Etiket: 100

  • DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi”

    DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi”

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz yıldan bu yana Covid-19 ile mücadele çalışmalarında gelinen noktaya ve vaka sayılarına değinerek, “Dünya genelinde dün her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi” dedi.

    Korona virüs (Covid-19) dünya genelinde yayılmaya devam ederken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başta olmak üzere birçok ülke Covid-19 salgını ile mücadele çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, korona virüs (Covid-19) brifinginde yaptığı açılış konuşmasında, dünya genelinde salgın ile mücadele çalışmaları çerçevesinde gelinen son noktaya ve dünya genelinde karşılaşılan toplam vaka sayılarındaki azalmaya değindi.

    Covid-19 ile mücadele planında 1 yılın arkada bırakıldığını aktaran Ghebreyesus, “1 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, Covid-19 salgını için ilk Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planını (SPRP) başlattık. 1 milyar 700 milyon doları tutarında bir taleple, 2020 SPRP benzeri görülmemiş bir yanıt gördü ve bunu cömertçe destekleyen tüm üye devletlere ve bağışçılara teşekkür ediyoruz. Desteğinizle, yüzde 90’ından fazlası ülkelere ve bölgelere tahsis edilen 1 milyar 580 milyon doları topladık, pandeminin ön saflarında yer alanlara hayati finansman sağladık ve DSÖ’nün temel bilimsel ve teknik çalışmalarını destekledik” ifadelerini kulandı.

    DSÖ ve destekçi ülkelerin ile dünya genelinde Covid-19 test kapasitesinde büyük bir artış sağlandığını kaydeden Ghebreyesus, “19 milyon test, 243 milyon parça kişisel koruyucu ekipman ve dünya genelinde 12 bin Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) yatağı desteklendi. 191 Acil Tıp Ekibi görevlendirdik, 58 ülkede sero-epidemiyolojik çalışmaları destekledik, 150 çevrimiçi eğitim etkinliği sunduk, 4,7 milyon katılımcıya ulaştık” dedi.

    “Bugün 2021 SPRP’yi başlatmaktan gurur duyuyoruz”

    2021 yılı SPRP’sine de değinen Genel Direktör Ghebreyesus, planın önceki yılın SPRP’sini altyapı olarak kullanarak, 6 ana hedefe odaklı olduğuna dikkat çekti. Genel Direktör, “Yeni plan, 6 hedefle geçen yılki SPRP’ye dayanıyor, bulaştırmayı bastırmak, teması azaltmak, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyona karşı koymak, savunmasızları korumak, ölüm ve hastalığı azaltmak, aşılar, teşhisler ve terapötikler dahil olmak üzere yeni araçlara eşit erişimi hızlandırmak” ifadelerini kullandı.

    DSÖ’nün bu yıl 1 milyar 960 milyon dolara ihtiyacı var

    Bu hedeflere ulaşmak için gereken mali ihtiyacın, ACT Accelerator’ın DSÖ bileşeni için 1 milyar 200 milyon dolar dahil olmak üzere toplam 1 milyar 960 milyon dolar olduğunu belirten Ghebreyesus, “Bu, DSÖ’nün bu yılki pandemiye müdahale çalışmasının maliyetini, Üye Devletlerin ve ortakların ihtiyaçlarına dayanarak, geçen yıldaki pandemiye yanıt vermek için ortaklığımıza ve öğrendiğimiz derslere dayanarak yansıtıyor. Diğer bir deyişle SPRP, sizin üye devletlerimizin ihtiyaçlarınızı karşılamak için bizden ne yapmamızı istediğini yansıtır” dedi.

    “Aşı ateşkesi çağrısını şiddetle destekliyoruz”

    Ghebreyesus, dünya genelinde savaş ve çatışma bölgelerinde Covid-19 ile mücadele amacı güden “Aşı ateşkesi” çağrısına desteğini belirterek, “Covid-19’un zaten çok savunmasız olanlara daha fazla baskı uyguladığı insani yardım ortamlarında DSÖ’nün salgın müdahale çalışmalarını da kapsıyor. Aşı ateşkesi çağrısını şiddetle destekliyoruz. Bildiğiniz gibi, ülkeler sağlık iş gücünün ve teknik kapasitelerinin çoğunu COVID-19 müdahalesine yönlendirdiler” dedi.

