Etiket: AB’den

  • AB’den en büyük pay Samsun’un

    Avrupa Birliği(AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Samsun’un, Türkiye’de AB projelerinden en büyük payı alan şehirlerden biri olduğunu belirterek, “Bunun en güzel örnekleri Lojistik Köy ve Uluslararası Akredite Metal, Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı projeleridir” dedi.

    Büyükelçi Christian Berger, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Murzioğlu, oda tarihi ve kentin ekonomik yapısı hakkında Büyükelçi Berger’i bilgilendirdi. Samsun’un geçmişten gelen bir ticaret kültürüne sahip bir il olduğunu belirten Başkan Murzioğlu, “Samsun, Karadeniz’in amiral gemisidir. Avrupa Birliği projeleri olsun, diğer projeler olsun Samsun ciddi manada proje kültürünü oluşturan bir ildir. Özellikle Lojistik Köy Projesi, Akredite Metal Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı AB hibeli çok önemli projelerdir. Bu projelerin bir başka özelliği de birlikte hareket ederek, ortaklık kültürüyle yapılmış olmasıdır. Üye olmazsak bile Avrupa Birliği, dış ticarette en önemli partnerimiz durumundadır. Avrupa ile etle tırnak gibiyiz. Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfusuyla dünyanın en büyük 17’nci ekonomisine sahip. İnşallah yakın gelecekte genç nüfusumuzla birlikte dünyada daha iyi bir yere geleceğiz. Şehrin tüm dinamikleriyle kentimizin potansiyellerini iyi kullanarak gerek Avrupa Birliği süreci, gerekse Türkiye’nin kalkınma hamlesindeki rolüne kavuşması için yoğun bir çaba içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

    Türk iş dünyası AB standartlarını ve normlarını yakaladı

    Samsun’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Büyükelçi Brristian Berger ise, “Samsun, Türkiye’de Avrupa Birliği projelerinden en büyük payı alan şehir. Bunun en güzel örnekleri Lojistik Köy ve Uluslararası Metal, Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı projeleri. Ortak proje çalışmalarımızın bundan sonraki süreçte de artarak devam edeceğine inanıyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi Avrupa ile Türkiye etle tırnak gibi. İlerlemiyor görünen bir sürece rağmen devam eden bir süreç de var. Türk şirketleri ve işletmeleri AB uyum sürecine iyi bir şekilde entegre olduğunu görüyoruz. Avrupa Birliği standartlarını yakından takip ediyorsunuz. Türk şirketleri ve Türk iş dünyası AB standartları ve normlarını yakalamış durumdadır. Türkiye AB’den yapılan ticarette beşinci önemli ortak. Öte yandan da Türkiye’deki ihracatın yüzde 50’si AB’ye gidiyor. Yabancı doğrudan yatırımın 3’te 2’si de AB’den Türkiye’ye geliyor. Böylelikle sadece Türkiye’deki işiniz değil, ihracatınızın da giderek daha iyi yerlere geldiğini görüyoruz. Katılım çok yakın bir zamanda olmasa da devam eden süreç her iki tarafında faydasına olarak devam ediyor. Standartlar ve mevzuatlar açısından kaydedilen ilerleme itici bir güç olacak” diye konuştu.

    AB Bilgi Merkezini ziyaret etti

    Konuşmaların ardından Büyükelçi Berger, Samsun TSO çatısı altında yaklaşık 20 yıldan beri faaliyet gösteren Avrupa Bilgi Merkezini de ziyaret ederek, Koordinatör Esma Deniz’den çalışmalar hakkında bilgi aldı.

  • Almanya’nın AB’den Sorumlu Bakanı Roth, Türkiye’ye geliyor

    8 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret edeceğini açıkladı. Bakan Roth’un, Türkiye ziyaretinde Başmüzakereci ve Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ile yapacağı ikili görüşmenin ardından muhalefet partisi liderleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de bir araya geleceği bildirildi.

    Devlet Bakanı Roth’un İstanbul’daki temasları kapsamında İstanbul Kültür Üniversitesinde düzenlenecek olan tartışma programına katılacağı ve Suriyeli mülteciler için AB tarafından finanse edilen bir sağlık merkezini ziyaret edeceği kaydedildi.

    Bakan Roth, Türkiye ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada “Tüm zorluklara rağmen, Almanya ve Türkiye’nin önemli konularda tekrar birlikte çalışması gerekiyor, bu nedenle Türk ortaklarımızla yoğun diyalog her zamankinden daha önemli.” ifadesini kullandı.

