Etiket: 2019’dan

  • Suat Altın 2019’dan umutlu

    Suat Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Suat Altın, 2018 yılının zor bir dönemden geçtiğini söyleyerek, “2019 yılı bizim için daha parlak bir yıl olacak” dedi.

    Suat Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Suat Altın, 2018 yılını değerlendirerek, 2019 yılından beklentilerini açıkladı. 2018 yılının zor dönemden geçtiğini ama ona rağmen bekledikleri değerlerin üstünde bir değer oluştuğunu kaydeden Altın, “2018 yılı Suat Altın İnşaat olarak güzel bir şekilde geçti. yüzde 90 seviyesinde güzel bir şekilde geçti, verimliydi. Beklediğimiz değerlerin altında değil, üstünde bir değer oluştu. Şuanda yaptığımız projeler İldem bölgesinde bin 36 daire ve 100 tane dükkandan oluşmaktadır. Bizim projelerimizde ki ilerleyişimiz ve teslimatlarımız hızla devam etmektedir. Şuanda da İstanbul kartal bölgesindeki projemizde teslimata hazırlanmaktayız. Şu an Kartal da ki inşaatımızda yüzde 90 seviyesine geldik. 2019’un 6’ıncı ayı gibi projemizi bitirmiş olacağız. Yaklaşık 300 dairelik 2019’da, 700 dairelik de 2020 yılında teslim edeceğimiz projemiz var. Ayrıca Karlılık oranı yüksek yeni projeler bakıyoruz. Özellikle şehir içinde fevkalade lokasyona sahip olan projelerle ilgili görüşmelerimiz var. Özellikle Yıldırım Beyazıt bölgesinde 200 dairelik bir yere başlayacağız. Bizde ülkemizin akışkanlığına göre, devletimizin aldığı tedbirlere göre elimizden geldiği kadar tedbirler almaya çalışıyoruz. İşimizi en iyi şekilde takip edip süreçleri takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

    2019 yılı bizim için daha parlak bir yıl olacak

    İnşaat sektörünün 2019’da seçim sonrasında bir atağa geçeceğine inandığını kaydeden Altın, “Özellikle Mayıs ayından sonraki süreçte gurbetçilerin geri gelmesiyle birlikte atağa geçecektir. Şuanda da şehrimizde ciddi bir gurbetçi var. Bizde bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu ayın 20’sine kadar gurbetçilerimizi de ofisimize çay içmeye bekliyoruz. 2019 yılı bizim için daha parlak bir yıl olacak. Satışların ve projelerin zirve yaptığı bir dönem olacak. Bizim şuan için devletten beklentimiz, faizlerin 0.98 veya 1 gibi orana düşmesidir. Şuanda elimizde 15 milyonluk kredi kullanacağımız müşterimiz var ana şu anda kredi çektiremiyoruz. Maliyetler arttığı için taksitlerini ödeyemeyecekler. Şuanda faiz oranları arttığı için ödemekte sıkıntı çekiyorlar. Bu faizlerin düşmesini bekliyorlar. Devletimiz bununla ilgili çalışmalar yapıyor ama şuanda tam bir sonuca ulaşamadılar” ifadelerini kullandı.

  • Dünya nüfusunun çoğunluğu 2019’dan umutsuz

    Dünya nüfusunun yüzde 28’i 2019’da 2018’e göre daha barışçıl bir yıl beklerken, yüzde 34’ü daha çok sorun yaşanacağına inanıyor. Türkiye’de ise 2019 yılından barış bekleyenlerin oranı yüzde 48, kargaşa yaşanacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 31.

    Uluslararası Araştırma platformu Gallup International tarafından her yılın sonunda, dünya genelinde yapılan “Barış Beklentisi” araştırması sonuçlandı. Türkiye bölümünü Barem Research’ün yürüttüğü araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmada 50 ülkeden ülke nüfuslarını temsil eden toplam 48 bin 755 kişi ile, Türkiye’den ise 1001 kişi ile görüşme sağlandı.

