Etiket: (2)

  • AK Parti Van Milletvekili Kayatürk’ten “2 Nisan” Mesajı

    AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk Van’ın Kurtuluşu nedeniyle bir mesaj yayınladı.

    AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, 2 Nisan Van’ın kurtuluşu dolaysıyla yayınladığı mesajında, “Her anlamda tarihi bir kent olan Van ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünü en içten ve en kalbi duygularımla kutluyorum. Van doğal ve tarihi değerler yönünden zengin olup, ekonomisinde turizmin büyük katkı payı vardır. Birinci Dünya Savası sırasında 20 Mayıs 1915 tarihinde Ruslar tarafından işgal edilen Van, Ruslar ve Ermeni çeteleri tarafından yakılıp yıkılarak yerle bir edildi. Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ve Çarlık Rus Ordusu’nun Doğu Anadolu’ya ilerlemesi sonucunda 15 Nisan 1915 tarihinde Van’daki Ermeniler isyan için ayaklandılar. Ermeni isyanı başlamasıyla Van’dan kaçan Müslüman halk, yelkenli gemilere binerek aç, hasta ve çaresiz bir şekilde Tatvan’a doğru yola çıktılar. Bin bir güçlükle Tatvan’a ulaştıktan sonra, Tatvan’da bulunan Ermenilerin katliamına maruz kalmış, hayatta kalabilenler Bitlis’e kaçarak canlarını kurtarabilmişlerdir” dedi.

    Yaklaşık olarak 3 yıl düşman işgalinde kalan Van’ın, 2 Nisan 1918 tarihinde işgalden kurtularak istiklaline kavuştuğunu ifade eden Kayatürk, “Yaklaşık 30 bin şehit verilerek Van ilimiz atalarımızdan bizlere emanet edildi. Bunun kıymetini iyi bilmek lazım. Bu duygu ve düşüncelerle bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anarken, Vanlı kardeşlerimizin bu güzel ve anlamlı gününü, en derin saygı ve sevgilerimle kutluyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.

  • Davutoğlu Sur’u İhya Planını Açıkladı (2)

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur’da yapılacak çalışmaların ardından herkesin merakla gelip, burayı görmek isteyeceğini vurguladı. Acele kamulaştırma kararıyla vatandaşların haklarının teminat altına alındığını anlatan Davutoğlu, kimsenin aç ve açıkta kalmayacağına dikkat çekti. Davutoğlu, Sur esnafına kredi, vergi ve prim müjdesi de vererek, yangın yerinde gül yetiştireceklerini kaydetti.

    Beraberindeki eşi Sare Davutoğlu ve başbakan yardımcıları ile bakanlarla birlikte Diyarbakır’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sur ilçesindeki tarihi Ulu Cami’de kıldığı Cuma namazı ve çıkışında yaptığı konuşmanın ardından tarihi Hasanpaşa Hanı’na geçti. Davutoğlu, burada, “Sur’u ihya planını” açıkladı. Konuşmasına başlarken, Diyarbakır’da bir şahsi evinin olmasını arzu ettiği ve bunu eşi Sare Davutoğlu ile de paylaştığını anlatan Davutoğlu, “Sur’da bir evim olsun. Kalktığımda bu güzel havayı teneffüs edebileyim” dedi.

    “AMACIMIZ İNSANI VE MEKANI KORUMAK”

    Bugün tarihi bir bilinç ve kararlılıkla Diyarbakırlıların huzurunda olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu’nun ardından arkadaşlarımla saatlerce Sur’u sokak sokak ele aldık. Bütün bölge için düşündüğümüz planlamalar var. Terörden mağdur olmuş ilçelerimiz ve her ilçe için ayrı ayrı planlamalar var. Silopi’nin ihtiyacı Sur’dan farklı. Her biri için ayrı ayrı çalışıyoruz. Amacımız çok açıktır. İnsanı ve mekanı korumak, zamana uygun bir şekilde hayatı normalleştirmek. İnsanı korumayan hiçbir plan ve proje hayatta karşılığını bulamaz, tarihte de yer bulamaz. İlk ve öncelikli amacımız insanı korumak ve hitap etmektir” diye konuştu.

