Etiket: 2016’da

  • Emitt 2016’da Kars Rüzgarı

    Kars Serhat Boyları Derneği Başkanı Muharrem Yıldız, Kars Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 2016 Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) açtığı standı ziyaret etti.

    Kars, EMİTT Fuarı’nda stant 12, Hol 1220 numarada 108 metrekare alanda yer alarak kapılarını ziyaretçilerine açtı. Ani Antik Şehri’nde yer alan Selçuklu yapıları ve Sarıkamış ilçesi ağırlıklı bir stant ile katılım yapıldı. Standın genel öğeleri olarak Anadolu’nun ilk Türk camisi olan Ebu’l Menuçehr Camii, Surlar ve Sarıkamış’tan oluşan bir tasarımla ziyaretçilerin karşısına çıktı. Stantta bu yıl kış turizmi ile Kars kültürel turizmi bir arada sunuluyor. Kış turizminin yer aldığı alanda kayak pisti üç boyutlu olarak, arka fonda ise kış turizm merkezinden bir görüntü yer alıyor. Stant içerisinde yer alan raketler ise Kars ve ilçelerinden oluşan görsel baskılar yapıldı.

    “DÜNYANIN EN GÜZEL KRİSTAL KARI SARIKAMIŞ’DA”

    Kars standını ziyaret eden Kars Serhat Boyları Derneği Başkanı Muharrem Yıldız, “’Turizm açısında baktığımız Kars Sarıkamış dünyanın en güzel kristal karına ve en uzun pistine sahip turizm kentidir. Buradan kayak sporu yapanları Sarıkamış’a davet ediyoruz. Kars’da organik beslenen dağlarda, ovalarda ve yaylalarda birçok çiçekle beslenen hayvanlardan elde ettiğimiz sütten yaptığımız kaşarı, çeçil peyniri ve diğer ürünlerimizi tanıtacağız ayrıca markalaştırmak için gayret edeceğiz’’ dedi.

    Yıldız, ’’Kafkas arı ırkından elde ettiğimiz ve bin civarında çiçekten toplanan polenden elde edilen Kars balını hak ettiği yerden kurtaracağız. Onun tanıtımıyla uğraşacağız ve markalaştıracağız. Kars’a gelen turistler ilk kalktığında sabah kahvaltısında çeçili, kaşarı, gravyer, lavaşı, ketesi ve pişiden beslendikten sonra Kars’ı dolaşacaklar ve öğlen ise kaz yemeği yiyecekler. Kars Türkiye’nin kaz eti bakımından en önemli yerlerindendir’’ şeklinde konuştu.

    “KARS, KARDEŞÇE YAŞANILAN ÖRNEK ŞEHİR”

    Kars’da birçok zümrenin kardeşçe yaşadığını vurgulayan Yıldız, ’’Kars Anadolu’nun serhat şehri. Türkiye’nin hudut ve namus bekçiliğini yapmakta. Anadolu’nun Kafkaslar’a açılan önemli kapısı. Kars, bir sürü zümrenin bir arada yaşadığı ve kavga etmeden Azeri, Terekeme, yerli, Türk’ü, Kürdü, Alevi, Sünnilerin kardeşçe yaşadığı tek şehirdir. Türkiye’ye örnek şehirdir. Kültürüyle, tarihiyle, doğası ve yöredeki ürünleriyle ve önemlisi kardeşçe yaşamanın hukukunu oluşturan şehirdir’’ diye konuştu.

    EMİTT 2016, 31 Ocak tarihe kadar sürecek.

  • Kurutulmuş Bitki Örnekleri EXPO 2016’da Görücüye Çıkacak

    Türkiye’nin 81 ilinden 750 okulun katıldığı Etnobotanik Yarışması sonucunda dereceye giren kurutulmuş bitki örnekleri (herbaryum), EXPO 2016 Sergi Alanı’nda görücüye çıkmak için hazırlanıyor.

    EXPO 2016 Antalya Ajansı, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Özel Bilfen Liseleri’nin işbirliğinde 81 ildeki ortaöğretim 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerinin katıldığı “Anadolu Bitkileri EXPO’da” adlı Etnobotanik Proje Yarışması sonrasında dereceye giren herbaryumlar, görücüye çıkmak için hazırlanıyor.

