    İmralı’da geçen yıldan beri sürdürülen ek cezaevi inşaatının Haziran ayında bitmesi planlanırken, Öcalan’a tecrit uygulandığı iddialarıyla bazı uluslararası kuruluşlar ve Avrupa’daki bazı örgütlerce istismar konusu yapılmaması için Adalet Bakanlığı da 8 mahkumun gönderilmesini uygun buldu.

    İmralı’ya gönderilecek PKK’lı hükümlüler, Öcalan ile aynı koğuşta kalmayacak. Ancak diğer F Tipi cezaevlerinde olduğu gibi, sadece havalandırma saatleri içinde Öcalan ile sohbet edebilecekler.

     

     

    2009’DA 5 MAHKUM GÖNDERİLMİŞTİ

    İmralı’da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Öcalan’a tecrit uygulandığı ileri sürülerek kampanyaların açıldığı 2009 yılında alınan kararla 5 mahkum gönderilmişti.

    Öcalan’ın yanına 17 Kasım 2009’da gönderilen mahkumlar PKK’dan hükümlü Bayram Kaymaz, Cumali Karsu, Şeyhmuz Poyraz, Hasbi Aydemir ve TİKKO davasından hükümlü Hakkı Alkan’dı. Bu 5 hükümlü, İmralı Adası’nda yeni yaptırılan Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nin ilk mahkumları olmuştu.

    Öcalan’ın yanına gönderilen ve havalandırma saatlerinde görüştüğü bu mahkumlarla çok fazla anlaşamadığı belirtilmişti.

  • Terörist başına neden televizyon verildi

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Abdullah Öcalan’a televizyon izleme olanağı sağlanmasının nedenlerini açıkladı. Ergin, nedenleri, diğer hükümlülerle uyum içinde olma, uyumsuz davranışları içinde bulunmama, disiplin cezası ya da soruşturmayı gerektirecek bir eyleminin olmaması diye sıraladı.

     

    CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Öcalan’ın televizyon izleme izni ile ilgili Bakan Ergin’e önergeyle sorular yöneltti. Ergin, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile yapılan yazışmaya verilen cevapla iznin nedenlerini özetle şöyle dile getirdi: “İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu’nun 11 Ocak 2013 tarihli kararıyla; Kurum Gözetim Servisi ile Psiko-Sosyal Yardım Servisi’nin, ‘hükümlünün disiplin cezasını ya da soruşturmayı gerektirecek bir eyleminin veya uyumsuz davranışlarının olmadığı, diğer hükümlülerle uyumlu davranış içerisinde olduğu, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı tutum ve davranış içinde bulunmadığı’ yönündeki gözlem ve değerlendirmesi ayrıca hükümlünün mevcut disiplin cezalarının infaz edilmiş olması dikkate alınarak odasında televizyon bulundurmasına izin verildiği bildirilmiştir.”

     

     

    APO’ya ÖZEL CAMİ YAPMADIK

    Ergin, MHP Tekirdağ Milletvekili Bülen Belen’in Öcalan’ın İmralı’daki yaşantısı ile ilgili sorularını da şöyle yanıtladı: “Hükümlünün İmralı Cezaevi’ne getirilmesinin ardından, Jandarma Bölük Komutanlığı hizmet binası ve eklenti binası, personel yatakhane ve ibadethane binası, dere ıslahı, giriş kontrol irtibat binası ile istinat duvarı gibi işler yaptırılmıştır. İbadethane ceza infaz kurumunda görev yapan personelin ihtiyacı doğrultusunda inşa edilmiştir. Herhangi bir hükümlünün şahsına özel bir cami ya da mescit yapılmamıştır.

    KAMERALI KAYDA ALINMADI

    Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi, 2001-2013 yıllarında, muhtelif tarihlerde toplam 5 kez; izleme Kurulu, 2004-2013 yıllarında, toplam 15 kez resmî görüşmeler çerçevesinde önergede adı geçen hükümlüyle bir araya gelmişlerdir. Hükümlünün kamerayla kayda alınan herhangi bir görüşmesi bulunmamaktadır.

