Etiket: 2023

  • Keleşer: ’’Fabrikanın inşaatına 2023 yılında başlanacak’’

    Keleşer: ’’Fabrikanın inşaatına 2023 yılında başlanacak’’

    Kütahya’nın Emet ilçesinde kurum içi çalışmalarda bulunan Etimaden işletmeleri Genel Müdürü Serkan Keleşer, yapımı devam eden Sülfürik Asit Fabrikası’nın 2022 yılında tamamlanacağını, Bor Karbür Fabrikası yapımına ise, 2023 yılında başlanacağını ifade etti.

    Genel Müdür Keleşer, 2 Genel Müdür Yardımcısı, 5 daire başkanı ve 5 işletme müdürü ile birlikte Emet ilçesindeydi. Kurum içi çalışmalar kapsamında Emet ilçesinde bulunan Keleşer’i, AK Parti Emet ilçe Başkanı Süleyman Ciner, Emet Belediye Başkanı Hüseyin Doğan, Emet AK Parti il Genel Meclisi üyeleri İsmail Elmacı, Halil Mallı ve Emet Taşıyıcılar Kooperatif Başkanı Hüseyin Korkmaz ziyaret etti.

    Heyetleri ayrı ayrı kabul eden Genel Müdür Keleşer, Genel müdürlüğün çalışmaları ve yeni yapılanma, projeler üzerine bilgilendirmelerde bulundu. Genel Müdürü Serkan Keleşer, ziyaretçilere verdiği bilgide, yapımı devam eden Sülfürik Asit fabrikasının 2022 yılında tamamlanacağını, Bor Karbür Fabrikası yapımının ise 2023 yılında yapımına başlanacağını ifade etti.

  • Yıldız: “DSİ olarak 2023 hedefleri doğrultusunda çalışıyoruz”

    Yıldız: “DSİ olarak 2023 hedefleri doğrultusunda çalışıyoruz”

    Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2023 hedefleri doğrultusunda yatırım yapmaya devam ediyor.

    Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bütün illerini su yapıları ile ihya etmeye, devasa projeler ile yüz yıllık, elli yıllık projeleri yaparak hayalleri gerçeğe dönüştürmeye devam ettiklerini ifade eden DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, ‘Ülkemizin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ve Türkiye’nin her alanda daha da güçlü hale getirilmesi konusunda DSİ olarak bizlere düşen görev; Ülkemizin kalkınması ve muasır medeniyet seviyesine yükselmesi adına yatırımlarımızı arttırarak devam ettirmek, devletimizin bize verdiği vazifeleri en iyi şekilde yapmak için çaba sarf etmektir. Bu çerçevede ülkemizin en büyük yatırımcı kuruluşu olan DSİ’ye çok önemli görevler düşmektedir. Bu bilinçle çalışmalarımıza devam etmekteyiz.’ dedi.
    DSİ’nin su temini konusunda çok önemli çalışmalar ifa ettiğini belirten Genel Müdür Yıldız “Vatandaşlarımızın sağlıklı ve kaliteli içme suyuna, gelişmekte olan sanayimizin enerjiye, tarımımızın modern sulamaya ve tarım alanlarının ve yerleşim merkezlerinin taşkınlardan korunmaya ihtiyacı aşikârdır. Bu bağlamda geriye dönüp baktığımızda, yüzlerce baraj, gölet ve hidroelektrik santral işletmeye alınmış, toplamda sulanan alan 66,9 Milyon dekara çıkmıştır. Esasen baraj ve gölet gibi depolama tesislerimizde biriktirilen sular faaliyetlerimizin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Zira bu tesislerde depoladığımız sulardan tarımsal sulama, enerji üretimi, içme, kullanma ve sanayi suyu temini maksadıyla faydalandığımız gibi feyezan akımlarının kontrolünü sağlayarak taşkın zararlarını da azaltıyoruz. Türkiye’de ziraî üretimin üçte ikisi DSİ sulamaları vasıtasıyla gerçekleşmekte olup sulama projeleri neticesinde proje alanında gayri safi millî ziraî gelir yaklaşık 5 kat artmaktadır. ‘dedi.