    Sarı Yelekliler hareketi Fransa’yı en çok kargaşa bekleyen ülke yaptı

    Araştırmaya göre, dünya nüfusunun yüzde 28’i 2018’e göre daha barışçıl bir yıl beklerken, yüzde 34’ü daha çok sorun yaşanacağına inanıyor. Barışa güven; Hindistan, Arnavutluk, Nijerya ve ilginç bir şekilde Pakistan’da parlıyor. Diğer taraftan hafta sonu protestoları ve “Sarı Yelekliler” hareketi Fransa’yı önümüzdeki yıl en çok kargaşa bekleyen ülke (yüzde 70) haline getirdi. Dünya genelinde erkeklerde ve yaş arttıkça kargaşa beklentisinin de artış sergilediği izlendi.

    Dünya geneline kıyasla Türkiye daha barışçıl bir yıl bekliyor

    Türkiye’de ise 2019 yılından barış bekleyenlerin oranı yüzde 48 ile, kargaşa yaşanacağını düşünenlerin oranından (yüzde 31) daha yüksek. Barış beklentisi yaş grupları ve kadın-erkek arasında belirgin olarak farklılık göstermiyor. Ancak eğitim, gelir ve sosyoekonomik statü grubu yükseldikçe azalıyor.

    Araştırma sonuçlarına göre dünya nüfusunun yüzde 39’u 2019 yılının 2018’e göre kendisi için daha iyi geçeceğini düşünürken yüzde 24’ü tersini bekliyor. Daha iyi bir 2019 yılı beklentisi yaşam koşullarına rağmen genel olarak iyimser bir bölge olan Afrika’da, Hindistan’da, AB dışı Avrupa’da, ABD’de ve Latin Amerika’da artıyor. Tam tersi önümüzdeki yıl için Ortadoğu’da, Rusya’da ve bir yere kadar Batı Avrupa’da karamsarlık gözleniyor.

    Araştırmanın yapıldığı 50 ülkenin 35’inde geleneksel olarak yeni yıldan umut hakim iken, bu yıl 15 ülke istisna olarak görünüyor. Bu konuda en iyimser ülkeler Hindistan, Arnavutluk, Meksika, Ermenistan ve Gana iken; en karamsar ülkeler Ürdün, Lübnan, İtalya, Kore ve Hong Kong.

    Zengin ülkeler karamsar, yoksul ülkeler umutlu

    Araştırma sonuçlarına göre AB’nin giderek karamsarlaştığını belirten Gallup International Association Başkanı Kancho Stoychev, “Önceki yıllarda geleneksel olarak dünyanın dört bir yanında insanlar sorunludan çok, daha barışçıl bir yeni yıl beklerdi ve bunun sürekli istisnası Ortadoğu olurdu. Ancak şimdi, bu yüzyılda ilk kez artan sayıda Batı Avrupalı, önümüzdeki yılın daha az barışçıl olmasından korkuyor. İkinci Dünya Savaşını kazanan ülkeler tarafından şekillenen global politik yapı hızla ayrı düşüyor ve Batı Avrupa ulusları bundan sonra olacaklardan ve aynı zamanda güç değişikliğinde söz sahibi olup olmayacaklarından endişeliler. Büyük mücadelenin ekonomik olarak ABD ve Çin, askeri olarak da ABD ve Rusya arasında geçeceğini gösteriyor. Avrupa’nın ise giderek müzakerelerden dışlanmış olduğu görünüyor. Araştırmamıza göre zengin ülkelerde yaşayan insanlar önümüzdeki yıl için daha karamsarlar ve bunun tersi de geçerli. Görünen o ki, eldekini kaybetme korkusu sahip olmama korkusundan daha büyük. AB giderek karamsarlaşıyor ve bunun nedenlerini saymaya bile gerek yok. Rusya aynı şekildeyken, ABD’de 2019 yılından umut son 10 yılın en yüksek seviyesinde. Burada ana dürtü muhtemelen ABD ekonomisinin performansı” dedi.

  • Kuruyemişçiler 2019’dan umutlu

    Kuruyemiş işleme tesisleri ile Türkiye’de önemli bir pazara sahip olan Denizli’deki kuruyemişçiler döviz kurundaki dalgalanmayı bahane eden stokçuların fiyatları arttırdığını söyledi. Soğan sektöründe olduğu gibi kuruyemiş sektörününde de bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten kuruyemişçiler, her şeye rağmen 2019 yılından ümitli olduklarını dile getirdi.

