Etiket: “4B”

  • Ekrem Özdemir: “4/B Prim Kesintileri Ödenmesi Konusu Maliye’ye İletildi”

    Sağlık Sen İzmir Şubesi Başkanı Ekrem Özdemir, 4/B’lilerin prim kesintilerinin ödenmesi konusunun Maliye Bakanlığına iletildiğini, sendikalarının konunun takipçisi olduğunu söyledi.

    Sağlık Sen’in konuyla ilgili açtığı davayı kazandığını anlatan Özdemir, “Daha sonra SGK’ya başvurarak, bu yöndeki davaların kazanılacağını, dolayısıyla yargı yoluyla hem kurumun, hem de çalışanların meşgul edilmeden, kesintilerin ödenmesini talep etmiştik. Sağlık-Sen başvurusunda ayrıca, yargı yoluna gidilmesi halinde hem zaman kaybı, hem de kurumun mahkeme masrafları dolayısıyla maddi zarara uğrayacağına dikkat çekmişti” dedi.

    SAĞLIK- SEN TALEP ETMİŞTİ

    SGK Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan değerlendirmede, Sağlık-Sen’in talebinin haklı olduğu belirtilerek “20.01.2016 tarihli yazı ile Maliye Bakanlığından ödeme yapılıp yapılmayacağı ile ilgili görüş istendiği” belirtildi.

    Özdemir, konuyla ilgili şöyle konuştu: “SGK tarafından Maliye Bakanlığına yazılan yazıda SGK Hukuk Müşavirliğinin yapılan kesintinin prime tabi tutulmaması yönündeki görüşüne atıf yapıldı. Yazıda, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen bu kararın, aynı veya benzeri davaları etkilediği ve bu konuda açılan dava sayının artış gösterdiği, Yargıtay’ca onaylanan karar dikkate alındığında davaların kurumun aleyhine sonuçlanmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtildi. Bu nedenle de açılan davalara karşı hukuken ve yazışma suretiyle yapılan savunmanın çok ciddi zaman kaybına yol açacağının belirtildiği yazıda, muhtemelen ciddi maddi kayıpların önlenmesini teminen konunun bir de Maliye Bakanlığınca değerlendirilmesi istendi.”

    “SAĞLIK-SEN KONUNUN TEK VE CİDDİ TAKİPÇİSİ OLDU”

    Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, gerek açtıkları dava gerek SGK ve diğer makamlarla yaptıkları görüşmeyle bu primlerin iade edilmesinin baştan beri takipçisi olduklarını hatırlattı.

    Özdemir, Sağlık-Sen olarak konunun en önemli takipçisi olduklarını belirterek şunları söyledi: “Bu bağlamda haksız kesintilerin iadesi için Sağlık-Sen üyesi adına açılan davada Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi davanın kabulüne karar ve bu karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır. Yargıtay’ın onama kararının akabinde de yapılan haksız sigorta prim kesintilerinin yargı yoluna gidilmeksizin ödenmesi için Sağlık-Sen olarak SGK’ya başvurduk. Müracaatımızda yapılan kesintilerin açıkça hukuka aykırı olduğunu vurguladık ve bireysel davalarla yapılan kesintilerin mahkeme masrafları, avukatlık ücretleri ve yasal faizleriyle ödenmek zorunda kalınacağını belirttik. Yargıtay tarafından haksız olduğu ve yapılamayacağı belirtilen bu kesintilerin, kurum tarafından davasız ödenmesini isteyerek, bu şekilde hem kurumun zarara uğramasının hem de çalışanların yargı süreciyle meşgul edilmemesi gerektiğini talep etmiştik. SGK’nın bizim talebimiz yönünde görüş belirtmesi, haklılığımızı ortaya koymuştur. Temennimiz Maliye Bakanlığının da SGK’nın görüşüne katılarak, geri ödemelerin yargı yoluna gidilmeksizin yapılmasına karar vermesidir.”

  • MÜSİAD’ın Hükümetten “4B” Beklentisi

    Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İnegöl Şubesi, 64’üncü hükümetten beklentilerini açıkladı.

    MÜSİAD Şube Başkanı Halil Malkaç, düzenlenen basın toplantısında, ülke genelindeki üyelerin beklentilerini kamuoyuyla paylaştı. Malkaç, “MÜSİAD olarak hazırladığımız ekonomi, dış politika ve bürokrasi raporları, milletimizin en çok ihtiyacının barış olduğunu ortaya koydu. Biz de bundan hareketle 64’üncü hükümetten beklentilerimizi barış temasıyla 4 ana başlık altında topladık” dedi.

