Etiket: 2017

  • 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2017 yılı Kesin Hesap Kanunu görüşmeleri

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “2019-2021 Yeni Ekonomi Programına göre sıkı para ve maliye politikaları uygulanarak ekonomideki dengelenme süreci doğru bir şekilde yönetilecek; enflasyon, cari işlemler ve dış finansman ihtiyacı kaynaklı risklerimizi minimize eden sürdürülebilir bir büyüme patikası izlenecektir. Bu doğrultuda 2018 ve 2019 yılları için büyüme tahminlerimizi sırasıyla yüzde 3,8 ve yüzde 2,3 olarak belirledik” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk bütçesinin sunumunu yaptı. Albayrak, dünya ve Türkiye ekonomisi hakkında bilgi verdi. Albayrak, 2018 yılının ilk yarısında ABD, Çin ve Hindistan’da gerçekleşen güçlü büyüme ile emtia ihracatçısı ülkelerdeki ekonomik toparlanma küresel ekonomik büyümeyi desteklediğini söyleyerek, “ABD kaynaklı olarak uluslararası ticarete getirilen kısıtlamalar ve jeopolitik riskler sonucunda ekonomik aktivitede nispi bir ivme kaybı gözlenmiştir. Küresel ekonominin dış ticarette artan korumacılık, jeopolitik riskler ve sıkılaşan finansal koşullara rağmen 2018 ve 2019 yıllarında 2017 yılı ile aynı oranda yüzde 3,7 büyümesi beklenmektedir. Küresel ticaret, ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimin etkisi ile hız kaybetmektedir. 2017 yılında yüzde 5,2 büyüyen küresel ticaret hacminin 2018 yılında yüzde 4,2, 2019 yılında ise yüzde 4 oranında büyümesi beklenmektedir. Gelişmiş ülkelerde ekonomik faaliyetler, özellikle Avro Bölgesi’ndeki ivme kaybına rağmen güçlü seyrini korumaktadır. ABD ve Çin arasındaki ticari gerilim ve artan belirsizlikler, ihracatı ve yatırımları olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi baskılamaktadır. Gelişmiş ekonomilerin 2018 yılında yüzde 2,4, 2019 yılında ise yüzde 2,1 büyümesi beklenmektedir. ABD ekonomisi korumacı ticaret politikaları ve Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışlarına rağmen destekleyici finansal koşullar ve mali genişleme ile güçlü görünümünü korumaktadır. ABD ekonomisinin 2018 yılında yüzde 2,9, 2019 yılında ise yüzde 2,5 oranında büyümesi öngörülmektedir. Avro Bölgesi’ndeki olumlu büyüme performansı bir miktar güç kaybetmesine rağmen devam etmektedir. ABD’nin ticaret politikasına ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik riskler önümüzdeki dönemde Avro Bölgesi büyümesini olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlerdir. 2017 yılında yüzde 2,4 oranı ile son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşan ekonomik büyümenin, 2018 yılında yüzde 2, 2019 yılında ise yüzde 1,9 oranlarında gerçekleşmesi beklenmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur”