    Anadolu’nun çeşitli yerlerinden toplanan bitki örneklerinin preslenerek kurutulmasından sonra saklanan bitkiler, EXPO gönüllüleri tarafından özel kartonlar üzerine yapıştırılıyor. Karton üzerine, bitki örneğinin familyası, tür ismi, örneğin toplandığı yer, yükseklik ve tarih, örneği toplayanın adı, örneği adlandıran kişinin adı ve habitat özellikleri özenle yazılıyor.

    Tür, cins, familya olarak gruplandırılan örnekler, EXPO gönüllüleri tarafından özel dolaplar içinde yatay olarak muhafaza ediliyor. Etnobotanik yarışmasının, genç kuşakların, insanlığın ortak malı olan biyolojik zenginliği fark etmeleri ve korumaları yönünde bilinç oluşturmak amacıyla düzenlendiğini belirten Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Yardımcı Doç. Dr. Candan Aykurt, “’Gelecek Nesiller İçin Yeşil Bir Dünya’ sloganıyla kuşaklar arası bitki zenginliğimizi fark ettirmek istiyoruz” dedi.

    Yedi coğrafi bölgeden gönderdikleri projelerle dereceye giren öğrencilere ödülleri 15 Şubat’ta düzenlenecek törenle teslim edilecek. Ayrıca herbaryumlar, 11 Şubat 2016 tarihinde Özel Bilfen Lisesi’nde, daha sonra ise 23 Nisan 2016’da kapılarını açacak olan “Çiçek ve Çocuk” temalı EXPO 2016 Antalya’da sergilenecek.

  • “Kur Savaşları 2016’da Da Devam Edecek”

    HASEN (Hazar Strateji Enstitüsü), 2015 yılı değerlendirme toplantısında konuşan HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş, ” Türkiye için Asya’ya kayan küresel ticaretten pay almanın yolu Hazar’dan geçiyor” dedi.

    HASEN’nın (Hazar Strateji Enstitüsü), bugün düzenlenen toplantısında ekonomik, güvenlik ve siyasal alanda 2015 yılı değerlendirmesi yapılarak 2016 yılı için öngörüleri paylaşıldı. Toplantıya HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş , HASEN Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı ve Emekli Büyükelçi Halil Akıncı, HASEN YİK Üyesi aynı zamanda Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç, HASEN Yönetim Kurulu Üyesi ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, HASEN Strateji ve Politika Koordinatörü Dr. Rüçhan Kaya ile HASEN Güvenlik Merkezi Araştırmacısı Ayhan Gücüyener katıldı. Türkiye ve Hazar Bölgesi’nde geçen yıla damgasını vuran konuları ve enerji, ekonomi ve güvenlik kapsamında gelecek yıla dair beklentilerin paylaşıldığı toplantıda Türkiye – Rusya krizi ve petrol fiyatlarındaki düşüş konuşuldu.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş, “Dünyanın ağırlık merkezi Asya Pasifik’e doğru kaymakta. Bu bağlamda da Hazar Bölgesi çok daha önemli bir hale geliyor. Ancak Hazar ülkelerinin kendi içlerindeki ticarete baktığımızda toplam dış ticaretlerinin sadece yüzde 5’ini oluşturduğunu görüyoruz” dedi.

    Türkiye’nin doğusundaki tüm Hazar Transit Koridoru ülkeleri, taşımacılık kapasitelerini arttırabilmek ve transit ülke olabilmek için hummalı bir çalışma yürütüyorlar. Çin’den Bakü’ye uzanan 4 bin kilometrelik demiryolu tamamlandı. Toplam uzunluğu 838 kilometre olan Bakü Tiflis Kars (BTK) hattının ise Azerbaycan ve Gürcistan bölümleri bitirilmiş olsa da, Türkiye tarafında kalan 76 kilometrelik hattın inşaatı uzun bir süredir bitirilemedi.

    Yavaş, mevcut durumun oluşturduğu riske dikkat çekerek “BTK hattı daha fazla Türkiye bu ticaretten alacağı payı kaçırabilir. Zira bu hat Gürcistan’dan, Karadeniz üzerinden direkt olarak Romanya’ya ve buradan da Avrupa’nın diğer bölgelerine ulaşabilir. Bu nedenle bu gibi projeler uzun vadede Türkiye’yi devre dışı bırakabilir” dedi.

