Etiket: 2012

  • Hanefi Avcı: “’Cemaat’ 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdi”

    ANSİAD’ın 14. Olağan Toplantısı’nda “Devletin İç Güvenlik Sorunları” konulu bir konuşma yapan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ’cemaat’in 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdiğini ifade ederek, “Tüm topluma ve tüm devlete hakim olmaya başladılar. İlk hareket 7 Şubat’tı. Devletin bir kurumunu ele geçirmek istediler. Örgüt daha sonra 17 Aralık’ta hükümeti yerle bir edecek planını harekete geçirdi. Daha sonra hükümet gerekli tedbirleri aldı. Yargı ve emniyet temizlendi ama en büyük güç ordu içindeydi. Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi” dedi.

    Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın konuk olduğu ANSİAD’ın 14. Olağan Toplantısı, Aka Barut Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda “Devletin İç Güvenlik Sorunları” konulu bir konuşma yapan Hanefi Avcı, Türkiye’nin uzun bir süre yasadışı sol örgütler ile mücadele ettiğini belirterek, “Farklı farklı alanlara bölünmüş örgütler vardı. Bu ülke bunlara çok bedel ödedi. Halen bu örgütlerden Türkiye’de var. Yurtdışında birkaç örgüt PKK ile birleşerek PKK ile aynı hareket etmeye başladılar. Şimdi bunlardan Türkiye’de çok miktarda var. Sürekli bunlarla mücadele ediyoruz. Dünyanın bazı yerlerinde bu tür örgütler var bazı yerleri bu tür örgütlerin ne olduğunu bilmiyor. Bu olayların sebebi nedir? Neden bazı ülkelerde var neden bazı ülkelerde yok? Birinci sebep ülkelerin iç sebepleridir” ifadelerini kullandı.

    “Bazı gruplar devlet ile savaşmayı bile göze aldılar”

    Devletin, toplumun ortak değerlerine göre çözüm üretmesi gerektiğini ifade eden Avcı, “Dünyanın birçok ülkelerinde toplumlar bir araya gelerek kendi kanunlarını kendileri yapıyor. Bizim ülkemizde devlet birçok konuyu tanzim etmeye çalıştı. Bu konular tartışılmaz ve konuşulamaz hale dönüştürüldü. Bundan dolayı devlete muhalif olan bir gruplar oluştu. Bazı gruplar diyor ki ‘biz bu devlete daha iyi anlayış getireceğiz.’ Bazı gruplar devlet ile savaşmayı bile göze aldılar. Daha sonra yer altı örgütleri kurmaya başladılar. En azından bu grupların kendilerini rahat ifade edebildikleri, kendilerini anlatabildikleri bir ortam olur ve millet de bunların anlattıklarını kabul etmez ise bu grupların silaha sarılma ihtimali azalır. Devletimiz bu gruplar kurulduğu anda bütün yayınlarını okumalı. Devletin önüne bunu belgeleri ile koymalıdırlar. Bu gruplar ne istiyor, ne yapmak istiyor bunun araştırması gerekiyor” diye konuştu.

    “Ne zamanki devletin kurumlarını ele geçirdiler, kendilerine muhalif olan herkese operasyon yapmaya başladılar”

    Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bazı grupların bu denli nasıl büyüdüğünü anlamak için önce dünyada ve Türkiye’de şartları bilmemiz gerekiyor. Özellikle 2000 yılını düşünelim. 28 Şubat olayı var. Bundan önce de birçok olay gördük. Bundan önce bir Susurluk Olayı yaşadık. Yani biz 2000’li yıllara böyle bir ortamdan geldik. Dünyada da birçok olay yaşandı. Bu ’cemaat’ ilk eylemlerine başladığı zaman herkes Türkiye’nin geçmişi ile hesaplaştığını düşündü. Bir müddet sonra işin böyle olmadığını, bir cemaatin tüm topluma etkili olmaya kalktığını görüyoruz. Ne zamanki devletin kurumlarını ele geçirdiler, kendilerine muhalif olan herkese operasyon yapmaya başladılar.”

