Etiket: 2019’un

  • 2019’un ilk bebeklerinden biri İzmir’de dünyaya geldi

    Yeni yılın ilk bebeklerinden biri İzmir’de dünyaya geldi. Özel bir hastanede gözlerini açan bebeğe Duru adı verildi.

    İzmir’in Bornova ilçesinde özel bir hastanede doğan bebek 2019’un ilk bebeklerinden biri olarak dünyaya gözlerini açtı. Pelin ve Çağan Özkan çiftinin Duru adını verdikleri bebeği saat 00.28’de dünyaya geldi. Anne Pelin Özkan yaptığı açıklamada çok mutlu olduğunu ifade etti.

    Duru bebeği dünyaya getiren Dr. Ahmet Akkoca, “Ben de çok mutluyum gerçekten. Bu heyecana aracılık ettiğimiz için çok mutluyuz. Duru bebeğimiz saat 00.28’de ve üç kilo 808 gram olarak olarak dünyaya geldi. Boyu da 51 santimetre olan minik yavrumuz gayet sağlıklı. Umarım güzel günler onunla birlikte olur” diye konuştu.

  • Başkan Konuk: “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz”

    25. ve 26. dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

    Başkan Konuk, yayımladığı mesajında, “Akıp giden zaman içinde bir yılı daha tamamlayıp yeni bir yıla adım atıyoruz. Artık geçmiş olan 2018 acı tatlı hatıraları, yaptıklarımız ve yapamadıklarımız ile geride kalırken çok şeyler başarmak, ülkemiz ve tek tek ailelerimiz ve şahsımız için çok şeyler yapmak, millet olarak geçmiş yıllarda biriktirdiklerimizin üzerine daha çoğunu koymak, kazanımlarımızı katlamak, geçmiş yıllarda aşamadığımız tümsek ve engelleri aşmak ümit ve gayesiyle yeni bir yıla 2019’a adım atıyoruz. Zamanı süresi sabit dilimlere ayıran gün, ay, yıl gibi zaman kesitleri bize, bizlere hem bireysel, hem kurumsal, hem toplumsal açıdan o zaman dilimine başlarken önümüze hedef ve hedefler koymayı kolaylaştırıyor hem de geçmişin muhasebesini sağlıklı yapma imkanını tanıyor. Bu çerçevede artık 2018 muhasebesini yapacağımız, 2019 ve yakın uzak diğer yıllar ise planlamasını yapacağımız, hedefler koyacağımız yıl ve yıllardır” dedi.

    “Boşa geçirecek ne bir yılımız ne de bir dakikamız var”

    2018’in tarih, 2018’de yaşananların ise hatıra olduğunu dile getiren Başkan Recep Konuk, “2019 ise yapacaklarımızdır, henüz kullanmadığımız, harcamadığımız, tüketmediğimiz, iyi veya kötü değerlendirmek elimizde olan bir çektir, bugün ve gelecektir. ‘Zamanı öldürmek en pahalı harcamadır’ diyor Balzac. Bizim ülkemizin, bizim milletimizin ve bizim kurumlarımızın kaybedecek, boşa geçirilecek zamanının, yıllarının olmadığının, bizim ülkemizin, bizim milletimizin her günü ve her yılı ülkemizin ve milletimizin kazanç hanesine yazmak zorunda olduğumuzun en büyük ispatı 2018 ile birlikte yakın tarihimizde yer alan bazı yıllardır. 2018’de yaşadık gördük, kazanımlarımıza göz dikenlerin neler yapabileceğini, milletimize husumet besleyenlerin ne kirli oyunlara kalkışabileceğini, dost bilip birlikte yürüdüklerimizin nasıl çelme atabileceğini 2016’da yaşadık gördük ülkemize, milletimize husumet besleyenlerin nelere cüret edebileceğini. 2018’de yaşadıklarımızdan da 2016’da gördüklerimizden de biz dersimizi çıkardık tıpkı öncekilerden olduğu gibi, boşa geçirecek ne bir yılımız ne de bir dakikamız var. Daha güçlü, daha kudretli olmak için zamanla yarışmak, her yılı yapacaklarımızla taçlandırmak ve bir yıla birkaç yılı sığdırmak zorundayız. Zorundayız çünkü ülkemize ve milletimize karşı estirilen suni rüzgârlar, fırtınalar ne kadar güçlü olursa olsun dik durmamız, ayakta kalmamız zamanla yarışarak yapacaklarımızla kökü de gövdeyi de güçlendirmemize, yani hem sosyal dokumuzu hem de ekonomimizi güçlendirecek işleri önümüzdeki hiçbir yılı kaybetmeden acele ama sağlam yapmamıza bağlıdır” şeklinde konuştu.