    “İRAN BÖLGEDE DAHA AKTİF OLACAK”

    Toplantıda dış politika ve güvenlik ekseninde 2015’in en önemli gündem maddeleri olarak Suriye ve Irak’taki gelişmeler, İran’ın Batı ile entegrasyonu ve Türkiye Rusya gerginliği konuları ön plana çıktı. Bugün siyasi bir aktör olarak İran’ın Orta Doğu’da Eski Şah dönemine göre daha bir aktif olduğunu söyleyen HASEN Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı ve Emekli Büyükelçi Halil Akıncı, “Bundan sonra Orta Doğu’da İran’ın güçlü bir aktör olarak karşımıza çıkacağını kabul etmek lazım” dedi.

    Toplantıda mülteci krizi konusuna da değinen Halil Akıncı, “Avrupa Birliği (AB) hem ABD hem de Rusya’ya göre çok daha pasif durumda. AB için en önemli husus Suriye’den sonra çıkan mülteci krizi. Bunu önlemek için işbirliği yapmaya çalışıyor. Önümüzdeki yıl bu mülteci krizinin hemen durması mümkün değil. Muhakkak AB’nin buna bir çare bulması lazım çünkü Türkiye gibi arada kalan ülkeler bunun için bir çare bulmak durumunda değil.

    “KUR SAVAŞLARI 2016’DA DA DEVAM EDECEK”

    Toplantıda 2015 yılının ekonomi anlamında önemli gündem başlıklarını dile getiren HASEN Yönetim Kurulu Üyesi ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, 2016 yılına dair de öngörülerini şu şekilde dile getirdi: “Dünya ekonomisi için, IMF ve Dünya Bankası’nın büyüme tahminlerinin bir kez daha aşağı revize edildiği, yüzde 2,6ların konuşulduğu, küresel ticarette ise 2015’den sonra, bir kez daha daralma beklenen bir 2016’ya giriyoruz. Bu yıl, dünyanın önde gelen merkez bankalarının izleyeceği para politikası tercihleri hayli önemli olacak. 2016’da, G-20 ülkeleri arasında ’kur savaşı’ tartışmalarının aynı tempoyla devam edeceği gözleniyor”.

    2016’da da yaşanması olası bu kur savaşlarının Türkiye adına pozitif yansımalarının olabileceğini söyleyen ve bu konuda da önemli tespitlerde bulunan Prof. Dr. Kerem Alkin, “Avrupa’da, büyümenin desteklenmesi adına, parasal genişleme sürdürülecek. Bu da, Türkiye’nin AB’ye daha fazla ihracat yapması adına anlamlı. Çin ise, 2020’ye süreceği düşünülen yeni bir büyüme modeli değişimine giriyor. İhracata dayalı büyümeden, iç talebe dayalı bu yeni büyüme sürecinin geçiş döneminde, Yuan’da kısmi değer kayıpları gözlenebilir. Bununla birlikte, yakın gelecekte Çin’in küresel rekabette, daha kurallara uyar hale gelmesi, adil rekabet koşullarını destekleyecek” dedi.

    Prof. Dr. Kerem Alkin, “40 yılı aşan bir süredir ambargo baskısı altındaki İran’ın bakir pazar olma özelliği, uluslararası yatırımları çekmesi adına, Türkiye için risk oluşturuyor. Bu nedenle, küresel yatırımlar açısından, Türkiye’nin cazibesini güçlendirici adımları ve uluslararası ekonomi çevrelerinin merakla beklediği yeni mikro reformları geciktirmememiz yararlı olacaktır. Bu noktada, küresel emtia fiyatlarının 2016 yılında da yüzde 5 ile 10 arası gerilemeyi sürdürmesinin beklendiği bir ortamda, Türkiye’nin dünyadan ciddi emtia ithalatı yapan bir ülke olarak, fiyat gerilemesinden doğan avantajı katma değere dönüştürmesi gerekiyor” dedi.

    “YENİLENEBİLİR ENERJİNİN YÜKSELİŞİ DEVAM EDİYOR”

    Toplantıda enerji alanında 2015’in önemli konu başlıklarına değinildi. Enerji alanında dünyada 2015 yılına petrol fiyatlarının çöküşünün damga vurduğunu belirten HASEN Strateji ve Politika Koordinatörü Dr. Rüçhan Kaya, burada ilginç bir detaya dikkat çekti: “Petrol son 18 ayda fiyatlar 112 dolardan 28 dolara düşerek yaklaşık yüzde 75’lik değer kaybına uğradı. Ancak bu fiyat düşüşlerine rağmen 2015 yılında dünyada yenilenebilir yatırımları artarak devam etti. ABD ve Batı Avrupa’da üretilen elektriğin yüzde 50’si yenilenebilir kaynaklıydı” dedi.

