Etiket: 2016’da

  • Turkcell 2016’da başladığı yerel para ile dış ticarete ‘Devam’ dedi

    Turkcell 2016’da başladığı yerel para ile dış ticarete ‘Devam’ dedi

    İlk olarak 30 Kasım 2016’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği para takasının ardından, dış ticarette milli para kullanımının öncülüğünü üstlenen Turkcell, dün yaptığı açıklamayla yerel parayla ticaret hamlesini devam ettirdiğini duyurdu.

    Turkcell, ilk olarak 30 Kasım 2016’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği para takasının ardından, dış ticarette milli para kullanımının öncülüğünü üstlenmişti. Turkcell, yurt dışı tedarikçilerle olan ekipman alımı işlemlerini TL veya yerel para cinsi ile yapma kararı almış, yabancı para cinsinden olan yatırım harcamalarını, ürün ve hizmet alımlarını ve kira sözleşmelerini Türk Lirası’na çevirmiş, piyasadan döviz alımlarını da sona erdirmişti.

    Turkcell ayrıca 2017’de Huawei Türkiye ile ilk yerel para birimi anlaşmasını LTE servis ve ürünleri için yapmış, 2018’de de Çin Kalkınma Bankası, Huawei Türkiye’den yapılacak donanım ve ekipman alımlarının finansmanı için uzun vadeli Yuan kredi anlaşması imzalamıştı.

    Turkcell yabancı tedarikçilerle anlaşmalarını yerel para birimine çeviriyor. Şirket dün yaptığı açıklama ile yerel para ile dış ticareti sürdürdüğünü duyurdu. Bu strateji doğrultusunda ilk adım yakın zamanda atıldı. Turkcell ve Huawei Türkiye ileri tarihli tüm kontratlarını Çin’in yerel para birimi Yuan üzerinden yapma konusunda mutabık kaldı.

    Turkcell ve Huawei tarafından yapılan ve tüm sözleşmelerin yerel para birimine çevrilmesi anlaşması taraflar arasında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu kapsamda Turkcell, Yuan cinsinden ödeme için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın sağladığı altyapıyı kullandı.

    Dün duyurulan anlaşmanın ardından Turkcell’in Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Osman Yılmaz, “Turkcell Grubu olarak tüm tedarikçilerimizle anlaşmaları üçüncü para birimlerine bağımlılıktan kurtaracak şekilde, yerel baza çekiyoruz. Bununla beraber, Çin menşeili tedarikçilerimize yapılan ödemelerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Çin Merkez Bankası ile yapmış olduğu para takası anlaşması ve altyapı kapsamında yapılması sağlanarak ülkemizde ihtiyacın dışında döviz talebi oluşturmasının önüne geçtik. Önümüzdeki dönemde hem ticaret hem de finansmanda yerel paraların payını arttırarak bu alanda öncü konumumuzu devam ettireceğiz” demişti.

    Huawei Türkiye’nin Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lei Zhang de “Huawei Türkiye olarak, Türkiye’de yerel para birimiyle ticaretin artması için daha fazla müşterimize Yuan finansmanı sağlamaya hazırız” ifadelerini kullanmıştı.

  • Prof. Dr. Şaşmaz: “2016’da 247 milyon kişi en az bir kez uyuşturucu kullanmış”

    Prof. Dr. Tayyar Şaşmaz, uyuşturucu ticaretinin arkasında çok büyük illegal örgütlerin olduğunu belirterek, “1,5 trilyon dolarlık bir ticaretten bahsediyoruz. 2016 yılında dünyada 15-64 yaş arasında 247 milyon insan en az bir sefer uyuşturucu madde kullanmış. Dünyada 29 milyon uyuşturucu bağımlısı ve tedavi alması gereken insan var” dedi.

    Mersin Valiliği koordinasyonunda, Kalkınma Bakanlığı Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında desteklenen ve Mersin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen Hayata Gülümse Projesi’nin tanıtım toplantısı yapıldı.

    Mersin Üniversitesi (MEÜ) Uğur Oral Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan MEÜ Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Tayyar Şaşmaz, uyuşturucu maddelerin bugün dünyada toplum sağlığını etkileyen büyük bir sorun olduğunu söyledi. Uyuşturucu ticaretinin arkasında çok büyük illegal örgütlenmenin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şaşmaz, “1,5 trilyon dolarlık bir ticaretten bahsediyoruz. Bu Türkiye bütçesinin 2, 3 katı. Bu sorunla ilgili çocuk ve gençler en önemli hedef grubumuz. Çünkü orada başlıyor, orada devam ediyor.Avrupa ve batıya uyuşturucu ülkemizden geçmekte. Türkiye burada çok riskli bir bölgede. Uyuşturucu buradan sadece transit geçmiyordur. 2016 yılında dünyada 15-64 yaş arasında 247 milyon insan en az bir sefer uyuşturucu madde kullanmış. Yani dünyada her 15-20 kişiden birisi en az bir kere uyuşturucu madde kullanmış. Yani uyuşturucu çok uzağımızda değil. 29 milyon uyuşturucu bağımlısı ve tedavi alması gereken insan var. Ancak bunun 6’da biri tedavi edilebiliyor, tedaviye ulaşabiliyor” diye konuştu.

    İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı ise kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyilik hali içinde olması gerektiğini söyledi. Bu 3 konunun birbirinden ayrılmaz bir parça olduğunu belirten Bahçacı, “Bunu birini, diğerinden ayırmak mümkün değildir. Bu duvarı bir araya getiren çimento ile kumun bir arada durduğu gibi durur bunlar. Birinde bir bozukluk meydana geldiği zaman onu yeniden imar etmek, yeniden tadilat yapmak, yeni bir bina yapmaktan daha zordur. Farkındalık oluşturma çalışmaları ilköğretimden itibaren verilmelidir. Bazı görüşler diyor ki aman çocuklarımıza, 18 yaşın altındakilere bunları aklına getirmeyin. Yok böyle bir şey. 18 yaşının altında olup madde kullanan çocuklar, gençler var. O yüzden çocuklarımızı da bu konuda eğitmeliyiz. Öncelikle toplulumuzda bizim ruhsal ve sosyal yapımızı bozan bu madde bağımlılığıyla ilgili mücadeleyi oluşturmamız gerekiyor. Bu proje 2,5 milyon liralık bir proje. Bu projeyle 150 kişiye yönelik çalışma yapıldı. Onların hayata tutunabilmesi için bu paraları harcayacağız. Biz öncelikle bu yıkılan, kırılan testiyi onarmaya çalışacağız. Bu testiyi kırmamak için, suyu sızdırmaması için dışına bir zırh yapmak gerekiyor” şeklinde konuştu

    “Kanserden daha zor ve tehlikeli bir durumdur”

    İnsanlara doğuşundan itibaren sahip çıkılması gerektiğinin altının çizen Bahçacı, “Madde bağımlılığı nasıl başlıyor? ’Al bu madde seni uyuşturacak, seni bağımlı hale getirecek, bunu kullanırsan ayakların yerden kesilecek’ denilerek başlatılmıyor. Arkadaş ortamında otururken veya özel ortamlarda belki çayının içine katıyorlar yada al bir kere iç bir şey olmaz denilerek bu maddeler veriliyor. Bu halk sağlığı sorunu dediğimiz sorunu çözmemiz gerekiyor. Bu projenin en çok sevindiren güzel tarafı da yüksek oranda farkındalık oluşturma, bilinçlendirme olmasıdır. Daha sonra o 150 kişiyi yeniden hayata kazandırma, işe sokma olayları da gerçekleşecek. Ancak beden, ruh ve sosyal yapıyı birbirinden ayırmadan, bozmadan bu yapının devamını sağlamalıyız. Bu yüzden herkesin üzerine düşen mutlak bir görev vardır. Bunun sağcılıkla, solculukla, dincilikle, dinsizlikle alakası olmayan bir sorundur. Bu insanlığın bir sorunudur. Bugün kanserden daha zor ve tehlikeli bir durumdur. Kanserin adı belli, virüsü belli, ne olduğu belli, hangi organı tuttuğu belli ve onunla ilgili değişik mücadeleler veriliyor. Ancak madde bağımlılığında öyle bir şey yok. Testi kırıldıktan sonra testiyi tamir etmek için çok emek sarf etmek gerekir. Çok enerji harcamak gerekir ama yine de eski haline getirmemiz mümkün değil. Bunun için toplumun her ferdine iş düşüyor ve bu konuya el uzatmak gerekiyor. Bunun üzerinde enerji harcamamız gerekiyor. Bu projenin başarıya ulaşabilmesi için herkesten destek bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

  • Bütçe performansında 2015’in birincisi Manisa 2016’da 2’nci oldu

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İmar ve Yapı Derneği’nin, ‘Rakamlar Düzelmeden Şehirler Düzelmez’ projesi kapsamında, Büyükşehir Belediyeleri arasında yaptığı bütçe performansı değerlendirmesinde 2015 yılı içinde 30 Büyükşehir Belediyesi içerisinde bütçe kriterleri nezdinde, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin birinci olduğunu hatırlatarak, 2016 yılında ise 30 Büyükşehir Belediyesi arasında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ardından Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin 2’nci olduğunu açıkladı.

    Manisa Büyükşehir Belediyesi WEB TV’nin ‘Başkanla Başbaşa’ isimli programına katılan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımları ve hizmetleri hakkında bilgi verdi. Başkan Ergün, programda imar ve Yapı Derneği’nin bütçe kriterleri değerlendirmesindeki raporunu açıkladı.

