Etiket: 2016

  • AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Davut Karayel’den EXPO 2016 önerisi

    AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Davut Karayel’den EXPO 2016 önerisi

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel, EXPO 2016 alanında kurulacak bir tarım lisesinin ziraat fakülteleri için büyük avantaj olacağını ve tarım sektörüne ara eleman yetiştirmede büyük bir yükü ortadan kaldıracağını ifade etti.

    AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Davut Karayel, Antalya’nın Aksu ilçesinde 2016 yılında hizmete açılan ve şu an Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bulunan EXPO 2016 alanı için öneride bulundu. Antalya’nın Türkiye’de tarımın önemli bir merkezi olduğuna dikkat çeken Dekan Karayel, “Aksu, Antalya’nın önemli bir tarım merkezi. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bulunan EXPO 2016 alanında çok donanımlı bir tarım lisesi kurulabilir. Bu lise tarımsal üretimin her aşamasından oluşan bir tarım lisesi olabilir. Bizde bu projeye elimizden gelen desteği veririz. Tabii ki bu sadece bizim karar verebileceğimiz bir durum değil. Bu fikrin dikkate alınması halinde biz de elimizden gelen her türlü desteği veririz” dedi.

    “Teknik personel ihtiyacı”

    EXPO alanında kurulacak bir tarım lisesinin Türkiye ve gelecek için güzel bir proje olacağına inandığının altını çizen Karayel, “Tarımsal üretim sadece ürünü elde etmekle oluşmuyor. Ürünü depolamak çok önemli bir uygulamadır. Çünkü depolamada çok ciddi ürün kaybımız oluyor. Taşımacılık, nakliye, lojistik önemli birimler. Hepsinin bir arada olması gerekiyor. Bu eğitimlerin hepsinin bir arada verilmesi gerekiyor. Tarım, tohumu üretmekten başlıyor. Elde ettiğiniz tohum, bünyesinde hastalık ve zararlı barındırıyorsa, tekniğine uygun üretilmediyse zaten tarımsal üretim sorunlu başlar. Onun için tarımsal üretim tohumun üretiminden başlıyor. Orada teknik olarak çalışanlara ihtiyaç var” diye konuştu.

    “Ara elemana ihtiyaç var”

    Tarım lisesinin tarım sektörüne ara eleman yetiştirerek büyük bir yükü ortadan kaldıracağını dile getiren Karayel, “En çok ihtiyacımız tarımda ara eleman. Çok sayıda mühendis yetiştiriyoruz. Sahada çalışacak işçi de var ama bu ikisi arasındaki bağı kuracak elemana her alanda ihtiyaç var. İş dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu eleman ara eleman. Direkt üretime katılacak kişilere çok ihtiyaç duyuyoruz. Bir dönem Türkiye’nin her yanında aktif tarım liseleri vardı. Söke ve Malatya’da bir dönem tarım liseleri vardı, kapandı sonra. Şimdi meslek liselerinin bir bölümü olarak faaliyet gösteriyorlar. Bunlarda maalesef bizim istediğimiz düzeyde bir eğitim sağlayamıyor. Çünkü tarım başlı başına bir eğitim dalı. Alt yapısının çok iyi olması gerekiyor. Sadece seracılık değil, Antalya meyveciliğin de önemli merkezi. Dolayısıyla o alt yapıyı sadece meslek lisesinin bir bölümünde sağlamak mümkün olmuyor. Ziraat gibi uygulamaya dönük fakültelerde en büyük sorun sahadan bizim öğrenci alamamamız. Bizzat çiftçi olarak yetişmiş ya da bunun lisesinde okumuş öğrenciler maalesef çok az geliyor. Tarım lisesinden mezun olan başarılı öğrenciler ve mühendis olmak isteyen gençler, gerçekten fakültemiz için çok iyi bir insan kaynağı olabilir. Bu açıdan da bizim çok büyük avantajımız olur” ifadelerini kullandı.