    2016 yılında küresel petrol fiyatları ve bölgesel siyasi belirsizlikler öncelikli konu başlığı olma özelliğini sürdürecek. Bununla birlikte iklim değişikliğine dair hedefler ve enerji verimliliğine dair yatırımlar göz önüne alındığı takdirde petrol fiyatlarının 100 dolar seviyelerinden uzun süre uzak kalacağını söyleyebiliriz.

    Dr. Rüçhan Kaya, ’Petroldeki düşüş 2016 yılının sonuna kadar ne seviyede seyreder ve Brent petrol ile ABD ham petrolü arasındaki fiyat aralıkları ne derecede değişir?’ sorusuna, “Yıl sonuna kadar petrolün varil fiyatlarının 28 – 30 doların altığını göreceğini sanmıyorum. Petrolün taban fiyatını gördü.”Benim kanaatimce petrol yıl sonuna kadar yukarıya doğru hareket edecek. Eskisi gibi 100 dolar seviyesine ulaşacağını düşünmüyorum fakat bu fiyatların altına düşmez diye düşünüyorum” şeklinde cevap verdi.

    Brent petrol varil fiyatı ile ABD ham petrol varil fiyatı arasındaki yakınlığına da değinen Dr. Kaya, ” Daha eskilerde ABD’de petrol ihracatı yasaktı. Günümüzde bu engeller kaldırıldı. Houston ve Teksas çevrelerindeki yatırımcılar bu doğrultuda çalışıyor. Eskisi gibi iki petrolün varil fiyatlarında büyük makaslar açılmayacak şeklinde düşünüyorum” dedi.

    Dr. Rüçhan Kaya, “2016 yılında da dünyadaki petrol arzı fazlası devam edecek. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin tahminleri günlük 740 bin varil arz fazlasının olacağını öngörüyor. Bu arz fazlası büyük oranda İran petrolünün dünya piyasasına girişinden kaynaklanacak.”

    Toplantıda Rusya Türkiye gerginliğinin enerji boyutuna dikkat çeken Dr. Rüçhan Kaya “Özellikle Rusya Türkiye arasında yaşanan uçak krizi sonrasında ortaya çıkan doğal gazda arz güvenliği sıkıntısı Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu sebeple Türkiye yakınındaki Hazar enerji kaynaklarına ağırlık vermeli ve ortaklıklarını geliştirmeli” dedi.

    “ABD’NİN 2016 YILINDAKİ SİBER GÜVENLİK BÜTÇESİ 14 MİLYAR DOLAR OLACAK”

    Toplantının sonunda Türkiye’de kritik altyapıların güvenliği konusundaki ilk Türkçe platform olan CİPALERT kapsamında çalışmalar gerçekleştiren HASEN Güvenlik Merkezi Araştırmacısı Ayhan Gücüyener, 2015 yılının siber güvenlik açısından hem küresel aktörler hem de ülkemiz ölçütünde oldukça hareketli bir yıl olduğuna dikkat çekti. Juniper’in açıklamalarına göre 2020’de siber suçların özel sektör üzerindeki maliyeti 2 trilyon doları bulabileceğini belirten Gücüyener, ” Siber güvenliği, ulusal güvenlik içinde okuyan devletler ise artık çok ciddi bütçeler ayırarak ‘siber ordular’ kuruyorlar. Örneğin ABD’nin 2016 yılı ön gördüğü siber güvenlik ve araştırma bütçesi 14 milyar dolar” dedi.

    Gücüyener, “Kritik altyapılar olarak adlandırılan, finans, enerji, ulaştırma, kamu hizmetleri gibi alanlarda ise siber saldırılar çok daha hayati bir tehdit olarak algılanmaya başladı. Amerikalı bir araştırma kuruluşu 20 ülkedeki nükleer tesisi siber güvenlik açısından sınıfta bıraktı” dedi. Türkiye’ye döndüğümüzde, Aralık ayında gündeme oturan DDos atakların bugüne kadar literatüre geçmiş en büyük siber saldırılardan biri olduğu konuşuluyor.