    “Temel sağlık sistemi ihtiyaçlarını karşılamak için daha entegre bir yaklaşıma geçmemiz önemlidir”

    Dünya genelinde Covid-19 ile mücadele kapsamında daha entegre bir yaklaşımın önemine dikkat çeken Genel Direktör Ghebreyesus, “Temel sağlık sistemi ihtiyaçlarını karşılamak için daha entegre bir yaklaşıma geçmemiz önemlidir. SPRP, ülke düzeyinde operasyonel çalışmaya odaklanarak, diğer finansman mekanizmalarını tamamlayacak ve bunlarla koordinasyon içinde çalışacak, bunların yerini almayacak veya çoğaltmayacak şekilde tasarlanmıştır. SPRP’yi tam olarak finanse etmek, yalnızca Covid-19’a yanıt vermeye yönelik bir yatırım değil, küresel iyileşmeye ve daha güvenli bir dünya inşa etmeye yapılan bir yatırımdır. Desteğinizle DSÖ bu işin merkezinde olacak” ifadelerini kullandı.

    “Dün kabaca her 100 dakikada bir 25 bin vaka rapor edildi”

    Konuşmasında dünya genelinde karşılaşılan vaka sayılarına değinen Genel Direktör, “İlk SPRP’yi bir yıl önce başlattığımızda, 25 binden az Covid-19 vakası rapor edilmişti. Dün kabaca her 100 dakikada bir 25 bin yeni vaka rapor edildi. Küresel olarak bildirilen vaka sayısının art arda beşinci haftada azaldığını bildirmekten mutluluk duyuyorum. Geçen hafta, Ekim ayından bu yana bildirilen en düşük haftalık vaka sayısını gördük” dedi.

    Dünya genelinden haftalık vaka sayısı yarı yarıya düştü

    Ghebreyesus, “Bu yıl şimdiye kadar, haftalık olarak bildirilen vaka sayısı, Ocak ayının başında 5 milyondan fazla vakadan, 8 Şubat’tan itibaren 2 milyon 700 bin vakaya düşerek neredeyse yarı yarıya düştü. Bu, değişkenlerin varlığında bile basit halk sağlığı önlemlerinin işe yaradığını göstermektedir. Vakaların ve ölümlerin azalması ve aşıların yaygınlaştırılmasıyla birlikte, yeni SPRP bize aşı eşitliğini sağlamak ve pandeminin akut aşamasını sona erdirmek için bir yol sunuyor” ifadelerini kullandı.

    Oxford-AstraZeneca aşılarına yeşil ışık

    Ghebreyesus, dünya genelinde Covid-19 aşılarının yaygınlaşması için çalışmaların devam ettiğini ve Oxford-AstraZeneca aşılarının küresel anlamda yaygınlaştırılmasına COVAX’ın yeşil ışık yaktığını aktararak, “Bu haftanın başlarında DSÖ, Oxford-AstraZeneca aşısının iki versiyonuna acil kullanım listesi verdi ve bu aşıların Güney Kore ve Hindistan’daki şirketler tarafından COVAX aracılığıyla küresel olarak yaygınlaştırılmasına yeşil ışık yaktı. DSÖ acil durum kullanım listesi, COVID-19 aşılarının kalitesini, güvenliğini ve etkinliğini değerlendirir ve garanti eder. Aşıların COVAX tarafından dağıtılması ön şarttır. Bu liste, DSÖ’nün üreticilerden tüm dosyaları aldığı andan itibaren dört haftadan kısa bir sürede tamamlandı. Üç aşı artık acil kullanım listesi almıştır” dedi.