    “Söz dinleyen değil, sözü dinlenen pozisyonda olmalıyız”

    Konuk mesajında, “Yeni yıl ile birlikte ülkemizi sert fırtınalar karşısında bile dik tutacak işleri yapacağımız, yapabileceğimiz içinde henüz bilemediğimiz belki de nice fırsat barındıran bir yıla adım atacağız. Henüz tüketilmemiş her yılın, her ayın ve her günün milletimizin geleceği açısından kıymetli olduğunu unutmayacağız. ‘Zamanın değerini, yapacak işi olan bilir’ diyor atalarımız. Bizim yapacak çok işimiz var ve önümüzdeki yıl ile birlikte tüm yılların ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Yapacak çok işimiz var, ülkemizi dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri yapmak gibi, evlatlarımıza çok daha iyi bir gelecek hazırlamak gibi, eğitimde, bilimde sıçrama yapacak işlere imza atıp dünyada yeniden en önde koşmak gibi, tarihinde dünyaya nizam vermiş bir milleti dünya milletler ailesi içinde söz dinleyen değil sözü dinlenen pozisyona taşımak gibi, ülkemizi dünya ile ticaretinde artı veren bir sanayi ile donatmak gibi, dünyanın en verimli topraklarının daha çok üretmesini ve o toprakların sahiplerinin bereketi zenginliğe dönüştürmesini sağlayacak işlerin üstesinden bir bir gelmek gibi yapacağımız çok sayıda iş var” ifadelerini kullandı.

    “Yeni yılda ülkemizi daha güçlü, devletimizi daha itibarlı yapmalıyız”

    Yeni bir yıla girerken istisnasız her vatandaşın yeni umutlar beslemesi, yeni yılı beklentilerle karşılamasının hakkı olduğunu belirten Başkan Recep Konuk, “Kişisel ve özel umut ve beklentiler şahsidir, ancak her toplumun her milletin ortak umut ve beklentileri, zamana yayılmış ve gerçekleşmesini beklediği ortak hayalleri, ortak hedefleri vardır. Takvimlerdeki değişiklikler milletlere o ortak umut, hedef ve beklentiler konusunda bir yandan bir muhasebe yapma fırsatı verirken diğer yandan yeni bir yıl ile birlikte yapılacaklar konusunda hem planlama yapma hem de irade tazeleme imkanı verir. Milletimizin yeni yılla ve gelecekle ilgili ortak hayallerini hayata geçirerek, yeni yılla ilgili beklentilerin karşılık bulmasını sağlayarak milletimizin refahını yükseltmek, vatanımızı daha mamur ve ülkemizi daha güçlü, devletimizi daha itibarlı yaparak, milletimizin ortak hedeflerinin gerçekleştirilmesinde ülkemizin hanesine yeni yılı kazanç yıllarından biri olarak dahil etmek, kıymetli olan zamanı kıymetini bilerek değerlendirmek başta siyaset ve devlet olmak üzere mevkiimiz, makamımız, görevimiz, işimiz ne olursa olsun hepimizin ortak mesuliyeti, geleceğe ve gelecek nesillere karşı ortak borcudur” diye konuştu.