    Türkiye ekonomisine yönelik olarak Albayrak, “Ülkemiz son yıllarda çok sayıda iç ve dış şoklara maruz kalmıştır. 15 Temmuz 2016 menfur darbe girişimi, Suriye kaynaklı jeopolitik riskler ve artan terör saldırıları ekonomimizde planlanan yapısal dönüşümlerin gerçekleşmesine fırsat vermemiştir. Küresel finansal koşullardaki dalgalanmaların da etkisi ile makroekonomik istikrar zarar görmüştür. Bu şokları bertaraf etmek amacıyla ekonomiyi canlandırmaya yönelik uygulamaya koyduğumuz mali tedbirler, destekleyici makro ihtiyati politikalar, Kredi Garanti Fonu aracılığıyla sağlanan krediler ve olumlu dış konjonktürün etkisi ile 2017 yılında yüzde 7,4 ile güçlü bir büyüme performansı elde ettik. Bu büyüme performansı ile Türkiye G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur. 2018 yılının ilk yarısında da Türkiye ekonomisi yüzde 6,2 büyüyerek küresel ve yerel ölçekteki birçok belirsizliğe rağmen güçlü seyrini sürdürmüştür. Yılın ilk yarısında büyüme tarafındaki pozitif görünümün devam etmesinde iç talep ve yatırım kanalından gelen güçlü katkılar belirleyici olmuştur. 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve Fed’in faiz artışları ile uluslararası sermaye akımları yavaşlamıştır. Bu süreçte dış finansman ihtiyacımızın yanında Türkiye ekonomisine ve Türk Lirası’na yönelik spekülatif saldırılar neticesinde ülke risk primimiz yükselmiş ve Türk Lirası değer kaybetmiştir. Kur ve faiz tarafında yaşanan şoklar ve finansmana erişimin sınırlanması ile iç talep ivme kaybetmiştir. Dış talep ise mal ihracatı ve turizmdeki güçlü performans ile büyümeye pozitif katkı vermektedir. 2019-2021 Yeni Ekonomi Programına göre sıkı para ve maliye politikaları uygulanarak ekonomideki dengelenme süreci doğru bir şekilde yönetilecek; enflasyon, cari işlemler ve dış finansman ihtiyacı kaynaklı risklerimizi minimize eden sürdürülebilir bir büyüme patikası izlenecektir. Bu doğrultuda 2018 ve 2019 yılları için büyüme tahminlerimizi sırasıyla yüzde 3,8 ve yüzde 2,3 olarak belirledik” değerlendirmesini yaptı.

    Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Ekonomimiz güçlü büyüdüğü dönemlerde, iş gücü politikalarımızın da katkısıyla yüksek istihdam yaratmayı başarabilmiştir. 2017 yılında yaklaşık 1,6 milyon kişiye, 2018 yılının ilk çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1,2 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. AK Parti hükümetleri olarak gelişen ve değişen ekonomik şartlara uyum kapsamında istihdamı destekleyen düzenlemeleri ve politikaları hayata geçirdik. Küresel kriz sonrası 8,5 milyon istihdam yaratarak uluslararası karşılaştırmalarda yüksek istihdam sağlayan ülkelerden biri konumuna geldik. Ekonomide başlayan dengelenme süreciyle birlikte yıllık istihdam artışında yavaşlama, işsizlik oranlarında ise artma eğilimi görülmüştür. Önümüzdeki dönemde ekonomideki dengelenmenin belirginleşmesi ve yavaşlayan iç talep nedeniyle işsizlik oranının bir miktar artarak 2018 yılında ortalama yüzde 11,3 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz.”

    Albayrak, 2017 yıl sonunda 157 milyar dolara yükselen yıllık ihracatın 2018 yılında artışı sürdürerek Eylül ayında 165,1 milyar dolar ile rekor kırdığını kaydederek, “Yıl sonunda ise ihracatın 170 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz. En büyük ihracat pazarımız olan AB ekonomisindeki toparlanma ihracatımıza olumlu katkı sağlamaktadır. Toplam ihracatın yüzde 49,8’ini oluşturan AB’ye ihracatımız Ağustos ayında bir önceki yıla göre 3,2 milyar avro artarak 67,8 milyar avroya ulaşmıştır. 2017 yılında toparlanan turizm gelirleri, 2018 yılında turist sayısının rekor seviyeye ulaşmasıyla, ilk sekiz ayda yüzde 23 artış göstermiştir. 2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde yabancı ziyaretçi sayısı geçen yıla göre yüzde 22,9 artmıştır. Turizm gelirlerinin yıl sonunda 29 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Artan enerji fiyatları ve güçlü iç talebe bağlı olarak cari açık 2018 yılının Mayıs ayına kadar artışını sürdürdükten sonra ekonomik dengelenmeyle birlikte yılın ikinci yarısında düşüş eğilimine girmiştir. Çekirdek cari denge olarak nitelendirilen altın ve enerji hariç dengenin de 2018 yıl sonunda pozitif gerçekleşmesi beklenmektedir. 2018 yıl sonunda cari açığın 36 milyar dolar, cari açığın GSYH’ye oranının ise yüzde 4,7 olmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • İzmir’de, 15 Ağustos 2017 tarihinde 3 yaşındaki Alperen Sakin’in okul servisinde unutularak ölmesine ilişkin görülen davada ’Taksirle adam öldürmek ve delilleri yok etmek ile suçlanan tutuklu sanıklardan Taner İ. 9 yıl, Dilara K. 9 yıl, yine servis sürücüsü Taner İ.’nin eşi ve aynı zamanda anaokulun sahibi olan Yurdagül İ. 5 yıl, Arzu G. 6 yıl, Bekir G. 5 yıl, Ahmet S. 5 yıl ceza aldı. Taner İ. ve Yurdagül İ.’nin tutukluluklarına devam kararı verildi.

