Etiket: 2018

  • Bakan Selçuk, TİSK 2018 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödül Töreni’nde konuştu

    Bakan Selçuk, TİSK 2018 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödül Töreni’nde konuştu

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Prim teşviklerini hayata geçirdiğimiz 2004 yılından bugüne işverenlerimize yaklaşık 150 milyar liralık destek sağladık. 2018’de 1 milyon 240 bin kişi işe yerleştirildi. Bu yılın ilk 4 ayında 416 bin kişi işe yerleştirildi. Hedefimiz 2023 vizyonuyla Türkiye’yi en büyük 10 ekonomiden biri yapabilmek” dedi.

    Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 2018 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödül Töreni’ne katıldı. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, burada yaptığı konuşmada işverenler için gerekli çalışmaları yaptıklarını kaydederek, “Biz gerekli ortamı sizler için sağlamaya çalışıyoruz sizler de teşebbüs ediyorsunuz azminizi cesaretinizi ortaya koyuyorsunuz ve ülkemize katkı sağlıyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bakanlığımızın 2019 yılı istihdam seferberliği kapsamında çok geniş bir teşvik paketi sunduk. 18 ayrı teşvik uygulamamız ile bugün 1,7 milyonu aşkın işverenimiz ve 11 milyona yakın sigortalımıza katkı veriyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yılsonuna kadar ilave 2.5 milyon istihdam sözünü hatırlatan Bakan Selçuk,”Prim teşviklerini hayata geçirdiğimiz 2004 yılından bugüne işverenlerimize yaklaşık 150 milyar liralık destek sağladık. 2018’de 1 milyon 240 bin kişi işe yerleştirildi. Bu yılın ilk 4 ayında 416 bin kişi işe yerleştirildi. Hedefimiz 2023 vizyonuyla Türkiye’yi en büyük 10 ekonomiden biri yapabilmek. Yeni teşviklerimizle çalışma hayatımızı ulaşmak istediğimiz noktaya getirmek istiyoruz” diye konuştu.

    Bakan Selçuk, güçlü olanın zayıf olanın elinden tuttuğu takdirde dünyanın daha yaşanılır bir hale geleceğini kaydetti.

    TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, ise şirketler için önemli olanın sadece bilançolar olmadığını, topluma ne kadar fayda sağladıklarının da çok önemli olduğunu söyleyerek, “Bizler paylaşmanın ve dayanışmanın değerini bilen ve uygulana bir kültüre sahip topraklarda yaşıyoruz. Sosyal hayatta topluma katkı sağlayan şirketlerin çalışanları daha mutlu oluyor, ürünleri daha çok tercih ediliyor ve finansal sonuçları daha iyi seviyede bulunuyor” dedi.

    Törende 10 farklı kategoride 12 ödül verildiğini ve ödül alan şirketlerin Türkiye’deki 20 milyon insana, eğitimlerle iş imkanları ve toplumsal farkındalıklarla dokunduğunu aktararak, “TİSK ailesi olarak gelecekte de ülkemizin ekonomik ve toplumsal kalkınmasını sağlamak adına çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Kamu, işçi ve işverenlerden oluşan 3’lü sac ayağını entegre bir şekilde çalışması gerekir. İşçi sendikalarımızın ve kamunun da içinde olacağı bir projeyi ülkemize kazandıracağız” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Bakan Selçuk’a hediye takdim etti.

    Törende ödül alan şirket ve projeler:

    KOBİ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Özel Ödülü; Momentum Bilgi Transferi – Ayna Gönüller/Kırsalda Kadın Eğitimleri

    KOBİ Büyük Ödül; CPM Yazılım A. Ş – Eğitim İçin Her Şey

    Etkililik Ödülü; Danone Türkiye – İyi ki Annem Çalışıyor

    İyi Uygulama Ödülü; Borçelik Çelik Sanayi A. Ş – Kadına Güç İş Yok

    Kapsayıcılık Ödülü; Mercedes – Benz Türk A.Ş – Her Kızımız Bir Yıldız

    Sürdürülebilirlik Ödülü; Türk Traktör ve Ziraat Makinaları A. Ş – Bilinçli Çiftçi, Güvenli Tarım