    “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz”

    Başkan Konuk yeni yıl mesajında, “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz, tıpkı geçmiş yılların kıymetini bildiğimiz gibi. Çünkü bizim geçmişte yapacak çok işimiz vardı. O çok işleri yapmaya gayret ettik. Bugün yapacağımız çok iş var, yarın da gelecek yıllarda da olacak. Bizim acelemiz var, kaybedilen yılları kazanmaya, bir yıla birkaç yılı sığdırmaya, önümüzde koşanlara yetişmeye, önce onları yakalamaya, sonra da geçmeye çalışıyoruz. Bizim sektörümüzde Türk çiftçisinin dünyanın peşinden sürüklenmesine rıza göstermiyor, dünyayı peşinden sürüklemesi için yaptığımız işlerle itirazımızı ortaya koyuyoruz. O itiraz Türk çiftçisine kıymetini bildiğimiz 14 yılda 45 tesis ve bir marka kazandırdı. Çiftçisinden aldığı tarımsal ürüne ödediği bedeli 44 katına çıkaran bir ivme yakalattı. Nietzsche ‘İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır’ diyor. Konya Şeker olarak biz 2019’u her günün yüzlerce cebini dolduracak kadar çok iş yapma gayret ve azmi ile karşılıyor, ülkemiz ve milletimiz için de 2019’un bir kazanç yılı, içine bir değil birkaç yıllık işler sığdırılacak bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Tıpkı Konya Şeker gibi milletimizin ve ülkemizin önünde doğru konulmuş ve tartışılmayacak, etrafında kenetlenilecek hedef ve iddiaları var. Milletimizin de Türk çiftçisinin de o hedef ve iddiaları gerçekleştirmek için kaybedilecek yıllara tahammülü yok. 2019’dan itibaren her yılın bizim ülkemizin bizim milletimizin ve Türk çiftçisinin tarihinde kazanılmış yıllar olarak yazılmasını, milletimizin ortak hafızasında 2019’dan başlayarak gelecek tüm yılların zenginliğimize zenginlik, gücümüze güç ve kudretimize kudret katan yıllar olarak yer etmesini diliyor, dün olduğu gibi yarınlarda da daha güçlü, daha kudretli, daha müreffeh bir Türkiye yolunda üzerimize düşeni eksiksiz ve tam yapmaya devam edeceğimizi beyan ederek, başarı, sağlık, huzur, mutluluk, bolluk ve bereket dolu bir yıl dileği tüm hemşehrilerimin ve milletimizin yeni yılını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Başkan Konuk: “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz”

    25. ve 26. dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

    Başkan Konuk, yayımladığı mesajında, “Akıp giden zaman içinde bir yılı daha tamamlayıp yeni bir yıla adım atıyoruz. Artık geçmiş olan 2018 acı tatlı hatıraları, yaptıklarımız ve yapamadıklarımız ile geride kalırken çok şeyler başarmak, ülkemiz ve tek tek ailelerimiz ve şahsımız için çok şeyler yapmak, millet olarak geçmiş yıllarda biriktirdiklerimizin üzerine daha çoğunu koymak, kazanımlarımızı katlamak, geçmiş yıllarda aşamadığımız tümsek ve engelleri aşmak ümit ve gayesiyle yeni bir yıla 2019’a adım atıyoruz. Zamanı süresi sabit dilimlere ayıran gün, ay, yıl gibi zaman kesitleri bize, bizlere hem bireysel, hem kurumsal, hem toplumsal açıdan o zaman dilimine başlarken önümüze hedef ve hedefler koymayı kolaylaştırıyor hem de geçmişin muhasebesini sağlıklı yapma imkanını tanıyor. Bu çerçevede artık 2018 muhasebesini yapacağımız, 2019 ve yakın uzak diğer yıllar ise planlamasını yapacağımız, hedefler koyacağımız yıl ve yıllardır” dedi.