    “Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi”

    ’Cemaat’in 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdiğini aktaran Avcı konuşmasına şöyle devam etti:

    “Tüm topluma ve tüm devlete hakim olmaya başladı. İlk hareket 7 Şubat’tı. Devletin bir kurumunu ele geçirmek istedi. Örgüt daha sonra 17 Aralık’ta hükümeti yerle bir ederek planla harekete geçti. Bazı planlarından dolayı operasyonu öne aldıkları için başarılı olamadılar. Değilse yüzde 100 başarılı olacaklardı. İstedikleri gibi başlayamadılar. Daha sonra hükümet gerekli tedbirleri aldı. Yargı ve emniyet temizlendi. Ama en büyük güç ordu içindeydi. Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi. Sonra ise yaşadığımız 15 Temmuz olayı meydana geldi. Bugün bu olayın sancısı ile uğraşıyoruz. Biz hala olayı bütün halde görüp düz mantık ile hareket ettiğimiz için korkarım ki bu sıkıntı yine devam edecek.”

    “Her şey onların ellerindeydi”

    2008 yıllarında Edirne Emniyetinde ’cemaat’in neler yapmaya başladıklarını görmeye başladığını belirten Avcı, “Kim önlerine geçerse onları yıkıyorlardı. Daha sonra bana da tuzak hazırlamaya başladılar bunu fark ettim. O zaman devletin yavaş yavaş bunların denetimine girmeye başladığını anladım. ’İmamlar’ teker teker yurt dışına kaçmaya başladılar. Hiçbir şeyden korkmuyorlardı. Her şey onların ellerindeydi. Adil Öksüz’ün çok garip bu görevde olduğu 2 yıldır biliniyor. Bunun resmi belgesi var. Darbe gecesi yakalanıyor. Tarla bakmaya geldiğini ifade ediyor. Bu devletin başbakanının ve bakanları ile olan konuşmaları dinlenmiş. İçişleri Bakanını yıllarca dinlemişler. Genelkurmay Başkanı 4 yıl boyunca dinleniyor” dedi.

  • Türkiye’nin vergi rekortmeni belli oldu

    Türkiye’nin vergi rekortmeni, 2012 yılı için 26 milyon 876 bin 425 lira vergi tahakkuk ettirilen Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Sevim Arsel oldu.

    Listenin 2. sırasında 26 milyon 107 bin 488 lira vergi tahakkuk ettirilen Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç yer aldı. Gelir Vergisi rekortmenleri sıralamasında Arsel ve Koç’u yine Koç ailesinden Suna Kıraç, Mustafa Koç ve Ömer Koç izledi.

             Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilen Gelir Vergisi beyanları sonucunda Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden ilk 100 mükellefi açıkladı.

    Buna göre, Türkiye’nin vergi rekortmenleri listesinin ilk sıralarında Koç ailesi mensupları yer alırken, Arsel’e, menkul kıymet yatırım ortaklığından elde ettiği gelir için 26 milyon 876 bin 425 lira, Rahmi Koç’a kendi adına menkul sermaye iradı faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 26 milyon 107 bin 488 lira, Suna Kıraç’a ise menkul kıymet aracılık faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 20 milyon 522 bin 19 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirildi.

     

     

    Listenin 4. sırasında menkul kıymetler aracılık faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 15 milyon 954 bin 58 lira vergi tahakkuk ettirilen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 5. sırasında ise 14 milyon 411 bin 323 lira ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer Koç yer aldı.

     

     

    13 milyon 575 bin 423 lira vergi tahakkuku ile ENKA Şirketler Grubu Fahri Başkanı Şarık Tara 6. sırada yer alırken, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, 13 milyon 368 bin 975 lira ile listeye 7. sıradan girdi.

    Listenin 8. ve 10. sırasında yer alan kişiler isimlerinin açıklanmasını istemezken, 9. sırada kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 12 milyon 292 bin 60 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirilen Aydın Doğan Vakfı Kurucu ve Onursal Başkanı Aydın Doğan bulundu.