    Çevre ve Tabiata Uygun Projeleri Hayata Geçiriyoruz
    Suyun günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar kıymetli hale geldiğini belirten DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, ‘Nüfus artışı, kontrolsüz sanayileşme, kentleşme ve kirlilik, sınırlı su kaynaklarımızın üzerindeki baskıyı giderek arttırmaktadır. Günümüzde etkileri hissedilir derecede artan küresel ısınma ve iklim değişikliği de tatlı su kaynaklarımız üzerinde ilave strese sebep olmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımız, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğümüz tüm bu etkenlerin ağır yükü altında bulunan su kaynaklarımızın korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere eksiksiz olarak aktarılması maksadıyla çalışmalarını yoğun biçimde sürdürmektedir. İlgili kurum, kuruluş ve tüm paydaşlarla işbirliği içinde gerek gıda güvenliğinin temini, gerekse enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından kilit role sahip olan su kaynaklarımızın optimum seviyede değerlendirilmesi çerçevesinde çevre ve tabiatla uyumlu projeler geliştirilmekte ve hayata geçirilmekte olduğunu ifade etti.

    Son 18 Yılda 8 Bin 695 Tesisi Hizmete Aldık
    DSİ Genel Müdürlüğü olarak özellikle son 18 yılda devasa büyüklükte baraj, gölet, sulama tesisi, içmesuyu ve arıtma tesisi, atıksu arıtma tesisleri, hidroelektrik santralleri inşa ettiklerini çok sayıda derenin ıslahını gerçekleştirdiklerini ve bununla birlikte sosyal yaşam alanları oluşturarak vatandaşların istifadesine sunduklarının altını çizen DSİ Genel Müdür V. Kaya Yıldız “ Bu dönemde ülkemiz için su ve sulama yatırımlarında bütün imkânlarımızı seferber ettik ve son 18 yılda yaklaşık 254 milyar Liralık yatırım yaptık. Bu kapsamda son 18 yılda; 600 baraj, 423 gölet ve bent, 1.457 sulama tesisi, 253 toplulaştırma projesi, 262 içme suyu tesisi, 21 atıksu tesisi, 590 HES, ve 5.089 taşkın tesisini olmak üzere toplam 8.695 adet tesisi hizmete aldık. Böylece; Sulamaya açtığımız alanlar ve toplulaştırma çalışmalarımız neticesinde çiftçilerimize yıllık 20,1 milyar Lira zirai gelir artışı sağladık. ”dedi.

    2020 Yılında 791 Milyon Zirai Gelir Artışı Sağladık
    2020 yılında ise yaklaşık 10,3 milyar Liralık yatırım yaptıklarını açıklayan Yıldız,’ Bu kapsamda 2020 yılında; 15 baraj, 38 gölet ve bent, 75 sulama tesisi, 31 toplulaştırma projesi, 15 içme suyu tesisi, 3 atıksu tesisi, 6 HES, ve 150 taşkın tesisini olmak üzere toplam 333 adet tesisi hizmete aldık. Böylece; Sulamaya açılan alanlar ve toplulaştırma çalışmaları neticesinde çiftçilere yıllık 791 milyon Liralık zirai gelir artışı sağladıklarını ifade etti.

    2021 Yılında 394 Tesisi Daha Hizmete Sunacağız
    2021 Yılının Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli tarafından ‘Su ve Sulamada Hamle Yılı’ ilan edildiğinin altını çizen Genel Müdür Kaya Yıldız,’ Bu kapsamda 2021 yılında; 51 baraj, 39 gölet ve bent, 92 sulama tesisi, 44 toplulaştırma projesi, 12 içme suyu tesisi, 3 atıksu tesisi, 16 HES, ve 137 taşkın tesisini olmak üzere toplam 394 adet tesisi tamamlayarak milletin hizmetine sunulacağını açıkladı.

