Etiket: ABD

  • Yaşlı kadın, şizofren kızının çıkardığı iddia edilen yangında öldü

    Yaşlı kadın, şizofren kızının çıkardığı iddia edilen yangında öldü

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan şimdi Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılan eski Karaağaç Tren Garı’nda gerçekleşen [vurguluContent color=”Red” text=”örnek vurgulu yazı”] “Halkalı Kapıkule Demiryolu Hattı Projesi Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye olarak, üç kıtayı birbirine bağlayan, çok önemli jeostratejik ve jeopolitik konuma sahip olduklarını ifade etti. Türkiye’nin hem coğrafi konumuyla hem de kültürel birikimi ve tarihi sürekliliğiyle hem Asya hem Ortadoğu Akdeniz ve Karadeniz hem Avrupa [vurguluContent color=”Blue” text=”örnek vurgulu yazı”] ülkesinde olduğunu belirten Turhan Türkiye ihracatının yüzde fazlası Avrupa’ya gerçekleştirdiğinin altını çizdi.

    Turhan, “Doğrudan [vurguluContent color=”Purple” text=”örnek vurgulu alan”] yüzde 67’den fazlası Avrupa’dan Türkiye’ye gelmektedir ve Avrupa için Türk üreticiler, üretim ve tedarik zincirinin önemli bir parçasıdır. Tüm bunları çok daha yukarılara taşımak mümkün ve bu ancak adil, istikrarlı bir yaklaşımla sağlanabilir. Ayrıca dünyanın yaşamış olduğu çalkantı da AB’nin Türkiye’yle daha fazla birlikte hareket etmesini zorunlu kılmaktadır.” diye konuştu.

    [gallery_metabox]

    Türkiye’nin AB’ye bağlanmasını temsil ediyor h2

    Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri geliştirmenin tarihsel yükümlülük olduğunu anlatan Turhan, [vurguluContent color=”Blue” text=”örnek vurgulu yazı”] temeli atılacak demiryolu hattının AB ile ilişkileri daha güçlendireceğini vurguladı. Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının hizmete girmesi ile Trans-Avrupa Ulaştırma Ağlarına yüksek kalitede bağlanmanın son aşamasının tamamlanacağını bildiren Turhan, konuşmasına şöyle devam etti.
    [colorContent text=”Burası örnek olarak yaratılmış makale arasında bilgilendirme amacı ile istediğiniz kadar çoğaltabileceğiniz ve 5 renk seçeneği olan, sınırsız uzayıp kısalabilme esnekliğine sahip yapıda bir kutucuktur.”]

    [ilgiliMakale icerik_id=”281″]

    Hem Türkiye hem de Avrupa Birliği tarafı olarak her seviyede ciddi oranda zaman, emek ve çaba sarf edilmiştir. Hattın [vurguluContent color=”Yellow” text=”örnek vurgulu alan”] hizmete girmesiyle herkes için ticari hareketlilik ciddi boyutlara ulaşılacağından herkes kazançlı çıkacaktır. Büyüklüğü teknik özelliklerinin yanı sıra ülkemizin Bulgaristan sınırından İstanbul’a kadar uzanan güzergahıyla, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Projesi coğrafi olarak Türkiye’nin AB’ye bağlanmasını da simgelemektedir.

    Bu alan “Black Quote” – “Alıntı” amacı ile kullanılabilmektedir, yazı uzunluğuna göre sınırsız uzayıp kısalabilir yapıdadır. WordPress editörü içerisinde alıntı iconuna tıklayarak bu alanı aktif bir hale getirebilirsiniz.

    Türkiye’nin AB’ye bağlanmasını temsil ediyor h3

    Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri geliştirmenin [vurguluContent color=”Purple” text=”örnek vurgulu yazı”] yükümlülük olduğunu anlatan Turhan, bugün temeli atılacak demiryolu hattının AB ile ilişkileri daha güçlendireceğini vurguladı. Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının hizmete girmesi ile Trans-Avrupa Ulaştırma Ağlarına yüksek kalitede bağlanmanın son aşamasının tamamlanacağını bildiren Turhan, konuşmasına şöyle devam etti.

    [colorContent color=”Red” text=”Burası örnek olarak yaratılmış makale arasında bilgilendirme amacı ile istediğiniz kadar çoğaltabileceğiniz ve 5 renk seçeneği olan, sınırsız uzayıp kısalabilme esnekliğine sahip yapıda bir kutucuktur.”]