    1 Kasım seçimlerinin ardından iş dünyasının önünün açıldığını kaydeden Malkaç, “Ekonomi alanında bugüne kadar elde edilen kazanımları korurken, yeni bir hikâyelere ihtiyaç bulunuyor. Yatırımların ve büyümenin önündeki en büyük engel, mevcut finansal sistem ve yüksek faiz oranları olarak öne çıkıyor. Tapu-teminat bankacılığından çıkılarak, proje finansmanına geçilmeli, kaliteli ve ucuz finansmana hızlı erişim sağlanması önem taşıyor. Finansman sorunu çözülmeden, yatırım, istihdam, büyüme ve kalkınma sağlanması mümkün görünmüyor. Varlığa dayalı finansman modeli ve benzeri faizsiz finansman modelleri, etkin ve yaygın olarak teşvik edilmeli ve piyasada belirli bir büyüklüğe gelmesi sağlanmalı. Tasarruf açığı önemli bir sorun. Tasarrufların artmasını teşvik etmek için, BES’in, çocuk güvencesi fonu gibi yapılarla desteklenmesi, yeni enstrümanların devreye alınması gerekiyor. Sağlam mali ve finansal altyapımızı korumak çok önemli. Ama sanayi üretiminin GSMH içindeki azalan payı göz önüne alındığında, mali ve finansal sağlamlığın ötesine geçerek, üretim-yüksek katma değer-yüksek teknoloji odaklı, yeni bir kalkınma stratejisi oluşturulması gerekiyor. Cari açık sorununun çözümünde, yüksek katma değerli ürünler yanında, KOBİ’ler ve gıda-tarım-hayvancılık alanları, daha fazla önceliğe alınmalı. Maliye, mükellefe bakışını değiştirmeli ve köklü bir vergi ve zihniyet reformu yapılması önem taşıyor. TTIP, serbest dolaşım, güncellenmiş gümrük birliğini de kapsayacak şekilde, AB yol haritasındaki çalışmalar hızlandırılmalıdır. TPP ve benzeri oluşumlar da göz ardı edilmemeli” diye konuştu.

    “ASGARİ ÜCRETİN YÜKÜ PAYLAŞILMALI”

    Asgari ücret artışının işveren ve hükümet arasında paylaşılması gerektiğini söyleyen Malkaç, Çalışma Barışı başlığı altındaki beklentileri de şöyle sıraladı:

    “Seçim vaatlerinin, toplumun tüm kesimlerince kabul görecek bir şekilde uygulamaya geçirilmesi, iç ve iş barışımız açısından çok önemli bir konu. Yaşanılabilir ve sürdürülebilir asgari ücret, bütün yönleriyle, önemli bir başlık. Bölgesel asgari ücret ve esnek çalışma modelleri gündeme alınmalı, kıdem tazminatı sistemi yürürlüğe girmeli. Mevcut yapıdaki, adeta, istihdamı önleyici uygulamalar değiştirilerek, istihdam dostu hale getirilmeli. Çalışan ve işvereni, her adımda mahkemeye taşıyan bir sistemden dostluk çıkmaz”.

    Malkaç, sosyal barış başlığı ile ilgili olarak da şu bilgileri aktardı:

    “İyi niyet, uzlaşma, huzur, güven ve istikrar, milletimiz nezdinde kabul gördü. Bu uzlaşı, hem devlet içinde ve yönetim kademelerinde hem de tüm toplum kesimleri arasında kesintisiz sürdürülmeli. Çözüm süreci, vatandaşa karşı şefkatli bir şekilde, terörle mücadeleye ise etkinlikle devam ederek sürdürülmeli. Demokratikleşme, şeffaflık alanlarında yapılan düzenlemelere devam edilmeli. Sosyal yardımların bir bölümü, meslek edindirme ve istihdama da katkı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmalı. Gençlik politikalarımız, gençlerin geleceğini ve genç istihdamını da kapsayacak şekilde yenilenmeli”.

    “BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞALIM”

    Siyasi barış başlığı altındaki beklentilerini de açıklayan Malkaç, “Daha hızlı ve daha adil işleyen hukuk devleti, ortak ve acil ihtiyacımızdır. Bunu sağlamanın yolu köklü bir zihniyet değişimi ve reformdan geçer. Kuvvetler kargaşası şeklinde tasarlanıp, kuvvetler ayrılığı şeklinde ifade edilen mevcut yapıyı da ortadan kaldıran, yeni bir anayasa yapılmalı. Merhum Cumhurbaşkanlarımız Turgut Özal ve Süleyman Demirel döneminden beri gündemde olan Başkanlık Sistemi, tüm yönleriyle tartışılması gereken önemli bir başlıktır. Sorunları çözmenin yolu onları tartışabilmekten geçer. Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve seçim barajının değiştirilmesi ile milletvekili seçimlerinin tekrar 5 yıla çıkarılması öncelikle gündeme alınmalı. Devletin hukukunu vatandaştan korumak üzerine kurulu anlayıştan, ferdin hukukunu devlete ve diğer fertlere karşı koruyan anlayışa geçilmelidir. Bunun kamuoyundaki ifadesi bürokrasiden kurtulmaktır” diye konuştu.