Etiket: 1

  • 1,5 ton eroinin ele geçirildiği operasyonun zanlılarının yargılanmasına başlandı

    1,5 ton eroinin ele geçirildiği operasyonun zanlılarının yargılanmasına başlandı

    Erzurum’da cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonunda bir tırda 1 ton 535 kilogram eroin ele geçirilmesiyle ilgili 7’si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme, 7 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı erteledi.

    Geçtiğimiz Ocak ayında Erzurum-Erzincan karayolunda uygulama noktasında şüphe üzerine durdurulan tırda yapılan aramada 1 ton 535 kilogram eroin ele geçirilmişti. Olayın ardından Emniyet Müdürlüğü ekiplerince derinleştirilen çalışmada yakalanan 8 şahıs, bugün Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Duruşmanın ilk oturumunda sanıklardan Mehmet Zeki F., Saruhan Ö., Mahmut M., Erdal E., Ali Y. ve Hacı K. savunma yaptı.

    “Allah’tan da devletten de korkmadım, ailemden ve çevremden korktum”

    İlk dinlenen sanık Mahmut M., uyuşturucu kaçakçılığını bildiğini fakat ailesi ve kendisi tehdit edildiği için gümrük işlerinde yardımcı olduğunu belirterek, “Ben İran’da madencilik yapıyorum. İran’dan çıkarttığım madenleri Türkiye ve yurt dışına satıyorum. Ali Y. benim arkadaşım, İran’a gelerek şirket açmak istediğini söyledi. Şirket kurduktan sonra Ali Y. benden 2 tır fluorit madeni istedi. Ben de ona yolladım. Bir gün Ali Y.’yi ziyarete gidince benden aldıkları madenin içerisine uyuşturucu yerleştirdiklerini gördüm. Ben uyuşturucu yüklendiğini görünce Zeki F. benimle İstanbul’da görüşmek istedi. İstanbul’da iki kez görüştük. Bana bir telefon verdiler. Susmam için beni tehdit ettiler. Hem susmamı hem de gümrükten malları geçirmemi istediler. Ben korktum, bu yüzden sesimi çıkaramadım. Gümrükte mallar gecikince Mehmet Zeki F. lüks aracıyla beni aldı. Araç içerisinde beni hem darp etti hem de ayağımdan silahla vurdu. Ben araçtan atlayarak canımı kurtardım. Ama yine beni arabaya aldı, sonra telefonla görüntülü olarak gümrükteki Ahmet Ö.’yü aradım ve malların yakın zamanda geçeceğini söyledi. Ardından ayağım için hastaneye gittim. Polislere de ’Yolda birisiyle tartıştık o vurdu’ dedim. Zeki F. ’Devlette tanıdıklarımız var’ dedi, korktum yine polise ses etmedim. Allah’tan, devletten korkmadım, ailemden ve çevremden korktum. Duymasınlar istedim, şimdi ise tüm Türkiye duydu. Şu an halen tehdit altındayım ama susmayacağım anlatacağım. Cezaevine ailem görüşüme bile gelmiyor. Ben korktuğumdan ses etmedim, benim uyuşturucu ile alakam yok” şeklinde konuştu.

    “Emniyet ve savcılıktaki ifadelerimi okumadan sadece imza attım”

    Sanık Saruhan Ö. ise emniyette ve savcılıkta verdiği ifadeleri sağlıklı bir şekilde veremediğini, ifadelerin altına sadece imza attığını savundu. Saruhan Ö., amacının sadece evladı olarak gördüğü Hacı K.’yı iş sahibi olması için Zeki F. ile tanıştırdığını, uyuşturucu sevkiyatı ile alakası olmadığını, bu yüzden bilmediği konu hakkında konuşma istemediğini söyleyerek, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadesini değiştirdi.

    “Uyuşturucunun fluorit madeni olduğunu sandım”

    Sanık Hacı K., kendisine iftira atıldığını, uyuşturucunun fluorit madeni olduğunu sandığını öne sürdü. Sanık, Saruhan Ö. ile önceden gemi işinde çalıştığını, daha sonra kendine ait ofis açtığını ve ardından Saruhan Ö.’nün Ağrı’dan fluorit maddesi geleceğini, bunun için depo olması gerektiğini söylediğini, her sevkiyattan 2 bin lira kazanacaklarını söylediğini, bunun için de bu işe girdiğini belirtti. Hacı K., işe girdikten sonra gelen çuvallardan şüphelendiğini ve bunun üzerine Saruhan Ö.’ye bunların ne olduğunu sorduğunu ancak o da ne olduğunu bilmediği için içerisinde altın olabileceğini düşündüğünü kaydetti. Hacı K., son sevkiyatta yeni tır geldiği gün ise polislerle karşılaştığında uyuşturucu taşındığını polislerden öğrendiğini söyledi.