    Yenilikçilik Ödülü; KKB Kredi Kayıt Bürosu A.Ş – Sesli Soru Bankası

    Girişimcilik Özel Ödülü; Arçelik A. Ş – A Ticket For Your Future/Tersine Beyin Göçü

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Özel Ödülü; Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş – Sabancı Gönüllüleri Programı

    GAN TÜRKİYE İş Başında Eğitim Özel Ödülü; Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A. Ş – Tofaş Fen Lisesi Yenileşim (İnovasyon) Atölyesi

    Jüri Özel Ödülü; Balsu Gıda San.ve Tic. A.Ş. – Çocuk İşçiliğini Önleme ve Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Yaşam ve Çalışma Koşullarının İyileştirme Projesi

    Büyük Ödül; Coca – Cola Türkiye – Geleceğin Tarımı

  • 2018 yılında Türkiye’ye yurt dışından 400 bin cep telefonu getirildi

    2018 yılında Türkiye’ye yurt dışından 400 bin cep telefonu getirildi

    Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Ahmet Kazaz, yılda 11 milyon adet cep telefonu satışı yapılan Türkiye’ye 2018 yılında yurt dışından yolcu beraberinde 400 bin cep telefonu getirildiğini belirterek, “Bunların çok büyük bölümü teknolojik ve eder olarak da yüksek fiyat grubundan telefonlar. Yurt dışından bu yollarla gelen ürünlerden hem devlet kaybediyor hem de sektör etkileniyor” dedi.

    Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) bilgisayar, yazılım ve telefon firmalarının yer aldığı 17. Meslek Komitesi’nden Meclis Üyesi Ahmet Kazaz, tüm sektörlerin olduğu gibi cep telefonu ve yazılım sektörünün de piyasadaki dalgalanmalardan etkilendiğini belirterek, “Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzün de en büyük problemlerinden biri kaliteli ve sürdürülür insan kaynağıdır” şeklinde konuştu.

    “Türkiye’de 81 milyon cep telefonu abonesi var”

    Ahmet Kazaz, Türkiye’de şu anda tüm operatörlerin 81 milyon müşterisi olduğunu dile getirerek, “Neredeyse nüfusumuz kadar cep telefonu abonesi bulunuyor. Tüm abonelere 3 bin 500 tanesi 3 operatörün markası altında hizmet veren yaklaşık 10 bin satış noktasında hizmet veriliyor. Sektörde toplam 50 bin kişinin çalıştığından bahsediliyor. Hizmet sektörlerinde çalışan değişim hızı çok yüksek. Dünya standartlarında yüzde 20 iken bizim ülkemizde yüzde 60-70’lere çıkıyor. Bir yıl içinde insanlar çalıştıkları iş yerini değiştiriyorlar. Teknoloji sektörü çok bilgi odaklı bir iş olduğu için çalışan sirkülasyonu bu sektörün en çok etkilendiği alanlardan biridir. Ancak iyi bir tarafını söyleyebilirim. Özellikle Eylül’den sonra tüm sektörlerde çalışan çıkarımı konusunda en az etki alan sektörlerden biridir. Çünkü çalışan zaten zor bulunuyor ve zor öğreniyor. Zor öğrenen çalışanı da kimse kaybetmek istemiyor. Aslında bu da tüm sektörlerde çalışana yapılacak olan yatırımın neden önemli olduğuna da bir gösterge ortaya koyuyor” diye konuştu.

    “2018’de yurt dışından 400 bin cep telefonu getirildi”