    Denizli’de uzun yıllardır faaliyet gösteren Berhude Kuruyemiş firması sahibi Yasin Özbay, 2018 yılının kuruyemiş sektörü için biraz sıkıntılı geçtiğini bunun nedeninin ise döviz kurunda yaşanan dalgalanma olduğunu ifade etti. Sektörde en çok sıkıntının yaşanmasına neden olan konunun ise stokçular olduğunu ifade eden Özbay, “Dolar kurunun hareketli olması, doların bir anda fırlaması ve sonra tekrar düşmesinden dolayı, hammadde tedarikinde maliyetlerimizin yükselmesinden dolayı satışlarımızda düşüş oldu. Malum kuruyemiş sektöründe de stokçular var. Hammadde aldığımız firmalar dolar kuru yükseldiğinde bir gecede fiyatları yükseltti. Ama dolar kuru düştüğünde ise fiyatları geri çekmediler. Bu da fiyatların yükselmesine neden oldu. Tüketiciler ise yüksek maliyetteki ürünleri doğal olarak almayı tercih etmiyorlar. Antep fıstığı, fındık, kaju gibi yemişleri insanlar alamıyor” dedi.

    “Çok afaki paralar kazanan stokçular, firmalar oldu”

    Döviz kurunda yaşanan dalgalanma ile bazı firmaların ciddi oranlarda paralar kazandığına işaret eden Özbay, bu dönemde özellikle ürün tedarikinde büyük sıkıntılar yaşandığını söyledi. Özbay, “Soğan sektöründe olduğu gibi kuruyemiş sektörününde de şikayet konusu stokçular. Yurt dışından gelen ürünlerimiz var. Mesela Çin’den gelen çekirdeğimiz gibi dolar bazında gelen ürünleri stokçular bir anda piyasaya sürmedi. Ürün bulamadık ve ürün tedarikinde sıkıntı yaşadık. Ürün olmadığı için de fiyatlar afaki derecede yükseldi. Sonrada stokçular bu ürünleri yavaş yavaş piyasaya sürmeye başladılar. Çok afaki paralar kazanan stokçular, firmalar oldu. Ekonomik olarak kaybı ise bizler ve tüketiciler yaşadı. Tüketicilere biz bu konuyu anlatamıyoruz. Örnek vermek gerekirse poşet ambalaj kullanıyoruz ve poşetin kilogram fiyatı 8 TL iken bir anda 18-19 TL’ye çıktı. Bu da otomatik olarak maliyetlerimizi yükseltti ve bizim kazançlarımızı düşürdü. Tabi bunu tüketiciye yansıttığımızda da tepkiyi gören yine bizler olduk” ifadelerini kullandı.

    “2019 yılında kuruyemiş fiyatlarında yüzde 20-25 arasında bir düşüş olur”

    Sıkıntılı geçen 2018 yılına rağmen 2019 yılından ümitli olduklarını ifade eden Özbay, döviz kurundaki dalgalanmanın sabitlenmesi ile stokçuların ellerindeki ürünleri piyasaya süreceklerini ve bunun da kuruyemiş fiyatlarının düşmesini sağlayacağını söyledi. Piyasaların 2019 yılında rahatlamasını beklediklerini dile getiren Özbay açıklamasında şunları söyledi:

    “2019 yılından ümitliyim. İnşallah 2019 yılının daha güzel geçeceğine ümitliyim. Dolar kuru bu şekilde giderse ve yükselişe geçmezse insanlarda artık bir özgüven oluşursa 2019 yılı inşallah daha güzel geçecek. Dolar kuru bu şekilde sabit giderse fiyatlarımız yerine oturacak. Stokçular da bakacak afaki paralar kazanamayacağını anlayınca depolarındaki ürünleri satmak zorunda kalacaklar çünkü kuruyemiş çok bekletilecek bir şey değil ve mecburen satmaları gerekiyor. Bu da piyasayı rahatlatır, açar diye düşünüyorum. Bu haliyle fiyatlara baktığımız zaman ise 2019 yılında kuruyemiş fiyatlarında yüzde 20-25 arasında bir düşüş olur diye düşünüyorum.”

  • Kuruyemişçiler 2019’dan umutlu

    Kuruyemiş işleme tesisleri ile Türkiye’de önemli bir pazara sahip olan Denizli’deki kuruyemişçiler döviz kurundaki dalgalanmayı bahane eden stokçuların fiyatları arttırdığını söyledi. Soğan sektöründe olduğu gibi kuruyemiş sektörününde de bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten kuruyemişçiler, her şeye rağmen 2019 yılından ümitli olduklarını dile getirdi.