    PSİKİYATRİST İLE GÖRÜŞMÜYOR

    Kurumda Bursa Sağlık Müdürlüğünce görevlendirilen bir pratisyen hekim görev yapmaktadır. İhtiyaç halinde adaya uzman hekim de getirilmektedir. Psikiyatrist veya psikolog ile görüşmesine engel bir durum bulunmamaktadır; ancak bugüne kadar bu kapsamda herhangi bir görüşme yapmamıştır.”

  • Bahçeli’den sert açıklama

    Bahçeli’den sert açıklama

    Devlet Bahçeli: “Türkiye’nin içine çekildiği bunalım, buhran ve bühtanla dolu çözülme süreci bugün tam bir şova dönüşmüştür.” 

     

     MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı bir açıklama yaptı.


    Bahçeli, açıklamasında “İmralı‘da yatan teröristbaşının, Başbakanla aynı ağız ve üslupla bütünleştiği, benzer hedeflere yöneldiği ve müşterek ihanet komisyonunun düşüncelerini dillendirdiği yeniden, bir kez daha ayan beyan ortaya çıkmıştır. Türk bayrağının hiçbir yerde asılmadığı bu ortam içinde, İmralı canisinin posterleri taşınmış, Kürdistan çağrıları her tarafı sarmış ve hainlikler kara bulut gibi mübarek vatanımızda dolaşmıştır. Allah büyüktür ve bilinmelidir ki, Türk milletinin birliği ve varlığı ilelebet baki kalacaktır” ifadelerini kullandı.

     

     

    Bahçeli, “Türkiye’nin içine çekildiği bunalım, buhran ve bühtanla dolu çözülme süreci bugün tam bir şova ve meydan okumaya dönüşmüştür. Nevruz Bayramı’nı necaset emellerine alet etmeye çalışan bedbahtlar, kontrolden çıkmışlar ve Türk milletine açıkça gözdağı vermişlerdir. Dahası, AKP hükümetinin bölücü teröre bahşettiği mükafat ve ödünler Türkiye’yi parçalanmanın ve bölünmenin sınırına kadar getirmiştir. Tüm gelişmeler süreç isimli ihanet, çözülme ve çöküş planının hükümet ve PKK‘yla birlikte, karşılıklı paslaşma ve uyum içinde yürütüldüğüne işaret etmektedir. Bugün Diyarbakır, Başbakan ve hükümetinin bölücülere sağladığı geniş imkanlara tartışmasız şekilde sahne olmuş ve neticede millet varlığı kuru tehditlere muhatap kalmıştır” dedi.

     

     

    “Kesinlikle affetmeyecektir”

    Bahçeli, “Türk bayrağının hiçbir yerde asılmadığı bu ortam içinde, İmralı canisinin posterleri taşınmış, Kürdistan çağrıları her tarafı sarmış ve hainlikler kara bulut gibi mübarek vatanımızda dolaşmıştır. İmralı‘da yatan teröristbaşının, Başbakanla aynı ağız ve üslupla bütünleştiği, benzer hedeflere yöneldiği ve müşterek ihanet komisyonunun düşüncelerini dillendirdiği yeniden, bir kez daha ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu gerçekler ışığında, Türk milleti bugünü hayatı boyunca unutmayacak, meydanlardan dillendirilen bölünme şifrelerini ve bölücü simaları kesinlikle affetmeyecektir. Şurası açıktır ki, İmralı canisinin çürümüş sözlerine derin anlamlar yükleyen gafiller, televizyonlarda boy boy yorumlar yapan işbirlikçiler, Türkiye’yi masada teslim etmek için her kirli ve karanlık oyundan medet umar hale gelmiş ve buna da payanda olmuşlardır” dedi.