    “Boşa geçirecek ne bir yılımız ne de bir dakikamız var”

    2018’in tarih, 2018’de yaşananların ise hatıra olduğunu dile getiren Başkan Recep Konuk, “2019 ise yapacaklarımızdır, henüz kullanmadığımız, harcamadığımız, tüketmediğimiz, iyi veya kötü değerlendirmek elimizde olan bir çektir, bugün ve gelecektir. ‘Zamanı öldürmek en pahalı harcamadır’ diyor Balzac. Bizim ülkemizin, bizim milletimizin ve bizim kurumlarımızın kaybedecek, boşa geçirilecek zamanının, yıllarının olmadığının, bizim ülkemizin, bizim milletimizin her günü ve her yılı ülkemizin ve milletimizin kazanç hanesine yazmak zorunda olduğumuzun en büyük ispatı 2018 ile birlikte yakın tarihimizde yer alan bazı yıllardır. 2018’de yaşadık gördük, kazanımlarımıza göz dikenlerin neler yapabileceğini, milletimize husumet besleyenlerin ne kirli oyunlara kalkışabileceğini, dost bilip birlikte yürüdüklerimizin nasıl çelme atabileceğini 2016’da yaşadık gördük ülkemize, milletimize husumet besleyenlerin nelere cüret edebileceğini. 2018’de yaşadıklarımızdan da 2016’da gördüklerimizden de biz dersimizi çıkardık tıpkı öncekilerden olduğu gibi, boşa geçirecek ne bir yılımız ne de bir dakikamız var. Daha güçlü, daha kudretli olmak için zamanla yarışmak, her yılı yapacaklarımızla taçlandırmak ve bir yıla birkaç yılı sığdırmak zorundayız. Zorundayız çünkü ülkemize ve milletimize karşı estirilen suni rüzgârlar, fırtınalar ne kadar güçlü olursa olsun dik durmamız, ayakta kalmamız zamanla yarışarak yapacaklarımızla kökü de gövdeyi de güçlendirmemize, yani hem sosyal dokumuzu hem de ekonomimizi güçlendirecek işleri önümüzdeki hiçbir yılı kaybetmeden acele ama sağlam yapmamıza bağlıdır” şeklinde konuştu.

    “Söz dinleyen değil, sözü dinlenen pozisyonda olmalıyız”

    Konuk mesajında, “Yeni yıl ile birlikte ülkemizi sert fırtınalar karşısında bile dik tutacak işleri yapacağımız, yapabileceğimiz içinde henüz bilemediğimiz belki de nice fırsat barındıran bir yıla adım atacağız. Henüz tüketilmemiş her yılın, her ayın ve her günün milletimizin geleceği açısından kıymetli olduğunu unutmayacağız. ‘Zamanın değerini, yapacak işi olan bilir’ diyor atalarımız. Bizim yapacak çok işimiz var ve önümüzdeki yıl ile birlikte tüm yılların ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Yapacak çok işimiz var, ülkemizi dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri yapmak gibi, evlatlarımıza çok daha iyi bir gelecek hazırlamak gibi, eğitimde, bilimde sıçrama yapacak işlere imza atıp dünyada yeniden en önde koşmak gibi, tarihinde dünyaya nizam vermiş bir milleti dünya milletler ailesi içinde söz dinleyen değil sözü dinlenen pozisyona taşımak gibi, ülkemizi dünya ile ticaretinde artı veren bir sanayi ile donatmak gibi, dünyanın en verimli topraklarının daha çok üretmesini ve o toprakların sahiplerinin bereketi zenginliğe dönüştürmesini sağlayacak işlerin üstesinden bir bir gelmek gibi yapacağımız çok sayıda iş var” ifadelerini kullandı.