    “2015 yılında 1. sıradaydık”

    2015 yılı içerisinde 30 Büyükşehir Belediyesi içerisinde bütçe kriterleri nezdinde Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin birinci olduğunu hatırlatan Başkan Ergün, “Bu Hafta 2016’nın verileri de geldi. İlk defa buradan açıklayacağım. Cuma günü 2016 yılında 30 Büyükşehir Belediyesi arasında Manisa Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden sonra 2’nci oldu. Neden ikinci oldu diye sorulursa, 2015 verileri dernek tarafından 4 kriter üzerinden yapılmıştı. Orada birinci olduk. Aynı kriterler 4 tane olarak kalsaydı yine Manisa Büyükşehir Belediyesi 1’inciydi. 4 kriter 8 kritere çıkarıldı. Bu sene 2016 yılının verilerinde mali performans kriterleri 2015’te 4 olurken, 2016’da 8’e yükseldi. Buna rağmen yine Manisa Büyükşehir Belediyesi bütçe kriterlerinde Türkiye’de 2’nci oldu” dedi.

    Başkan Ergün açıklamalarını şöyle tamamladı: “Ama ben yine kendimi birinci görüyorum. Çünkü ilk 4 kritere bakıldığında yine birinciyiz. Sonuç itibariyle hayırlı olsun. Sonuçta biz bu doğrultuda hareket ediyoruz. Buna uygun olarak bütçeler hazırlıyoruz. Bütün daire başkanlarımız nezdinde yapacağımız yatırımların planlamasını ve maliyetleri ile ilgili tahmini bedellerini de bu bütçelere koyuyoruz. Bunu da meclise getiriyoruz.”

    İmar planı için bakanlık oluru bekleniyor

    Başkan Ergün program Manisa’nın en önemli sorunlarından biri olan İmar Planları konusuna değindi. Başkan Ergün, “Merkez ilçelerimizde altyapı, jeofizik ve sondaj çalışmaları yapıldı. Sonuç itibari ile biz ihalesine çıktık. Yaklaşık 3 ay önce ihale çalışmaları tamamlandı. 2.Etap ihalesinde katılım sağlandı ve sonucu da netleşti. İmar Planlarının yapım startı artık verildi. Tahmin ediyorum yeni yıldan itibaren 16 ay gibi sürede bitiririz diye düşünüyorum. Genel olarak planlamayı yaparken bölge bölge çalışmalarını masaya yatıracağız. Mahalle muhtarlarını çağıracağız, görüş, istek ve taleplerini dinleyeceğiz. Şehzadeler Belediyesi sınırlarını oranın belediye başkanı ve teknik ekibi ile, Yunusemre Belediyesi sınırlarını oranın belediye başkanı ve teknik ekibi ile değerlendireceğiz. Hem 1/5000 hem de 1/1000 planlarını beraber çıkarma düşüncesi içerisindeyiz. Yıllardan beri söylüyoruz. 28-29 senedir Manisa’nın imar planları yapılamamış. İmar planları için Devlet Su İşleri ve Tarım İl Müdürlüğünün görüşlerinin alınması söz konusu. Devlet Su İşlerinden izin alındı ve bitti. Manisa Büyükşehir Belediyesi şehrin içerisinden geçen mevcut sulama kanallarının deplaselerini üstlendi. Devlet Su İşlerinden izin çıktı. Manisa Tarım İl Müdürlüğü de ekiplerimizle birlikte çalışmaları tamamladı ve izin yazısı Bakanlığa gitti. Çok önemli olan aşamalar tamamlandı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının oluruna kaldı. AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur ile de bu konuyu konuştuk kendisine ilettim. Bu işin takipçisi olalım dedim. Murat Bey de işin takipçisi olacağını ifade etti. Hizmetin siyaseti olmaz. İnşallah Manisa’nın 2018 de önünü açacağız. İlgili bakanlıktan da olur çıkar ve çalışmalara başlanırsa İmar Planları 1.5 yıl içerisinde yapılmış olur” dedi.

  • Avrupa 2016’da rekor seviyede doğrudan yabancı yatırım çekti

    EY’nin Avrupa Yatırım Çekiciliği 2016 Araştırması’na göre; Avrupa’ya yapılan doğrudan yabancı yatırımlar 2016’da bir önceki yıla göre yüzde 15 artış göstererek 5 bin 845 proje ile rekor seviyeye çıkarken, Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımlar yüzde 3 yükselerek 138 projeye ulaştı. Projeler sayesinde oluşturulan yeni istihdam Avrupa genelinde 259 bin 673 olurken, Türkiye’de 7 bin 179 olarak gerçekleşti

    Dünyanın önemli denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY, Avrupa Yatırım Çekiciliği 2017 Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Dünya genelinde 505 yöneticiyle yapılan görüşmeler sonucu oluşturulan araştırmaya göre; Avrupa’ya yapılan doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) 2016’da bir önceki yıla göre yüzde 15 artış göstererek 5 bin 845 proje ile rekor seviyeye ulaştı. Bununla birlikte yatırımlar sayesinde aynı dönemde oluşturulan yeni istihdam ise bölge genelinde yüzde 19 yükselerek 259 bin 673 olarak gerçekleşti.

    Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’nın Avrupa’da en fazla doğrudan yabancı yatırım çeken ülkeler olduğunun belirtildiği araştırmada, Türkiye’ye ilişkin bulgular da yer alıyor. Verilere göre Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl 2015 yılına göre yüzde 3 artış göstererek 134 projeden 138’e yükseldi. Öte yandan 2015 yılında projeler için 2 bin 971 yeni istihdam oluştururken, bu rakam yüzde 142 artışla 2016’da 7 bin 179’a ulaştı. Yeni istihdam sayısındaki artışın kayda değer olduğunu dile getiren EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, “Türkiye’de istihdamın en önemli konulardan biri olduğunu ve yabancı yatırımların devamının bu açıdan da çok değerli olduğunu” belirtti.

    Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım projeleri on yılda yaklaşık 5 kat arttı

    Türkiye’ye yönelik son on yılda yapılan doğrudan yabancı yatırım sayısındaki değişime bakıldığında, 2006 yılında 28 olan proje sayısının, 2016 yılında 138’e ulaşarak yaklaşık 5 kat artış gösterdiği görülüyor. Proje sayısındaki artışın önümüzdeki yıllarda da devam etmesini beklediklerini belirten Müşfik Cantekinler, “Türkiye’nin genç nüfusu, tüketim alışkanlıkları, girişimcilik kültürü ve coğrafi konumunun her dönemde yabancı yatırımcılar için dikkat çekici olduğunu, bu unsurların, ekonomik büyüme ve doğru yatırım politikaları ile desteklenmesi halinde, yabancı yatırımların artarak devam edeceği” değerlendirmesini yaptı.

    Batı Avrupa doğrudan yabancı yatırımlarda en çekici bölge

    EY’nin araştırmasına göre; Avrupa’ya yapılan doğrudan yabancı yatırım projelerinin yüzde 51’i Birleşik Krallık (bin 144), Almanya (bin 63) ve Fransa’da (779) gerçekleştirildi. İspanya 308 proje ile dördüncü sıradaki yerini korurken, Polonya 256 proje ile beşinci sıraya yükseldi. İlk üç ülke arasında Fransa, proje sayısındaki artış bakımından yüzde 30 ile en büyük yükselişi kaydederken, Almanya yüzde 12, Birleşik Krallık ise yüzde 7 artış gösterdi.

    Doğrudan yabancı yatırım projeleri bakımından en çekici 20 ülkenin sıralandığı araştırmada; İsveç, İtalya ve Çek Cumhuriyeti bir önceki yıla göre en iyi performansı gösteren ülkeler oldu. İsveç’te proje sayısı yüzde 76 artış ile 90’a yükselirken, İtalya yüzde 62 artış ile 89 ve Çek Cumhuriyeti ise yüzde 57 yükseliş ile 110 projeye ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıl yalnızca Hollanda (-yüzde 5), Belçika (-yüzde 5) ve İsviçre (-yüzde 2) proje sayısı bakımından düşüş kaydeden ülkeler oldu.

  • AGÜ’den iki yapı Türkiye Mimarlık Yıllığı 2016’da yer aldı

    Yerli veya yabancı tasarımcılar tarafından, son bir yılda üretilen mimari yapılardan oluşan bir seçki sunmayı amaçlayan Türkiye Mimarlık Yıllığı 2016 açıklandı. Abdullah Gül Üniversitesinden (AGÜ) iki yapı yıllıkta yer aldı.

    Mimari projesi Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Burak Asiliskender ve Nilüfer Yöney tarafından yapılan, Sümer Kampüsü Büyük Ambar Binası Restorasyon ve Yeniden Kullanım Projesi ile Emre Arolat ve ekibi (EAA Mimarlık) tarafından yapılan Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı Müzesi ve Kütüphanesi 2016 yıllığına girdi.

    Son bir yılda üretilen 140 projeden, 49’unun seçildiği Türkiye Mimarlık Yıllığı’nda bu yıl, 25 mimari proje, 12 iç mekan, 5 kentsel tasarım-peyzaj ve 7 restorasyon-yeniden kullanım projesi yer alıyor.

    Yıllığa giren projeler, 18 Nisan tarihinde İstanbul’da açılacak fotoğraf sergisi ile incelenebilecek.