  • “Eğitimin Sesi İş Gücünün Nefesi Karabük 2023” projesinde çarklar dönmeye başladı

    “Eğitimin Sesi İş Gücünün Nefesi Karabük 2023” projesinde çarklar dönmeye başladı

    İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün prestij projelerinden “Eğitimin Sesi İş Gücünün Nefesi Karabük 2023” adlı SOGEP projesinde çalışmalar başladı.

    İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erdal Üngören ve Şube Müdürü Adnan Cansız ile birlikte uygulaması 8 okulda ve farklı alanlarda devam eden, ilkokul öğretmenlerine yönelik hazırlanan öğretmen eğitimine katılmak ve projenin ilerleyişi ile atölye işbaşı eğitimleri hakkında bilgiler almak için Şehit Metin Arslan İlkokulu’nu ziyaret etti.

    Bir süre Okul Müdürü İlyas Yıldız’dan okul ve proje kapsamında yapımı tamamlanan atölye hakkında bilgi alan Nevzat Akbaş, okulda kurulan Temel Beceri Atölyesi’nde incelemelerde bulundu ve işbaşı eğitimi alan öğretmenlerle sohbet etti. Akbaş yapmış olduğu değerlendirmede; projenin geldiği bu noktadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek; “Eğitimin Sesi İş Gücünün Nefesi Karabük 2023” projesi A’dan Z’ye kadar ilimizin ihtiyaçları analiz edilerek ve her eğitim kademesindeki öğrencilerimizin ilgi ve hazır bulunuşlukları dikkate alınarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’müzün AR-GE Birimi tarafından yazılmış ve BAKKA tarafından kabul görmüş hem bütçesi ile hem de işlevselliği bakımından önemli bir projedir. Ben böylesi bir projeyi ortaya koyan çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyorum” dedi.

    Projenin içinde bulunulduğu bu kısmında ilkokul öğrencileri için temel beceri atölyesinin ve başlangıç seviyesinde robotik kodlama düşünülmüş olduğunu belirten Akbaş, “Ortaokul ölçeğinde ileri seviye robotik kodlama, lise ve meslek liselerimiz ölçeğinde ise Mekatronik Programlama ve Yenilebilir Enerji atölyeleri kurgulanmıştır. Toplam kullanılabilir hibe miktarı 1 milyon 245 bin 544 Türk Lirası’dır.Günümüzde öğrencilerimizin çok yönlü olarak yetişmesi son derece önemlidir. Özellikle el becerilerinin küçük yaştan itibaren gelişmesi, onlara analitik düşünme, çok boyutlu görme ve kavrama, planlama ve kurgulama yetenekleri kazandıracaktır. Bunların da ötesinde üretmenin hazzını takacaklar ve kullandıkları malzemelerin değerini anlayacaklardır. İlgi ve istidatlarının farkına varacak ve kendilerini tanıyacak, özgüvenleri artacak, çok yönlü insan olmanın hazzını tadacak ve hayatları boyunca bunu bir avantaj olarak kullanacaklardır. Günümüz teknoloji ve bilişim dünyasında teknolojiyi sadece tüketen nesiller yerine bilinçli tüketen ve teknoloji üretebilen nesiller yetiştirmenin önemi COVID-19 Pandemisi ile birlikte bir kez daha ortaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.

    Proje kapsamında atölyelerin kurulumunun tamamlanmış olduğu vurgulayan Akbaş, “Artık çarklarımız ileri hedefler için dönmeye başlamıştır. Bu atölyeler tüm öğretmen ve öğrencilerimize açıktır. Hayırlı, uğurlu olsun” diyerek gönüllü olarak eğitimlere katılan öğretmenleri tebrik etti ve projede emeği geçen herkese teşekkür etti.