    “Yeni yılda ülkemizi daha güçlü, devletimizi daha itibarlı yapmalıyız”

    Yeni bir yıla girerken istisnasız her vatandaşın yeni umutlar beslemesi, yeni yılı beklentilerle karşılamasının hakkı olduğunu belirten Başkan Recep Konuk, “Kişisel ve özel umut ve beklentiler şahsidir, ancak her toplumun her milletin ortak umut ve beklentileri, zamana yayılmış ve gerçekleşmesini beklediği ortak hayalleri, ortak hedefleri vardır. Takvimlerdeki değişiklikler milletlere o ortak umut, hedef ve beklentiler konusunda bir yandan bir muhasebe yapma fırsatı verirken diğer yandan yeni bir yıl ile birlikte yapılacaklar konusunda hem planlama yapma hem de irade tazeleme imkanı verir. Milletimizin yeni yılla ve gelecekle ilgili ortak hayallerini hayata geçirerek, yeni yılla ilgili beklentilerin karşılık bulmasını sağlayarak milletimizin refahını yükseltmek, vatanımızı daha mamur ve ülkemizi daha güçlü, devletimizi daha itibarlı yaparak, milletimizin ortak hedeflerinin gerçekleştirilmesinde ülkemizin hanesine yeni yılı kazanç yıllarından biri olarak dahil etmek, kıymetli olan zamanı kıymetini bilerek değerlendirmek başta siyaset ve devlet olmak üzere mevkiimiz, makamımız, görevimiz, işimiz ne olursa olsun hepimizin ortak mesuliyeti, geleceğe ve gelecek nesillere karşı ortak borcudur” diye konuştu.

    “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz”

    Başkan Konuk yeni yıl mesajında, “Konya Şeker olarak biz 2019’un kıymetinin idrakindeyiz, tıpkı geçmiş yılların kıymetini bildiğimiz gibi. Çünkü bizim geçmişte yapacak çok işimiz vardı. O çok işleri yapmaya gayret ettik. Bugün yapacağımız çok iş var, yarın da gelecek yıllarda da olacak. Bizim acelemiz var, kaybedilen yılları kazanmaya, bir yıla birkaç yılı sığdırmaya, önümüzde koşanlara yetişmeye, önce onları yakalamaya, sonra da geçmeye çalışıyoruz. Bizim sektörümüzde Türk çiftçisinin dünyanın peşinden sürüklenmesine rıza göstermiyor, dünyayı peşinden sürüklemesi için yaptığımız işlerle itirazımızı ortaya koyuyoruz. O itiraz Türk çiftçisine kıymetini bildiğimiz 14 yılda 45 tesis ve bir marka kazandırdı. Çiftçisinden aldığı tarımsal ürüne ödediği bedeli 44 katına çıkaran bir ivme yakalattı. Nietzsche ‘İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır’ diyor. Konya Şeker olarak biz 2019’u her günün yüzlerce cebini dolduracak kadar çok iş yapma gayret ve azmi ile karşılıyor, ülkemiz ve milletimiz için de 2019’un bir kazanç yılı, içine bir değil birkaç yıllık işler sığdırılacak bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Tıpkı Konya Şeker gibi milletimizin ve ülkemizin önünde doğru konulmuş ve tartışılmayacak, etrafında kenetlenilecek hedef ve iddiaları var. Milletimizin de Türk çiftçisinin de o hedef ve iddiaları gerçekleştirmek için kaybedilecek yıllara tahammülü yok. 2019’dan itibaren her yılın bizim ülkemizin bizim milletimizin ve Türk çiftçisinin tarihinde kazanılmış yıllar olarak yazılmasını, milletimizin ortak hafızasında 2019’dan başlayarak gelecek tüm yılların zenginliğimize zenginlik, gücümüze güç ve kudretimize kudret katan yıllar olarak yer etmesini diliyor, dün olduğu gibi yarınlarda da daha güçlü, daha kudretli, daha müreffeh bir Türkiye yolunda üzerimize düşeni eksiksiz ve tam yapmaya devam edeceğimizi beyan ederek, başarı, sağlık, huzur, mutluluk, bolluk ve bereket dolu bir yıl dileği tüm hemşehrilerimin ve milletimizin yeni yılını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Şanlıurfa’da 2019’un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi sevinçle karşılandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Grup Toplantısında 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan etmesi ile ilgili açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, “Cumhurbaşkanımıza tüm Şanlıurfa halkı adına teşekkür ediyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması Şanlıurfa’da büyük sevinçle karşılandı. Sınırın sıfır noktası Akçakale’deki temasları sırasında partisinin grup toplantısını canlı yayından takip eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de bir açıklama yapara,k 2019 yılının “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesinin şehre çok büyük turizm katkısında bulunacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Şanlıurfa halkı adına teşekkür eden Başkan Çiftçi, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Şanlıurfamıza bir müjdesi oldu. Cumhurbaşkanımıza halkımız adına teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı iletiyoruz. Şanlıurfa 12 bin yıllık bir şehir. Şanlıurfa turizm alanında da gerek inanç merkezleri ile Hazreti İbrahim, Hazreti Eyüp ve Hazreti Şuayp Peygamberimizin ayak izlerinin olduğu bir şehir. Böylesine bir şehre bir yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile Göbeklitepe yılı ilan edilmiş olması Şanlıurfa turizmine yapılabilecek en büyük katkıdır. Tekrardan sınırın sıfır noktasından teşekkürlerimizi iletiyoruz” diye konuştu.