    IHAAW194519-ASA/19-07-2018

    – İzmir’de, 15 Ağustos 2017 tarihinde 3 yaşındaki Alperen Sakin’in okul servisinde unutularak ölmesine ilişkin görülen davada ’Taksirle adam öldürmek ve delilleri yok etmek ile suçlanan tutuklu sanıklardan Taner İ. 9 yıl, Dilara K. 9 yıl, yine servis sürücüsü Taner İ.’nin eşi ve aynı zamanda anaokulun sahibi olan Yurdagül İ. 5 yıl, Arzu G. 6 yıl, Bekir G. 5 yıl, Ahmet S. 5 yıl ceza aldı. Taner İ. ve Yurdagül İ.’nin tutukluluklarına devam kararı verildi.

    19.07.2018 19:45:19 TSI
    NNNN

  • Sepaş Enerji 2017 yılını 2,8 milyar TL ciroyla kapattı

    Sepaş Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar, şirketin her alanda vatandaşlara en iyi şekilde hizmet verebilmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, “Sepaş Enerji olarak başarılı bir 2017 yılı geçirdik. Geçen yılı 2,8 milyar TL ciroyla kapattık. 2016 yılına göre ciromuzda yüzde 16’lık bir artış oldu” dedi.

    Bolu, Düzce Sakarya ve Kocaeli’nin görevli tedarik şirketi olan ve tüm Türkiye’de 1,7 milyonu aşkın müşteriye hizmet veren Sepaş Enerji, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği alt yapı yatırımlarının meyvelerini toplamaya başladı. Göreve geldiği 3 yıl boyunca gerçekleşen çalışmaları özetleyen Sepaş Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar, Sepaş Enerji’nin bir elektrik tedarik şirketinden daha fazlası olduğunu belirterek sektöre getirdikleri yeniliklerden gurur duyduğunu söyledi. Tüm enerjilerini çalışanlarına, bölge halkına daha doğrusu insana harcadıklarını ifade eden Ondrej Safar, Sepaş Enerji’nin enerji konusunda uluslararası hissedarlarından aldığı güç ile emin adımlarla ilerlediğini kaydederek, “Biz günümüz insanının ayrılamaz parçası olan elektrikle kişilerin evlerine giriyoruz, onların hayatlarının her anına dokunuyoruz. Bu yüzden de yaptığımız işe büyük önem gösteriyoruz. Sürekli olarak müşterilerimizin hayatlarını nasıl kolaylaştırabiliriz ve müşteri deneyimini nasıl bir üst noktaya taşıyabiliriz diye düşünüyoruz. Bu doğrultuda da geçtiğimiz yıl şirketimizde çok büyük bir teknolojik dönüşüm gerçekleştirdik. Bu yıl itibarıyla da yaptığımız çalışmalar meyvelerini vermeye başladı” dedi.