  • Organik süt sığırcılığı projesine AB’den 1 milyon 436 bin Euro

    Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünden Prof. Dr. İbrahim Ak’ın da yürütücü olarak yer aldığı CORE Organic AB Organik Süt Sığırcılığı projesi, Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. 8 ülkeden 15 proje ortağının yer aldığı ve 3 yıl boyunca devam edecek projeye 1 milyon 436 bin Euro’luk bütçe ayrıldı.

    Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün (TAGEM) taraf olduğu CORE Organic Projeleri’ne bu yıl 11 proje ile başvuruda bulunan Türkiye’nin toplam 3 projesi kabul edildi. Organik Süt Sığırcılığı alanında kabul edilen CORE Organic AB Organik Süt Sığırcılığı projesinin 8 ülkeden (Danimarka, Almanya, Fransa, Hollanda, Norveç, Türkiye, Polonya ve Estonya) 15 ortağı yer alıyor. Toplam bütçesi 1 milyon 436 binEuro olan proje 3 yıl süre ile yürütülecek. Proje, Horizon 2020 programı altında, ERA (Avrupa Araştırma Alanı) çağrılarından biri olan “CORE OrganicCofund” içinde yer alıyor. Projenin Türkiye’deki ayağını Uludağ Üniversitesi ve Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü birlikte yürütecek.

    Proje hakkında bilgi veren UÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ak, “Avrupa’nın farklı ekonomik ve agro-ekolojik şartlarında yenilikçi, esnek ve sürdürülebilir, meraya dayalı organik süt sığırcılığının geliştirilmesiplanlanıyor. Proje ile ahırda ve merada anne-buzağı birlikteliğini artırılması, hayvanların beslenmesinde daha kaliteli kaba yemler kullanılması, mera kullanımının artırılması ve mera kalitesinin iyileştirilmesi, süt ineklerinde mastitis (meme hastalığı) oranının, antibiyotik, iç ve dış parazit ilacı kullanımının azaltılması, daha sağlıklı hayvanlardan daha sağlıklı süt üretilmesi, farklı ülkelerdeki iyi uygulama örneklerinin tanıtımı ve diğer ülkelerde yaygınlaştırılması hedefleniyor” dedi.

    Projenin kabulünün ardından ilk toplantıyı ve çalıştayı3-6Nisan tarihleri arasında Hollanda’nın Utrech kentinde düzenlediklerini açıklayan Prof. Dr. İbrahim Ak, “8 ülkeden 14 proje ortağını temsilen toplam 23 kişiden oluşan proje paydaşlarının katıldığı toplantıya Türkiye’den ben ve Doç. Dr. Metin Güldaş katıldık. Toplantıda, projenin detayları, projedeki iş paketleri, proje paydaşlarının iş paketlerindeki görevleri ve proje yol haritası ile ilgili konuları görüştük. Projenin son değerlendirme toplantısınıise Türkiye’de yapmaya karar verdik. İlk toplantı sonrasında anne-buzağı birlikteliği ile ilgili Hollanda’daki uygulama örneklerini içeren farklı bölgelerdeki 3 çiftliği ziyaret ettik. Çiftliklerdeki teknik elemanlardan uygulamalar ile ilgili detaylı bilgi alışverişinde bulunduk” diye konuştu.

  • Engelli istihdamına AB’den destek

    Yaşar Üniversitesi’nin ortakları arasında bulunduğu 6 ülkeden üniversite ve kurumların ortakları arasında yer aldığı Avrupa Birliği (AB) projesi ile engelli bireylerin, Endüstri 4.0 ile işgücüne nitelikli katılımı ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çalışılacak. Endüstri 4.0 eğitiminin de verileceği proje kapsamında, erişilebilirliğin artarak engellilerin pozitif ya da negatif ayrımcılığa maruz kalmadan iş yaşamına daha fazla dahil olabilmesi hedefleniyor.

    Yaşar Üniversitesi, AB Mali Destek Programları kapsamında desteklenen Avusturya’dan FH Joanneum Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde Finlandiya, İspanya, Yunanistan ile İtalya’dan üniversite ve kurumların ortakları arasında bulunduğu “Endüstri 4.0 ile engellilerin işgücüne nitelikli katılımı” projesi ekibinde yer alıyor. Türkiye’deki çalışmalarını Yaşar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Bulut koordinatörlüğünde, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serpil Kahraman ile AB Merkezi Uzmanı Burcu Kiper’in ise araştırmacı olarak yer aldığı proje, 2 yıl sürecek. Proje kapsamında Yaşar Üniversitesi, “İşyeri yeniliği ve engelli araçları” destekleme ve geliştirilmesine yönelik olarak projenin yaygınlaştırılması faaliyetlerinde bulunacak.