    “Artık aşıların hızlı dağıtımı için gerekli tüm parçalara sahibiz”

    DSÖ olarak, aşıların hızlı dağıtımı için gerekliliklere sahip olduklarına dikkat çeken Ghebreyesus, “Artık aşıların hızlı dağıtımı için gerekli tüm parçalara sahibiz. Ocak ayında İcra Kurulunda, tüm ülkelerde sağlık çalışanlarının aşılanmasının yılın ilk 100 günü içinde yapılmasını sağlamak için bir eylem çağrısı yaptım. Ulusal müdahale planlarının ve uluslararası müdahalenin başarılı bir şekilde sunulmasında çekirdek olanlar bu sağlık çalışanlarıdır. Yarın orta noktayı işaret ediyor ve ilerleme kaydettik, ancak henüz orada değiliz. Hala üretimi büyütmemiz gerekiyor ve aşı geliştiricilerine, yüksek gelirli düzenleyicilere sunarken aynı zamanda dosyalarını gözden geçirilmek üzere DSÖ’ye sunmaları için çağrı yapmaya devam ediyoruz” İfadelerini kullandı.

    “Şu anda 4 vaka bildirildi ve 2 kişi öldü”

    Afrika’da başlayan Ebola salgınındaki vaka ve can kayıpları hakkında son verilere değinen Ghebreyesus, “Bildiğiniz gibi, geçen hafta Kongo’da bir Ebola salgını tespit edildi. Şu anda 4 vaka bildirildi ve 2 kişi öldü. Pazar günü, Gine’deki yetkililer ülkenin güneydoğusundaki Goueke kasabasında ayrı bir Ebola salgını daha ilan ettiler. 5 ölüm de dahil olmak üzere 7 doğrulanmış ve olası vaka bildirildi. Gine’de 250, Kongo’da 368 kişi tespit edildi ve izleniyor” ifadelerini kullandı.

    “Covid-19 ile Ebola bir birinden tamamen ayrı iki hastalık”

    Kongo’da aşılamaların devam ettiğine fakat Covid-19 ile Ebola’nın bir birinden tamamen ayrı iki hastalık olduğuna dikkat çeken Genel Direktör, “Kongo’da aşılama halihazırda devam ediyor ve ilk aşı sevkiyatının bu pazar Gine’ye ulaşmasını bekliyoruz. Gine ve Kongo’daki salgınlar tamamen alakasız, ancak her ikisinde de benzer zorluklarla karşı karşıyayız. Her iki salgın da Ebola ile yakın zamanda deneyime sahip bölgelerde meydana geliyor ve bu deneyimden sürveyans kapasitesi, hızlı yanıt, temaslı izleme, topluluk katılımı, klinik bakım ve daha fazlası açısından yararlanıyor. Fakat her iki salgın da ulaşılması zor, güvensiz bölgelerde ve bazı yabancılara güvensizlik gösteriyor” dedi.

    “Her ikisi de yanlış bilgi ve güvensizlikle büyür”

    Ghebreyesus, “DSÖ, güven ve kabulü artırmak için etkilenen topluluklarla ilişki kurmak için her iki ülkedeki sağlık yetkilileriyle yakın bir şekilde çalışmaktadır ve sizi güncel tutacağız. Ebola ve Covid-19 çok farklı iki hastalıktır. Her ikisi de yanlış bilgi ve güvensizlikle büyür. Ancak her ikisi de kanıtlanmış halk sağlığı önlemleri, ilgili topluluklar, doğru bilgiler ve aşılarla durdurulabilir” ifadelerini kullandı.

    Öte yandan dünya genelinde Covid-19 salgının başlangıcından bu yana 110 milyon 605 bin 492 pozitif vaka tespit edilirken, 2 milyon 444 bin 774 kişi ise Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

  • ‘Yerel Candır’ kampanyasında erişim 100 bini aştı

    ‘Yerel Candır’ kampanyasında erişim 100 bini aştı

    Erzurum’da sivil toplum kuruluşlarının başlattığı ‘Yerel Candır’ kampanyasıyla sosyal medyada 100 binin üzerinde insana erişim sağlandı. Özellikle e-ticaret yapan firmaların siparişlerinde ciddi artışlar görüldüğü açıklandı.

    Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB), ‘Yerel Candır’ kampanyasının 3’üncü toplantısına ev sahipliği yaptı. Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Urkuç ile Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Ömer Düzgün katıldığı toplantının açılışını yapan ESOB Başkanı Rasim Fırat, kampanyanın kısa sürede büyük ilgi gördüğünü söyledi.

    “Yanlış anlaşılmasın derdimiz marketler değil”

    Üç ay önce başlatılan kampanyanın tüm yerel esnafı kapsadığına vurgu yapan Başkan Fırat, “Kampanya sürecinde sanki sadece yerel marketlerin desteklenmesini istediğimiz gibi algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu durum yanlış anlaşılıyor. Bizim derdimiz tüm esnafımız. Sanatkâr olsun, üretim yapan olsun bu şehirde katma değer sağlayan kim olursa olsun, biz bunların desteklenmesini istiyoruz. Bu noktada vatandaşlarımıza büyük görev düşüyor. İmkânlarını biraz zorlayarak, alışverişlerini mahalle esnafından yapmasını istiyoruz. Özellikle pandemi döneminde esnafın düştüğü durum ortada. Bir nebze olsa onlara bu noktada katkı sağlayabilirsek bu bizi mutlu edecek. Öyle ki her platformda kent esnafına yönelik pozitif ayrımcılık yapılmasını dile getiriyoruz. Özellikle kurumların küçük çaptaki ihalelerinin Erzurum esnafına verilmesini defalarca ilgili kişilerden talep ettik. Kurumlar ihtiyaçlarını şehir esnafından temin etsinler, başka şehirlerden Erzurum’a mal getirilmesi bizleri ziyadesiyle üzüyor” diye konuştu.

    “Bizi örnek alıp kampanya başlattılar”

    ‘Yerel Candır’ kampanyasının öncülüğünü yapan Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral da üç aylık sürecin özetini yaptı. Ortak bir logo tasarımı ve sosyal medya paylaşımlarıyla 100 bin üzerinde erişim sağladıklarını anlatan Başkan Oral, kampanyayla ilgili tüm yorumları tek tek incelediklerini ve şehri bir takım gerçeklerle yüzleştirdiklerine dikkat çekti. Erzurum’un milli ve manevi hassasiyetinin yüksek bir şehir olduğunu dile getiren Oral, “’Dadaşlara Davet’ dedik ve kısa sürede karşılık bulduk. Sosyal medyada bize büyük destek verdiler. Tabi eleştirenler de oldu, onları da dikkate aldık. Örneğin ‘yerel pahalı’ dediler, hemen ilgili noktalara aktardık, fiyatların güncellenmesini istedik. Çünkü herkesin bu noktada desteğine ihtiyacımız var” dedi.

    “Üç harfli marketlerin ucuz algısını aşalıyız”

    Kampanyanın sosyal medyada karşılık bulmasıyla özellikle e-ticaret yapan firmalarda siparişlerin iki kat arttığını belirlediklerini vurgulayan Oral, şunları söyledi. “Kargo firmalarının rakamları ve şarküteri sektöründen gelen olumlu tepkiler bu verileri ortaya koydu. Bu gelişmenin daha da yayılması için kampanyayı sürdürülebilir kılmak en büyük hedefimiz. Bazı şeylerin hemen olmasını istemek ya da sağlamak mümkün değil. Ancak zaman içinde bu gelişimi hep birlikte göreceğiz. Bugün gelinen noktada a’dan z’ye tüm ürünleri satan üç harfli marketlerin ucuz algısını aşmalıyız.”

    “Kazanan Erzurum ve Erzurumlu olacak”

    Kampanyayla birlikte şehirde ciddi bir farkındalık oluştuğuna işaret eden 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Urkuç ise kampanyaya destek veren herkese teşekkür etti. Bu çalışmanın daha da geniş kitlelere yayılması ve sürdürülebilir olması için çalışacaklarını söyleyen Başkan Urkuç, “Ortak akıl ve ortak fikirle esnafımızı kalkındırmanın derdindeyiz. Elbette eleştiriler olacaktır. Biz bunlara da açığız. Ancak böylesi öneli bir kampanyaya her kesimin destek vermesi arzumuzdur. Çünkü bu işin sonunda kazanan Erzurum ve Erzurumlu olacaktır” diye konuştu.

