Etiket: 2017’de

  • Girişimciler 2017’de Yıldırım’ı tercih etti

    İlçe ekonomisini güçlendirmek için esnafın yanında yer alan projeler gerçekleştiren Yıldırım Belediyesi, 2017 yılında 996 yeni işyerine çalışma ruhsatı verdi.

    Yıldırım Belediyesi, ayrıca 2017 yılında 13 işyerine teşekkür, 7 işyerine de örnek işyeri belgesi verdi. İlçede açılan her yeni işyerinin Yıldırımlılar için yeni bir ekmek kapısı ve istihdam anlamına geldiğini söyleyen Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Her mahalleye eşit hizmet götürerek iş yerlerimizin çoğalmasını sağlıyoruz. Böylelikle işletme sayılarının artmasıyla birlikte bölgelerimizin ekonomik değerleri çoğalıyor. Yıldırım Belediyesi olarak her zaman esnafımızın yanında yer alıyoruz. Yatırımcı da, işveren de tercihini Yıldırım’dan yana kullanıyor. Esnafımız güçlüyse biz de güçlüyüz demektir” dedi.

    Hayata geçirdikleri proje ve hizmetler ile Yıldırım’ın marka değerini yükseltmek için çalıştıklarını dile getiren Edebali, “Her geçen gün daha güzel, güvenli ve huzurlu bir Yıldırım oluşturuyoruz. İlçemize girişimcilerin gösterdiği ilgiden de büyük memnuniyet duymaktayız. Her zaman yatırımcılarımız ve esnafımızla kol kola hemşehrilerimize en iyi şekilde hizmet edecek, işbirliği içinde olacağız” diye konuştu.

    E-belediyecilik alanında yapılan önemli hamlelerin ilçedeki iş yeri açma ve çalıştırma ruhsat başvuruları ile ruhsat harcı ödemelerinin internet üzerinden yapılmasına da imkan sağladığını vurgulayan Başkan Edebali, “E-belediye uygulaması hayata geçmeden önce Yıldırım’da iş yeri açmak isteyenlerin birkaç defa belediyeye gitmek zorunda kalıyordu. Artık vatandaşlarımızın taleplerine daha hızlı cevap veriyoruz. ‘Modern belediyecilik’ kültürüne olmazsa olmazlarımız arasında yer vererek vatandaşların hayatını kolaylaştıracak projeler üretmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Avrupa Uzay Ajansı’ndan 2017’de öne çıkan gelişmeler

    Avrupa Uzay Ajansı (ESA), 2017’de bilim alanında öne çıkan gelişmeleri paylaşan bir video yayınladı.

    Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Fransız astronotu Thomas Pesquet, 2017 yılına Ocak ayında başarılı bir uzay yürüyüşü ile başladı. Bu, Uluslararası Uzay İstasyonu ISS’de uzun süredir görev yapan iki ekstra araç aktivitesinin ilkiydi. Uzayda kaldığı 196 gün boyunca bilimsel deney gerçekleştiren 10. Fransız astronot olan Thomas Pesquet Haziran’da Dünya’ya sağ salim geri döndü. Bir sonraki ay ESA’nın İtalyan Astronotu Paolo Nespoli 3. görevi için ISS’e geri döndü. Nespoli, Pesquet gibi biyoloji, insan fizyolojisi ve teknoloji gibi birçok alanda bilimsel deneyler yaptı. Nespoli 14 Aralık’ta Dünya’ya geri döndü.

    ESA astronotlarını uzaya göndermek için Rus Soyuz kapsüllerine bağımlı fakat bu sahada yeni olanaklar hazırlanıyor. Örneğin, Orion NASA’nın gelecekteki uzaya insan taşıyacak olan uzay aracı olacak. ESA bu kapsül için önemli unsurlar geliştiriyor. Yakında ESA astronotları bir Çin kapsülünde uçabilirler. Astronotlar Samantha Cristoforetti ve Mathias Maurer Ağustos ayında Çinli astronotlarla beraber hayatta kalma eğitimi aldılar.

    İleri teknoloji geliştirmeye yönelik çok çeşitli görevleri yerine getirmek amacıyla yeni telekomünikasyon platformu SmallGeo uydusu Ocak 2017’de fırlatıldı. Bu ilk uçuş, ESA, endüstri ortağı OHB ve Hispasat arasındaki Kamu-Özel Ortaklığına dayanıyordu.

    Avrupa Birliği’nin uydu navigasyon sistemi Galileo’nun hizmetleri 1 yıldır faal durumdadır. Galileo sayesinde bağımsız ölçümler, Avrupa sivil uydu navigasyon sisteminin artık dünyanın en iyisi olduğunu göstermektedir. Ariane 5, Aralık ayında uydu topluluğunu daha da genişletmek amacıyla uzaya 4 tane daha Galileo uydusu fırlattı. Şu an 22 uydudan oluşmakta ve 2018’de tamamlanması beklenmektedir.

