Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Başkan Sekmen, tüm ulusun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 91. yıldönümü büyük bir coşku ve sevinç içerisinde kutladığını anımsatarak, şu görüşlere yer verdi: “Bugün, aziz milletimizin yokluk ve imkansızlıklar içerisinde kendi küllerinden çağdaş bir Cumhuriyeti var etmeyi başardığı gündür. Milletimizin yeniden dirilişinin simgesi, çağdaş bir devlet kurarak tarih sahnesindeki seçkin ve saygın yerini yeniden alışının ifadesi olan Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte ülkemizin önünde yeni ufuklar açılmıştır. Milletimiz, ülkemizin işgali karşısında ortak bir ruhla tek vücut olmuş, bu milli bütünleşme sonucu Cumhuriyetimize uzanan şanlı bir yürüyüş başlatılmıştır.”
“AVRUPA KENTLERİYLE REKABET GÜCÜMÜZÜ GELİŞTİRECEĞİZ”
Başkan Mehmet Sekmen, Türkiye Cumhuriyeti’nin, gücünü, temelinde barındırdığı ortak tarih ve kader birliğinden, milletin bağımsızlığa olan inancı ve hedeflediği çağdaşlaşma idealinden aldığını söyledi. Sekmen, şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma başarısını gösteren ülkemiz ve bu entegrasyona dahil olan Kadim Erzurum; her alanda sürekli gelişmekte ve güçlü bir geleceğe doğru hedefine emin adımlarla yürümektedir. Cumhuriyetimizin 91. yıldönümünde şehrimizin yerel hizmetlerde kalkınma hamlesini büyük bir hızla sürdürmeye; Avrupa şehirleriyle rekabet gücümüzü her alanda daha da geliştirmeye kent halkı olarak kararlıyız. Cumhuriyetin bizleri ulaştırdığı düzey, gelecek için hepimize ayrı bir heyecan ve ümit vermekte, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekte, milletçe bağımsız yaşama azmimize güç katmaktadır. Şimdi önümüzdeki yeni hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’e giden bu ulvi yolda Erzurum’u dünyanın sayılı ve gözde şehirleri durumuna getirmektir.”
“AZİZ KAHRAMANLARIMIZDAN İLHAM ALIYORUZ”
Sekmen, kurumsal ideal ve hedeflerde milli mücadele kahramanlarından her zaman ilham aldığını ifade etti. Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Esarete karşı verdikleri destansı mücadeleyle bağımsızlığımızı kazanan ve bizlere Cumhuriyetimizi miras bırakan aziz kahramanlardan ilham ve güç almaya her zaman devam edeceğimizin bilinmesini isterim. Bu duygu ve düşüncelerle, 91. yıldönümünü kutladığımız böylesine büyük günde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, O’nun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yaparak bize emanet eden şehitlerimiz ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Aziz Erzurumlular’ın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.”
Etiket: 29 ekim
-
Sekmen: “Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz”
-
Erzurum’da 29 ekim provası
AHMET AKBUĞA
ERZURUM (İHA) –Erzurum’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için yapılacak törenin son hazırlıkları yapıldı.
Havuzbaşı ve Hastaneler Caddesi üzerinde başlayan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı provalarında askeri birlikler ve öğrenciler katıldı. 29 Ekim günü yapılacak törenlerde herhangi bir aksaklığa meydan vermemek için hazırlıklar yeniden gözden geçirildi. Havuzbaşı, Paşalar, Hastaneler ve Cemal Gürsel Caddeleri, prova nedeniyle sabahın erken saatlerinden itibaren trafiğe kapatıldı. Provalarda alınan yoğun güvenlik önlemleri de gözden kaçmadı. -
29 Ekim
“Cumhuriyet Fazilettir” sözü cumhuriyetin özetidir. Ülkemize cumhuriyeti armağan eden Mustafa Kemal’in bu özlü sözü tüm rejimlerin en gelişmişi olan cumhuriyeti anlatırken onun özelliklerini de özetlemektedir.