    “Sanıklar ben sabıkalıyım diye benim üzerime suç atıyorlar”

    “Suç örgütü kurmak” ve “uyuşturucu ve uyarıcı madde elde etmek” suçundan yargılanan elebaşı Mehmet Zeki F. ise savunmasında bütün sanıkların kendisine iftira attığını savundu. Mehmet Zeki F., vurduğunu iddia eden Mahmut M.’nin iddialarının asılsız olduğunu, kendisinin eskiden kalma sabıkası olduğu için sanıkların suçu kendisine attığını söyledi. Mehmet Zeki F. şunları söyledi:

    “İstanbul’un göbeğinde dört, beş el silah atılmış ama kimse duymamış. Bunların hepsi yalan ifade. Benim hiç beyaz renkli bir arabam olmadı. Ben uyuşturucu işinde bulunmadım. Sanıklar ben sabıkalıyım diye benim üzerime suç atıyorlar. Benim defterimde yazılan her şeyin bir kanıtı var. Ben dosyanın bütün aşamasındaki ispatlanmayan yorumlara katılmıyorum. Bahsedilen kodlu telefonlardan bende var ama bu telefonu ben Hollanda’dan aldım, herhangi bir gizli kodlama yok. Aynı telefonu kullanmak bir suç bağı oluşturmaz. Bu telefondan dört tane değil yüzlerce üretiliyor. Benim telefonumda Ateş ve Rüzgar yazan şahıslar ise yabancı çalışanlarımın isimlerini telaffuz etmekte zorlandığım için onlara o ismi koydum. Beraatımı istiyorum. Ben suçsuz olduğum yerde de kimseyi suçlayamam.”

    Sanıklardan Erdal E. ve Ali Y. ise suçlamaları kabul etmedi. Duruşmanın ikinci oturumunda ise tutuklu sanık Ahmet Ö. ve tutuksuz sanık Mazlum Ö. dinlendi. Sanıklar suçlamaları kabul etmezken, savcı mütalaasında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Bunun üzerine sanık Hacı K.’nın annesi oğlunun arkadaşı sanık Saruhan Ö.’ye “Oğlumun başını yaktın” diye bağırınca mahkeme başkanı anneyi salonun dışına çıkardı. Salondan çıkarılan anne koridorda baygınlık geçirdi. Duruşmanın son bölümünde avukatların savunması alındı.

    Mahkeme heyeti, 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Kasım tarihine erteledi.

  • 1,4 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin imzaları atıldı

    1,4 milyar dolarlık Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi’nin imzaları atıldı

    Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları imza töreni gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çekerek, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

    Türkiye’yi petrokimyada global üretim merkezi olarak konumlandıracak, bölgenin stratejik konumunu güçlendirecek ve ihracatın geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyacak ‘Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde çalışmalar başladı. Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin ilk yatırımı yılda 450 bin ton Polipropilen Üretim Tesisi Teknoloji Lisansör ve Ortaklık Anlaşmaları İmza Töreni; Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak ev sahipliğinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cezayir Enerji Bakanı Mohamed Arkab’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez törende yaptığı konuşmada, “Yenilebilirenerjiden madenciliğe nükleerden yerli kömüre kadar Türkiye’nin enerji bağımsızlığını ilmek ilmek dokuyoruz. 2023 Türkiye’nin hikayesi enerji, ekonomik ve teknolojik bağımsızlıkla yazılacak. BU alanda gücümüz, kabiliyetimiz geleceğe yön verecek. ‘Bağımsız enerji, güçlü Türkiye’ diyerek çıktığımız bu yolda bütün ezberleri bozarak Türkiye’ye ayak bağı olacak meseleleri bir bir çözüme kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

    1,4 milyar dolarlık maliyetle 2023 yılında faaliyete geçirilecek tesisin petrokimya alanındaki cari açığın kapanmasında önemli bir endüstriyel yatırım olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, “Yıllık 450 bin tonluk üretim kapasitesiyle petrokimya alanındaki dışa bağımlılığımızın azalmasında önemli bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.