    Denizli’de uzun yıllardır faaliyet gösteren Berhude Kuruyemiş firması sahibi Yasin Özbay, 2018 yılının kuruyemiş sektörü için biraz sıkıntılı geçtiğini bunun nedeninin ise döviz kurunda yaşanan dalgalanma olduğunu ifade etti. Sektörde en çok sıkıntının yaşanmasına neden olan konunun ise stokçular olduğunu ifade eden Özbay, “Dolar kurunun hareketli olması, doların bir anda fırlaması ve sonra tekrar düşmesinden dolayı, hammadde tedarikinde maliyetlerimizin yükselmesinden dolayı satışlarımızda düşüş oldu. Malum kuruyemiş sektöründe de stokçular var. Hammadde aldığımız firmalar dolar kuru yükseldiğinde bir gecede fiyatları yükseltti. Ama dolar kuru düştüğünde ise fiyatları geri çekmediler. Bu da fiyatların yükselmesine neden oldu. Tüketiciler ise yüksek maliyetteki ürünleri doğal olarak almayı tercih etmiyorlar. Antep fıstığı, fındık, kaju gibi yemişleri insanlar alamıyor” dedi.

    “Çok afaki paralar kazanan stokçular, firmalar oldu”

    Döviz kurunda yaşanan dalgalanma ile bazı firmaların ciddi oranlarda paralar kazandığına işaret eden Özbay, bu dönemde özellikle ürün tedarikinde büyük sıkıntılar yaşandığını söyledi. Özbay, “Soğan sektöründe olduğu gibi kuruyemiş sektörününde de şikayet konusu stokçular. Yurt dışından gelen ürünlerimiz var. Mesela Çin’den gelen çekirdeğimiz gibi dolar bazında gelen ürünleri stokçular bir anda piyasaya sürmedi. Ürün bulamadık ve ürün tedarikinde sıkıntı yaşadık. Ürün olmadığı için de fiyatlar afaki derecede yükseldi. Sonrada stokçular bu ürünleri yavaş yavaş piyasaya sürmeye başladılar. Çok afaki paralar kazanan stokçular, firmalar oldu. Ekonomik olarak kaybı ise bizler ve tüketiciler yaşadı. Tüketicilere biz bu konuyu anlatamıyoruz. Örnek vermek gerekirse poşet ambalaj kullanıyoruz ve poşetin kilogram fiyatı 8 TL iken bir anda 18-19 TL’ye çıktı. Bu da otomatik olarak maliyetlerimizi yükseltti ve bizim kazançlarımızı düşürdü. Tabi bunu tüketiciye yansıttığımızda da tepkiyi gören yine bizler olduk” ifadelerini kullandı.

    “2019 yılında kuruyemiş fiyatlarında yüzde 20-25 arasında bir düşüş olur”

    Sıkıntılı geçen 2018 yılına rağmen 2019 yılından ümitli olduklarını ifade eden Özbay, döviz kurundaki dalgalanmanın sabitlenmesi ile stokçuların ellerindeki ürünleri piyasaya süreceklerini ve bunun da kuruyemiş fiyatlarının düşmesini sağlayacağını söyledi. Piyasaların 2019 yılında rahatlamasını beklediklerini dile getiren Özbay açıklamasında şunları söyledi:

    “2019 yılından ümitliyim. İnşallah 2019 yılının daha güzel geçeceğine ümitliyim. Dolar kuru bu şekilde giderse ve yükselişe geçmezse insanlarda artık bir özgüven oluşursa 2019 yılı inşallah daha güzel geçecek. Dolar kuru bu şekilde sabit giderse fiyatlarımız yerine oturacak. Stokçular da bakacak afaki paralar kazanamayacağını anlayınca depolarındaki ürünleri satmak zorunda kalacaklar çünkü kuruyemiş çok bekletilecek bir şey değil ve mecburen satmaları gerekiyor. Bu da piyasayı rahatlatır, açar diye düşünüyorum. Bu haliyle fiyatlara baktığımız zaman ise 2019 yılında kuruyemiş fiyatlarında yüzde 20-25 arasında bir düşüş olur diye düşünüyorum.”