  • Prof. Dr. Yaşar Uysal: “Türkiye 2019’un ilk yarısında büyümede eksiyi görebilir”

    Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, 2019 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde Türkiye’nin büyüme rakamlarında eksiye düşebileceği öngörüsünde bulundu.

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde (EİB) Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen “Küresel Ekonomik Gelişmelerin Türkiye Ekonomisine Etkileri” başlıklı seminerde ticaret savaşları ve ticaret savaşlarının Türkiye’ye yansımaları Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mevlüt Çetinkaya ve Borsa İstanbul Uzmanı Evren Arık tarafından anlatıldı. Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Doğan Yağcı, güncel bir konu olan ticaret savaşları ile ilgili fikir paylaşımının herkes için faydalı olacağını düşündükleri için bu semineri düzenleme kararı aldıklarını kaydetti. Yağcı, “Yeni Ekonomik Program ile ilgili de kafamızdaki sorulara cevap bulacağımız bir toplantı olacak” dedi.

    Türkiye’nin yumuşak geçişi gerçekleştirme ihtimalinin azaldığını, büyüme hızında sert düşüşlerin kaçınılmaz olduğunu, Yeni Ekonomi Programı’nın da bunu kabul ettiğinin anlaşıldığını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal ise, 2019 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde Türkiye’nin büyüme rakamlarında eksiye düşebileceği öngörüsünde bulundu. Prof. Dr. Uysal, Türkiye’nin 2003-2013 yılları arasında dünyada likidite bolluğunun yaşandığı dönemde Türkiye’ye gelen yabancı kaynakları verimli alanlara değil, gereğinden fazla tüketime ve inşaata kanalize ettiği için bu dış kaynakları geriye ödemeye imkan verecek geliri sağlayamadığından dolayı bugün sorunlar yaşadığını savundu.

    “Bazı hedeflerin tutmadığını görebiliriz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomik Program’da 2021 yılı enflasyon hedefinin yüzde 6 açıklanmasına karşın Türkiye’nin kısa süre önce 10 yıllığına yüzde 20.7 faizle borçlandığını hatırlatan Uysal, “2021 yılı enflasyon hedefimiz yüzde 6 ise, yüzde 21 ile neden borçlandık. Neden daha kısa vadeli borçlanıp enflasyon ve faizler düştüğünde vadeyi uzatmayı tercih etmedik? Programın enflasyon hedefleri tutarsa ortalama yüzde 5 büyüyen bir ekonomi yüzde 16 düzeyindeki reel faizi nasıl ödeyecek. Ne yazık ki örtülü kur hedefi, cari açık ve işsizlik başta olmak üzere Yeni Ekonomik Program’daki bazı hedeflerin tutmadığını görebiliriz” diye konuştu.