    Karayel, tarımsal üretimin tohumdan sofraya kadar her alanında eğitim verecek birimlerle tarım lisesi kurulması konusunda üniversite olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.

  • Abalı: “2016 yılından bu yana 387 kadın çiftçiye destek sağlandı”

    Mersin İl Tarım ve Orman Müdürü Arif Abalı, Genç Çiftçi Projesi kapsamında, 2016 yılından bu yana 387 kadın çiftçiye destek sağlandığını ve bu kapsamda kişi başına 30 bin lira hibe verildiğini belirtti.

    Abalı, Dünya Kadın Çiftçiler Günü hakkında değerlendirmede bulundu. Gelişmekte olan birçok ülkede tarımsal işgücünün önemli kaynağını kadınlar oluşturduğunu kaydeden Abalı, “Gerek Dünya’da gerekse Türkiye’de tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında önemli rolü kırsal alanda yaşayan kadınlar üstlenmektedir” dedi.

    Kadın çiftçilerin evde çocuğunu, serada ise sebzesini büyüttüğünü kaydeden Abalı, “Onların tarıma, aile ve ülke ekonomisine olan maddi ve manevi katkılarını biliyor ve il müdürlüğü olarak projelerimizde ve faaliyetlerimizde onlara öncelik veriyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızca kadın çiftçilerimize ayrı bir önem vermekte ve pozitif ayrımcılık yapmaktayız. Kadın çiftçilerimizin bilinçli, bilgili ve yeni bilgiler öğrenmeye açık olduğunu görüyoruz. Birçok projemizi kadın çiftçiler ile yürütüyoruz, kadın çiftçilerimize gerekli teknik ve teknolojik destekler vererek eğitilmesi için gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “387 kadın çiftçimiz kişi başına 30 bin lira verildi”

    2016 yılında başlayan ve hala devam eden Genç Çiftçi Projesi kapsamında Mersin’de 387 kadın çiftçiye destek verildiğini aktaran Abalı, “2016 yılında 141, 2017 yılında 129 ve 2018 yılında da 117 olmak üzere 387 kadın çiftçimiz kişi başına 30 bin lira hibe almıştır. Kadın Öğreniyor Fidanlar Çiçek Açıyor Sertifikalı Turunçgil Fidanı Yetiştiriciliği Projesi kapsamında 40 kadın çiftçimize uygulamalı eğitim verildi. Sosyal Destek Programı (SODES) çalışmaları kapsamında ’Kadın Eliyle Sağlıklı Geleceğe Projesi’ kapsamında Yenişehir İlçe Müdürlüğümüzce 32 Kadın Çiftçimize Stevia (Şekerotu) Yetiştiriciliği eğitimi verildi” şeklinde konuştu.

    Kadın çiftçilere bakanlık tarafından birçok destek verildiğini söyleyen Abalı, “Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, 11. etapta Tarsus ilçemizde 1 tane güneşten elektrik enerjisi üretim sistemli yeni sera kurulumu, 2 tane bitkisel üretime yönelik don zararını engellemek için rüzgar pervanesi projesi için 3 kadın çiftçimiz toplamda 1 milyon 165 bin 342 lira hibe desteği almıştır. 12.Etapta ise Erdemli ilçemizde narenciye soğuk hava deposu, Tarsus İlçemizde 2 tane bitkisel üretime yönelik don zararını engellemek için rüzgar pervanesi projesi için 3 kadın çiftçimiz daha toplamda 400 bin lira tutarında hibe almıştır” diye konuştu.

  • Sakarya’da 2016 yılında 10 bin 170 kilogram elektronik atık toplandı

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, elektronik atıklara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Sakarya’da 2016 yılında 10 bin 170 kilogram elektronik atık hanelerden ve kurumlardan toplanarak geri kazanıma gönderildi.

    Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre ilkeleri doğrultusunda çalışmaların devam edeceğini kaydeden Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Recep Karamehmetoğlu, “Elektronik ürünlerin yapımında klorlu solventler, bromlu alev geciktiriciler, PVC, ağır metaller, plastik ve gazlar kullanılmaktadır. Örneğin; bilgisayar ve monitörlerde kurşun ve bunun gibi insan sağlığını tehdit eden zararlı maddeler bulunmaktadır. Bu atıklar normal durumda kullanıcı için riskli olmayıp, kontrolsüzce doğaya bırakıldıklarında veya yakıldıklarında çevre ve insan sağlığına yönelik tehlike oluşturmaktadır” dedi.

    Elektronik atıklarının geri dönüşümü için yapılması gerekenlerin detaylarını paylaşan Karamehmetoğlu, “Elektronik atıkların oluşması durumunda daha yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre ilkeleri doğrultusunda bu tarz atıkların evsel çöplerden ayrı toplanması gerekmektedir. Ellerinde elektronik atığı olan kişiler Büyükşehir Belediyemizin 153 Çözüm Masası’nı veya 444 40 54 (2111-2114) aramaları durumunda ekiplerimiz verilen adrese giderek elektronik atıkları alarak toplanan tüm atıklar konteynırlarda muhafaza edilecek ve ardından geri dönüşüm tesislerine gönderilecektir. Vatandaşlarımızdan taşıma için hiçbir ücret talep edilmemekte, televizyon, cd, bilgisayar, elektrikli kablo ve dokümanları, buzdolabı, çamaşır makinası, cep telefonu gibi parçalar vatandaşlarımızın konutlarından alınmaktadır” diye konuştu.

  • 2016 yılında çalınan motosiklet ele geçirildi

    Adıyaman’da 2016 yılı Nisan ayında çalınan motosiklet trafik polisleri tarafından yaklaşık 20 ay sonra ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, Adıyaman Gölbaşı karayolu üzerinde trafik ekibi tarafından durdurulan ve şase numarasından sorgulanan motosikletin 2016 yılı Nisan ayında çalındığı tespit edildi. Çalıntı kaydı olan 02 HR 798 plakalı motosiklet sürücüsü M.K. ehliyetsiz araç kullandığı için gerekli ceza işlemleri yapıldıktan sonra çalıntı motosiklet ile birlikte ilgili Asayiş Şube Müdürlüğüne teslim edildi.

    Hırsızlık olayıyla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

  • 2016 yılında 7 SEDAŞ elamanını köpek ısırdı

    SEDAŞ’ta sayaç okuma elemanları 2016 yılında 7 adet köpek ısırma vakası ile karşılaştı. Bunun üzerine SEDAŞ tarafından sahada görev yapan ekiplerine köpek psikolojisi bilgileri verilirken, köpek saldırılarıyla karşılaşmamak için nasıl hareket edilmesi gerektiği de iş güvenliği eğitimleriyle anlatılıyor.

    SEDAŞ yetkililerince, Sakarya, Kocaeli, Bolu ve Düzce de toplam 45 ilçe, 766 köy ve 1344 mahallede, 1 milyon 600 bin sayacın yerinde okunduğunu ve özellikle kırsalda sayaç okuma ekiplerinin köpek saldırısına uğradığı ve 2016 yılında 7 çalışanın değişik yerlerinden ısırıldığı bildirildi. Bunun üzerine, SEDAŞ elektrik dağıtım sektöründe iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri konusunda sektörde bir ilke imza atarak, köpek saldırılarıyla karşılaşmamak için nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda personelini eğitime tabi tutuyor. Eğitimlerde, SEDAŞ çalışanlarının köpeklerle iletişim kurma yolları öğretiliyor.