     

     

    -Acun Ilıcalı, Cem Yılmaz ve Seda Sayan listede-

    Gelir Vergisi rekortmenleri arasında televizyoncu Acun Ilıcalı, komedyen Cem Yılmaz ve kamuoyunda Seda Sayan olarak bilinen Aysel Gürsaçer de yer aldı.

    Bağımsız müzisyen, ses sanatçısı, konuşmacı, sunucu gibi faaliyetlerden oluşan geliri için 4 milyon 603 bin 997 lira gelir vergisi tahakkuk ettirilen Acun Ilıcalı listeye 31. sıradan girdi.

    Ünlü komedyen Cem Yılmaz da listede 50. sırada yer alırken, Yılmaz’a 3 milyon 516 bin 56 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirildi.

    Seda Sayan ise aynı faaliyetlerden oluşan geliri için kendisine tahakkuk ettirilen 2 milyon 291 bin 35 lira vergi ile listede 92. sırada bulundu.

     

     

    -Kira gelirinde rekortmen ismini açıklamadı-

    2012 vergilendirme dönemi Gayrimenkul Sermaye İradı (GMSİ) gelirleri için ödenecek Gelir Vergisinde ise listenin ilk 3 sırasında yer alan kişiler, isimlerinin açıklanmasını istemedi.

    Listenin 4. sırasında kendisine 2 milyon 21 bin 199 lira vergi tahakkuk ettirilen Rüksan Ürgüplü yer aldı.

    Söz konusu listede 5, 6 ve 10. sıradaki kişiler de isimlerinin açıklanmasını istemezken, 7. sırada Necat Hepkon, 8. sırada Şükrü Karagül ve 9. sırada Ali Haydar Ersoy bulundu.

    Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 2012 yılı vergilendirme dönemine ilişkin 3 milyon 150 bin 576 mükellefin verdiği yıllık gelir vergisi beyannameleri ile 40 milyar 347 milyon 34 bin lira matrah beyan edildiğini ve bu tutar üzerinden 10 milyar 230 milyon 154 bin lira gelir vergisi tahakkuk ettirildiğini bildirdi.

     

     

     

    GİB’in internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Türkiye genelinde 2012 yılı vergilendirme dönemi yıllık gelir vergisi (gayrimenkul sermaye iradı dahil) beyanlarına ilişkin olarak 2013 yılı Mart ayında 3 milyon 150 bin 576 mükellef tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi verildi.

     

     

    Verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile 40 milyar 347 milyon 34 bin lira matrah beyan edildi ve bu tutar üzerinden 10 milyar 230 milyon 154 bin lira gelir vergisi tahakkuk ettirildi.

     

     

    Türkiye genelinde 2012 yılı vergilendirme dönemi için yıllık gelir vergisi beyannamesi ile bir önceki döneme göre beyan edilen matrah toplamında yüzde 12,91 oranında, tahakkuk eden gelir vergisi toplamında ise yüzde 12,81 oranında artış oldu.

     

     

    Bakan Şimşek, Türkiye’nin vergi rekortmenlerine teşekkür etti

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı Gelir Vergisi beyanlarına göre sıralamaya girmiş vergi rekortmenlerinin devlete olan mükellefiyetlerini samimiyetle yerine getirmiş kişiler olduğunu belirterek, rekortmenleri canı gönülden kutladığını, hepsine şükranlarını sunduğunu bildirdi.

     

     

     

    Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilen Gelir Vergisi beyanları sonucunda Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden ilk 100 mükellefi açıkladı.

    Şimşek, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, toplumda vergi bilincinin oluşturulması, verginin toplumun tüm kesimlerinde benimsetilmesi, vergiye gönüllü uyumun sağlanması ve kayıt dışılığın azaltılması için üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiklerini ifade etti.

     

     

     

    İlk kez 2006 yılında mükellef haklarını gözeterek yayımladıkları Mükellef Hakları Bildirgesi, geliştirdikleri elektronik uygulamalar, projeler ve denetim standartlarıyla mükelleflerin vergiye uyum maliyetini azalttıklarını belirten Şimşek, şunları kaydetti:

     

     

    “Bu çerçevede son 8 yıl içerisinde Türkiye’de mükelleflerin vergi yükümlülüklerini yerine getirme süresi 254 saatten 223 saate inerek 31 saat azalmıştır. Mükelleflerimizin vergi yükümlülüklerini yerine getirmek için harcadığı süre dünya ortalamasının altındadır. Yüksek kalitede hizmet sunmak suretiyle, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu ve vergi yükümlülüklerini kolayca yerine getirmelerini sağlamak için gerekli tedbirleri aldık, almaya da devam ediyoruz.”