    “AYNAYA BAKMAYA UTANIRDINIZ”

    Sur’un yollarını barikatlarla kapatarak yaşanmaz hale getirenlerin, çukurlar kazanların, okullara ve hastanelere ulaşımı engelleyenlerin ve vatandaşların canına kast edenlerin karşılarında kararlı ve milletle bütünleşmiş bir siyasi irade görünce burada barınamadıklarına dikkat çeken Davutoğlu, “Başka bir hesabın içine girdiler. Biz Sur’u da inşa ve ihya edeceğimizi duyurduğumuzda vatandaşın kafasını bulandırmaya çalıştılar. Dediler ki, ‘Sur’u insansızlaştırmak istiyorlar, rant alanı haline getirmeye çalışıyorlar.’ Siz bizim gönüllerimizdeki Diyarbekir sevgisini ve tarih idrakini bilseydiniz aynaya bakmaya utanırdınız. Diyarbakırlıların ve Sur’da yaşayan vatandaşların rızası dışında tek bir adım atılmayacaktır. Her şeyi sizlerle konuşarak, sizlerle birlikte yapacağız. Ama Sur’u da bu haliyle teröristlerin tahrip ettiği haliyle de bırakmayacağız. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. En önemli ilkemiz bu. İnsanımızın hayat hakkı, huzuru, temel hak ve özgürlükleri söz konusu olduğunda akan sular durur. İnsanı koruyacağız, mağduriyetleri gidereceğiz ve insanların mekanla ilişkisini bozmayacağız. Mülkiyet hakkına kesinlikle riayet edilecek. İnsan dokusu ile tarihi doku kesinlikle korunacak. Bunu bir taahhüt olarak ifade ediyorum. Burada mülki olanlar ellerindeki imkanları ile neler yapabileceklerse yapma hakkına sahip olacaklar. Kirada olanların mülk sahibi olacağı şekilde düzenleme yapıyoruz. Çok kötü şartlarda evlerde yaşayan insanlar, gecekondu durumunda olanlar dahi en iyi şartlarda ev imkanlarına sahip olacaklar. Kimse aç ve açıkta kalmayacak. Kendi evlerini şehirlerini terk eden Suriyeli kardeşlerimizi barındıran bu kudret ve güç, vatandaşlarımıza en iyisini yapacak kudret ve güçtür aynı zamanda. Her bir vatandaşımızı en iyi şartlarda konut imkanlarına kavuşturacağız” ifadelerinde bulundu.

    “VATANDAŞLARIN HAKLARI TEMİNAT ALTINA ALINACAK”

    Acele kamulaştırma gibi tamamıyla hukuki olarak attıkları adım ile vatandaşların mülkiyet haklarının teminat altına alınacağını anlatan Davutoğlu, “Bunu söylemek için buradayım. Zaten Diyarbakır’ı özlemiştim ama provokasyonların yayıldığını görünce bizzat gelip mekanında olayı Diyarbekirli vatandaşlarla paylaşmak istedim” dedi.

    “HİÇBİR BİNA TARİHİ ESERLERE TEPEDEN BAKMAYACAK”

    Diyarbakır’ı, Diyarbakır’ın her taşını koruyacaklarını anlatan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

    “Her mimari eseri korunacak. Kentsel dönüşüm kavramını sağa sola çekerek, özellikle Suriçi’nin bir rant alanı haline dönüşeceğini iddia edenler bilsinler ki, hiçbir bina yukardan ya da ufki olarak bakıldığında Ulu Cami’nin minaresinden daha yüksek olmayacak. Hiçbir bina tarihi eserlere tepeden bakmayacak. Hiçbir bina o güzel surlara yetişemeyecek. Bu bizim size taahhüdümüzdür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız danışma ofisleri kuracak. Herkes gelip danışabilecek. Biz kul hakkını, şehir hakkı ile birlikte düşünürüz. Bu çerçevede Sur’un mekanını korunması iki ana temele dayanacak. Biri Unesco Kültürel Mirası ilan edildiği için bu çerçevenin dışında tek bir adım atılmayacak.

    İkincisi de 2012 yılında uzun çalışmalar sonucunda kabul edilen koruma amaçlı imar planı esas alınacak. Çünkü Büyükşehir ve İlçe Belediyesi tarafından onaylanmış bir plandır. Bunun dışına çıkılmayacak. Bu iki şeyi esas alıyorsak bunlar neye karşı çıkıyorlar. Bunlar devlet ile milletin bütünleşmesine karşı çıkıyorlar. Neden kaygı duyuyorlar. Kaygıları kendilerinin istismar edeceği alanın yok edilecek olması, Diyarbekir’in dünya ölçeğinde tanınacak olması. Ben Toledo dediğimde bir sürü farkı şeye çektiler. Bunlar medeniyet cahili. Franko’yu örnek gösterirler. Çünkü zihinleri ya Franko’ya ya da Stanlin’e çalışır. Bizim kast ettiğimiz şudur, burada öyle bir şehir kuracağız ki herkes gelip, merakla burayı görmek isteyecek. Herkes buraya akacak. İşte hedefimiz bu. Eğer biri bana gelir derse ki, ‘Unesco’ya ya da koruma planına aykırı bir iş yapılıyor.’ Hesabını ben soracağım. Bu iki esası koruyacağız.”