    “Marka firmalar 1,5 milyon TL’yi şehirden götürdü”

    Yerli ve milli olan esnaf ve üreticiyi korumak adına 2006 yılından bu yana Türkiye Perakendeciler Federasyonu çatısı altında ulusal ve uluslararası markalara karşı adeta savaş verdiklerini anlatan Başkan Ömer Düzgün ise çarpıcı rakamlar verdi. Türkiye genelinde uluslararası çapta 35 bin, zincir olanların da 10 bini geçtiğini ifade eden TPF Başkanı Düzgün, “Bu da demek oluyor ki, ülkemizdeki gıda ticaretinin yarısı yerelde. Haliyle bu potansiyeli kullanmalıyız ama esnafımız da artık kendini güncellemeli. Bu nedenle e-ticaret’i önemsiyoruz. Bakın ulusal ve uluslararası markalar bir yıl içinde sadece Erzurum’dan 1,5 milyar TL kazandı ve bu para şehirde değil. Bu eko sistem içinde diğer esnafın halini düşünün. Arıca bugün 250-300 metrekarede açılan üç harfli mağazalar çok yakın bir zamanda 80-90 metrekarede satış yapmaya başlayacaklar. Şu an bunun hazırlığı içindeler. İşte bu mahalle bakkalının, kasabının, manavının yok olması demek. Şunu da söylemeliyim ki, üç harfli marketlerin istihdam ettiği kişi sayısı, yerel marketlerin istihdamının yarısı kadar. Bu noktadan bile hareketle yerel esnaf ve üreticiye sahip çıkmanın ne denli önemli ortaya çıkıyor” dedi.

  • Sanata 100 bin TL’lik faizsiz kredi

    Sanata 100 bin TL’lik faizsiz kredi

    Samsun Atakum Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi, Karadeniz’de bir ilki gerçekleştirerek, hattat ve ebru sanatçısı kadına 100 bin liralık ’faizsiz kredi’ verdi.

    Samsun Türk İslam Eğitim Sanatları Merkezi’nde unutulmaya yüz tutmuş sanatlardan olan hattat, ebru, hüsn-i hat, tezhip, ebru kaligrafi kursu veren hattat ve ebru sanatçısı Hatice Tül Kübra Ersoy, Karadeniz Bölgesi’nde bir ilki gerçekleştirerek, Samsun Atakum Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nden faizsiz 5 yıl ödemeli 100 bin liralık ’iş kredisi’ aldı.

    Sanat merkezinde 10 eğitici ile birlikte aralarında doktor, avukat, öğretmen gibi meslek gruplarından kişilerinde bulunduğu 200 kursiyere sanat eğitimi verdiklerini belirten Hatice Tül Kübra Ersoy, “Maalesef ülkemizde unutulmaya yüz tutmuş birçok meslekler var. Bunların birçoğu neredeyse tamamen yok olmak üzere. Hattat, ebru, hüsn-i hat, tezhip ve ebru kaligrafi bunlardan birkaçı. Bizde bu meslekleri yeniden canlandırmak ve unutturmamak için kurslar açtık. Kursiyerlerimiz arasında doktor, avukat ve öğrenmenler de var. Kurslarımız büyük ilgi görüyor. Araştırmalarımız soncu kredi kefalet kooperatiflerinin 5 yıl ödemeli faizsiz kredi verildiğini öğrendik. Gerekli belgeleri hazırladık ve müracaatımızı yaptık. Kredi hemen çıktı. Bize bu desteği sağlayan Samsun Atakum Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Sayın Metin Sinecek ve kooperatif Müdürü Aynur Sipahi’ye teşekkür ediyoruz. Artık maddi anlamda da sıkıntımız yok. Bu kredi bizim gibi girişimcilere örnek olsun” dedi.