    Dünya Gözlemi ve Avrupa Kopernik programı için 2017’de uzaya 2 tane daha Sentinel uydusu fırlatıldı. Sentinel-2B Fransız Ginesi’ndeki Kourou bölgesinden Mart ayında uzaya gönderildi. İkiz kardeşi Sentinel-2b ile eşleştirilen uydular uzaydan toprak örtüsü, bitki ve su kirliliğini izliyor.

    Sentinel-5P, Ekim ayında bir Rus uzay aracıyla uzaya fırlatıldı. Sentinel-5P nefes aldığımız havayı etkileyen ve gezegenimizi koruyan ozon tabakasının parçaları olan metan, karbonmonoksit, ozon gibi gazlar hakkında bilgi toplayarak atmosferdeki hava kirliliğini izliyor.

    Bugüne kadar Avrupa Uzay Ajansı tarafından en iddialı dünya gözlem programı olarak bilinen proje olan Copernicus’un verileri serbestçe bilim adamları tarafından kullanılabilir.

    ESA’nın bilimsel misyonlarında 2017 çok önemli bir yıl oldu. ESA’nın yerçekimi dalgalarını gözlemlemek amacıyla geliştirdiği Fransız Guyanası’ndaki Kourou Üssü’nden fırlatılan Lisa Pathfinder isimli uzay aracı görevini tamamladı. LISA’dan elde edilen bilgiler ışığında bilim insanları yerçekimi dalgalarını keşfetmek için daha kapsamlı uzay araçları üretmeyi hedefliyor.

    Bilim insanlarına göre Satürn gezegeni hakkında neredeyse bildiğimiz her şeyin müsebbibi olan ve güneş sisteminde yaşam olabileceğine ilişkin düşüncelerimizi değiştiren Cassini uzay aracı, uzayda 20 yıl, Satürn çevresinde ise 13 yıl geçirdikten sonra gezegenin atmosferine tıpkı bir meteor gibi dalarak görevini tamamladı. ESA-NASA misyonu olarak 1997’de uzaya fırlatılmıştı.

    Bu yılın öne çıkan önemli olaylarının arasında Sovyetler Birliği’nin Sputnik adlı uyduyu uzaya fırlatmasının 60. yıldönümü kutlandı. Sputnik’in uzaya fırlatılması uzay çağının başlangıcını işaret ediyordu.

  • 2017’de internetten uçak bileti alımları büyük artış gösterdi

    İnterneti yoğun bir şekilde kullanan Türkiye’de online uçak bileti alımları geçen yıla oranla yüzde 27 arttı. Bu yıl en fazla yurtdışı ziyareti Kiev’e gerçekleşirken, yurt içinde en fazla ziyaret İzmir’e gerçekleşti.

    Online dünya, her geçen gün daha fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Yediden yetmişe birçok insanın hizmet almak için kullandığı bu teknoloji, sık seyahat eden yolcuların da imdadına yetişiyor. ucakbileti.com’un Operasyon Şefi İbrahim Bakış yaptıkları araştırma sonucunda, 2017 yılında milyonlarca insan uçak bileti için hava yolu firmalarının ofislerini ziyaret etmek yerine resmi web sitelerini ziyaret ederek online alışveriş yapmayı tercih ettiğini belirtirken, 2017’de havayolu işlemlerinde kartlı ödemelerde geçen seneye göre yüzde 27’lik büyüme gerçekleştiğini açıkladı. Bu durum, uçak bileti satışlarını büyümekte olan sektörler arasında ilk sırada yer alan sektör haline getirdiği kaydedildi. Raporda verilen bilgiler şöyle;

    Yurt içinde en çok seyahat edilen şehirler

    2017 yılında yapılan araştırmalar sonucunda yurt içinde en çok ziyaret edilen şehir sıralamasında İzmir, ilk sırada yer alırken, hemen arkasında İstanbul yer aldı. Listede; Ankara üçüncü, Antalya dördüncü ve Trabzon beşinci sırada yer aldı.

    Yurt dışında en çok seyahat edilen şehirler

    2017 verilerine göre yolcular yurt dışı tercihlerini en çok Kiev’den yana yaptı. Bakü ikinci sırada yer alırken, Amsterdam üçüncü, Dubai dördüncü, Paris beşinci ve Berlin de altıncı sırada yer aldı. Ukrayna’nın bir diğer şehri Odessa ise yedinci sırada yer buldu.

    2017 yılında yolcular en çok THY’yi tercih etti

    Türkiye’de hizmet veren ve her geçen yıl büyümesini sürdüren Türk Hava Yolları, 2017’nin en çok tercih edilen firmaları arasında ilk sırayı almayı başardı. Ayrıca yolcular, bu yıl en çok Salı günü seyahat etmeyi tercih ederken, bilet fiyatlarının Salı günü çok daha ekonomik olduğu da yapılan araştırmalar arasında yer aldı.