    Geçen yıl petrokimya, hammadde ve plastik ürünler sektöründeki dış ticaret açığının yaklaşık 13 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Dönmez, bu dönemde en çok ithal edilen petrokimya ürünlerinin başında polipropilenin yer aldığını kaydetti. Türkiye’nin otomotiv başta olmak üzere, ambalaj ve etiketleme, tekstil, kırtasiye, laboratuvar ekipmanları, inşaat gibi sektörlerin ana hammaddesi olan polipropilen ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ının ithalat yoluyla karşılandığını vurgulayan Bakan Dönmez, yüzde 100 geri dönüştürülebilen bir ürün olması nedeniyle polipropilenin çevresel sürdürebilirlik hedefleriyle uyuşan önemli yatırım olacağını belirtti.

    “Türkiye’nin polipropilen ithalatının 5’te birini üretecek”

    Tesis devreye girdiği yıl itibariyle Türkiye’nin polipropilen ithalatının” 5’te biri üreterek cari açığın kapanmasına da 250 milyon dolarlık bir katkıda bulunacağını söyledi.

    Bakan Dönmez, tesis üretiminin büyük bir kısmının iç pazarda kullanılacağını, belli bir kısmının ise Avrupa’ya ihraç edileceği bilgisini vererek, tesis faaliyete geçtiğinde kurulacak yan sanayi ve diğer tesislerle bölgede nitelikli istihdam sağlanacağını kaydetti.

    “Her türlü iş birliğine hazırız”

    Dünyada son dönemde artan belirsizlik ortamına rağmen Türkiye’nin yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ettiğini belirten Dönmez, “Türkiye enerji piyasası sağlam ve dinamik ekonomik altyapımız ve güçlü siyasi istikrarımız sayesinde yabancı yatırımcıların her zaman gözdesi oldu. Yatırımcı dostu ve öngörülebilir bir enerji piyasası ile her zaman serbest piyasa kuralları içerisinde işleyen güçlü ve güven veren bir alt yapı inşa ettik. İnanıyorum ki yatırımlarımızın bu güveni Türkiye enerji piyasasına girmek veya operasyonel ağlarını genişletmek isteyen diğer yatırımcılar için de önemli bir referans kaynağı olacak. Türkiye’de büyümek, Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen bütün firmalara açığız. Her türlü iş birliğine hazırız. Özellikle petrokimya ve rafineri sektöründe Türkiye yatırımcılara gerek iç Pazar büyüklüğü gerekse uygun rekabet uygunluğu gelişmiş ulaşım ağı, kalifiye işgücü, hammaddeye kolay erişim imkanı gibi pek çok avantajlı cazip fırsatlar sunuyor” dedi.

    “Bir yıllık rafineri üretimi 32,7 milyon ton”

    Bu yılın Temmuz ayı itibarıyla son bir yıllık rafineri üretiminin toplam 32,7 milyon tona ulaştığını kaydeden Bakan Dönmez, “Böylece 2,7 milyar dolar katma değer üreterek bu kaynağın ülkemizde kalmasını sağlamış olduk” dedi.

    Ilıcak: “Türkiye’nin bir yıllık cari açığını 250 milyon dolar azaltacak”

    Törende konuşan Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak, Rönesans’ın uluslararası müteahhitlik projelerinin yanı sıra petrokimya alanında global bir üretici olmaya hazırlandıklarını ve süreçte Türkiye ekonomisinin en fazla dış ticaret açığı verdiği alanlardan birine odaklandıklarını açıkladı.

    Ilıcak, yaptığı konuşmada, “Türkiye’ye katma değerli üretim sağlayacak bir projeye başlıyoruz. Son 10 yıldır ulusal ve uluslararası birçok enerji ve petrokimya şirketi için önemli endüstri tesisleri inşa ettik. Yıllar içinde bu alanda kazandığımız bilgi ve tecrübe birikimini, ülkemizin en büyük dış ticaret açığı verdiği alanların başında gelen petrokimya sektörüne yapacağımız yatırımda kullanacağız” dedi.

    Dr. Erman Ilıcak, yüksek polipropilen ithalatı ve artan tüketim talebi nedeniyle Rönesans Holding’in hedefini, Türkiye’nin petrokimya alanındaki dışa bağımlılığını en aza indirmek ve ihracata odaklanmak olarak belirlediklerini ifade etti ve ekledi: “Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini ikame edecek ve cari açığa 250 milyon dolar pozitif katkı sağlayacak.”