     

     

    “Hükümet tarafından peşkeş çekildi”

    Bahçeli, “PKK terör örgütünün silahla başaramadığı, saldırı ve şiddetle yapamadığı ne varsa hükümet tarafından peşkeş çekilmiş, teröristlere gözü kapalı bir biçimde vaat edilmiştir. Terör örgütünün döktüğü kanlardan, neden olduğu yıkım ve tahribatlardan en ufak bir pişmanlık emaresi duymayan canibaşının, terörist saldırıları zımnen överek kanlı sicillerinin doğru olduğuna göndermede bulunması edepsizliğin, ahlaksızlığın ve seviyesizliğin içine battığını tekraren tescillemiştir. Görülmektedir ki, bölücü eşkıyanın kanlı fermanı, İmralı canisinin ölüm mürekkebiyle yazdığı zırvaları, AKP hükümetinin tüm politika ve kararlarına nüfuz etmiş ve güdümüne almıştır” diye konuştu.

     

     

    “Siyasallaşmasına zemin açtı”

    Bahçeli, “İşin ayrı bir hüsran verici boyutu da, Başbakan’ın teröristbaşını meşrulaştırması ve sözde liderliğini kuru bir kalabalığa onaylatması olmuştur. Başbakan Erdoğan PKK‘ya refakat etmiş, İmralı canisinin manen elinden tutmuş ve düşüncelerini doğruca bölücülerin huzuruna çıkararak alkışlatmış ve onaylatmıştır. Bugünkü tablo içinde; Güvenlik güçlerimizin şehit ve gazi verme pahasına gerçekleştirdiği terörle mücadele siyasi zeminde alt üst edilmiş ve çiğnenmiştir. Başbakan ve hükümeti, Türk milletine düşmanlık yaparak stratejik amaçlarına ulaşmaya çalışan PKK nifakını legalleştirmiş ve siyasallaşmasına zemin açmıştır. Hepsinden de vahimi, Türkiye ve Türk milletinin kaderi müebbet hapis cezası alan bir katilin insaf ve inisiyatifine terk edilmiştir. Kabul edilmelidir ki, çözüm süreci denilen namert ve nankör adımlar sayesinde psikolojik üstünlük PKK ve canibaşına geçmiştir” dedi.

  • Başbakan’dan ilk tepki

    Başbakan’dan ilk tepki

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan’ın bugün Diyarbakır’da okunan mesajıyla ilgili ilk değerlendirmeyi Hollanda’da yaptı.

     

    Mesajın, sürece samimi yaklaşanlar arasında olumlu tepkiler doğurduğunu ifade eden Erdoğan, meydanda Türk bayraklarının bulunmayışını ise ‘provokasyon’ olarak nitelendirdi.

     

    Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, “Bugün Diyarbakır’da yapılan miting ve bu mitingde okunana mektup öyle zannediyorum ki halkımız arasında samimi yaklaşanlar arasında olumlu tepkiler doğurmuştur. Ama bu süreci özellikle olumsuz etkimle gayreti içerisinde olan bazı marjinal gruplar tarafından da tabii ki buna olumsuz yaklaşımlar devam edecektir. Çünkü terör üzerinden beslenen gruplar var ülkemizde. Bu, onların oyununu da bozan bir süreçtir. Bundan dolayı özellikle vurgulamak istiyorum.” dedi.

     

    Meydanda Türk bayraklarının bulunmamasını da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: “Tabii gönül şunu çok arzu ederdi. Onu açıkça söylemem lazım. Diyarbakır’da yapılan böyle bir çözüm süreci mitinginde Türk bayraklarının olması gerekirdi. Türk bayrağının orada olmayışı aslında hâlâ bu süreci olumsuz etkilemek gayreti içerisinde olanların, bana göre, bir provokatif yaklaşımıdır.”

     

    Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak, Diyarbakır’da dahi ‘tek millet, tek bayrak’, ‘tek vatan’ gibi mesajları verdiğini hatırlatan Erdoğan, Öcalan’ın mesajı içerisinde de bu yaklaşımın var olduğuna dikkat çekti. Edoğan, “Ama bu uygulamalar mesaja ne yazık ki ters düşüyor. Temenni ederim ki zaman içerisinde bunlar da giderilmek suretiyle ülkemizde 30 yıldır yaşanan sıkıntıyı böylece aşmış oluruz. Silahlar bırakılır, isteyenler sınır dışına geçmek suretiyle ülkemiz o beklediği, aradığı refahı, huzuru, mutluluğu yakalar.” ifadelerini kullandı.