    “7-8 yılda bir kriz yaşamaya devam ederiz”

    “Dünyadan ucuz ve bol dış kaynak bulamayacağımız bir döneme girdik” diyen Prof. Uysal, artık düne ilişkin tecrübelerle değil yarını okuyarak yani gelecek bilgisi ile karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Uysal, şöyle konuştu:

    “Türkiye 1947 yılından beri dış ticaret açığı, 1972 yılından bu yana ise bütçe açığı veriyor. Türkiye’nin dış ticaret açığının geldiği düzey artık sürdürülebilir değil. İstikrarsız büyüme, yüksek işsizlik, yüksek enflasyon, yüksek cari açık gibi sorunlar aslında bir sonuçtur. Türkiye’nin arz-talep dengesi bir başka ifadesiyle tüketim ve üretim deseni birbiriyle uyumlu değil. Türkiye ekonomisinin mevcut üretim yapısı yenilenemez ve yarının ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde dönüştürülemezse 7-8 yılda bir kriz yaşamaya devam ederiz.”

    “Masum Değiliz Hiçbirimiz şarkısını söylememizin zamanı geldi”

    Türkiye’de vatandaşların tüketici kredileri ve kredi kartlarından dolayı bankalara olan borcunun 520 milyar TL’ye ulaştığı bilgisini veren Uysal, şöyle devam etti:

    “Masum Değiliz Hiçbirimiz şarkısını söylememizin zamanı geldi. 2001 krizinde vatandaşların tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarının toplamı yaklaşık 4 milyar liraydı. Döviz kurunun artışında en büyük rolü açık pozisyonu olan yerli girişimcilerin oynadığı anlaşılıyor. Zira yabancıların ülkeden çıkardığı kaynak oldukça sınırlı. Aslında, birçok ekonomistin de söylediği gibi Merkez Bankası Temmuz ayında yüzde 2-3 gibi makul faiz artışı yapsaydı bugün dolar kuru bu düzeylere gelmeyebilirdi.”

    “2019, gelişmekte olan ekonomiler için zor olacak”

    Dünya ekonomisinde 2019 yılının gelişmekte olan ülkeler için daha zorlu geçeceği öngörüsünde bulunan Uysal, 2019 yılı için önerilerini ise şöyle sıraladı:

    “Gelişmiş ülkeler için ise mevcuda yakın veya biraz daha iyi koşullar geçerli olabilir. İhracatçı firmaların bu temel beklentinin sektörleri ve firmaları için anlamını ve olası yansımalarını dikkate alarak kararlar vermesi uygun olacaktır. Yeni ve gelişen ihracat pazarlarına girmeye çalışırken gelir düzeyi yüksek geleneksel ihracat pazarlarına verilen önem azaltılmamalıdır. 2019 yılında kurlarda oldukça hareketli günler yaşanabilecektir. Kısa vadede oldukça iyi avantajlar sunabiliyor olsa da orta ve uzun vadede döviz pozisyonu açığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ve firmalarına bir gün mutlaka büyük bir bedel ödetmektedir. Bu nedenle 2019 yılında, en azından yılın ilk yarısında konjonktürün yönü netleşinceye kadar, mümkünse açığa düşülmemeli veya açık taşınabilecek sınırlarda tutulmalıdır. Yılın geri kalan bölümünde hatta 2019 yılının ilk yarısında faizler yüksek düzeyini koruyacak gibi görünmektedir. Nisan ayı ve sonrasında ise sıcak para hareketlerinin yönü ve nihayet enflasyon oranları faizlerin düzeyini belirleyecektir. Halihazırda karşılıksız çek ve protesto edilen senet tutarlarının geldiği düzey, 2019 yılında ilave yansımalar üreteceğinden, vadeli satışlar ve müşteri tercihleri konusunda 2019 yılında çok daha dikkatli olunmalıdır. Böylesi bulutlu ortamlar her kesime maliyet yanında bazı fırsatları da getirmektedir. Etkileri ve sonuçları orta ve uzun vadeli (2-5 yıl) olarak görülebilecek karar ve uygulamalarda ’hayır’ ilk değil, son cevap seçeneği olarak görülmelidir. Sanayi sektörü özelinde geleneksel düşük katma değerli, düşük kar marjlı ürünleri birileri yine üretmeye devam edecektir. Ancak, anlayış ve ürünlerinde nitelik sıçraması yapanlar, yüksek katma değerli ürünler üretebilenler, yarınlarda var olacaktır. Sanayi sektöründe inovatif ürün ve daha çok da bunun teknolojisini üretebilenler lider olacaktır. Bu nedenle firmalarda 2019 yılı için mutlaka en az bir alanda inovasyon gerçekleştirilmesi hedefi konulmalı, bu hedefi uygun konumdaki tüm çalışanların içselleştirmesi sağlanmalıdır.”