    TTSO Meclis Üyesi Ahmet Kazaz, Türkiye’de 2018 rakamlarıyla yılda 11 milyon adet cep telefonu satıldığını vurgulayarak, “Eylül 2018 öncesinde ayda 1 milyon 200 bin adet cep telefonu satışı yapılırken bu rakam şu anda 600-700 bin seviyelerinde. Burada vurgulanması gereken önemli bir konu da yolcu beraberinde getirilen ürün olarak adlandırılan yurt dışından getirilen telefonlardır. Bu konu suistimal edilerek hem ülkeye hem de sektöre yönelik bir kayıp oluşturmaktadır. Bu ürünlerin 2018’deki rakamı 400 bin adet. Bunların çok büyük bölümü teknolojik ve eder olarak da yüksek fiyat grubundan telefonlar. Bir cep telefonu satışından devletimizin aldığı direkt vergileri şöyle sıralayabiliriz; yüzde 18 KDV, yüzde 25 Özel İletişim Vergisi, yüzde 10 TRT payı. Yani Türkiye’de aldığımız bir cep telefonundan yüzde 53 direkt devlete vergi ödüyoruz. Yolcu beraberi dediğimiz yanımızda getirdiğimiz telefonları kaydettirdiğimizde ise yaklaşık 620 liralık vergi ödüyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum ki; bu ülkede özellikle teknoloji ve bilişim anlamında bir şey aldığınızda sanki kendinizi cezalandırıyormuşsunuz gibi bir durum var. Bu durum sektörü de tehdit ediyor bir anlamda. Çünkü yüksek model dediğimiz telefonların özellikle ülkedeki ekonomik hareketler değiştiğinde satış payı da çok düşüyor. Tamamen orta ve düşük segment ürünlerin satışı yükseliyor. Bunlar da zaten karlılıkları daha düşük olan ürünler. Yüksek model ürünler diğer yollarla geliyor. Yurt dışından bu yollarla gelen ürünlerden hem devlet kaybediyor hem de Türkiye genelindeki satış noktalarında bunlarla ilgili problem yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

    Kazaz, yurt dışından getirilen telefonlarda, IMEI denen seri numarası problemlerinin de yaşandığını ifade etti.

    “Trabzon’da 300 metre mesafede 57 cep telefonu satış noktası var”

    Sektörle ilgili Trabzon’dan da örnek veren Kazaz, “Türkiye’de bir işletmeyi açmak için bazı sektörlerde belirli kurallar işlerken bazı sektörlerde bu anlamda bağlayıcı hiçbir unsur yok. Cep telefonu dükkanı açmak istiyorsanız çok rahatlıkla gidip Maliye’den bir vergi levhası alıp, bir kasa bir masa usulü ticaretinizi yapabilirsiniz ve bunda hiçbir sakınca yok. Trabzon’dan verecek olduğum örnek şu; Meydan Parkı’ndan Postahane’ye doğru gelirseniz, 300 metrede 57 tane cep telefonu mağazası var. Bu da aslında sektörlerin neden örgütlenmesi gerektiğini neden disipline olması gerektiğini anlatan en iyi örneklerden biridir. Türkiye’de büyüklüğü ilk 5’te olan sektörlerden birisi ama örgütlenememe problemi var. Trabzon ayrıca sektörde kira maliyetleri yüksek olan birkaç şehirden biridir. Ayrıca cep telefonu aksesuarlarındaki standartsızlık ve farklı fiyat politikaları, kayıt dışı ürün durumu işin kalitesine ve tüketicinin güvenine etki etmektedir. Tıpkı yurt dışından getirilen telefonlarda olduğu gibi devletin aksesuarlarda da ciddi kaybı olmaktadır” dedi.

    Kazaz, Tüketici Hakem Heyetleri’nde görev alan kişilerin sektörle ilgili daha fazla bilgiye sahip olması gerektiğini de vurguladı.

    “Genç nüfusumuzla yazılım sektöründe söz sahibi olmalıyız”

    Kazaz, yazılım sektörüyle ilgili Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın iyi gayret gösterdiğini de ifade ederek, “Çin 50 bin hektarlık bir alan oluşturmuş ve dünyaya açarak yapay zeka çalışmaları yapmalarını istiyor. Bizde de bu tür süreçleri destekleyen Yatırım Adası, Teknokent gibi adımlar var. Yazılım ve teknoloji sektörü tüm dünyanın geleceği. Böyle bir dünyaya bu kadar genç bir nüfusla cep telefonu ya da yazılım deyip çok küçük bakarak kenarından geçmememiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü dünyanın yeni ve en büyük üretim ve yatırım alanı aslında bu iki sektördür” diye konuştu.

  • Naci Ağbal: “2003 ile 2018 yılları arasında 1 trilyon 250 milyar liralık yatırım harcamasını gerçekleştirdik”

    Naci Ağbal: “2003 ile 2018 yılları arasında 1 trilyon 250 milyar liralık yatırım harcamasını gerçekleştirdik”

    Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, 2003 ile 2018 yılları arasında, 2018 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 1 trilyon 250 milyar liralık yatırım harcamasını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Yapılan tüm bu yatırımlar ve doğru ekonomi politikaları sayesinde ülke olarak her alanda büyük bir ilerlemeyi yakaladık” dedi.