  • Minik eller 2023 mektup yazdı

    Minik eller 2023 mektup yazdı

    Türkiye’nin 81 ilinden ilkokul öğrencilerinin “Keyifli Okul Atölyem Projesi” kapsamında yazdığı 2023 mektup özel yaptırılan sandıkla birlikte Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a gönderildi. Üzerinde Bakan Selçuk’un isminin bulunduğu sandık ise Bolu Cezaevinde yatan mahkumlar tarafından yapıldı.

    Erzurum’da Edip Somunoğlu İlkokulu sınıf öğretmeni Tamer Pehlivan ile Polis Amca İlkokulu sınıf öğretmeni Serap Mutlu Aydın tarafından başlatılan “Keyifli Okul Atölyem Projesi” kapsamında Türkiye genelinde ki öğrenciler Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a mektup gönderdi.

    Bolu Cezaevinde ki hükümlüler tarafından 2 aylık süreçte yapılan sedef işlemeli “ 2023 Vizyon Sandığına” konulan mektuplar Bakan Selçuk’a ulaştırılmak üzere Erzurum’dan yola çıktı.

    “Keyifli Okul Atölyem Projesi” kapsamında 37 il ve 3 ülkeden yaklaşık 5 bin ilkokul öğrencisi, çeşitli sanat atölyelerinde kodlama, drama, müzik, zeka oyunları ve taş boyama gibi faaliyetlerle geleceğe hazırlanıyor. Ayrıca proje “eTwinning” ortamına taşınarak, Erzurum’un birlikte 37 il ile Arnavutluk, Romanya ve Azerbaycan’dan öğretmenlerle haftanın belirli günü sınıflarda oluşturulan atölyelerde yurt dışındaki proje ortaklarıyla internet üzerinden aynı anda çeşitli projeler yapılıyor.

    Öğrenciler bu yıl ise Pandemi sürecinden dolayı her yıl yaptıkları proje sergisi yapamamalarının üzüntüsünü yaşıyor. Öğrenciler bu süreçte yapamadıkları sergi yerine Bakan Selçuk’a yazdıkları mektuplarla ona olan duygularını anlattılar. Minik öğrenciler yazdıkları mektupları Türkiye’nin her yerinden Erzurum’a ulaştırdılar. Burada toplanan mektuplar ise yapılan özel sandıkla Bakan Selçuk’a gönderildi.

    Proje sahiplerinden Edip Somunoğlu İlkokulu sınıf öğretmeni Tamer Pehlivan, projenin Türkiye genelinde ve yurt dışında faaliyet gösterdiğini ifade ederek, “ Projemiz Avrupa’da ki ve diğer ülkelerde ortaklaşa yapılıyor. Bizler eylül ayından berri “Keyifli Okul Atölyem Projesini” okullarımızda yürütüyoruz. Erzurum’da bu projeye başladık ve Türkiye genelinde yaygınlaştı. Projemizin çık noktası Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 2023 vizyon belgesinde yayımlamış olduğu “ Mutlu çocuklar güçlü Türkiye” sloganı olmuştur. Bu sloganla tamamen bağdaşan ve atölyeleri kapsayan bir proje oldu. Projemizin ilk kısmını Haziran ayında bitirdik. Şuan ise projemizin final ürünlerini yaygınlaştırıyoruz” dedi.

    Pehlivan öğrencilerin Bakan Selçuk’u çok sevdiğini ve ona olan duygularını mektupla anlattıklarını belirterek, “ Öğrencilerimiz tarafından Türkiye genelinde 2023 adet mektup yazıldı. Bu 2023 mektupta öğrencilerimiz tamamen kendi özgün fikirleriyle Bakan Selçuk’a duygu ve görüşlerini ilettiler. Çok güzel mektuplar ortaya çıktı. Bizler Pandemi şartlarından dolayı bu mektupları Bakan Selçuk’a ulaştıramamıştık. Bolu Cezaevinde mahkumların 2 ayda yaptığı özel bir sandıkla bu mektupları bugün gönderiyoruz. Sandık üzerinde projemizin ismi ve Bakan Selçuk’un ismi yer alıyor. Mektupların içerisinde çok özgün ve doğal olanları var. Kontrol ettiğimizde gözümüze bazı mektuplar yansıdı. Bazı mektuplarda çocuklar kelime daracıkları az olmasına rağmen o kadar özgün anlatımlar yapmışlar ki bunları okudukça bizler dahi mutlu olduk” açıklamalarında bulundu.