    “Türkiye olarak, ulaştırma ağlarının Avrupa’ya entegrasyonunun yüksek standartlarda sağlanması, her önceliklerimiz arasında yer almıştır. İşte, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı’nın hizmete girmesi irans-Avrupa Ulaştırma Ağlarına yüksek kalitede bağlanmanın son aşaması tamamlanmış olacaktır.
    [ilgiliVideo icerik_id2=”693”]

    Türkiye’nin AB’ye bağlanmasını temsil ediyor h4

    1. Hizmete açtığımız Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattıyla da bu projeye olan destek ve inancımızı çok net bir şekilde ortaya koyduk.”
    2. Bu nedenle, Londra’dan Pekin’e uzanan Demir İpek Yolu’nun hayata geçmesine de en başından beri stratejik bir mesele olarak yaklaştık.
    3. Bu projenin, ‘Orta Koridoru’, bizim deyimimizle ‘Modern İpek Yolu’nun hayatiyet kazanması için son dönemde ülkemiz genelinde, doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde çok büyük işlere imza attık

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan şimdi Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılan eski Karaağaç Tren Garı’nda gerçekleşen “Halkalı Kapıkule Demiryolu Hattı Projesi Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye olarak, üç kıtayı birbirine bağlayan, çok önemli jeostratejik ve jeopolitik konuma sahip olduklarını ifade etti.

    [colorContent color=”Purple” text=”Burası örnek olarak yaratılmış makale arasında bilgilendirme amacı ile istediğiniz kadar çoğaltabileceğiniz ve 5 renk seçeneği olan, sınırsız uzayıp kısalabilme esnekliğine sahip yapıda bir kutucuktur.”]

    Türkiye’nin hem coğrafi konumuyla hem de kültürel birikimi ve tarihi sürekliliğiyle hem Asya hem Ortadoğu Akdeniz ve Karadeniz hem Avrupa ülkesi olduğunu belirten Turhan Türkiye ihracatının yüzde fazlası Avrupa’ya gerçekleştirdiğinin altını çizdi.

    [ilgiliMakale icerik_id=”686″]

    Turhan, “Doğrudan yatırımın yüzde 67’den fazlası Avrupa’dan Türkiye’ye gelmektedir ve Avrupa için Türk üreticiler, üretim ve tedarik zincirinin önemli bir parçasıdır. Tüm bunları çok daha yukarılara taşımak mümkün ve bu ancak adil, istikrarlı bir yaklaşımla sağlanabilir. Ayrıca dünyanın yaşamış olduğu çalkantı da AB’nin Türkiye’yle daha fazla birlikte hareket etmesini zorunlu kılmaktadır.” diye konuştu.

    [colorContent color=”Blue” text=”Burası örnek olarak yaratılmış makale arasında bilgilendirme amacı ile istediğiniz kadar çoğaltabileceğiniz ve 5 renk seçeneği olan, sınırsız uzayıp kısalabilme esnekliğine sahip yapıda bir kutucuktur.”]

    [colorContent color=”sari” text=”Ankara adına hem Washington hem Moskova ile yapılan görüşmelerin, yürütülen müzakerelerin içinde yer alan, bu nedenle de bu konularla ilgili söyledikleri dikkate alınması gereken üst düzey bir Türk yetkiliye ait. Hatırlayalım… 9 Ekim’de Barış Pınarı Harekâtı başladığında, konu hızlıca Amerikan iç siyasetinin, medyasının bir numaralı gündem maddesi haline gelince, Beyaz Saray yönetiminin etekleri tutuşmuş, Başkan Yardımcısı Pence’in başkanlığında bir heyet apar topar Ankara’ya gelmişti. Ankara’da bir mutabakat sağlanınca bu defa Rusya Devlet Başkanı Putin hemen telefona sarılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Soçi’ye davet etti.”]

  • ABD Başkanı Biden “Ekonomik Bakım Yasası” kararnamesini imzaladı

    ABD Başkanı Biden “Ekonomik Bakım Yasası” kararnamesini imzaladı

    ABD Başkanı Joe Biden, ABD’de halkının sağlık hizmetlerini daha uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirilmesi yönde büyük bir adım atarak, “Ekonomik Bakım Yasası” hakkındaki kararnameyi imzaladı.