    “Dünya genelinde roller değişti”

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Çin, Rusya, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeyi etkileyen ve ticaret savaşları olarak nitelendirilen koruma önlemleri ile ilgili bir sunum yapan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mevlüt Çetinkaya da, düne kadar ticarette serbestleşmeyi, globalleşmeyi savunan ABD’nin koruma önlemleri isteyen konuma geldiğini, ticarette sınırlama isteyen Çin’in ise serbestleşme talep eden pozisyona geçtiğini kaydetti. ABD’nin geçmiş yıllarda başka ülkelere kaydırdığı üretimi, günümüzde kendi ülkesinde yapma kararı aldığını, ticaret savaşlarının da bu yüzden çıktığını belirten Çetinkaya, “2008 krizi sonrasında dünyada güç dengesi değişiyor. ABD’nin dış ticaret açığı sürekli artıyor. Trump, bunun önüne geçmek için harekete geçti. Dünyada bol para dönemi bitiyor. Bundan da en fazla gelişmekte olan ülkeler etkilenecek” dedi.

    “Daralmaya yol açacak”

    “ABD Başkanı Trump, 2027 yılına kadar sürecek vergi indiriminin bütçeye getireceği yükün bir bölümünü gümrük vergileri ile telafi etmeyi hedefliyor” diyen Çetinkaya, “En fazla dış ticaret açığı verdiği teknoloji içeriği yüksek ürünlerin yatırım ve üretimini yeniden ABD ye çekmeyi hedeflemektedir. ABD’nin başlattığı ticaret savaşına başta Çin ve AB olmak üzere etkilenen ülkeler misillemede bulundu. Bu da dünya ekonomisi ve ticaretinde daralmaya yol açacak” açıklamasında bulundu.

    Çetinkaya, ABD’nin Mart ayından itibaren Türkiye’den ithal edilen alüminyuma yüzde 10, demir çeliğe yüzde 25 oranında gümrük tarifesi koyması sonucunda demir çelik ve alüminyum ürünleri ihracatının Nisan, Mayıs ve Haziran ayında bir miktar daraldığını, ancak ihracatın Temmuz ayında yeniden toparlandığını, bu durumun da Türkiye ihracatçısının uyum yeteneğinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdiğini ifade etti. Çetinkaya, Ağustos ayında gümrük vergilerinin alüminyumda yüzde 20’ye, demir-çelikte yüzde 50’ye yükselmesinin etkilerinin ise Eylül ayından itibaren hissedilmeye başlanacağını vurguladı.

    Borsa İstanbul Uzmanı Evren Arık ise, “Kur Riskinin Yönetiminde Borsa İstanbul VİOP Ürünlerinin Kullanımı” isimli sunum yaptı. Arık, sunumunda risklerden korunma araçlarının kullanımının çok önemli olduğunu, firmaların spekülatif enstrümanlardan uzak bir şekilde, finansman ihtiyacını borsaya açılarak karşılaması için borsaların olduğunu ifade etti.