  • Su ürünlerinde 2023 hedefleri güncellenerek 2 milyar dolar seviyesine çıkarıldı

    Su ürünlerinde 2023 hedefleri güncellenerek 2 milyar dolar seviyesine çıkarıldı

    Türkiye’de alabalık üretiminde 2023 yılında hedeflenen üretim 2018 yılında gerçekleşince, 2023 yılı hedefleri güncellenerek 2 milyar dolara çıkarıldı.

    Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren tesislerde yıllık 10 ton alabalık üretimi yapılırken, fakülte yönetimi özellikle bölgede sayıları artan çiftlikler için yaptıkları araştırmalarla sektöre yön veriyor.

    Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Arslan, Su ürünlerinin özellikle soğuk sularda yetişen alabalıkların önümüzdeki dönemlerde ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri olacağını dile getirdi.

    Fakülte olarak üretimlerinin büyük bir çoğunluğunun Gökkuşağı alabalığı ve Kırmızı benekli alabalık kahverengi çeşitlerinden oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Arslan, “Aslında bizler alabalık üretim çiftliğimizde bir nevi Erzurum ve yakın bölgelerimizde faaliyet gösteren alabalık yetiştiren çiftçilerimiz ve alabalık yetiştiricileri için referans merkezi konumundadır. Alabalık üretimi yapacak çiftçilerimize gereken bilgilerin verilmesinin yanı sıra canlı balık temini de yapmaktayız. Balıkların yavru desteğinden tutun, gözlemmiş embriyo dediğimiz bunlara balıkçılar arasında gözlü yumurta diyenler de var, bu tip canlı materyalleri temin etmenin dışında aynı zamanda şehrimizde bulunan vatandaşlarımıza da sofralık alabalık temini de yapmaktayız” dedi.

    Burada ilk öncelik olarak amaçlarının ticari anlamda faaliyet göstermek olmadığını ve tesislerde araştırmaların yoğun yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Murat Arslan, “Tesislerimizde yem araştırmaları, balık üretimi ile ilgili araştırmalar, yumurtadan sofralık boya kadar gelen safhalarda karşılaşılan muhtemel problemlere yönelik çözümler ve araştırmalar yapılmaktadır. Yaptığımız araştırmaların dışında üretilen balıkların yani fazla olarak üretilen balıkları piyasaya satışını yapıyoruz. Sofralık alabalık dışında balık yetiştiricilerine canlı balık temini de yapıyoruz” dedi.

    Su ürünlerinin özellikle soğuk sularda yetişen alabalıkların önümüzdeki dönemlerde ülkemizin en önemli gündem maddelerinden birisi olacağına vurgu yapan Prof. Dr. Murat Arslan, “Şu an ki durumda ülkemiz Karadeniz’de yaklaşık olarak 100 bin ton alabalık üretimi projesine başlanıldı. 100 bin ton alabalık aşağı yukarı tamamı ihracata yönelik olacaktır. Üretilen balıkların ağırlık olarak 1 kilogram üzeri olacak. Üretilen alabalıklar için yoğun milyonlarca yavru balığa ihtiyaç duyulacak. Özellikle Erzurum’da 100 bin ton alabalığı destekleyecek yavru alabalığın Erzurum’da üretimini planlıyoruz. Burada Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne çok iş düşecek. Yani Fakültemiz balık üretiminde referans merkezi olacak. Bölgemizde yatırım yapmak isteyen alabalık yetiştiren çiftçilerimiz için gerek ilham kaynağı, gerekse teknik bilgi, gerekse eğitim konusunda yani kısaca her konuda Fakültemiz gereken yardımları sürdürecektir. Dünyada hali hazırda 90 milyon ton çiftlik balığı üretimi yapılmaktadır. Bunun değeri yaklaşık olarak 250 milyar dolara tekamül etmektedir. Diğer üretimi yapılan balıklarla birlikte bu gün dünyada 300 ile 370 milyar dolar arasında ki bir maddi değerden bahsedebiliriz. Uluslararası ticarete konu olan balık ve su ürünleri ise maddi olarak yaklaşık olarak 150 Milyar Dolar civarındadır. Ülkemiz olarak son yıllarda yani son 40 yılda üretim olarak çiftlik balığını sıfırdan bu gün 400 bin ton rakamlarına gelmeyi başarmıştır. Yaklaşık olarak 100 ila 150 bin ton arası hali hazırda alabalıktan karşılanmaktadır. Yeni yapılacak projelerle bu ramak 250 bin tonları bulacaktır. Bu hedefte ise dünya birinciliği konumuna gelecek duruma geçilecek” şeklinde konuştu.