    ABD Başkanı Joe Biden, görevine başlamasının ardından seçim vaatlerinde yer alan başlıklar hakkında başkanlık emirlerini imzalamaya devam ediyor. ABD Başkanlık Seçimleri öncesinde sağlık hizmetlerini daha uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirme sözü veren Biden, ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 15 Şubat ve 15 Mayıs tarihleri arasında federal “Ekonomik Bakım Yasası” pazarına kayıtları yeniden açmaya hazırlanıyor. Biden’ın imzaladığı kararname ile 15 Aralık’ta sona ermiş olan son kayıt dönemini kaçıran vatandaşlara, “Obamacare” politikalarına ve gerekli ödemeler için federal yardıma erişim hakkı sağlayacak.

    “Trump’ın verdiği zararı telafi etmeyi amaçlıyoruz”

    ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın verdiği zararı telafi etmeyi amaçladığını belirten Biden, “Burada, Ekonomik Bakım Yasası’nı ve Medicaid’i, Trump’ın Başkan olmadan önceki haline getirmekten başka bir şey yapmıyoruz. İnsanların bu iki maddeden birine hak kazanmasını daha erişilmez, daha pahalı ve daha zor hale getirdi” ifadelerini kullandı.

    15 milyon sigortasız vatandaş faydalanabilir

    Biden’ın kararnameyi imzalamasının ardından Kaiser Aile Vakfı tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 15 milyon sigortasız vatandaşın bu durumdan faydalanabileceğine dikkat çekildi. Vakıf, bu vatandaşlardan yaklaşık 9 milyonunun, ücretsiz destek veya finans yardımı almaya hak kazanabileceğini belirtti. Yaklaşık 51 bin dolara varan kazanca sahip bireylerin ve yaklaşık 104 bin 800 dolara kadar kazanan dört kişilik ailelerin finansal yardıma hak kazanacağı belirtildi.

    Beyaz Saray yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 36 eyaletin, federal pazara kayıt için healthcare.gov’u kullandığını, fakat kendi sağlık pazarına sahip eyaletlerin neredeyse tamamının özel kayıt dönemleri başlatmasının beklendiği kaydedildi.

    Obamacare politikasından kaç kişinin yararlanacağı yönünde bir açıklama yapılmazken, yetkililer, Biden yönetiminin, vatandaşları bu yardımlardan haberdar edilmesi ve kaydolmalarına yardımcı olmak için “sağlam bir sosyal yardım” çalışması yürütme sözü verdiğini belirtti.

  • ABD Adalet Bakanlığı, Başkanlık seçimleri hakkında soruşturma başlattı

    ABD Adalet Bakanlığı, Başkanlık seçimleri hakkında soruşturma başlattı

    ABD Adalet Bakanlığı Denetleme Dairesi Başkanı Michael E. Horowitz, ABD Başmüfettişliği’nin (OIG) eski veya görevine devam eden herhangi bir Adalet Bakanlığı (DOJ) memurunun geçen sene yapılan Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını değiştirmeye çalışıp çalışmadığını belirlemek için soruşturma başlatıldığını duyurdu.

    ABD’de geçtiğimiz sene yapılan Başkanlık seçimlerinin ardından ABD Adalet Bakanlığı’ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. ABD Adalet Bakanlığı Denetleme Dairesi Başkanı Michael E. Horowitz yaptığı açıklamada, ABD Başmüfettişliği’nin görevine devam eden ve görevden ayrılan DOJ memurları hakkında soruşturma başlattığını ifade etti. Horowitz, OIG tarafından yürütülen soruşturmada DOJ memurları tarafından Başkanlık seçimleri sonuçlarını değiştirmeye yönelik yolsuzluk yapılıp yapılmadığının araştırılacağını belirtti. Açıklamasında soruşturmanın ayrıntılarına da değinen Horowitz, “OIG, eski veya halen görevde olan DOJ memurlarının 2020 yılı ABD Başkanlık seçimi sonuçlarını uygunsuz bir şekilde değiştirme girişiminde bulunup bulunmadığı hakkında soruşturma başlatmakta. OIG’nin eski ve halen görevde olan DOJ memurlarını soruşturma hakkı bulunmakta. OIG’nin hakları, diğer devlet yetkilileri hakkında iddiaları kapsamamakta” ifadelerini kullandı.

    Açıklamada ayrıca, “OIG, bu açıklamayı DOJ politikasına uygun olarak uygun bir kurumun iddiaları araştırdığına dair kamuoyuna güven vermek için yapıyor. OIG politikasına uygun olarak soruşturma tamamlanana kadar soruşturma hakkında daha fazla yorum yapmayacağız. Soruşturmamız sonuçlandığında bulgularımızı ilgili yasalara, DOJ ve OIG politikalarına uygun olarak kamuya açıklamak için olağan sürecimize devam edeceğiz” denildi.