    “2016’da siber silahların giderek daha sofistike hale geleceğini söylemek mümkün” diyen Gücüyener, “Siber suçlular, giderek daha kritik sektör ve sistemleri hedef alacağa benziyor. Devletlerarasındaki siber silahlanma yarışı hızlanarak artacak. Buna cevaben, siber güvenlik hem devletler hem de uluslararası örgütlerce ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak kalmaya devam edecek. NATO gibi uluslararası örgütlerin, siber güvenliğe ayrı bir önem atfetmeye başlayacağı tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.

    Toplantının sonunda konuşan HASEN YİK Üyesi aynı zamanda Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç, Hazar Bölgesi ile alakalı yapılacak en büyük etkinlik olan Hazar Forumu’na dikkat çekerek, “Bu etkinlik Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin, giderek Asya’ya kayan küresel ticaretten daha fazla pay alabilmelerini ve ikili ticaret ilişkilerini geliştirmelerini sağlayacak” dedi.

  • Otomotiv Endüstrisi 2016’da 23 Milyar Dolar İhracata Odaklandı

    Otomotiv endüstrisi, 2016’da Birleşik Devletler ile İran’ı radarına aldı. Birleşik Devletler’e 2015’de yüzde 65 ihracat artışı sağlayan otomotiv endüstrisi, aynı başarıya bu yıl İran’ı da katarak sürdürme peşinde.

    Türkiye’nin son 10 yıldır ihracat şampiyonu olan ve bu süreçte 15 milyar dolar dış ticaret fazlası veren otomotiv endüstrisi, 2016 yılı ihracat hedefini de 23 milyar dolar olarak belirledi. Otomotiv endüstrisinin ihracatında başrol oynayan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), 2016’da da başarılarına yenilerini ekleyebilmek için işlevselliği artırılan yurt dışı fuarlardan sektörel ticaret heyetlerine, hedef pazarlar Birleşik Devletler’den İran’a, Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması çerçevesinde İTÜ Arı Çekirdek’ten TÜBİTAK MAM’a kadar yeni projelerini paylaştı. OİB Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv endüstrisinde 2015 yılında euro/dolar paritesinden kaynaklı 3 milyar dolar kayıp yaşanmasına rağmen yine de başarılı bir yılı geride bıraktıklarını kaydetti. Geçen yıl yüzde 5 kayıpla 21 milyar 156 milyon dolarlık ihracata imza attıklarını vurgulayan Sabuncu, 1 milyon 359 bin adet üretim, iç pazarda 1 milyon 8 bin adet satışla da sektörün 2015’i rekorlarla kapattığını aktardı. İhracatta da adetsel olarak rekor seviyede 992 bin araç satıldığına değinen Sabuncu, bu başarılarını 2016’da da rekorlarla süsleyebilmek için yol haritasını paylaştı.

    İRAN VE BİRLEŞİK DEVLETLER HEDEF PAZAR

    Rusya Federasyonu’nun son yıllarda otomotiv endüstrisinin hem ihracatta hem de üretimde hedef pazar olduğunu hatırlatan Sabuncu, “Bu ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar ve Türkiye ile meydana gelen üzücü olay nedeniyle beklenen olumlu gelişmelerin gerisinde kalındı. Rusya Federasyonu’ndaki gelişmeler nedeniyle yeni pazarlara odaklandık. Komşumuz İran’ın küresel anlamda yaşadığı kısıtlamalar sona erdi. Bu ülkede de otomotiv endüstrisinde gidilecek çok yol var. Bu ülkeye ihracatta beklentimiz büyük. Tahran’a sektörel ticaret heyeti düzenleyerek önümüzü daha iyi göreceğiz. Burada temsilcilik açarak endüstrimize destek olacağız. Yeni pazar olarak Birleşik Devletler de büyük fırsatlar sunuyor. Özellikle buraya ticari araç ihracatıyla başlayan faaliyetler hızla gelişiyor. Geçen yıl Birleşik Devletler’e yüzde 65 artışla ihracatımızı 780 milyon dolara yükselttik. Rusya Federasyonu pazarından kaybettiklerimizi buradan yeniden kazandık. Gözümüz yeni dünyada. Bu yıl da çifte haneli büyüme bekliyoruz” dedi.