    “Bölge ekonomisine katkımız 659 bin 467 TL’ye ulaştı”

    Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Düzce’nin hem üretim hem de tüketim alanında Türkiye’nin gözbebeği şehirleri olduğunu kaydeden Safar, “Bölge ekonomisine katkı yapmaktan ve bu kentlerin sosyo-kültürel yaşamlarına dokunuyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Sepaş Enerji olarak başarılı bir 2017 yılı geçirdik. Geçen yılı 2,8 milyar TL ciroyla kapattık. 2016 yılına göre ciromuzda yüzde 16’lık bir artış oldu. 2018 yılının ilk çeyreğinde de bölge ekonomisine katkımız 659 bin 467 TL’ye ulaştı. Döviz kurlarındaki son durum maalesef bizim sektörümüze olumsuz olarak yansıyor. Buradaki olumsuzluktan kastım da kurun sürekli olarak değişkenlik göstermesi. Ancak önümüzdeki tabloyu hiçbir şekilde negatif olarak değerlendirmiyoruz. Kurda bu tür oynamalar dönemsel olarak her ülke için söz konusu olabiliyor. Bu tür dalgalanmalar gelir geçer. Biz hizmet odaklı bir şirketiz. Türkiye’nin her türlü zorluğun altından kalkabilecek güçte bir ülke olduğuna dair inancımız tam” diye konuştu.

    Yüzde 100 müşteri memnuniyeti sağlamak için altyapı çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Ondrej Safar, “Bu yılın başlarında müşterilerimizin işlemlerini daha hızlı ve sorunsuz şekilde halledilmesi için SAP sistemine geçtik. Başarıyla tamamladığımız süreci, Lizbon’da gerçekleşen Uluslararası SAP Konferansı’nda enerji sektörünün ileri gelen markalarıyla paylaştık. Aynı zamanda bu yıl üçüncüsü düzenlenen Oracle Enerji Zirvesi’nde, ’Enerji Sektörü Dijital Dönüşüm Ödülleri’ kapsamında Dijital Dönüşüm Ödülü’nün sahibi olduk. Bunun yanı sıra, 2018 yılına uluslararası standart belgeleri olan ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Standardı, TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı, TS ISO 10002 Müşteri Şikâyetlerinin Yönetim Sistemi Standardı, TS EN 15838 Müşteri İlişkileri Merkezi Yönetim Sistemi Standardı Sertifikalarımız elimizde olarak başlamıştık. Bu belgelerin korunması ve standardının gereği olarak sürekli iyileşme çalışmaları uyguluyoruz. Hata yapma ihtimalimizi bile ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu durum bizi sürekli dinamik tutuyor” şeklinde konuştu.

    “Türkiye genelinde 63 bayii ile hizmet veriyoruz”

    2018 yılında borçlu müşterilere yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydeden Ondrej Safar, ”2018 yılında tüm serbest tüketicilerimiz ve ulusal tarife mesken tüketicilerimiz için vadesi geçmiş faturaları için yüzde 100 faiz indirimi uyguladığımız kampanyalar başlattık. Ayrıca 31 Aralık tarihine kadar devam edecek olan bir diğer kampanyamız da 2016 yılı ve öncesinde icralık olan tüm Sepaş Enerji müşterileri, geçmiş tüm borçlarını ödemeleri durumunda yüzde 100 faiz indirimi fırsatından yararlanabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

    Tüketiciler için her zaman ulaşılabilir olmaya önem verdiklerini belirten Sepaş Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar, çağrı merkezi, müşteri hizmet merkezleri, aktif olarak kullandıkları sosyal medya hesapları, WhatsApp ve internet siteleri aracılığıyla tüketicilerin bir adım yakınında olduklarını belirterek, “Türkiye’nin neredeyse bütün illerinde müşteriye sahip olan bir şirket olarak tüm Türkiye genelinde 63 bayii ile hizmet veriyoruz. Gururla bayi organizasyonumuzun sektörümüz için ilk olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanı sıra 21 müşteri hizmetleri merkezimizde günde yaklaşık 2 bin 200 olmak üzere ayda yaklaşık 45 bin 000 işlem gerçekleştiriyoruz. Her ay yaklaşık 50 bin kişinin yolu müşteri hizmetlerimizden geçiyor. Ayrıca birçok farklı işlem için de tüketicilerin hizmet merkezlerimize gelmesine gerek olmayacağı bir sistem kurduk. Müşterilerimiz, çağrı merkezimizden merak ettikleri tüm konular hakkında bilgi sahibi olabildikleri gibi, tüm talep öneri şikayet kayıtlarını, devir abonelik ve tahliye işlemleri ile ilgili bilgilendirmelerini, bilgi güncelleme işlemlerini de çağrı merkezinden yapabilmektedirler” açıklamalarına yer verdi.