  • Kocasını öldürtmek için kiralık katil tuttu

    KAYSERİ’de bir süredir birlikte olduğu sevgilisiyle işbirliği yaparak, tuttukları kiralık katile eşini bıçaklatan 48 yaşındaki kadın ve sevgilisi polis tarafından gözaltına alındı.

     

    Kocasinan İlçesi Mithatpaşa Mahallesi Öğün Caddesi’nde 12 Haziran 2012 günü meydana gelen olayda Kamil Sarar (49), kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından bıçaklanarak yaralandı. KayseriEğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Kamil Sarar, polise saldırganın eşgalini verdi. Polis ekiplerinin yaptığı araştırma sonucu saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen C.E. 6 ay sonra yakalandı.

     

     

    Kamil Sarar, kendisine bıçakla saldıran C.E.’yi teşhis edince olay aydınlandı. C.E. polise verdiği ifadede, H.S. ile sevgilisi H.Ü.’nün, Kamil’in öldürülmesi için kendisiyle 100 bin lira karşılığında anlaştığını anlattı. C.E.’nin ifadesi doğrultusunda H.S. ile sevgilisi olduğu iddia edilen H.Ü. gözaltına alındı.
    Yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü kaydetti.
  • Oryantalin feci sonu

    ADAPAZARI’nda 30 Aralık gecesi otomobilinin içerisinde tartıştığı Aşkın Traş tarafından tabancayla alnından vurularak ağır yaralanan oryantal, bir çocuk annesi 33 yaşındaki Mualla Akça, tedavi gördüğü İstanbul’daki özel hastanede yaşamını yitirdi.

     

    Adapazarı kent merkezinde 20 gün önce meydana gelen olayda bir gazinoda oryantallik yapan Mualla Akça, 54 D 0464 plakalı otomobilinin içerisinde alnından tabanca ile vurularak ağır yaralandı. Mualla Akça Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra, durumunun ağır olması nedeniyle İstanbul’a özel bir hastaneye sevk edildi. Yaşam destek ünitesine bağlanan genç kadının beyin ölümü gerçekleşti ve bu sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.

    1 YIL ÖNCE DE BACAKLARINDAN VURMUŞTU
    Mualla Akça’yı vurduğu iddia edilen Aşkın Traş ise olaydan 3 gün sonra kullandığı tabanca ile yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Aşkın Traş, aynı kadını Adapazarı Çark Caddesi’nde bulunan kuaför salonunda 20 Ocak 2012 tarihinde pompalı tüfekle bacaklarından vurarak yaralamış, 7 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti.
  • Karısını öldürüp tatile çıkmış!

    Ümraniye’de eşini bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle aranan şahıs yakalandı. Zanlının, olaydan sonra izini kaybettirmek için tatile çıktığı öğrenildi.

     

    12 Temmuz 2012 tarihinde Adem Yavuz Mahallesi Yavuz Selim Caddesi’nde meydana gelen olayda, Gülay Ç. (38), 7 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Kadının eşi Yavuz Ç. (39), olayın ardından kayıplara karışmıştı. Güvenlik güçlerinin peşine düştüğü zanlı, Maslak’ta rutin polis kontrolünde yakalandı. Olay sonrası izini kaybettirmek için Antalya, Alanya ve Fethiye’de tatil yaptığı öğrenilen Yavuz Ç.’nin, yaklaşık 6 ay sonra İstanbul‘a döndüğü belirlendi.

     

    Sahte kimlikle polise yakalanan zanlının, 1998 yılında eşini ve kaynanasını yaraladığı için hapse girdiği ve 2 yıl önce cezaevinden çıktığı öğrenildi. Yavuz Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.