Etiket: “7

  • Bakan Özhaseki: “7,5 milyon binanın bir an önce değişmesi gerekiyor”

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Vatandaşların binalarını deprem testi yapması gerekiyor. Gücü yetmeyene belediye yardımcı olmalıdır. Bize de kentsel dönüşüm yasalarını düzenleyeceğiz. Binlerce bina dönüşecek. 7,5 milyon binanın bir an önce değişmesi gerekiyor. Coğrafyamızda yer altı ve yer üstü hareketlidir” dedi.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Gaziantep’te STK ve İnşaat sektörü temsilcileriyle “Çevre ve Şehircilik Buluşmaları” toplantısına katıldı. Bakan Özhaseki yaptığı konuşmasında, kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak, İstanbul’da 3 büyüklüğünde olacak bir depremin birçok binayı yıkmaya yeteceğini söyledi. Birçok şehrin kimliksiz ve sağlıksız olduğunu söyleyen Özhaseki, bunları gördüğünde içinin yandığını belirtti. İstanbul’da mahalle bazlı kentsel dönüşümü eleştiren Özhaseki bunun şehir bazlı yapılması gerektiğini ifade etti.

    Bakan Özhaseki, birçok şehrin sağlıksız ve kimliksiz olduğunu belirterek, “Gaziantep sanayicisi belediyesi yönetimi uyumludur. Burada kentsel dönüşüm doğru yapılmalıdır. Bu iş İstanbul’da çok kötü yapılıyor. Mahalle bazlı yapılıyor. Önce şehir sonra mahalle bazlı düşünmek gerekir. Böyle yapmazsak vazifemiz eksik kalır. Bizde şehircilik çok hızlı geliştiği için çevreyi de beraber tuttuk. Çevre Allah’ın bize emanetidir. Birçok ülke çevreyi kirletirken, kurallar onlar için farklı, bizim için farklı işliyor. Çoğu Avrupa ülkesi termik santrallerle yaşıyor. 2023’e kadar çöplerimizin hepsi temiz olarak geri dönüşecek. Şehircilikte çevre gibi üzerinde oynamak kolay değil. Sağlıksız ve kimliksiz şehirlerimiz var. Eski şehirlerimizin üstüne yeni şehirler inşa etmişiz. Şehirlerimizi mahvetmişiz. Deprem bölgesinde ve düz ovalarda şehirler kurmuşuz. Bu içimi yakıyor. O yüzden bizim bu konuda çözüm bulmamız gerekiyor. En çok kentsel dönüşüm meselesi önemlidir. En az 200 bin konutu yıkmamız gerekir. Ama bunu planlı yapmamız gerekiyor. Müteahhitliğe başladım, çünkü Türkiye’yi değiştirip dönüştürmemiz lazımdır. İstanbul depremi felaketi kapıda. Binalar olduğu yerde yıkılıyor. 3 şiddeti bile birçok binanın yıkılmasına yeter. Hem şahıslara, hem belediyelere hem de bakanlığa düşen görevler var. Vatandaşların binalarını deprem testi yapması gerekiyor. Gücü yetmeyene belediye yardımcı olmalıdır. Bize de kentsel dönüşüm yasalarını düzenleyeceğiz. Belediyeye faiz almadan borç para vermeliyiz. Türkiye de inşaat sektörünün önü açık. Çünkü binlerce bina dönüşecek. 7,5 milyon binanın bir an önce değişmesi gerekiyor. Coğrafyamızda yer altı ve yer üstü hareketlidir” dedi.

    “Teröristlerle milletin oyunu bir tutmam”

    Özhaseki, Avrupa ülkelerinin teröristleri desteklediğini belirterek, terörle mücadeleyi en sert şekilde sürdürüleceğini ifade etti. Ülkenin kalkınmaya ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bunun için ise 16 Nisan referandumunun çok önemli olduğunu ifade etti. Teröristlerle milletin oyunu bir tutmayacağını vurgulayan Özhaseki, “15 Temmuzda iki Avrupa ülkesi bize geçmiş olsun demediler. Hatta şaşırdılar darbeciler nasıl iktidarı deviremediler diye. Hala bize gelip darbecilere kötü muamele yapmayın diyorlar. Keşke çevre ye verdikleri önemi dünya devletleri hayatlarını kurtarmak için denizde boğulanlara da verselerdi. Hollanda’da teröristler cirit atıyor Yunanistan abileri verme dediği için vermiyorlar. Vesayetçiler ne yaparsak bize çelme atmaya çalıştı. Tezgah üzerine tezgah yapılıyor. Danıştay saldırısı da bunların işiydi. Ardından Cumhuriyet mitingleri ardından da generallerin fabrikaları arayıp işçileri mitinge getirmeye zorladı. Cumhuriyet tarihinde yaptığımız en sert mücadeleyi PKK teröristlerine karşı yaptık ve onları şehirlerde bitirdik. FETÖ’yü de aynı, bitireceğiz, her yerden temizleyeceğiz. Ama bizim şimdi kalkınmaya ihtiyacımız var. Ben teröristlerle milletin oylarını bir tutmam” dedi.