    Ilıcak konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Aynı zamanda işletmesini üstlendiğimiz Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nde 1,4 milyar dolar yatırımla hayata geçireceğimiz projemizi bir başlangıç olarak görüyoruz. Alanında dünya lideri ortaklarımızla birlikte bölgenin ilk yatırımcısı olmakla kalmayacağız. Avrupa’nın en büyük ve dünyanın üçüncü büyük endüstriyel bölgesinin işletmecisi olan Hollandalı Port of Rotterdam ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde bölgeye yaklaşık 15 milyar dolarlık yerli ve yabancı yatırım çekmek için çalışacağız. Rönesans olarak biz de bölgedeki petrokimya ve endüstri yatırımlarımızı sürdüreceğiz.”

    450 bin ton kapasiteli tesis 2023 yılının sonunda tamamlanacak

    Türkiye halihazırda petrokimya hammaddesi ve plastik ürünler alanında yılda 13 milyar dolarlık dış ticaret açığı veriyor. Bu rakam ülkemizin cari açığının yüzde 20’sinden fazlasına denk geliyor. Petrokimya ithalatında polipropilen önemli bir paya sahip. Sonatrach ve GS E&C ile ortaklaşa inşa edilecek olan Polipropilen Üretim Tesisi’nin, Türkiye’nin polipropilen ithalatının beşte birini tek başına karşılaması bekleniyor. Polipropilen alanında halen Türkiye’nin toplam üretiminin 3 katını tek başına gerçekleştirecek olan 450 bin ton kapasiteli tesisin inşaatının 2023 yılının sonunda tamamlanması hedefleniyor. 1,4 milyar dolarlık projenin ortakları arasında Cezayirli Sonatrach ve Güney Koreli GS E&C bulunuyor. Türkiye’nin cari açığını 250 milyon dolar azaltması beklenen projenin teknoloji altyapısının lisansörleri ise ABD kökenli UOP Honeywell ve Hollanda kökenli LyondellBasell olacak.

  • Elazığ’da 750 bin TL’si hibe 1,5 milyonluk silo yatırımı açıldı

    Elazığ’da 750 bin TL’si hibe 1,5 milyonluk silo yatırımı açıldı

    Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde hububatın kaliteli olarak depolanıp tüketiciye ulaştırılması konusunda önemli bir yöntem olan ve 750 bin TL’si hibe destekli 1,5 milyonliraya mal olan çelik silolar hizmete sunuldu.

    Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında ilçeye bağlı Ekinözü köyünde yüzde 50 hibe destekli çelik silo tesisi tamamlandı. Tesisin açılışı bugün Tarım ve Orman İl Müdürü Turan Karahan, Kaymakam Ömer Faruk Özdemir, kurum ve kurum temsilcileri ve çiftçilerin katılımıyla yapıldı.

    Tesisle ilgili bilgi veren işletme sahibi Nurettin Nuri Çelik;”1. Etap bu yatırımımız 21 bin metrekare alan üzerine kuruldu. Hali hazırda 6 bin ton kapasiteli olan tesisimizi 25 bin ton kapasiteye ulaştırma gayreti içerisinde olacağız”dedi.

    Bakanlıklarının birçok başlık adı altında üreticiye ve çiftçiye destek verdiğini anımsatan İl Müdürü Turan Karahan ise,”Kırsal Kalkınma Yatırımların Desteklenmesi projeleri kapsamında 2006 yılından beri uyguladığımız yarısı sizden yarısı bizden sloganıyla yüzde 50 hibe ile destekler sunuyoruz. Bu ekonomik desteklerin desteklenmesi projelerinde il olarak da bugüne kadar 92 projeyi yaklaşık 45 milyon liralık yatırım bedeliyle hayata geçirdik ve yine bunlara 20 milyon civarında hibe desteği sağladık. Bu yatırım destekleri içerisinde ilimiz için gerçekten önemli olan ve hububat üretiminin depolanmasını, kalitesini ve tüketiciye zamanında kaliteli ürünün ulaştırılması noktasında ciddi mana da önemsediğimiz çelik silolardan 12 tanesinin desteğini gerçekleştirdik. Bunlara yaklaşık 5 milyon lira hibe desteğini sağladık. Şuan da açılışını gerçekleştireceğimiz ve özellikle hububat ekimi anlamında çok önemli bir ovamız olan Kovancılar ve civarını besleyecek olan burada üretimi yapılan hububatın kaliteli bir şekilde depolanıp sonra tüketiciye ulaşmasını sağlayacak 6 bin ton kapasiteye sahip olan bu tesisimize desteğimizi sunduk. Yaklaşık 1,5 milyon liralık yatırım değeri olan bu işletmemize 750 bin lira yani yüzde 50 hibe bir destek olduk”diye bilgi verdi.