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, seçimlerde hile yapıldığını öne sürmüş ve birçok eyalette seçim sonuçlarına itiraz etmişti. Trump’ın itirazları ilgili mahkemeler tarafından reddedilmişti.

  • ABD Dışişleri Bakanı Pompeo: “Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına soykırım yaptığını tespit ettim”

    ABD Dışişleri Bakanı Pompeo: “Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına soykırım yaptığını tespit ettim”

    ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına karşı soykırım yaptığını tespit ettim” dedi.

    ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yaptığı yazılı açıklamada, Çin’in Sincan’da soykırım ve insanlığa karşı suç işlediğini belirterek, Çin’in Uygur Müslümanları ile diğer etnik ve dini azınlık gruplarının üyelerini hedef aldığını vurguladı. Pompeo, “ABD, en iğrenç insan hakları ihlallerinin faillerini sorumlu tutmada dünyaya liderlik etmiştir. Nürnberg Duruşmalarından, 1948’de Soykırım Sözleşmesinin oluşturulmasına, DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki Yezidilere, Hıristiyanlara ve diğer dini azınlıklara yönelik son soykırım ilanına kadar Amerikalılar, kötülükler tarafından susturulanların sesini duyurdular” dedi.

    Bakan Pompeo, “Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) büyük ölçüde Batı Çin’deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Müslüman bir azınlık grubu olan Uygur halkına yönelik muamelesine özellikle dikkat ettik” ifadelerini kullandı. Pompeo, Çin’in Sincan’daki eylemlerine ilişkin kapsamlı belgelerde Mart 2017’den bu yana Uygur kadınlarını zorla kısırlaştırdığını, kürtaj yaptığını, onları Uygur olmayanlarla evlenmeye zorladığını ve Uygur çocuklarını ailelerinden ayırdığını belirtti.

    “Çin’in insanlığa karşı suç işlediğini tespit ettim”

    Pompeo, “Mevcut gerçekleri dikkatlice inceledikten sonra, ÇKP’nin kontrolü altındaki Çin’in en azından Mart 2017’den bu yana, Sincan’da ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve diğer etnik ve dini azınlık grupların üyelerine karşı insanlığa karşı suç işlediğini tespit ettim” dedi. Bu suçların devam ettiğini belirten Pompeo, Çin’in 1 milyondan fazla sivile keyfi hapis cezası uygulandığını, insanları fiziksel özgürlüğünden yoksun bıraktığını, zorla kısırlaştırma yaptığını, keyfi gözaltı ve işkence uygulandığını, insanları zorla çalıştırdığını, inanç ve ifade özgürlüğünü engellendiğini açıkladı. Bakan Pompeo, “II. Dünya Savaşı’nın sonunda Nürnberg Mahkemeleri, failleri insanlığa karşı suçlardan yargıladı, aynı suçlar Sincan’da da işlendi” dedi.

    “Çin’in Uygurlara ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına karşı soykırım yaptığını tespit ettim”

    Pompeo, “Mevcut gerçekleri dikkatlice inceledikten sonra, Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına karşı soykırım yaptığını tespit ettim. Bu soykırımın sürmekte olduğuna ve Çin parti devletinin Uygurları sistematik olarak yok etme girişimine tanık olduğumuza inanıyorum. Dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi açıdan en güçlü ikinci ülkesinin yönetim makamları, savunmasız bir etnik ve dini azınlık grubunun zorla asimilasyonuna ve nihai olarak silinmesine katıldıklarını açıkça ortaya koydular” ifadelerini kullandı.

    ÇKP liderlerine yaptırım

    ABD Dışişleri Bakanlığının Sincan’da devam eden zulümlerle ilgili araştırmaya, ilgili bilgileri toplamaya ve bu kanıtları yasaların izin verdiği ölçüde ilgili makamlara ve uluslararası topluma sunmaya devam etmesi için yönlendirdiğini belirten Pompeo, ÇKP liderlerine ve devlet tarafından işletilen şirketlere bir dizi yaptırım uyguladığını aktardı. Pompoe, “Pekin’in Sincan’daki zulmü Uygurlara, Çin halkına ve her yerdeki medeni insanlara karşı bir hakarettir. Sessiz kalmayacağız. ÇKP’nin kendi halkına karşı soykırım ve insanlığa karşı suç işlemesine izin verilirse, çok da uzak olmayan bir gelecekte özgür dünyaya ne yapacağını hayal edin” dedi.