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de, şehir olarak Konya ve Kayseri’yle yarıştıklarını belirterek, “400 bin Suriyeliye ensar olduk. Birçok projeyi bitirdik. Bugün 5 köprülü kavşağımızı bitirdik. Su sıkıntımız var. 120 kilometreden su getireceğiz. Bununla 120 milyon TL cebimizde kalacak. Sıkıştığımızda hep bize destek verdiniz. Sizlere çok teşekkür ederiz. Yüzde 20 büyüdük, en büyük sorunumuz konuttur. Konut için 6 ay boyunca bir planlama yaptık. Şuan 3 bin konutumuzun temelini attık. Biz taşımada Konya’nın 3 katıyız. Yeraltına inmemiz gerekiyor. Metroya geçmemiz gerekir. Eskiden Konya ve Kayseri ne yapıyor diye bakardık, şimdi Konya Kayseri bize bakıyor” dedi.

    Vali Yerlikaya da, insan neyse şehrinin de o olduğunun altını çizerek, “Kayseri, Konya ve Gaziantep her zaman en iyisini yapmak istiyor. İnsan neyse şehri de odur. Biz bu şehre hizmet ediyoruz. Sadece kendi halkımıza değil, 400 bin Suriyeliye de bakıyoruz. Bu nüfus 33 ilden daha büyüktür. Yarabbi bizi devletimizle imtihan etme. 15 Temmuz da hainlere dersini verdik. Cerablus’a 500 jandarma göndereceğiz, nerede yatıracağımızı bilmiyoruz. Şimdi onu araştırıyoruz. Çünkü her yer yerle bir edilmiş. Çok projemiz var. Onlara inşallah hayata geçireceğiz. Keşke bugünkü irade 50 yıl öncede olsaydı. Sıkıntımız geçmişte belediyecilik işini doğru yapmamamız. Bu şehir kurtuluş mücadelesinde örnek olmuştur. Bu sene 6 milyar 258 milyar dolar ihracatımız oldu. Kul hakkı gibi çevreninde bizim üzerimizde hakkı var” diye konuştu.

    Konuşmaların sonunda bakan Özhaseki’ye çeşitli hediyeler verildi.

  • Başbakan Yardımcısı Şimşek: “7 Haziran’dan sonra koalisyon kurulsaydı ülkenin doğusu PKK tarafından işgal edilecekti”

    Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 7 Haziran’dan sonra koalisyon kurulsaydı ülkenin doğusunun PKK tarafından işgal edileceğini belirterek, MHP’nin basiretiyle bu kalkışmanın önlendiğini söyledi.

    AK Parti Kastamonu İl Başkanlığı tarafından Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonunda düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başkanlık Sistemini anlatarak, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referanduma ‘evet’ denilmesini istedi.