    “Kadın çalışan oranı yüzde elliye yaklaştı”

    Sepaş Enerji Genel Müdürü Ondrej Safar, şirket olarak, ağırlıklı olarak hizmet sundukları bölgelerde, halkın sosyal ve kültürel hayatının gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla pek çok projenin içinde yer aldıklarını belirtti. Çocuklara yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini söyleyen Safar, kurumsal sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “En son, ‘Sepaş Enerji minik YouTuber’ını arıyor’ projemizi tamamladık. Bu projeyle hedefimiz çocukları enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirirken, sosyal medya aracılığıyla farkındalık oluşturmaktı. Oldukça da başarılı olduk. Yarışmamızın kazananı 9 yaşındaki Sude Erçit’in Sepaş Enerji’nin verdiği destekle çektiği ilk videosu, YouTube’da 500 binin üzerinde kişi tarafından izlendi. Bu projemizin yanı sıra KidZania’da açtığımız Sepaş Enerji Elektrik Merkezi’ni de bir yıl içinde 20 bini aşkın çocuk ziyaret etti. Çocuklar, Enerji Tasarruf Uzmanı olurken, günlük hayatın ayrılmaz bir parçası olan enerjinin ne olduğunu, hangi alanlarda kullanıldığını, önemini ve enerji tasarrufu hakkında püf noktaları öğrenme şansı yakaladı.

    “Yine bu yıl Coşkun Aral ile birlikte bizim için çok değerli olan bir projeye başladık” ifadelerine yer veren Safar, “İnsanın doğayla ilişkisini hatırlatmak için düzenlediğimiz ‘Doğanın Enerjisi’ temalı fotoğraf yarışmasında doğanın insanlığa verdiği enerjiyi fotoğraf sanatıyla en iyi anlatan üç kişiyi arıyoruz. Yarışmanın başvuruları yeni tamamlandı, temmuz ayında da sonuçları açıklayacağız. Binlerce kişi fotoğraflarını bizimle paylaştı. Bu yarışma bizi de çok heyecanlandırıyor. Seçilen üç şanslı kişi Coşkun Aral ile birlikte Kapadokya’ya giderek fotoğraf sanatının inceliklerini usta isimden öğrenecek” diye konuştu.

    Çalışanlarını da unutmadıklarını belirten Ondrej Safar, iki senedir kadın istihdamına yönelik çalışmalardan dolayı Sepaş Enerji’nin ödüllendirildiğini belirterek şunları söyleyerek, “Bir erkek yönetici olarak gurur duyarak söylüyorum ki bizim şirketimizde kadın çalışan oranı yüzde elliye yaklaştı. Bir adım daha ileriye giderek bu yıl EBRD ile ortaklaşa hareket ederek fırsat eşitliği projesine başladık. Bu projenin şirketimize yansımalarının oldukça olumlu olacağına inanıyorum. Bu yıl aynı zamanda Akkök Şirketler Grubu olarak Kariyer.net ana sponsorluğunda düzenlenen İnsan Kaynakları Zirvesi’nde İnsana Saygı Ödülünün de sahibi olduk. Bu ödül, aday başvurularını yüzde yüz olarak yanıtlayan, en çok istihdam yapan ve en çok başvuru yapan firmalara verildiğinden bizim için son derece önemli bir ödül” ifadelerine yer verdi.

  • TİM, 2017 yılının ihracat şampiyonlarını açıkladı

    Türkiye İhracatçılar Meclisi 2017 yılının ihracat şampiyonlarını açıkladı. TİM verilerine göre, en fazla ihracat yapan şirketler sıralamasında zirve 4 milyar 797 milyon dolarla Ford Otomotiv Sanayi’nin oldu.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 2017 yılı ‘İlk Bin İhracatçı Firma’ araştırmasının sonuçlarını İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen bir basın toplantısıyla açıkladı.