  • ABD Başkanı Trump’ın başkanlık koltuğundaki son günü

    ABD Başkanı Trump’ın başkanlık koltuğundaki son günü

    ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’ın yarın düzenlenecek tören ile görevine başlaması beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık koltuğunda son gününü geçiriyor.

    ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden, ABD’de geçtiğimiz yıl 3 Kasım’da gerçekleştirilen Başkanlık seçimlerinin ardından oy üstünlüğü sağlamış ve 6 Ocak’ta ise Seçiciler Kurulu tarafından alınan karar ile Biden’ın başkanlığı resmen onaylanmıştı. Seçilmiş Başkan Biden’ın seçimleri kazanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump destekçileri tarafından Biden’a karşı birçok eyalette protesto düzenlenmiş ve son olarak 6 Ocak’ta Başkan Trump tarafından düzenlenen miting sonrası ABD Kongre binası Trump destekçileri tarafından saldırıya uğramıştı. Kongre binasına düzenlenen saldırının ardından ABD Güvenlik Güçleri alarma geçirilmiş ve son olarak Ulusal Muhafızların desteği ile saldırıya dönen protestolar kontrol altına alınmıştı. Güvenlik güçlerinin protestoculara müdahalesi sırasında aralarında 1’i polis, toplam 5 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi ise yaralanmıştı. Açıklanan polis raporlarında ise 68 kişinin gözaltına alındığı ifade edilmişti.

    Olayları kontrol altına almakta yetersiz kaldığı belirtilen Kongre Polis Şefi Steven Sund’ın ise 16 Ocak’ta görevinden istifa edeceği açıklanmıştı. Kongre binasına düzenlenen baskının ardından Trump, dünya genelinde birçok ülkenin eleştirilerine hedef olmuş, sosyal medya devi Facebook ve Twitter ise Başkan’ın sosyal medya hesaplarını temelli olarak erişime kapatmaya kararı almıştı. Aynı zamanda Trump birçok platformdan da engellenmişti. ABD Kongre binasında yaşanan gerginliğin ardından ülke genelinde güvenlik önlemleri üst seviyelere çıkarılmıştı. Beyaz Saray ve Kongre çevresinde yollar kapatılırken, demir bariyerlerle kapatılan alana zorla girmeye çalışan kişilerin ise gözaltına alınacağı belirtilmişti. Alınan önlemler kapsamında başkent Washington DC’de Ulusal Muhafızlar sokaklarda görev almaya başlamıştı.

    Çıkan olaylardan Trump’ı sorumlu tutan Demokratlar, Başkan Trump’ın görevden alınması için harekete geçmişti. Demokratlar, Başkan Yardımcısı Mike Pence’e, Anayasanın 25. ek maddesini kullanarak Trump’ı görevden alınması çağrısında bulunmuştu. Sunulan tasarıyla 223 “evet”, 205 “hayır” oyu kullanılmıştı. Demokratlar tarafından Trump’a karşı kullanılan 25. ek maddenin aktifleştirilmesi için Pence ve kabinenin çoğunluğunun Trump’ın görevlerini yerine getiremeyeceğini beyan etmesi gerekiyordu. Ancak Pence oylamadan saatler önce yaptığı açıklamada, 25. ek maddeyi devreye sokmayacağını duyurmuştu. Fakat 14 Ocak’ta yapılan son açıklamada, ABD Temsilciler Meclisinde yapılan oylamada Başkan Donald Trump’ın azil sürecini başlatacak maddenin kabul edildiği belirtilmişti.

    Trump’ın veda töreni

    ABD Başkanı Trump’ın, Biden’ın 20 Ocak’ta gerçekleştirilecek yemin töreninden bir gün önce başkent Washington’dan ayrılacağı iddia edilmişti. Trump’ın Ortak Üs Andrews’te düzenlenecek bir törenle gönderileceği, törenin kırmızı halı ve askeri bando da dahil olmak üzere ayrıntılı bir şekilde planlandığı öne sürülmüştü, Trump ise daha önce Biden’in yemin törenine katılmayacağını duyurmuştu. Başkan Yardımcısı Mike Pence ise törene katılacağını söylemişti.