    Şimşek, yeni bir hükümet sistemi inşa ettiklerini belirterek, “Bazılarının iddia ettiği gibi bu rejim değişikliği değildir. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve hukuk sistemidir. Bu, yaklaşık 100 yıl önce karar verilmiş, asla değişmeyecek, zaten bizimde güçlü bir şekilde destek verdiğimiz, yaşattığımız temel ilkelerdir bunlar. Cumhuriyet kurulalı 65 tane hükümet gelmiş, normalde 5 yıldan 20 tane bile hükümetin gelmemesi gerekiyordu. Fakat biz, 65 hükümettin bahsediyoruz. Dolayısıyla bu yeni sistemde iki seçim arasında 5 yıl kesintisiz icraat olacaktır. Kim seçilirse seçilsin ekibini kuracak, 5 yıl ülkeye güçlü bir şekilde hizmet edecektir. Seçimlerden mutlaka tek başına bir iktidar çıkacaktır. Siyasi istikrar böylece kalıcı hale gelecektir. Uzlaşma kültürü gelişecektir, çünkü toplumda en az yüzde 50’sinin desteğini alması gerecek yeni Cumhurbaşkanının. Dolayısıyla güçlü bir millet desteği olacaktır. Millet desteğiyle 5 yıllık hizmet etme fırsatı bulacak. Hükümet kurulamama gibi bir sorun olmayacak. 70’lı yıllarda, 90’lı yıllarda olduğu gibi, o dönemleri hatırlarsınız. Seçimler yapıldıktan sonrada aylarca hükümet kurma görüşmeleri devam etti. 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşen seçimlerde halkımız bize tek başına hükümet kurma görevi vermedi. Geçici hükümetle 1 Kasım seçimlerine kadar ülke idare edildi. Gerçi biz, burada bir hükümet boşluğu oluşturmadık. Olmaması için gerekeni yaptık ama bu, önümüzdeki yıllarda bu sorunun tekrardan yaşanmayacağı anlamına gelmiyor. Bu sistem ile millet, güvenoyunu seçimlerle birlikte hükümete vermiş olacak. Dolayısıyla seçimlerden hemen bir gün sonra hükümet iş başında olacak. 5 yıllık bir süreyle Cumhurbaşkanı, kendi ekibini, bakanlar kurulunu oluşturmuş olacak ve üst düzey bürokrasiyi oluşturmuş olacak ve güçlü bir şekilde millete hizmet edecektir” dedi.

    Yeni sistemde cumhurbaşkanlarının en fazla iki dönem seçilebileceğini söyleyen Şimşek, “Dolayısıyla bazılarının iddia ettiği gibi bu sistem değişikliğiyle birlikte kimseye kalıcı bir koltuk, kalıcı bir makam, mevki söz konusu olmayacak. Nihayetinde de millet karar verecek. Millet ilk dönemden sonra yapılan icraatlardan memnun kalırsa belki iki dönem tekrar şans verecek, belki de tanımayacak” diye konuştu.

    Devletin gerçek sahibinin her zaman millet olduğunu vurgulayan Şimşek, “İlk defa milli irade ben icraya hem yasamaya dolaylı olarak ta yargıya çok güçlü şekilde yansıyacaktır. Dolayısıyla millet belirleyici olacaktır. Meclis eski fonksiyonlarını en güçlü bir şekilde yerine getirmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

    Yeni sistemle birlikte denetimde zerre kadar zayıflamanın olmayacağını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

    “Güvenoyunu millet vereceği için gensoru önergeleri olmayacak ama onun dışında, meclis çıkaracağı kanunlarla hükümetin sınırlarını belirleyecek ve yön verecektir. Yetmeyecek, araştırma, inceleme ve yazılı soru önergeleriyle denetim yapacaktır. Hatta soruşturma mekanizmasıyla denetim daha da güçlenecektir. Bugün Cumhurbaşkanı yetkileri çok güçlü, 1980 ihtilalından sonra aslında Cumhurbaşkanına çok güçlü yetkiler verilmiş. Ama bir sorumluluğu yok, hesap verme zorunda değil. Yeni sistem aslında meclisi güçlendirecek. Milletvekilleri, ihtiyaçlarını karşılayacak yasaları kendileri teklif edecektir”

    Yeni sistemde iki başlılık olmayacağını belirten Şimşek, “Biz, mevcut sistemde bir sıkıntı olmadığını zannediyoruz. Bu mevcut sistem krizlere gebe bir sistemdir. Bugün halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı ve meclisten çıkmış bir hükümet var. Aynı partiden veya gelenekten geldiği için sıkıntılar en az düzeyde yaşanıyor. Bu mevcut sistemle biz devam edersek Türkiye, önümüzdeki dönemlerde ciddi krizler yaşayabilir. Bir taraftan halkın desteğiyle yüzde 50’den fazla oy almış Cumhurbaşkanı olacak, belki farklı partilerden farklı siyasi eğilimlerden bir hükümet gelecek başa. Peki, anlaşamazlarsa ne olacak. İşler tıkanacak. Bu mevcut sistemi günümüz itibariyle değerlendirmeyin. Biz, zaten bu anayasa değişikliğini bugünün sorunlarını gözü alarak yapmadık. Bu anayasa değişikliği önümüzdeki 10 yıllarda 100 yıllarda Türkiye’nin önünü açmaya yönelik bir çalışmadır” ifadelerini kullandı.