    Engelli bireylerin işgücüne daha fazla ve daha nitelikli katılımının sağlanmasının temel amaç olduğunu ifade eden Doç. Dr. Çağrı Bulut, “Bilindiği üzere; günümüz iş dünyası, temelini dijital inovasyonların oluşturduğu ve üretim yapılarını bütünüyle değiştirmekte olan Sanayi 4.0 adı verilen değişimle şekillenmekte. Söz konusu köklü değişim, engelliler gibi dezavantajlı bireylerin emek piyasasında dezavantajlı durumunu azaltıp engelli bireylerin üretim sürecinde daha fazla yer almaları, yalnızca istihdama katılım payını arttırmakla kalmayıp toplumsal yaşama daha fazla entegrasyon sağlanması açısından da önemli bir fırsat. Proje kapsamında, özel ya da kamu kurum ve kuruluşlarında engelli bireylerin durumu, gereksinimler, farkındalık düzeyi gibi konular analiz edildikten sonra eğitim modülü oluşturulması planlanıyor. Bununla birlikte, proje ile konuya istinaden yapılan bilimsel çalışmaların da tespiti esas alınıyor. Engelli bireyler için işyeri koşullarının iyileştirilerek, işyerlerine entegrasyonlarını arttırmanın amaçlandığı proje toplamda yaklaşık 300 bin Euro bütçeye sahip” dedi.

    Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin istihdama katılım oranının yaklaşık yüzde 22 olduğunu belirten öğretim üyesi Dr. Serpil Kahraman ise “Toplam istihdam içinde payı ise yalnızca yüzde 2,1. Diğer bir ifadeyle, toplam engelli nüfusunun yaklaşık yüzde 78’i üretim sürecine dahil olmamakta. Bu oran kadın engelli bireyler için daha da düşük, yüzde 92,94” diyerek engelli istihdamının yetersizliğinden bahsetti.

    “Engellilere istihdam engeli”

    İşgücü piyasasının doğrudan engellileri etkilemesinin kaçınılmaz görüldüğünü ifade eden Kahraman, “Türkiye’de, firmaların engelli istihdamını daha ziyade yasal bir zorunluluk olarak gördükleri bir gerçek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın raporuna göre firmaların, engellilerin istihdam edilmeme sebepleri; yüzde 48,5 kota altında çalışan sayısını, yüzde 31,5 sektörün uygun olmaması ve yüzde 11,6 engelli başvurusu olmaması. Diğer gerekçeler ise iş kazası olasılığını arttırma, uyumsuzluk, iletişimde etkinsizlik, iş akışını yavaşlatma endişesi olarak karşımıza çıkıyor. Engelli birey istihdam etme nedenleri ise yüzde 66 yasal bir zorunluluk, yüzde 24 sosyal sorumluluk ve yüzde 10 işe uygunluk. Söz konusu firmalar, engelli bireylerin çalışma azmi ve özverileriyle firmada performans artışına katkı sağladıklarını belirtiyor” diye konuştu.

    İşgücü piyasasının yapısal özellikleri de dikkate alındığında nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan dezavantajlı grup olarak engellilerin; daha ziyade düşük ücretli, niteliksiz ve hatta kayıt dışı istihdam edilerek işgücü piyasasının dışına itilebildiğini ifade eden Bulut ve Kahraman, “Engelli bireylerin işyeri entegrasyonunu arttırmak, onların Sanayi 4,0 sayesinde daha farklı alanlarda da istihdam edilebileceklerini göstermek gibi farkındalık yaratan bu vb. projelerin yaygınlaştırılması, toplumda engellilere yönelik tutum ve davranışların da daha olumlu olabilmesi için ayrıca önem arz ediyor” dedi.

  • AB’den 16 Suriyeli’ye yaptırım

    Avrupa Birliği, sivillere karşı kimyasal silah kullanmakla suçlanan 16 Suriyeliye yaptırım kararı aldı.

    Avrupa Birliği Konseyi, kimyasal silahların geliştirilmesi ve sivillere karşı kullanılmasında rolleri nedeniyle 16 Suriyeliye Avrupa Birliği tarafından yaptırım kararı alındığını açıkladı. Konsey, AB’nin Suriye rejimine karşı uyguladığı kısıtlayıcı tedbirleri hedef aldığı listeye 16 Suriyeliyi de ekledi.

    Listeye eklenen bu 16 kişi, kimyasal silahların yayılması ve dağıtımı ile uğraşan 8 yüksek rütbeli askeri yetkili ve 8 bilim adamından oluşuyor. AB Konseyi’ne göre, şu anda toplam 255 Suriyeli Brüksel seyahat yasağı hedefinde. Öte yandan, 67 kişinin Brüksel’deki mal varlıkları da donduruldu. Konsey’in yaptırıma uğrayan 16 Suriyelinin isimlerinin 18 Temmuz’da resmi yayın organında yayımlaması bekleniyor.