    “Şiddetin asla bir çözüm olmadığını ve asla haklı çıkarılamayacağını unutmayın”

    Son olarak Melania Trump, ABD Başkanı Donald Trump’ın görevi Joe Biden’a devretmesine kısa bir süre kala ABD halkına veda etti. Melania Trump yayınladığı video mesajda, “Unutulmaz bir 4 yıldı. Donald ve ben Beyaz Saray’da zamanımızı tamamlarken, tüm insanları ve onların inanılmaz aşk, vatanseverlik ve kararlılık hikayelerini yüreğimde hissediyorum” dedi. “Yaptığınız her şeyde tutkulu olun, ama şiddetin asla bir çözüm olmadığını ve asla haklı çıkarılamayacağını unutmayın” ifadelerini kullanan First Lady, “Bir aile olarak gelecek nesiller için umut ışığı olmayı ve cesaret, iyilik ve inanç ruhumuzla Amerika’nın ulusumuzu daha da yükseğe çıkarma mirasını sürdürebiliriz” diye konuştu. Melania Trump Amerikan halkına, “Bu ülkenin tüm halkı sonsuza dek kalbimde olacak. Teşekkürler. Tanrı sizi ve Amerika Birleşik Devletleri’ni korusun” sözleriyle veda etti.

    Trump, 1 haftadır Beyaz Saray’dan ayrılmadı

    Yerel basın, görev süresinin bitmesine bir gün kalan Başkan Trump’ın, halen kendisini terk ettiğine inandığı Cumhuriyetçilerden şikayetçi olmaya ve kaybettiği seçimi kazandığına dair etrafındakilere ısrar etmeye devam ettiği iddia edildi. Yerel basına göre, Trump’ın birkaç gündür kötü bir ruh hali içinde olduğu ve bir zamanlar zevk aldığı başkanlığın performatif bölümlerine olan ilgisini ise kaybettiği belirtilirken, Başkan Trump’ın bir haftadır Beyaz Saray’dan ayrılmadığı ifade edildi. Trump’ın dün akşam, Beyaz Saray’ın Mavi Odası’ndan bir veda mesajı kaydetmişti. Hükümet yetkilileri tarafında yapılan açıklamada, Trump’ın veda mesajının bugün yayınlanacağını belirtilse de, videonun tam yayınlanma tarihi hakkında net bir gün belirtilmedi.

    ABD’nin yeni Başkanı Biden

    Cumhuriyetçiler safında gerginlik devam ederken, ABD’nin 46. Başkanı seçilen Biden’ın yarın yapılacak yemin töreni için hazırlıklar ise hız kesmeden devam ediyor. Biden’ın Başkanlık görevini resmi olarak devralacağı törene saatler kala törene ilişkin detaylar da netleşiyor. Yerel saatle 11.30 sıralarında başlaması planlanan tören, Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in yemin etmesiyle devam edecek ve ünlü şarkıcıların sergileyeceği performans ile sona erecek. Dünyanın merakla beklediği yemin töreni, Başkan Donald Trump destekçilerinin 6 Ocak’taki Kongre baskını ve korona virüs salgını nedeniyle öncekilerden farklı olacak. Geleneksel olarak açık havada gerçekleştirilen tören, Biden’ın talimatı üzerine bu yıl da açık alanda yapılacak fakat hem korona virüs salgını hem de Kongre baskınının ardından güvenlik gerekçesiyle katılımcı sayısı azaltılırken, ünlü yıldızların yer aldığı program da büyük ölçüde sanal ortama taşındı. Biden ve Harris, 1981’de eski Başkan Ronald Reagan ile başlayan geleneği koruyarak, Kongre binasının önünde yemin edecek.

    Tören için üst düzey güvenlik önlemleri alındı

    Tören için başta başkent olmak üzere tüm eyaletlerde güvenlik önlemleri arttırılırken, yarınki yemin töreni sırasında güvenliği sağlamak üzere binlerce polise ek olarak 25 bin Ulusal Muhafız yönetim binalarının önünde görevlendirildi. Ayrıca yemin töreni boyunca, başkent Washington DC’de Kongre baskını nedeniyle ilan edilen olağanüstü hal uygulaması geçerli olacak. Yarın yapılacak yemin töreninin “aşırı derecede sınırlandırıldığını” belirten Biden ekibi, ABD halkına başkent sokaklarından uzak durmaları yönünde çağrıda bulundu. Ayrıca tüm katılımcılara törenin ardından test yaptırma zorunluluğu getirildi. Törene yönelik kısıtlamalar kapsamında geçit töreni güzergahı boyunca inşa edilen seyir stantları kaldırılırken, tören süresince maske takmak zorunlu olacak. Amerikan medyasına yansıyan haberlere göre, törendeki oturma düzeni yaklaşık 200 kişilik ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak şekillendirilecek.