Etiket: 2400

  • 2400 rakımlı Başkale’de fındık ağaçlarından ürün aldı

    Van’ın Başkale ilçesinde yaşayan 32 yaşındaki çiftçi Davut Öztürk, 5 yıl önce iş amaçlı gittiği Ordu’dan deneme amaçlı getirdiği 100 adet fındık ağacından bu sene hasat almaya başladı.

    İlçenin Çaldıran Mahallesi’ne bağlı Ağıl Sokağında yaşayan ve Başkale Ziraat Odasına kayıtlı çiftçi Davut Öztürk, kendi çabasıyla 5 yıl önce Ordu’dan deneme amaçlı getirdiği 100 adet fındık ağacını 2400 rakımlı ilçede büyük emeklerle baktığı fındık ağaçlarından bu sene hasat almaya başladı. Zamanının büyük bir bölümünü oluşturduğu fındık bahçesinde geçiren Davut Öztürk, “Bu ağaçları iş amaçlı gittiğim Ordu ilimizde tanıştığım yaşlı bir amcadan aldım. Orada fındık bahçelerini gezerken çok ilgimi çekti. Ordu’dan zorlu şartlarda getirdiğim ağaçları kış aylarında getirdiğimde burada kar vardı. Yaklaşık 45 gün tandır evimde sakladım. Kar kalktıktan sonra bahçeye ektim. Tecrübem olmamasına rağmen elimden gelen imkânlarla baktım. Ağaçlar büyüdükten sonra ürün almaya başladım. İnsan isteyince oluyormuş” dedi.

    Davut Öztürk’ün bahçesini gezerek fındık ağaçlarını yerinde inceleyen Başkale Ziraat Odası Başkanı Rahmi Aşkan ise Öztürk’e teşekkür ederek, “Davut kardeşimizin yapmış olduğu emeği yerinde görmekten gurur uyduk. Kendini kutluyorum ve teşekkür ediyorum. Bir atasözü vardır ‘Dağa bakarsan bağ olur, bağa bakmazsan dağ olur’ gerçekten de doğruymuş. İnşallah bunu daha da geliştirip 100 fidanla değil daha da çok ağaçla bunu yapmak istiyoruz. Karadeniz’deki ziraat odaları ve çiftçilerle kardeş köprüsü oluşturmak istiyoruz. Onların tecrübelerinden faydalanmak istiyoruz. İlçemizde fındık ağacının da ürün verdiğini gördük. Biz ilçemizde her şeyin yetiştirilebileceğini artık biliyoruz” diye konuştu.

  • 2400 yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı’daki Roma dönemine ait 2400 yıllık mezarlar gün ışığına çıkarılıyor.

    Bursa-İzmir yolunda Uluabat Gölü (Apollont) kıyısında bulunan Gölyazı’da her taşın altından tarih fışkırıyor. Nilüfer Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde yürütülen çalışmalarda, Apollon Krallığı’nın merkezi olarak bilinen Gölyazı’da 2400 yıllık mezarlar gün yüzüne çıkartılıyor. Bu zamana kadar yapılan arkeolojik çalışmalarda antik yollar, doğal kayalardan kesilmiş lahit tekneler, antik surlar gibi birçok eser ortaya çıkarılırken, yeni arkeolojik çalışmalar yeni eserlerin de varlığını ortaya koydu. Gerekli izinlerin alınmasının ardından başlatılan çalışmalarda Gölyazı’nın altında bir tarih yattığı tespit edildi.

    Nekropol alanında yapılan arkeolojik çalışmalarla binlerce senelik mezarların gün yüzüne çıktığını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Gölyazı’nın geleceğini yeniden şekillendirmeye devam ettiklerini söyledi. Başkan Bozbey, “Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Nilüfer Belediyesi Tarih Turizm Bürosu koordinasyonu ile gerçekleşen kazılarda tarihi ve kültürel varlıkları ortaya çıkarmanın mutluluğu içerisindeyiz. Tabii ki çok gecikmiş bir proje. Ama yıllardır çabalarımızın meyvesini yeni yeni almaya başladık. 2400 yıllık tarihi birikimi ortaya çıkarmak, bu tarihi birikimi gelecek kuşaklara aktarmak yerel ve merkezi idarenin görevi diye düşünüyoruz. Burada ekipler birçok tarihi eseri gün yüzüne çıkararak geleceğe taşıyor” dedi.