    TİM verilerine göre, 2017 yılında en fazla ihracat yapan şirketler sıralamasında zirve 4 milyar 797 milyon dolar ile Ford Otosan A.Ş.’nin oldu. Listenin ikinci sırasında 2016 yılına göre 5 basamak birden yükselerek 4 milyar 443 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Toyota yer alırken, üçüncülük 3 milyar 209 milyon dolar ile Tofaş’ın oldu.

    1 milyar doları 10 firma geçebildi

    İlk bin firmanın toplam ihracatı 2017’de yüzde 13,4 artarak 92.3 milyar dolara çıkarken, otomotiv sektörü yüzde 27,2 pay ile lider, İstanbul ise 426 firma ile iller bazında birinci oldu.

    TİM İlk bin İhracatçı Firma verilerine göre; firmaların geçen yılki toplam ihracat rakamı 2016 yılına göre yüzde 13,4 oranında artarak 92,3 milyar dolara çıkarken, bu şirketlerin toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 58.8 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50,3’üne ilk 500 firma, yüzde 8.5’ine de ikinci 500 firma imza attı. Geriye kalan 70 bin firma da toplamın yüzde 41,2’sini gerçekleştirdi. Öte yandan 436 firmanın ihracatı 25 ile 50 milyon dolar arasında kalırken, sadece 10 firma 1 milyar dolar ihracat barajını aşabildi.

    Yerli firmaların payı yüzde 61

    Araştırma verilerine göre, 2017 yılında, ilk bin ihracatçı firmanın yüzde 66,8’ini üretici-ihracatçı, yüzde 16,5’ini ihracatçı, yüzde 12’sini grup dış ticaret ve yüzde 4,7’sini sektörel-sermaye dış ticaret şirketleri oluşturdu. Firmaların sermaye yapısı dağılımına bakıldığında; araştırmaya katılan firmaların yüzde 81’ini yüzde 100 yerli firmalar oluşturuyor. Geriye kalan firmaların yüzde 11,3’ü yüzde 100 yabancı, yüzde 7,4’ü de yerli-yabancı ortaklı yapıya sahip. Yerli firmaların, ilk bin içerisindeki ihracattan aldıkları pay ise yüzde 61 düzeyinde. Yerli-yabancı ortaklı firmaların oranı ise bu alanda yüzde 24 seviyesinde. Yani, bu sınıflama içerisinde firma başına en yüksek ihracata yerli-yabancı ortaklı firmalar sahip durumda.

    Kimyevi madde ve tekstilde ihracat tabana yayıldı

    İlk bin ihracatçının sektör bazındaki performanslarına bakıldığında, otomotiv sektörü yüzde 27,2 pay ile 2017 yılının da birincilik koltuğunu kimseye kaptırmadı. Sektör, 2017’de 28 milyar 535 milyon dolarlık ihracat yaptı. Bu ihracatın yüzde 88’lik kısmı ilk bin içerisinde yer alan otomotiv ihracatçıları tarafından gerçekleştirildi. İkinci büyük sektör olan hazır giyim ve konfeksiyonun ise ilk bin içerisindeki payı yüzde 9,7 olurken, çelik sektörünün payı yüzde 9,5 olarak gerçekleşti. Listeye göre büyük sektörler arasında, toplam ihracattan en fazla payı otomotiv aldı. Yine büyük sektörlerden kimyevi maddelerde ilk bin içerisinde yer alan firmaların payı yüzde 54 oldu. Tekstilde ise bu oran yüzde 38. Bir başka değişle kimyevi maddeler ve tekstil sektörlerinde ihracat daha çok tabana yayılırken, otomotiv ve çelik gibi sektörlerde ihracat daha çok büyük firmalar tarafından yapılıyor.