    İTÜ ÇEKİRDEK PROGRAMINA 900 BİN LİRALIK DESTEK

    Otomotiv endüstrisinde katma değeri yükseltebilmek için Ar-Ge, tasarım ve inovasyona büyük önem verdiklerini ifade eden Sabuncu, bu yıl 5. kez düzenleyecekleri Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması’nı 5-6 Mayıs’ta TÜBİTAK MAM işbirliğiyle gerçekleştireceklerini belirtti. Sabuncu, “Yarışmamızı geçen yıl İTÜ Çekirdek işbirliğiyle yaparak birçok başarılı projenin hayata geçmesi için kuluçkaya yatmalarını sağladık. Bunun için geçen yıl projelere 600 bin lirayı bulan destek verdik. Bu yıl da İTÜ Çekirdek programına desteklerimizi sürdürerek 900 bin liraya yükselttik. Otomotiv endüstrisi olarak yüksek katma değerli üretim için kabuğumuzu kıracağız. Bunu önce gençlerimizin bilinçaltına yerleştirerek yaratıcılık güçlerini sektörümüze yansıtacağız” diye konuştu.

    YAN SANAYİ İHRACATTA YÜZDE PAY ALDI

    Otomotiv endüstrisi ihracatında 2015 yılı verileri dikkate alındığında ürün gruplarında yan sanayi yüzde 40 pay ve önceki yıla göre yüzde 9 gerilemeyle 8 milyar 566 milyon dolarlık dış satış gerçekleştirdi. Bunu yüzde 33 pay ve yüzde 5 gerilemeyle 6 milyar 889 milyon dolarlık ihracatla binek otomobil ürün grubu, yüzde 20 pay ve yüzde 2 artış sağlayarak 4 milyar 241 milyon dolarlık dış satışa imza atan eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ürün grupları izledi. Otobüs, minibüs ve midibüs ürün grubu ise yüzde 6 pay ve yine yüzde 6 yükselişle 1 milyar 184 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Almanya da 2015 yılında yüzde 10 kayıpla 3 milyar 295 milyon dolarlık ihracatla en fazla dış satış yapılan ülke oldu. Almanya’yı yüzde 8 büyüme ve 2 milyar 657 milyon dolarlık ihracatla Birleşik Krallık ile yüzde 17 azalış ve 2 milyar 110 milyon dolarlık ihracatla Fransa izledi. İtalya’ya yüzde 6 büyüme ile 1 milyar 870 milyon, Belçika’ya da yüzde 12 artışla 1 milyar 86 milyon dolar ihracat dikkat çekerken, geçen yıl en önemli gelişmeyi yüzde 65 oranında büyüme ve 779 milyon dolarlık dış satışla Birleşik Devletler gerçekleştirdi. Otomotiv endüstrisinde ihracat liderliğini 2015 yılında Ford Otomotiv, ikinciliği OYAK-Renault, üçüncülüğü ise TOFAŞ elde etti. Bu markaları daha sonra sırasıyla Kibar Dış Ticaret, Toyota Otomotiv, Bosch Sanayi, Mercedes-Benz Türk, MAN Türkiye, Good Year Lastikleri ve Türk Pirelli Lastikleri izledi.

  • Sekmen: “Meclisimiz 2016’da Da İstişare İçerisinde Olacak”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin geçen senelerde olduğu gibi 2016’da da şehrin sorunlarına odaklanacağını ifade etti.

    Başkan Sekmen yılın ilk meclis toplantısında, meclis üyeleriyle bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 yılı hesap ve kayıt işlemleri denetimi için Denetim Komisyonu seçildi. 12 -15 Ocak tarihleri arasındaki toplantılarda imar konuları da ele alındı. Başkan Sekmen, yılın ilk toplantısına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi ilimizin sorunlarının çözüldüğü en önemli kurumdur. Şehrimizin geleceğine dair en önemli kararlar bu mecliste alınır. Geçen senelerde olduğu gibi 2016’da da Erzurum’un çözülmeyi bekleyen sorunlarına ağırlık vereceğiz. Kalkınmaya yönelik nihai hedeflerimizi Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi’nde konuşacağız. İslam dininde istişare büyük bir öneme sahiptir. Yüce dinimiz her hangi bir konuda karar alırken birbirimize danışmayı emreder. Erzurum Büyükşehir Belediyesi her yıl olduğu gibi bu sene de Erzurum’un gelişim ve değişimi için karar alırken istişare içerisinde olacak” dedi.