    “İlk kez faizsiz kredi”

    Karadeniz Bölgesi’nde ilk kez unutulmaya yüz tutmuş sanatlarla ilgili iş yapan birisine faizsiz kredi verdiklerini belirten Samsun Atakum Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi başkanı Metin Sinecek, şunları söyledi:

    “Unutulmaya yüz tutmuş sanatların yeniden gün ışığına çıkarılmasına aracı olanları desteklemek bizlerin görevi. Genç kızımız takdir edilecek bir işe girişmiş. Cesareti ve azmi herkese örnek olmalı. Bize müracaat ettiğinden şaşırdık. İlk kez bize öyle bir alanda kredi başvurusu oldu. Gerekli belgeler tamamlandı ve kızımıza 100 bin lira faizsiz kredi verdik. Bu parayı 5 yılda geri ödeyecek. Kooperatiflerin amacı esnafı ve böylesine girişimcileri maddi anlamda desteklemektir. Böyle bir girişime katkı verdiğimiz içinde çok mutluyuz.”

  • BŞEÜ’nün Erasmus+ başvurusu 100 tam puanla kabul edildi

    BŞEÜ’nün Erasmus+ başvurusu 100 tam puanla kabul edildi

    Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin (BŞEÜ) 2021-2027 dönemi için yaptığı “Erasmus Charter for Higher Education” (ECHE) başvurusu, Avrupa Komisyonu tarafından 100 tam puan ile derecelendirilerek kabul edildi.

    BŞEÜ, önümüzdeki 7 yıl boyunca Erasmus+ ailesinin bir parçası olmaya devam edecek. Avrupa Komisyonu Erasmus+ programını kapsayan bu belge sayesinde Avrupa’daki yükseköğretim kurumları ile çok yönlü işbirliklerinin sürdürülmesi, BŞEÜ öğrencileri ile akademik ve idari personelinin sunulan olanaklardan faydalanması hedefleniyor. Yeni dönemde 26 milyar avronun üzerinde özel bir bütçe ile faaliyetlerini sürdürecek olan Erasmus+ programı, yalnızca daha kapsayıcı ve yenilikçi değil, aynı zamanda daha dijital ve daha yeşil projelere imkân sağlayacak. Dijitalleşmenin ve kağıtsız Erasmus sürecinin ön planda olacağı 7 yıllık bu dönemde dijital platformları etkin bir şekilde kullanmayı planlayan BŞEÜ, kâğıt ve zamandan tasarruf ederek çevreye daha duyarlı bir yaklaşım sergilemeyi ve Erasmus hareketlilik süreçlerinin kalitesini artırmayı hedefliyor.

  • İngiltere’de Covid-19’a bağlı can kaybı 100 bini aştı

    İngiltere’de Covid-19’a bağlı can kaybı 100 bini aştı

    İngiltere’de korona virüs nedeniyle son 24 saatte bin 631 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı 100 bin 162’ye yükseldi. İngiltere’de son 76 günde Covid-19 nedeni ile 50 bin kişi hayatını kaybetti.

    İngiltere’de yeni tip korona virüs (Covid-19) nedeniyle toplam can kaybı 100 bini aştı. İngiltere Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte bin 631 kişinin hayatını kaybettiği, toplam can kaybının 100 bin 126’ye yükseldiği belirtildi. Ülkede son 24 saat içinde 20 bin 89 korona virüs vakasının tespit edilmesiyle toplam vaka sayısı 3 milyon 689 bin 746’ya yükseldi.

    76 günde 50 bin ölüm

    İngiltere’de 11 Kasım 2020 tarihinde 50 bin olan toplam can kaybı, 76 gün sonra ikiye katlanarak 100 bini aştı. İngiltere’de mutasyona uğrayan, daha hızlı yayıldığı ve daha ölümcül olduğu belirtilen korona virüs nedeniyle ülke genelinde üçüncü ulusal karantina uygulanmaya devam ediyor.