    Hem cumhurbaşkanını hem meclisi hem de hükümeti milletin doğrudan doğruya seçeceğini ifade eden Şimşek, şunları söyledi:

    “Biz, milletimize güveniyoruz. Millet karar verecektir. Dolayısıyla çok açık ve net olarak söylüyorum bazılarının iddia ettiği gibi yeni sistemde meclis zayıflamayacak, parlamento zayıflamayacak tam aksine çok daha güçlü olacaktır.”

    Türkiye’nin, terörle mücadelede çok daha güçlü bir şekilde çok daha etkin bir şekilde mücadele edeceğine dikkat çeken Şimşek, şunları kaydetti:

    “Yani terörle mücadele aslında yeni sistem ile bir anlamda güç katacaktır. Bölümü terör örgütü Suriye’de yaşanan devlet boşluğundan yararlanarak daha çok eğitim ve silaha erişip daha çok eleman devşirme yoluyla hatırlarsanız tam 7 Haziran seçimlerinden sonra kurulamayan hükümet nedeniyle hatta muhalefet anlaşsaydı ki MHP’nin basireti sayesinde bu emelleri gerçekleşmedi. Güçlü bir koalisyon hükümet kurulmuş olsaydı terör örgütü buna hazırlık yapmıştı. Nusaybin gibi, Cizre gibi, Diyarbakır’ın bazı mahalleleri gibi neredeyse şehirlerin bir kısmını işgale kalkışacaktı”

    “Yeni sistem ile birlikte hükümet krizleri tarihe karışacaktır” diyen Şimşek, şunları söyledi:

    “Bu yeni sistem ile birlikte inanıyorum ki insanlarımız özgürlüklerini çok daha iyi bir şekilde yaşayacaklar ve özgürlük ve güvenlikleri daha sağlam bir şekilde güvenliğe kavuşmuş olacak. Teröre karşı etkin çok daha güçlü ve etkin kararlarla yeni sistem sayesinde alınacak. Bu sistem sayesinde terörlü daha etkin mücadele edebileceğiz. Yeni sistem ile birlikte hükümet krizleri tarihe karışacaktır. Çünkü birlik ve uzlaşma kültürü içerisinde olmamız gerekecek. Kutuplaşma olmayacak. Çünkü Cumhurbaşkanı milletin yüzde 50’sinden fazlasının oyuyla başa gelecek. Bu daha fazla uzlaşma ve daha fazla kucaklaşmayı gerektirecektir. Hükümet ile meclisin yeni sistem sayesinde uyumu çok daha güçlenecektir. Çünkü birlikte çalışma kültürü daha da çok gelişecektir. Diyelim ki meclis işleri tıkadı. Diyelim ki vatandaşın istediği kanunları çıkartmıyor. Cumhurbaşkanı veya meclis seçime gidebilecektir. Ama ikisinden birisi seçime gitme kararı alırsa hem cumhurbaşkanı seçimi hem de meclis seçimi aynı gün aynı saatte yapılacak. Bu nedenle her iki tarafta uzlaşma yolunu seçecektir. Vesayet rejimine, vesayet sistemine külliyen son veriyoruz. Millet kararı verecek. Söz milletin olacak. Millet meclisi seçecek, niye korkuyorsunuz milletten, millet hükümeti seçecek, Cumhurbaşkanını seçecek.”

    Yeni sistemin en büyük faydasının yargının bağımsız ve tarafsız olması olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, şöyle devam etti:

    “Biz, 2010 referandum seçimlerinde yargı mensupları kendi aralarında oy vererek kısmen HSYK’yı biçimlerdir dedik. Ama FETÖ ihanet şebekesi HSYK’yı ele geçirdi. Ondan sonra Türkiye’nin başına gelmedik felaket kalmadı. Şimdi yeni dönemde millet yargıda da iradesini ortaya koyacak. TBMM, 13 üyeden oluşan HSYK’nın 7 üyesini atayacak, meclisi de millet belirleyecek. Meclis seçecek. Geriye kalan 6 üyeden 4 tanesini Cumhurbaşkanı atayacak, kalan 2’sini ise Adalet Bakanı ile Müsteşar seçecek. Dolayısıyla yargı, aslında burada yeni sistem ile birlikte sadece bağımsız olmayacak birde tarafsız olacak”

    Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Güçlü bir Türkiye için yönetimde istikrar için bu yeni hükümet sistemi olmazsa olmazımızdır. Bu Cumhuriyet tarihinde yapılmış en önemli reformlardan bir tanesidir. Bu sistemin diğer güçlü ülkelerdeki sistemden farkı yoktur. Bugün ABD’de de, Rusya’da da, Fransa’da da başkanlık sistemi var ve tıkır tıkır işliyor.”