    İnce elenip sık dokunan arkeoloji çalışmalarıyla toprağın altından çok farklı eserlerin çıktığını belirten Bozbey, “Buradaki mezarlar dışarıda yapılmış değil, tamamen mevcut kayanın yontulması ve oyulmasıyla oluşturulmuş. Yine mevcut alanda bulunan taşların yontulmasıyla mezar üzerine kapak yapılmış. Aynı mezar üzerine oyularak yazılar yazılmış. Bazılarında cinsiyetiyle ilgili belirleyici ifadeler kullanılmış. Çocuk mezarları ise kerpiçten yapılmış. Kimi mezarlarda ise vefat eden kişinin eline küp verilerek defnedildiği görülüyor. Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin’in danışmanlığını yaptığı kazılar sayesinde bu topraklarda 2400 yıl önce yaşayan insanların hayatı, ticaret ve dini inançlarına dair çok önemli bulgular elde ediyoruz” diye konuştu.

    Yapılan kazı çalışmalarının bulunduğu alanda müze park projelerinin de olduğunu ifade eden Bozbey, bu değerleri gelen turistlere sunmak istediklerini söyledi. Bozbey, “Yapılan çalışmalara engel olan veya süreci uzatan bazı olumsuz olaylar da yaşıyoruz. Biz burada ince eleyip sık dokurken, define avcıları ise buralarda hazine arıyor. Bu alandaki bir kum tanesi bile bizim tarihimiz. Tarihimize zarar verenleri gören veya duyan olursa gerekli yerlere şikâyet etmelerini istiyoruz. Halkın bu değerlere sahip çıkmasını sağlamalıyız” dedi.

    İlk kazıları antik kente ismini veren Apollon Tapınağı’nın bulunduğu Kız Ada üzerinde gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Bozbey, “Yoğun bitki örtüsü altında kalan ada, Nilüfer Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü personelince otlardan temizlendi. Şimdi bu alanda çıkan kalıntılar üzerinde net bir çalışma yapmak istiyoruz. Oraya özellikle gezi turları düzenleyerek hem turizmi hem de tarihi canlandırmak istiyoruz. Yeni açılacak konaklama üniteleriyle burası daha cazip olacak” diye konuştu.

  • Oluzhöyük’te 2400 yıllık ateş tapınağı bulundu

    Amasya’da süren Oluzhöyük kazılarında Pers dönemine ait 2 bin 400 yıllık ateş tapınağı bulundu.

    Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Anadolu’da Pers dönemine ait bir tapınak ilk defa bulunuyor. Ateşin kutsal sayıldığı Zerdüşt dininin belki en erken dönemlerini burada arkeolojik olarak saptayabiliyoruz” dedi.

    M.Ö. 425-400’lü yıllarda yapılan tapınağın Zerdüşt dininin oldukça erken bir dönemine ait olduğunu gözlemlediklerini ayrıca varlığını 2014 yılından beri bildikleri ancak tümüyle ortaya çıkartılmasının 3 yılı bulduğunu anlatan Prof. Dr. Dönmez, “İran’da bile bu kadar erken döneme ait bir ateş tapınağı yok. İran’daki Zerdüşt diniyle ilgili tapınaklar genellikle Sasani dönemine ait. Burada Pers dönemine ait, Akhaimenid dönemine ait ilk defa böyle bir ateş tapınağı bulduk. Bu tabi din tarihi için çok heyecan verici bir gelişme. Anadolu’nun din tarihi burada değişmeye başlıyor ve Amasya’nın da ne kadar kutsal bir coğrafya olduğunu, dinler açısından da ne kadar önemli bir coğrafya olduğunu burada görüyoruz” diye konuştu.

    10 uygarlığın izlerinin ortaya çıktığı 10 yıldır süren Oluzhöyük kazı alanına yaptığı ziyarette tapınaktaki ateş çukurunu kazan öğrencilerin bulduğu sikkeyi inceleyen Amasya Valisi Salih Işık da, “Bu tarihi ulusal ve uluslararası bir miras olarak çıkarmamız gerekiyor. Dünyaya, dünya kültürüne, insanımıza hediye etmemiz gerekiyor. Aynı zamanda bunu turizme kazandırıp bir anlamda da bunu ticari olarak değerlendirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Dönmez’den bilgiler alan Vali Işık’ın incelemelerine Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kaya, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Yanık ile Amasya Müzesi Müdürü Alper Atmaca da katıldı.