    İstanbul en fazla ihracat yapan il

    İlk bin ihracatçı firmanın illere göre dağılımına bakıldığında, 2017’de 426 firma ile İstanbul yine birinci oldu. İstanbul’un ihracat içerisindeki ağırlığı sürerken, firma sayısı bazında payı gerilemeye devam ediyor. İzmir 83 firma ile ikinci, Gaziantep de 68 firma ile üçüncü sırada yer aldı. İlk bin ihracatçı firmanın bölgesel dağılımına bakıldığında, Marmara Bölgesi 579 firma ile her zaman olduğu gibi birinci sırada. İkinci sırada 159 firma ile Ege Bölgesi, üçüncü sırada 79 firma ile Güney Doğu Anadolu Bölgesi yer aldı. Geçen yıl 71 bin ihracatçı 3,2 milyon kişiye istihdam sağladı. 2017 yılında ilk bin firmanın toplam istihdamı yaklaşık 800 bin kişi olarak gerçekleşti, ilk 500 firmanın ortalama çalışan sayısı bin 137 iken, ikinci 500’ün 415 oldu.

    2017 yılında en fazla ihracat yapan 10 firma ise şu şekilde sıralandı:

    Sıra Firma

    1 FORD OTOMOTIV SAN. A.S. 4 milyar 796 milyon dolar

    2 TOYOTA OTOMOTIV SAN. TURKIYE A.S. 4 milyar 442 milyon dolar

    3 TOFAŞ TÜRK OTOMOBİL FAB. A.Ş. 3 milyar 208 milyon dolar

    4 OYAK-RENAULT OTOMOBIL FAB.A.S. 3 milyar 183 milyon dolar

    5 TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A. Ş. 2 milyar 767 milyon dolar

    6 KİBAR DIŞ TİC.A.Ş 2 milyar 513 milyon dolar

    7 VESTEL TİCARET A.Ş. 2 milyon 104 milyar dolar

    8 ARÇELİK A.Ş. 1 milyon 816 milyar dolar

    9 BOSCH SAN.VE TİC.A.Ş 1 milyar 52 milyon dolar

    10 MERCEDES-BENZ TÜRK A.Ş. 1 milyar 49 milyon dolar

  • 2017 yılı büyüme oranı 2018’in ilk çeyreğinde yakalandı

    Türkiye ekonomisinin, yüzde 7.4 büyüme ile bitirdiği 2017 yılının ardından, 2018 yılının ilk çeyreğinde de aynı büyüme oranını yakalamasını, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, ‘Yaşanan sıkıntılar arasında umut vaat eden bir gelişme’ olarak değerlendirdi.

    BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Türkay, “Bu rakamla, Hindistan’ın ardından dünyada ikinci sıraya oturan Türkiye ekonomisinin büyümesinde, sanayinin yüzde 8.8 ile öncü rol üstlenmesi bizleri ziyadesiyle memnun etti” dedi.

    Türkay, ekonominin yüzde 7.4 büyümesinin, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ilişkin odağını kaybetmediği ve küresel bir güç olma iddiasının devam ettiği anlamını da taşıdığını kaydetti. Türkay, büyüme rakamları içinde tarımın ortalamanın altında kalmasını ise doğru bulmadığını ve tarımsal büyümenin de süratle artırılması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Seçim atmosferinde olan Türkiye için, döviz kuru baskısı yaşadığı 2. özellikle de seçimden sonraki 3. ve 4. çeyrek büyüme rakamlarının daha büyük önem arz ettiğini de belirten Türkay, “Biz iş dünyası olarak, ülkemizin, özel sektör-devlet işbirliğiyle tüm engelleri aşabileceğine inanıyoruz. 2018 yılı sonunda geçmişte olduğu gibi Türkiye’ye güvenip yatırıma ve üretime devam edenlerin kazanması en büyük temennimizdir. Küresel dengeler ve siyasi gelişmeler ekonomik istikrara güç verecek yönde bir ivme kaydederse, Türk iş dünyası olarak daha güçlü bir ekonomi, daha güçlü bir Türkiye için daha çok üretim, yatırım, istihdam ve ihracatla bu büyümeyi devam ettirmeye kararlıyız” diye konuştu.

    Türkay, 2017 yıllık verilerine göre IMF listesinde 18. olarak görünen Türkiye’nin, 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisi içinde yer alması için, tüm sektörlerde inovasyona daha fazla önem vermek zorunda olduğuna da dikkat çekti.