    Ağbal, Yatırım Programı kapsamında devam eden yatırımları yerinde incelemek için Başkanlık bürokratlarıyla geldiği Bayburt’ta, Vali Ali Hamza Pehlivan’dan bilgi aldı. Valilikte gerçekleşen görüşme öncesi açıklamalarda bulunan Ağbal, Başkanlık olarak sorumlu oldukları önemli alanlardan birinin kamu yatırımları olduğunu söyledi. Yatırımların yerinde izlenmesinin önemli bir ihtiyaç olduğunu belirten Ağbal, Türkiye’nin 81 ilinde devam eden binlerce kamu yatırımı olduğunu ifade etti. Başkanlık olarak kamu yatırım programında yer alıp, devam eden yatırımları tüm illerde yerinde izleyeceklerini anlatan Ağbal, bu kapsamda ilk çalışma ziyaretini Bayburt’a yaptıklarını söyledi. Bayburt’a, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığından Başkan Yardımcısı Yılmaz Tuna ve ilgili daire başkanlarıyla geldiğini belirten Ağbal, tüm yatırımları yerinde inceleyeceklerinin altını çizdi.

    Yapılacak çalışma sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve ilgili Bakanlıkları bilgilendireceklerini aktaran Ağbal, “İnşallah Bayburt’ta başlattığımız bu çalışma ziyaretlerini 81 ilimizde de peyderpey yapacağız. Ben inanıyorum ki kamu yatırımlarının takibi için başlattığımız bu proje, yatırımların süratle tamamlanmasına önemli katkı sağlayacak” dedi.

    “Son 17 yılda kamu yatırımları alanında olağanüstü bir başarı yakaladık”

    Son 17 yılda kamu yatırımları alanında olağanüstü bir başarı yakaladıklarının altını çizen Ağbal, şunları kaydetti:

    “2002’den sonra yapılan kamu yatırımları alanında atılan adımlara, gerçekleştirilen projelere, yapılan hizmetlere baktığımız zaman vatandaşlarımız takdirle karşılıyor. Eğitimden sağlığa, altyapıdan diğer tüm alanlarda yatırımlar süratle tamamlandı. 2003 ile 2018 yılları arasında, 2018 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 17 yılda 1 trilyon 250 milyar liralık yatırım harcamasını gerçekleştirmiş olduk. Bugün eğer birçok sahada vatandaş olarak yapılan yatırımları memnuniyetle izliyorsak, bu, bütçeden yatırıma ayırdığımız bu önemli kaynak sonucunda oldu. 2003 yılından sonraki bütün yıllarda kamu yatırımlarına bütçeden ayırdığımız payı artırdık. Bu da son derece önemli. Nitekim yapılan tüm bu yatırımlar ve doğru ekonomi politikaları sayesinde ülke olarak her alanda büyük bir ilerlemeyi yakaladık. Özellikle istihdamı en son 28 milyon kişi seviyesine çıkardık. Bu, tüm dünya tarafından takdir ediliyor.”

    “Eğitim her zaman önceliğimiz oldu”

    Eğitimin her zaman öncelikli alanları olduğunu vurgulayan Ağbal, 2002 yılında Türkiye’de ilk ve orta öğretimdeki derslik sayısı 343 bin civarındayken, tüm bu yatırımlar sayesinde bu sayının iki kattan daha fazla artarak bugün 721 bine ulaştığını söyledi. Özellikle son yıllarda yükseköğretimde yurt yatırımlarına büyük önem verdiklerini belirten Ağbal, 2002 yılında yükseköğretim yurt kapasitesi 183 bin iken, bugün bu sayının 700 bine yaklaştığını ifade etti.

    Ağbal, sağlık alanında da önemli yatırımlar yapıldığını belirterek, bu alanda Türkiye’nin dünyadaki en başarılı ülkelerden biri olduğunu söyledi. Toplam hasta yatağı sayısı 2002’de 164 binken, bugün 238 bine çıktığını aktaran Ağbal, “Burada sadece yatak sayısının artmasından bahsetmiyoruz. Biz buna nitelikli yatak diyoruz. Eskiden hastalarımız 6-8 kişilik odalarda yatarken artık tek kişilik, içinde banyosu olan hasta odalarına geçen bir süreci de birlikte yaşadık” dedi.