    Ülkemizin 2023 su ürünleri ihracat olarak hedefinin 1 milyar dolar olduğunu ancak su ürünleri sektörünün 2023 hedefini ilk hedef olarak gerçekleştiren sektör olarak 2018 yılında bu hedefe ulaştığını anlatan Prof. Dr. Murat Arslan, “Bu hedef güncellenerek 2 milyar dolara çıkarıldı. Yani ülkemizin 2023 yılında 2 Milyar Dolar su ürünleri ihracat hedefi olacaktır. Ülke olarak dış ticaret açısından önemli bir konumdayız. Gerek insan beslenmesi ve gerekse dış ticaret gerek kitlesel üretime uygunluğu bakımında su ürünleri giderek artan bir trend yakalamış durumdadır” dedi.

    En hızlı üretimi yapılan sektörün balık üretimi olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Arslan, “Üretilen balıkları yani ticari olarak üretilen sofralık balıkları klasik porsiyon boylara geldiği zaman satışını yapıyoruz. Bu da yaklaşık olarak bir balığın 200 ila 250 gram arasında oluyor. Yani bir kilograma yaklaşık olarak 4 balık geliyor. Bazen de 5 balıkta olabiliyor. Satış yönünden de fiyat olarak 1 kilogram Alabalık satış tutarı güncel olarak 26 TL. dir. Canlı balık satışı yapabildiğimiz gibi hazır flato satışını da yapıyoruz. Vakum paketlenmiş kemik ve iç organları, kafasından arındırılmış satışlarda yapıyoruz. Birçok kişi balığı temizleme konusunda uğraşmak istemiyor kolaylık olsun diye bizlerden alacakları vakum paketleri alarak eve götürdükleri zaman direk pişirmeye başlayabilirler” dedi.

    Prof. Dr. Murat Arslan, özellikle son aylarda dünyaca yaşadığımız Covid-19 Pandemi döneminde sağlıklı beslenme, dengeli ve kaliteli beslenme gibi kavramların ön plana çıktığını ifade ederek, “Burada demek oluyor ki su ürünlerinin ne kadar önemli olduğu bir kez kanıtlanmış oldu. Bunu en bariz bizler kendi balık üretim çiftliği tesislerimizde yaşadık. Covid-19 Pandemi döneminden önce ve sonra diyebilirsem neredeyse üretim ve satış olarak iki katına çıktı. Şu mesajı verebiliriz sağlıklı beslenme, hastalıklara karşı vücudun direnç kazanması, hayvansal proteinlerin düzgün alınması. En önemli konu Omega-3 proteinlerin tamamı balık ve diğer su ürünlerini tüketimi açısından Erzurum’da yaşayan insanlar için çok önemli ve büyük bir avantaj durumundayız. Balık sezonu bitse dahi balık temini açısından merkez durumundayız. Yılın 365 günü Erzurum alabalık tesislerimize gelerek aldığı balıklarla sağlıklı şekilde beslenebilirler” şeklinde konuştu.