    Konuşmasının ardından Şimşek, Kastamonu Valiliğine giderek Vali Vekili Ünal Kılıçarslan’ı makamında ziyaret etti. Vali Vekili Kılıçarslan’dan yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgiler alan Şimşek, daha sonra Kastamonu Belediyesine geçti. Kastamonu Belediye Başkanlığı önünde kendisini bekleyenlerle selamlaşan Şimşek, Belediye Başkan Vekili Eşref Can ile görüştü. Belediyenin çalışmaları hakkında bilgiler alan Şimşek, son olarak AK Parti Kastamonu İl Başkanlığına geçerek İl Başkanı Av. Halil Uluay ile bir araya geldi. Burada partililerle bir süre sohbet eden Şimşek, karayoluyla Kastamonu’dan ayrıldı.

  • Doğrudan satış sektöründe yüzde 7,7’lik büyüme

    Doğrudan satış sektörünün son verilerine göre dünyada yüzde 7,7’lik bir büyümeyle pazar büyüklüğü 183,7 milyar dolara yükseldi. Sektörde lider Asya Pasifik ülkeleri olurken ikinci sırada ise Amerika yer alıyor.

    Doğrudan satış sektörü tüm dünyada büyümesini sürdürüyor. Dünyada 150 ülkede, 10 milyonun üzerinde bağımsız temsilci ile faaliyet gösteren ve Türkiye’de 135 bin bağımsız temsilcisi bulunan doğrudan satış şirketi QNET’in Türkiye Genel Müdürü Cem Geyik son verileri değerlendirdi.

    “Doğrudan satış pazarı Türkiye cirosu: 762 milyon dolar”

    Dünya Doğrudan Satış Federasyonu (WFDSA) verilerini değerlendiren Cem Geyik, “Doğrudan satış sektörünün liderliği Asya Pasifik ülkelerinde. İkinci sırada ise Amerika yer alıyor. Asya Pasifik ülkelerinde; Çin, Güney Kore ve Malezya’nın ağırlığı hissediliyor. Dünyanın her yerinde yıllık satışlarda artış görülüyor. Doğrudan satış sektöründe her yıl ortalama yüzde 7-8 gibi bir büyüme gerçekleşiyor. Sektör, Türkiye’de 762 milyon dolarlık bir ciroya ulaştı. Yeni nesil sabah saat dokuz akşam saat altı yerine kendi çalışma saatlerini ayarlama fikrini seviyor. Bu sebeple Z jenerasyonu ile sektörün 2017’de daha da büyüyeceğini öngörüyoruz” dedi.

    “Doğrudan satışı e-ticaret ile birleştiren bir şirketiz”

    Doğrudan satış firmalarının birçoğunun Amerika merkezli olduğunu hatırlatan Cem Geyik, “QNET olarak Asya kökenli bir firmayız. Asya’dan Amerika’ya doğru ilerledik. Doğrudan satış sektöründe bağımsız temsilciler haricinde ürün satışı bulunmamaktadır. QNET ürünlerine internet sitemiz aracılığı ile herkes ulaşabilir. Doğrudan satış sektörü ile e-ticareti birleştiren dünyadaki ilk şirketiz” diye konuştu.

  • Seyirciden ’7 Kocalı Hürmüz’e tam not

    Odunpazarı Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü yeni sezonda ikinci tiyatro oyununun prömiyerini yaptı.

    Süpervizörlüğünü Türkiye’nin ünlü sanatçılarından biri olan Ayşen Gruda’nın yaptığı Odunpazarı Belediye Tiyatrosu, yeni sezondaki “Ara ki Bulasın” oyununun ardından “Yedi Kocalı Hürmüz” oyununu ile tiyatro severlerle buluştu. Odunpazarı Belediyesi Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen prömiyere Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, Odunpazarı Belediye Meclis Üyeleri, Başkan Yardımcıları, daire müdürleri ve çok sayıda tiyatro sever katıldı. Türk tiyatrosunun önemli dinamikleri içinde yer alan Sadık Şendil’in yazdığı “Yedi Kocalı Hürmüz” oyununu yönetmen Elçin Elmalıoğlu Karaahmet farklı bir üslupla sahneye koydu. 19. yüzyılın sonlarında İstanbul’un Taşkasap semtinde yaşayan Hürmüz, hepsi farklı mesleklerden olan, birbirinden habersiz altı koca ile evlenir. Ancak bu altı koca ile yetinmeyip yedinci erkeğe aşık olan bir kadının hikayesinin anlatıldığı oyun seyircilerden tam not aldı.