  • İnşaat sektörü 2019’dan umutlu…

    Konut kredilerinde yaşanan faiz düşüşü inşaat sektörüne can suyu oldu. Sektörün önde gelen temsilcileri arasında yer alan Atış Yapı CEO’su Ahmet Atış, konut fiyatlarının 2019 yılından itibaren yükseleceğini belirterek, “Emlak sektörü en dip fiyatları gördü. Şu an tam fırsat ve mal alım dönemi” dedi.

    2018 yılının son çeyreğinde yaşanan ekonomik saldırılar ve dolar kurundaki oynaklık sonrası inşaat sektöründe yaşanan daralma, konut kredi faizlerindeki düşüşün ardından harekete geçti. 2019 yılından umutlu olduklarını belirten sektör temsilcileri konut kredileri düştükçe emlak fiyatlarının artacağını dile getirdi.

    2018 yılına sektör olarak çok iyi başlamalarına karşın seçimlerden sonra başlayan ekonomik saldırılar neticesinde zor bir üçüncü ve dördüncü çeyrek yaşadıklarını belirten Atış Yapı CEO’su Ahmet Atış, “Ekonomik göstergeler 2019 başı itibariyle faizdeki düşme eğiliminin devam edeceğini işaret ediyor. Sektörümüz açısından bunlar umut verici. Aslında şu an tam fırsat ve mal alım dönemi. Dolar bazında da değerlendirdiğimiz zaman emlak sektörü şuan en dip fiyatları görmüş oldu. Faizlerinde düşmesiyle birlikte fiyatlarında yüksek bir artış öngörüyoruz. 2019 yılında emlak fiyatları çok yükselecek diyebiliriz. Konut kredileri düştükçe fiyatlarda bir artış olacak gibi duruyor” dedi.

    Yaşanan ekonomik saldırı ve daralma sonrası mevcut müşterilerine vadeli ve senetli satışlarla hizmet vermeye devam ettiklerini bu süreci bu şekilde atlattıklarını belirten Atış, “İşinizi yaşamadıktan sonra, işinizle yatıp işinizle kalkmadıktan sonra inşaat ek olarak yapılabilecek bir iş değil. Bu dönemde bu anlaşılmış oldu” dedi.

    Atış Bursa da arz fazlası bulunmadığı için bitmiş konut stoklarının da bulunmadığına dikkat çekerek bu sebeple projeden satışlarda da yabancılara 250 bin dolarlık vatandaşlık hakkının verilmesinin sektör adına çok umut verici olduğunu söyledi.

    “Alternatifi olmayan projeler sunmak lazım”

    Yapılan yeni projelerde güvenlik ve kapalı otopark özelliklerinin artık bir standart haline geldiğini belirten Ahmet Atış, “İnsanlar artık basit yapılarda yaşamak istemiyor. Kapalı otopark ve güvenlik artık bir standart. Bunları yaşarken de cebinden minimum aidatın çıkmasını istiyor. Daha sonradan bunları yapmak zor olduğu için proje aşamasında, “o projede yaşıyormuş” gibi her şeyin planlanması gerekiyor ki satışınız iyi günde de, kötü günde de, krizde de devam edebilsin. Alternatifi olmayan projeler yapılması, bunlarla öne çıkılması lazım” dedi.

    “Atış Westpoınt 3 ayda teslim edilecek”

    2019 yılında daha çok şirketin kendi arazileri üzerine yeni projeler geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Ahmet Atış, “Nilüfer bölgesinde alımını bir yıl önce yaptığımız bir arazimiz vardı. Onun üzerine Westpoınt projesini inşa ediyoruz. İlk etapta 40 bağımsız bölümden oluşan, Bursa’nın en değerli ticari ünitelerinin imalatı ve satışına başladık. 3 ay gibi rekor bir sürede bunların inşaatını bitirip teslimatını yapmış olacağız. İkinci ve üçüncü etaplarını daha sonra planlayacağız. Diğer şantiyelerimizde de çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. En büyük şantiyemiz Down Town Projesi’nde de çalışmaya devam ediyoruz. 2019 yılının ülkemiz adına da sektör ve şirketimiz adına da daha iyi olacağını düşünüyoruz” dedi.