    Araştırmanın bir diğer sonucu ise yolcuların bilet satın almak için Cuma gününü tercih etmeleri.

    Online bilet satın alacak yolculara uyarı

    Bilet satın alma işlemlerini internet aracılığı ile yapacak olan yolcuların en az 7 gün öncesinde bu işlemi tamamlamaları tavsiye ediliyor. Bu süre içinde check-in işlemlerinizi, koltuk seçimini ve eğer varsa özel menü taleplerinizi iletmeniz için de ekstra zamanınız olacağı belirtilirken, erken rezervasyonun yolculara her daim avantajlar sunduğu ve özellikle bilet fiyatlarında daha ekonomik rakamların ortaya çıktığı bildirildi.

    Uçak bileti konusunda sektörün önemli adreslerinden ucakbileti.com’un Operasyon Şefi İbrahim Bakış, yeni dönemde bilet alışverişi için online dünyayı tercih edecek olan insanların sayısında büyük bir artış olacağını dile getirdi. İbrahim Bakış; günümüzde birçok işlemin sanal dünya aracılığı ile gerçekleştirildiğini kaydetti ve sözlerine şunları ekledi: “Dönemin en popüler para birimi Bitcoin ve insanlar bu dünyaya tam anlamıyla güvenmiş durumda. Keşfedildikçe, öğrenildikçe online dünya insanlara çok daha kusursuz bir şekilde hizmet edecektir. Ucakbileti ailesi olarak biz de havacılık sektöründe hizmet veren firmaları en uygun rakamlar eşliğinde değerli ziyaretçilerimiz ile buluşturuyoruz. Web sitesine üye olan bireysel üyeleri hoş geldin indirimleri bekliyor ve kurumsal üye olan şirketlerin bünyesinde yer alan çalışanlar da 1 yıl boyunca sitede özel indirimlerden faydalanabiliyor”.

  • Plastik sektörü negatif algılara rağmen 2017’de çift haneli büyüdü

    Üretim kapasitesi ile dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci sırada yer alan Türkiye plastik sektörü büyüme ivmesini devam ettirdi. 2017 yılında yüzde 10 büyüyen sektörün yılı 37,1 milyar dolarlık üretim ve 4,3 milyar doların üzerinde ihracatla kapatması bekleniyor. Plastik sektörünün 2018 yılında yüzde 5 büyüme potansiyeli olduğunu belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, başta Irak ve Suriye olmak üzere ihraç pazarlarındaki sorunlar, jeopolitik gelişmeler ve finansal piyasalardaki olası dalgalanmaların ise büyümeyi olumsuz etkileyebilecek başlıca risk unsurları olduğunu açıkladı.

    Plastik sektörü; 2017 yılı rakamlarını açıkladı. Buna göre sektör, üretiminin 2017 yılı sonunda miktarda yüzde 10,2’lik artışla 9,7 milyon tona, değerde ise yüzde 9,8 artışla 37,1 milyar dolara yükseleceği tahmin edildi. Aynı zamanda yurtiçi tüketimin 8,7 milyon tona ve direk mamul ihracatının da 4,3 milyar dolara ulaşması beklendi. Plastik sektörü 2018 yılında ise yüzde 5 büyüme hedefliyor.

    “Negatif algı kampanyalarına rağmen plastik sektörü büyümeye devam ediyor”

    2017 yılını tüm sorunlara ve plastiklere karşı yürütülen negatif algı kampanyalarına rağmen büyümeye ile kapatacaklarını ifade eden PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye plastik mamul üretiminde dünya altıncısı ve Avrupa ikincisi konumunda yer alıyor. Plastikler tüm dünyada cam, metal, kauçuk, ağaç, inorganik maddeler gibi malzemelerin yerine alternatif olarak veya bu malzemelerle birlikte kullanılan geleceğin vazgeçilmez malzemesidir. Plastikler gelişen teknolojiye paralel olarak her gün tıptan eczacılığa, kozmetikten ilaç sanayine, inşaattan tekstile, sportif eşyalardan otomotive kadar çok sayıda sanayi kolunda yeni uygulamalara imkân sağlıyor. Daha ekonomik ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle de alternatif malzemelere göre tüketimi hızla artıyor. Her ne kadar plastik poşetler, damacanalar, pet şişeler gibi ürünlerimize karşı negatif algı kampanyaları yürütülse de plastik sektörü büyümeye devam ediyor. Bugün yüzde 10 gibi Türkiye ekonomisinin üzerinde büyüme başarısı göstermiş olan sektörümüzü karalamaya çalışmak yerine desteklemek ve başarısıyla övünmek gerektiğine inanıyoruz” dedi.