    Tiyatro hayırlı işler yapmalı

    Başkan Kurt, oyun sonunda sahneye çıkarak oyuncuları başarılı performanslarından dolayı tebrik etti. Başkan Kurt, “Eskişehir’e yeni bir tiyatro anlayışı getirmek istedik ve amacımıza ulaştık. 2 ay içerisinde böyle başarılı bir oyun çıkıyorsa ve ilk oyunda bu koltuklar doluyorsa, bu büyük bir başarıdır. Yarınlardan umudu kesmemek için bu tiyatronun devam etmesi, ayakta kalması ve hayırlı işler yapması lazım” dedi.

  • Vali Şahin: “Her yıl 7,6 milyon nüfus kanserden kaybediliyor”

    “Sen İste Yeter Kanser Çeker Gider” projesinin bilgilendirme toplantısına katılan Samsun Valisi İbrahim Şahin, her yıl kanserden neredeyse bir ülke nüfusu kadar insanın kaybedildiği söyledi.

    Geçen yıl başlayan ve bu yıl 2. yılına giren “Sen İste Yeter Kanser Çeker Gider” projesi kapsamında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Amisos Cafe’de düzenlenen toplantıya; Samsun Valisi İbrahim Şahin, Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Güney, Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Coşkun Öncel ve sağlık görevlileri katıldı.

    “Kanserden ölümler, 2014’te yüzde 20,7’ye çıktı”

    Toplantıda bir konuşma yapan Vali İbrahim Şahin, “Kanser genetik bir hastalık gibi yorumlanıyor ama kanserde yüzde 90 çevresel, yüzde 10 genetik faktörler etkili oluyor. Dünyada 4 milyonu genç olmak üzere her yıl 7,6 milyon nüfus kanserden dolayı yitiriliyor. Neredeyse bir ülke bir yılda kanserden kaybediliyor. Bu hem dikkate alınması gereken hem de üzerinde çok çalışılması gereken bir konudur. Ülkemizde kanserden ölümler 2002 yılında yüzde 12 iken, 2014’te yüzde 20,7’ye çıkmıştır. Ölümlerin yüzde 21’inin kanser kaynaklı olması cidden ürpertiyor insanı” dedi.

    “Tarama sayısı artırılmalı”

    Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinin (KETEM) erken tanı için ciddi çalışmaları olduğunu söyleyen Vali Şahin, “Halk Sağlığı Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün birlikte hareket etmesiyle 16 ilçeden 96 okulun projeye katılım sağladı. Yönlendirme yapan öğrencisi sayısı 296, yönlendirilen kişi sayısı ise 811, bu sayı belki 8 binlerde olmalıydı. Çocukların yönlendirmesiyle kanser taramalarına katılan kişilerden 10’unun HPV-DNA testinin pozitif olduğu, 3 kişinin GGK testinin pozitif olduğu, 12 kişinin mamografi sonucunun şüpheli bulunduğu ve ek tetkik istendiği, 2 kişinin de meme kanseri olduğu tespit edilmiştir” şeklinde konuştu.

    Vali İbrahim Şahin’in konuşmasından sonra Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli Dr. Elif Özkaya sunum yaparak, proje hakkında bilgi verdi. Böyle anlamlı bir projeye destek vermekten mutlu olduklarını söyleyen Samsun Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili ve Meclis Üyesi Nihat Soğuk, desteklerin vatandaşla olumlu yansımasını temenni etti. Vatandaşlara ulaşmada ve görsel basını kullanmada Samsun Büyükşehir Belediyesinin önemli destekler verdiğini ifade eden Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu ise, “Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okulları, ailelere ulaşacak yol olarak görüyoruz. Bu anlamda bizim için çok önemli, bir kuşağı eğiterek, onların ailelerine ulaşmış oluyoruz. Kuşakta da bir algı oluşturuyoruz. Bu konuda destek olan herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.