    Ulaştırma alanında da bu dönemde olağanüstü bir başarı yakalandığını vurgulayan Ağbal, bölünmüş yol uzunluğu 2002 yılında 6 bin kilometreyken bu rakamın 27 bin kilometreye ulaştığını ifade etti.

    “Yatırım harcamalarına bütçeden daha fazla kaynak ayırma çabalarımız devam edecek”

    “Yatırım harcamalarına bütçeden daha fazla kaynak ayırma noktasındaki çabalarımız ve çalışmalarımız devam edecek” diyen Ağbal, şöyle devam etti:

    “Strateji ve Bütçe Başkanlığı olarak, tüm Bakanlıklarla koordineli olarak hazırladığımız ve Cumhurbaşkanımızın onayıyla yürürlüğe giren 2019 Yılı Yatırım Programı, inşallah hükümet olarak yatırım alalında elde ettiğimiz başarılara ilave başarılar katacak. 2019 Yılı Yatırım Programında şu anda devam eden yaklaşık 3 bin ana proje var. Bunların tabii altında onlarca, yüzlerce alt detay projeler var. Bütün devam eden projelerin yaklaşık tutarı 1 trilyon lira civarında. Bu yatırımlara bu sene bütçeden yaklaşık 65 milyar liralık kaynak ayırmış olacağız. Bugüne kadar bu yatırımlara yaklaşık 400 milyar liranın üzerinde de para harcadık. Dolayısıyla 2019 Yılı Yatırım Programı yürürlüğe girdikten sonra Bakanlıklarımız da biz de hep birlikte bu yatırımların süratle tamamlanmasına yönelik gayretlerimizi devam ettireceğiz. 2019 Yılı Yatırım Programında başlangıçta 65 milyar liralık bir kaynak öngörülmekle birlikte tabii ki ülkemizin ihtiyaçları çerçevesinde yıl içinde bütçedeki diğer imkanlarımızı da değerlendirmek suretiyle bu yatırımların istenilen ölçüye gelmesi noktasında gayretlerimiz olacak.”

    “Bayburt’ta devam eden 80 projenin toplam tutarı 3,5 milyar lira”

    Bayburt’taki yatırımlara ilişkin de bilgi veren Ağbal, merkezi hükümet bütçesinden ilde şu anda devam eden 80 projenin bulunduğunu söyledi. Bu projelerin toplam tutarının 3,5 milyar lira civarında olduğunu belirten Ağbal, bugüne kadar devam eden projeler kapsamında 1 milyar 500 milyon lira harcama yapıldığını, 2019 yılında da yılın başında 250 milyon lira civarında bir başlangıç ödeneğinin ayrıldığını söyledi. Ağbal, “Bayburt, bu sene yatırım harcamaları üzerinden 250 milyon liralık bir katkıyı da almış olacak” dedi.

    Söz konusu projelerin 35’inin tarım, 5’inin ulaştırma, 20’sinin eğitim, 11’inin sağlık alalında olduğunu belirten Ağbal, bunların dışında özel birçok yatırım projesinin daha Bayburt’ta devam ettiğini ifade etti.

    Öte yandan, İl Özel İdaresinin özellikle yol ve içme suyu alalında büyük projeleri bir bir hayata geçirdiğini dile getiren Ağbal, Belediye yatırımlarının da aynı ölçüde Bayburt halkının refahı için süratle bitirildiğini kaydetti.

    “Bayburtlu hemşehrilerimiz her zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olmuştur”

    Bu başarının devamının çok önemli olduğunu vurgulayan Ağbal, “Bir hemşehriniz olarak ben de bundan sonra da üzerime düşeni yapmaya devam edeceğim. Sayın Cumhurbaşkanımızın Bayburt’a olan ilgisini, sevgisini hepiniz biliyorsunuz. Selamlarını da iletmiş olayım. Bayburtlu hemşehrilerimiz de her zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında olmuşlardır. İnşallah bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde Bayburt’u daha yukarılara taşıyacağız” diye konuştu.