    İhracatta oluşturulan katma değer açısından dünya ortalamasının gerisinde kaldıklarını, oysa plastik sektörünün potansiyelinin çok daha yüksek olduğuna da vurgu yapan Yavuz Eroğlu, “Özellikle 2023 yılında en az 17 milyar dolar ihracat hedefleyen plastik sektörünün bu düzeyde bir ihracatı gerçekleştirmesi için büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılması ve kilogram başına 3 doların altına inmiş birim ihraç fiyatlarını gelişmiş ülkeler ortalamasına çıkaracak tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu.

    Dünya ve Türkiye ekonomisinde bazı olumlu gelişmeler görülmesine rağmen 2018 yılında da risk unsurlarının devam edeceğini söyleyen Eroğlu, “Başta Irak ve Suriye olmak üzere ihraç pazarlarındaki sorunlar, jeopolitik gelişmeler ve finansal piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmalar başlıca risk unsurları olmayı sürdürüyor. Belirsizliğin genelde riskten kaçışa ve temkinli bir kaynak kullanımına yol açacağı tahmin ediliyor. Türkiye, Orta Vadeli Program’da (OVP) daha yüksek üretim ve daha düşük enflasyon hedeflenmişse de 2017 yılında olduğu gibi 2018’de de kırılganlık riski taşıyan ekonomilerin başında gelmektedir. Yüksek cari açık, enflasyonun düşürülememesi ve artan finansman ihtiyacı, Türkiye ekonomisinin 2018 yılında da karşılaşacağı başlıca riskler arasında görülmektedir” dedi.

    Hükümet tarafından açıklanan OVP’’de hedeflenen yüzde 5’lik ekonomik büyümenin gerçekleşmesi halinde 2018 yılında plastik sektöründe de en az yüzde 5’lik büyüme beklediklerini belirten PAGEV Başkanı, “2018 yılında plastik üretimimizin miktarda 10 milyon tona, değerde 39 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Ekonomiye en az 15 milyar dolarlık katma değer sağlayabileceğiz. Sektörümüzün 2018’de mamul ve hammadde olarak direkt ihracatının ise en az 5,6 milyar dolara ulaşacağını, dolaylı ve dolaysız ihracat toplamının 16 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

  • 2017’de üretilenden daha fazla bal tüketildi

    2017 yazının kurak geçmesi bal üretimini olumsuz etkiledi. Yaşanan aşırı sıcaklık, flora çeşitliğini düşürmesinin yanı sıra bitkilerin nektarının olgunlaşmasını engellediği için, 2017 yılında elde edilen balın geçen yıla oranla daha düşük olduğu belirtiliyor. Bal üretimi konusunda dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye’de, üretilen miktardan daha fazla bal tüketildiğine işaret ediliyor.

    2017 yılının yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklık, flora çeşitliğini düşürmesinin yanı sıra bitkilerin nektarının olgunlaşmasını engellediği için bal üretimini olumsuz etkiledi. Olumsuz koşullar göz önüne alındığında, geçtiğimiz yıl 108 bin ton olan bal üretiminin bu yıl düşüş gösterdiği tahmin ediliyor. Ancak bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye’de tüketilen bal, üretim miktarını geçiyor. Bu durum, tüketilen balın büyük çoğunluğunun sahte olduğunu gözler önüne seriyor.

    Bal üretimi düştü

    Hava koşullarının yıllık üretimde belirleyici olduğunu söyleyen Etabal ve Honeyci’nin kurucusu Ahmet Bağran Aksoy, “Yaza geçişten itibaren yaşanan kuraklık, flora zenginliğini düşürdü. Yaz aylarının olumsuz koşullarından en az etkilenen bölge ise Karadeniz bölgesi oldu. Karadeniz’deki flora çeşitliliğinde herhangi bir eksilme meydana gelmedi. Ancak Türkiye genelinde, üretim açısından oldukça ciddi miktarda bir düşüş yaşandı. Yaz boyunca iç bölgelerde beklenen yağış olmadı ve aşırı sıcaklık nedeniyle bitkilerdeki nektar olgunlaşmadı ve üretim düştü” dedi.

    Bir arıcı ortalama 1 ton bal üretti

    Aksoy, “Geçtiğimiz yıl ortalama 2-3 ton bal elde edilirken, bu yıl bir arıcı 1-1 buçuk ton bal elde etti. 2016 yılında kovan sayısı ve üretim miktarı artış göstermişti, ancak 2017’de mevsim olumsuzlukları nedeniyle üretimde ciddi bir düşüş yaşandı. Buna rağmen, tüketilen bal miktarına bakıldığında, tükettiğimiz bal, üretilen balı geçmiş durumda. Bu demek oluyor ki, tüketicinin yediği ve bal adı altında satılan ürünlerin büyük bir kısmı sahte” ifadelerini kullandı.