    “SURLARIN YIKILAN BÖLÜMLERİNİ DE İNŞA EDECEĞİZ”

    Davutoğlu, ilçede yapılması planlanan çalışmaları ise, şu maddelerle açıkladı:

    “Bu çerçevede, UNESCO Kültürel Mirası çerçevesinde Diyarbakır Surları korunacak. Her bir burç korunacak. O dönemde güya şehir hava alsın diye surları yıkan çarpık anlayışa karşı eksik yerleri de aslına uygun olarak inşa edeceğiz. Diyarbakır surlarını aslına uygun şekilde koruyacağız. Burçları kültür mekanları haline dönüştüreceğiz. UNESCO Kültürel Miras Listesi’nde yer alması nedeniyle Hevsel’i hem koruyacağız hem de tanınır, bilinir kılacağız. Doğanın en güzel örneklerinden biri olarak insanlığın hizmetine açık hale getireceğiz. Ulu Cami restorasyonunu yaptık. Ulu Cami ve civarını bir inanç turizmi alanı olarak herkesin ziyaretine açık halde muhafaza edeceğiz. Gözümüzün nuru gibi koruyacağız. İçkale burada Hazreti Süleyman ile şereflenmiştir. İçkale ve Hazreti Süleyman civarını aynı şekilde koruyacağız. 9 tarihi eseri restore etmiştik. İçkale’nin ve hemen yanındaki Cevat Paşa mahallesi maalesef son derece çarpık bir yapılaşmanın olduğu yerlerdi. Birçok yıkım belediye tarafından yapıldı orada. İnanç turizminin ikinci ayağı, örnek bir tarihi mekan olarak tamamıyla Diyarbakır’a tarihi eserlerini dokusuna uygun olarak yeniden inşa edeceğiz. Alipaşa ve Lalabey mahallelerinde tarihi eserler var. Özellikle tarihi restorasyon bakımından birçok hukuki sürecin tamamlandığı bir mesken alanı. O alanı örnek bir Diyarbekir mahallesi haline dönüştüreceğiz. Bu zaten zihnimizde olan bir plandı. Dört Ayaklı Minare ve Ulu Cami ile arasındaki mahalleler tanzim edilecek. Buradan özellikle de hani Fatih Paşa’nın yanık halini görünce ağlayan bir Kürt anne vardı ya. O işte hepimize tercüman olmuştu. Televizyon ekranlarına yansıyan, yüreği yanan o yiğit annenin hıçkırarak baktığı Fatih Paşa’nın her taşını ince işçilikle inşa ve ihya edeceğiz. Orayı niye tahrip etiler biliyor musunuz? Fatih Paşa’nın diğer adı Bıyıklı Mehmet Paşa’dır. Onun hikayesi önemlidir. Çünkü fetih esnasında İdris-i Bitlisi ile birlikte bütün bu bölgeyi fetih eden kişidir. İkisinin bir araya gelmesi yüreklerin birleşmesidir. İşte o zaman yaklaşık 400 yıl Diyarbakır emniyette olduğu için Kudüs özgürdü ve aynı devletin çatısı altında bütün kadim medeniyetin temsilcileri onurla gururla yaşıyorlardı. Şimdi o kardeşliği yıkmak için sembolik bir şekilde Fatih Paşa Cami’sini yaktı onlar. Biz de onların hatırasına yeniden imar edeceğiz. Böylece Fatih Paşa, Cevatpaşa, Alipaşa, Lalabey tarihi tescil edilmiş bütün binalar ayağı kaldırılacak. Üzerinde hassasiyetle duracağımız yerlerden biri Gazi Caddesi, ki sur içinin omurgasıdır. Özel bir plan uygulayacağız. Gazi Caddesi’ndeki bütün binalar restore edilecek. Sokak sağlıklaştırılması çerçevesinde binalar tek tek ele alınacak. Esnaflarımızın prim ve vergi borçlarını erteledik. Kredi borçları ile ilgili de bir çalışma yürütüyoruz. Esnaflarımızın mağduriyetini giderilmesi için faizsiz kredi dahil her türlü aracı devreye sokacağız. Bütün ekonomik hayat canlanacak. Mesken alanlarında Diyarbekir taşının, bazalt taşının ve Diyarbekir mimarisinin olmasına özen göstereceğiz. Diyarbekir’in o güzel eyvanları ile yaşaması konusunda gerekli adımları atacağız. Dicle Vadisi Projesi ile Diyarbakır Dicle ile bütünleşecek. Diyarbakır doğa ile bütünleşecek bir şehir haline gelecek. Bunun yanında kültürel hayatı canlandıracak adımlar da atmayı düşünüyoruz. Ali Emiri’nin adına kütüphane inşa edeceğiz. Diyarbekirli güzel insan Hamid Aytaç’ın mirasını da yaşatmak için büyük bir hat okulu ve müzesi inşa edeceğiz. Celal Güzelses adına da bir musiki cemiyeti inşa edeceğiz.”