  • Gaziantep’te 2018 yılı ihracatta rekor kırdı

    Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep’in 2018 yılında gerçekleştirdiği 6 milyar 939 milyon 32 bin dolar ihracatla yıllık bazda tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştığını açıkladı. Aralık ayında Gaziantep’ten 180 ülkeye ihracat yapıldığını belirten Ünverdi, “Gaziantep’e bu gururu yaşatan sanayicilerimizi ve iş dünyamızı yürekten kutluyor, bu rakamlara ulaşılmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Türkiye’nin toplam ihracatının 2018 yılı itibarı ile 168,1 milyar dolara ulaşarak rekor kırdığını anımsatan Ünverdi, sanayi ve ihracatın lokomotif kenti Gaziantep’in de bu rekorun kırılmasına önemli katkıda bulunduğunu ve zorlu bir dönemde ihracattaki başarısıyla yeni bir rekora imza attığını kaydetti. Adnan Ünverdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan rakamlara göre 2017 yılında 6 milyar 571 milyon 316 bin dolar olan Gaziantep ihracatının, yüzde 5,6 artışla 2018 yılında toplam 6 milyar 939 milyon 32 bin dolara ulaştığını dile getirdi. Aralık ayında 585 milyon 448 bin dolar ihracat yapıldığı bilgisini veren Ünverdi, Gaziantep’in Aralık ayında en fazla ihracat yapan iller arasında Ankara’nın ardından 6. sırada yer aldığını söyledi.

    2018 yılında küresel ve bölgesel olumsuzluklara rağmen ihracatın 2017 yılına göre artmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Adnan Ünverdi, “Özellikle Ağustos ayından başlayarak devam eden kur ve dövizdeki aşırı dalgalanmaya rağmen bu başarının elde edilmesi takdire şayandır. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadan çalışmaya ve üretmeye devam ettik. Bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Gaziantep’in ihracattaki başarısıyla, ithalatından fazla ihracat yapan bir şehir olduğuna dikkati çeken Ünverdi, “Sanayicilerimizle el ele, omuz omuza vererek şartlar ne olursa olsun inşallah 2019 yılında bu rakamların üzerine çıkacağız. Döviz kuru, faiz oranları ve enflasyon rakamlarında bir dengelenme sürecinden geçiyoruz. Bugünkü zorlukların ardından 2019 yılında bir toparlanma bekliyoruz. Bunun için de yapısal reformların devam etmesi, sanayici ve ihracatçıyı rahatlatacak adımların atılması büyük önem taşıyor. Sanayiciler olarak bizler de rekabetçi, katma değerli ve yüksek teknolojili üretimlere odaklanmak zorundayız. Finans sektörü de bu süreçte reel sektörün yanında olmalı. İnşallah azim ve kararlılıkla bugünkü zorlukların da aşılacağına yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

  • Kargı’da vatandaşlar 2018 yılını sakin geçirdi

    Kargı’nın 2018 yılı emniyet ve asayiş istatistikleri belli oldu.

    Asayiş yönünden sakin olan ilçede, olaylara müdahale ve olayları çözme de polisimizin başarısı da yüksek oranda. Kargı İlçe Emniyet Amirliği 2018 yılında olayları aydınlatmada ortalama yüzde 99 gibi büyük bir başarı elde etti.

    2018 yılında Kargı’da polis görev ve sorumluluk bölgesinde, 108 kişiye karşı suç işlenirken bu olaylardan 106’sı aydınlatıldı, 2 olay ise faili meçhul olarak kayıtlara geçti. Aynı yıl içerisinde, mal varlığına karşı işlenen 16 suçtan 12’si aydınlatıldı, 4 olay faili meçhul kaldı. Topluma karşı 12 suçun işlendiği ilçede bu suçların tamamı aydınlatılarak suçlular adli makamlara sevk edildi.

    2018 yılında devlete karşı 6 olay meydana gelirken bu olaylardan 5’i aydınlatıldı, 1 olay faili meçhul olarak kayıtlara geçti.

    İlçe Emniyet Amirliği görev ve sorumluluk bölgesinde 2018 yılında toplam 14 trafik kazası meydana geldi. Bu trafik kazalarında 35 kişi yaralandı. Yıl içerisinde 693 araç kontrollerde sorgulandı. Yapılan bu kontrollerde 186 araca toplam 53 bin 271 lira cezai işlem uygulanırken, 32 araç ise trafikten men edildi.