    Elektrik dağıtım şirketlerinde sayaç okuma görevlisi olarak çalışanların sahada yaşadıkları en önemli zorluklardan biri sayaç okuması yapılacak alanlarda başıboş dolaşan köpekler ve yaşanan iş kazaları. SEDAŞ bu konuda çalışanlarını bilgilendirmeyi hedefleyen bir eğitimi uygulayarak sektöründe bir ilki gerçekleştirdi. SEDAŞ iş kazası risklerinin azaltılması ve çalışanlarının güven duygusunu arttırmayı, çalışanlarının moral ve motivasyonunu olumlu yönde desteklemeyi hedeflerken, köpeklerle uygulamalı olarak yapılan eğitimlerde çalışanların köpeklerle iletişim kurabilmeleri ve onların vücut dilini anlayabilmelerini, korkmadan, güven duygusu içinde çalışabilmelerini de hedefliyor.

    “SEDAŞ personeline uzman eğitimcilerden, köpek eğitimi”

    SEDAŞ çalışanları eğitimde; köpeklerin cinsleri, davranış biçimleri, neden saldırgan olabildikleri, çıkardıkları ses ve vücut dilleri ile ne anlatmak istedikleri hakkında, köpeklerin bulunduğu bir ortamda görevlerini güven içinde yapabilmelerini sağlayacak doğru davranışların ve köpekleri tedirgin edecek yanlış hareketlerin neler olduğu ve bu hareketlerden kaçınarak, onların güvenlik alanına girmemeleri gerektiği hakkında bilgileniyor. Ayrıca psikolojisi bozuk köpeklerin saldırısına uğradıklarında da kendilerini nasıl koruyabilecekleri hakkında uzman eğitimcilerden uygulamalı bilgiler alıyorlar.

    “Personele, köpek saldırılarında ne yapacakları öğretildi”

    Eğitime katılan SEDAŞ saha ekibi görevlileri, köpek saldırılarında ne yapacaklarını öğrendiler. Uzman eğitimciler, SEDAŞ çalışanlarına eğitimlerde, köpeğin avlanma içgüdüsünü harekete geçirmemeleri için köpek gördüklerinde, kaçmamaları gerektiği, nasıl davranmaları ve ne yapmaları gerektiği ayrıntılarıyla anlatılıyor. Çalışanlara ilk şeyin, önce sakin olmak ve tedirginlikle oluşan ani hareketlerden, köpekle göz göze gelmekten kaçınmak olduğu anlatılırken, köpeğin saldıracağı düşünülüyorsa, geri çekilmenin doğru olacağı ancak bunu kaçarak yapmamak gerektiğine dikkat çekiliyor. Köpeğin bulunduğu bölgeye girildiğinde, kendi bölgesinden kişiyi uzaklaştırmak isteyeceği ve gövde gösterisi yapacağı, bu nedenle ilgilenmemek ve en önemlisi, onları kışkırtacak bir hareket yapmamak, sadece yola devam edip, rahat hareket etmek gerektiği vurgulanıyor. Bu eğitimlerde, köpeklerin tehdit görmediklerini anladıklarında ilgilerini yitirip kişilerin peşini bıraktıkları anlatılıyor. SEDAŞ çalışanlarının sahadaki psikolojilerini destekleyecek eğitimleri sürdürüyor.

    “Vatandaşlardan duyarlılık bekliyorlar”

    Yetkililer yapılan tespitlerde bazı kaçak kullanılan alanlarda kaçak elektriğin tespit edilmesinin engellenmesi için, bazı yerlerde de elektrik sayacının okunması istenmediği için köpeklerin kullanıldığını tespit ettiklerini açıkladılar. SEDAŞ yetkilileri, “Kesinlikle ekiplerimize bu tür durumlarda köpeklere zarar vermeden sadece kendinizi koruyun diyoruz, elektrik tüketim sayaçlarının düzenli olarak okunmasına gayret ediyoruz. Vatandaşlarımızı mağdur etmemeye çalışıyoruz. Maalesef bazı yerlerde bu zorluklarla çok sık karşılaşabiliyoruz. Vatandaşlarımızdan duyarlılık bekliyoruz” dediler.