Ders kitaplarında anlatılanlar dışında cumhuriyeti kuranların çektikleri sıkıntı ve içinde bulundukları umutsuzluk günlerini hatırlayıp, bize cumhuriyeti armağan edenlere o fedakâr insanlara saygı , sevgi ve bağlılığı hiçbir zaman uzakta tutmamalıyız.
Bu insanlar Fransa’da , Rusya’da Almanya’da binlerce insanın yok oluşuna sahne olan iç savaşalar sonucu elde edilen cumhuriyet rejimine, hiçbir bedel ödemeden Mustafa Kemal ve arkadaşlarının fedakârlıkları sonucu kavuştuklarının bilincinde olmalıdırlar.
Kolay elde edilen şeyler değersiz gözükür, çünkü bir emek ve bedel harcanmamıştır. Uğruna yapılan fedakârlıkları tüm toplum değil, sadece getirilen devrimi gerçekleştirenler yaşamıştır. Onun için toplumun farkına varmadan kavuştuğu değerlerin kıymetini bilmesi de zordur.
Ülkemizde bu gün yaşananlar anlattıklarımızın bir özetidir. Cumhuriyette vatandaşlık vardır. Özgürlük vardır, iradesini belli etme vardır, sanat , bilim ve sonucunda bağımsız yargı vardır.
Sultanlıkta vatandaşlık yoktur, sultanın kulları vardır. Kesin otorite egemendir. Kimsenin tartışma ve söz söyleme hakkı olmaz. Biat kültürü denen bir geleneksel yapı toplumda egemendir. Seçme özgürlüğü yoktur, onun için tahta kim gelmiş ise ona kesin uyum ve biat şarttır.
Günümüzde hiçbir araştırma yapmaksızın sadece cumhuriyetin getirdiği nimetlerden haberdar olmayanlar; onu yıkmak için ellerinden geleni yaparken istedikleri özgürlük, demokrasi , insan hakları değil, emirleri altında çalışacak, ezip sömürdükleri toplulukları ellerinin altında tutma çabasıdır.
Ulusal bayramların en önemlisi bunun için Cumhuriyet Bayramıdır. Ona sıkı sıkıya sarılıp, ödün vermeden sahip olma görevi Türk Halkının birinci ve vaz geçilmez görevi olmalıdır.
19 Mayıs Anadolu Halkının emperyalizme ve işbirlikçilerine direnişin Anadolu’da Mustafa Kemal ve arkadaşlarının taşıdığı meşalenin yakıldığı tarihtir.
23 Nisan 1920 egemenliğin kayıtsız şartsız halkta olduğunun, bütün dünyaya ilanıdır.
30 Ağustos 1922 yurdumuzun işgalden kurtuluş bayrağı, namusu, dini ve milliyetinin zaferle taçlandığı gündür.
Bu bayramlar bizim ulusal değerlerimizdir. Hepsinin birbirini tamlayan mücadeleler bütünü olduğu ortadadır. Bu günleri yok ettiğimiz an Türkiye Cumhuriyeti Devleti yok olmuş demektir. Günümüzde milli bayramların en çok saldırıya uğradığı dönemi yaşıyoruz. Hiç kimse toplumun bu belirttiğimiz milli günler öncesinde neler yaşadığını tartışmadan bilgisiz ve hoyratça milli değerlerimize saldırarak onları yok edeceğini sanmaktadır. Çünkü önlerinde aydınlanmanın, demokrasinin, insan haklarının varlığını haykıran bir tek bu ulusal günlerimiz kalmıştır.
Ulusal günler bütün dünyada pekişerek kuvvetlenirken Türkiye’de neden hoyratça bir saldırı altına sokulmuştur? Bunu tartıp , ölçüp biçerek ulusça aklımızı başımıza toplama zamanı gelmiş , geçmektedir.
Bu gün 19 Mayıs kutlanmıyor, 23 Nisan yok sayılıyor, 30 Ağustos’ta devlet adamları böyle bir günün varlığını kabul etmez bir tavır içine giriyorsa; işte felaketimiz başlamıştır, yok olmaya doğru gidiş hızla devam etmektedir.
Ne pahasına olursa olsun, bu günleri kaybetmemek dileği ile ulusal günlerimizin en yüksek yerlere taşınması gerektiğini unutmamamızı diliyorum.