  • Muratpaşa Belediyesi’nden Haciz Açıklaması (2)

    Muratpaşa Belediyesi bugün belediye hakkında başlatılan icra takibinin gerekçeli karar belediyeye ulaşmadan başlatıldığını ve başkanlık makamına yönelik haciz işleminin gerçekleşmediğini duyurdu. Muratpaşa Belediyesi’nden konuyla ilgili yapılan ikinci açıklamada “Antalya Belediyesi döneminden gelen ve semt spor sahası olan Demircikara Mahallesi 13146 ada 1 parsele yönelik kamulaştırmasız el atma davasının sonucuna bağlı olarak, gerekçeli karar belediyemize tebliğ edilmeden icra takibi yapılmıştır. Başkanlık makamına yönelik bir haciz işlemi yapılmamış olup, belediyemiz haciz işlemlerine karşı İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştur.” Denildi.

  • Kocasinan’dan 1,2 Milyonluk Tartan Zemin İhalesi

    Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, 2016 yılı içerisinde ilçe sınırlarının muhtelif yerlerine döşenecek dökme tartan zemin yapımı için ihale gerçekleştirildiğini söyledi.

    Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından talep edilen, 10 bin metrekare dökme tartan zemin pist yapılması işi ile ilgili açık teklif usulü ihale belediye toplantı salonunda gerçekleştirildi. Kocasinan Belediyesi İhale Komisyonu Başkanı Hasan Kılıç yönetiminde yapılan ihaleye 9 istekli firma katıldı.

    Yaklaşık maliyeti 1 milyon 259 bin 129 lira olan, 10 bin metrekare dökme tartan zemin yapılması işi ihalesi, dosyalarda gerekli incelemelerin yapılması amacıyla sonlandırıldı. İhale sonucunun, komisyon tarafından gerekli incelemelerin ardından kamuoyuna açıklanacağı bildirildi.

  • Sakarya Merkezli 4 İlde Fetö Operasyonu (2)

    Sakarya merkezli 4 ilde gerçekleştirilen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) operasyonu kapsamında gözaltına alınan 6 zanlı sabah saatlerinde ara sağlık raporuna çıkarıldı.

    Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında, 2009 – 2013 yılları arasında 17-25 Aralık öncesini kapsayan dönemde, gerçekte herhangi bir terör ya da organize suç örgütü bağlantısı bulunmayan ve aralarında siyasetçiler, bürokratlar, cumhuriyet savcısı, emniyet görevlileri, belediye başkanları, kamu personelleri, iş adamları ile gazetecilerin bulunduğu 108 kişinin hukuka aykırı şekilde usulsüz olarak dinlendiği tespit edilmiş, Sakarya merkezli İzmir, Ankara ve Siirt olmak üzere toplam 4 ilde eş zamanlı operasyon yapılmıştı. Operasyon kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, Erkan Ö., Zakir T., Ahmet Y., Gökhan A., Mehmet D., Mustafa I. isimli şahısları gözaltına almıştı. Gözaltına alınan 6 şahıs sabah saatlerinde Sakarya Üniversitesi Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilerek ara sağlık raporuna çıkarılmasının ardından tekrar Sakarya İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

    Öte yandan eski İl Emniyet Müdürü Mustafa A., eski İstihbarat Şube Müdürü Murat A. ve Abdülhamit A. isimli firar olan şahıslar haklarında yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.