    Ekonomik açıdan dünyada üretimin pek çok yöntemi olduğunu vurgulayan İlçe Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir ise,”Biz üretmek zorundayız. Hem bölgedeki insanımızın sosyo ekonomik açıdan korumak, buradaki göçü engelleyebilmek ve onların büyük şehirlerde hem kendilerini hem evlatlarımızın kaybolmasını engellemek için burada üreticiyi ve çiftçiyi tutmamız lazım”şeklinde konuştu.

    Daha sonra tesisin açılışı katılımcıların kurdele kesimiyle yapıldı.

  • Başkan Sekmen’den “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” mesajı

    Başkan Sekmen’den “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” mesajı

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mesajı yayımladı.

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Alnından akan terden, gayreti, çalışkanlığı ve emeğinden başka hiçbir gücü bulunmayan çalışan kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun” dedi. Mesajında; 1 Mayıs’ın, devletin ve milletin varlığını idame ettirmek için çalışan milyonlarca insan için aslında bir gurur günü olduğunu ifade eden Başkan Sekmen, “Hayatını emekleriyle kazananlar, geçimini alın teriyle elde ettikleri helal kazançlarla sağlayanlar, milli gelirimizi sürekli ayakta ve dipdiri tutanlar için bugün gurur günüdür” dedi.

    Çalışanların emeğinin, iktisadi yaşamda elde edilen en önemli değerlerden birisi olduğunu vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “O emek ki; milletimizin beklenti, talep ve ihtiyaçlarının giderilmesidir. O emek ki; birlikte olmanın, bir arada çalışmanın, yardımlaşmanın ve sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilenmesidir. Ve o emek ki; sosyo-ekonomik hayatta pay sahibi olmaktır, ülke ekonomisine yön vermektir. İşte böylesine önemli bir gücü temsil eden çalışanlarımızın yeri kuşkusuz bizim için çok özeldir ve dahi kıymete değerdir” diye konuştu.

    Başkan Sekmen, zorlukların her türlüsüne göğüs geren, kursağına giren her lokmayı alın teriyle yoğuran çalışanların sürekli yanında olduklarını, onların hak ve hukukuna riayet etmek için azami gayret gösterdiklerinin altını çizdi. Sekmen, mesajında şunları kaydetti: “Kendi kurumumuz çatısı altında çalışan kardeşlerimiz başta olmak üzere, en büyük arzumuz tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin refah düzeylerinin yükselmesidir, yaşam kalitelerinin artmasıdır. Çalışan emekçilerimizin hak ve hayal ettikleri sosyal ve ekonomik çalışma koşulları, bizim de kesinlikle hedefimiz ve ortak paydamızı oluşturmaktadır. Çünkü biz çalışanlarımızın hakkını kendi hakkımız olarak gören ve onların emeklerini her türlü değerin üzerinde tutan bir anlayışa sahibiz. İşte bu duygu ve düşüncelerle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün toplumsal dayanışmaya, huzura, barışa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe vesile olmasını diliyor, çalışanlarımıza ve tüm emekçi kardeşlerimize en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum.”

  • Çiftçiye 1,860 milyar TL tarımsal destek ödemesi yapıldı

    Çiftçiye 1,860 milyar TL tarımsal destek ödemesi yapıldı

    Samsun Tarım ve Orman Müdürü Nail Kırmacı, 2002-2018 yılları arasında toplamda Samsun çiftçisine 1,860 milyar TL’lik tarımsal destekleme ödemesi yapıldığını söyledi.

    Türkiye’de çiftçilere verilen destek her sene büyüyerek artıyor. Samsun Tarım ve Orman Müdürü Nail Kırmacı, 2002 yılından 2019 yılına kadar yapılan tarımsal desteklerle alakalı açıklamalarda bulundu.

    Yapılan destekler ile tarımsal üretimin arttırılmasının amaçlandığını ifade eden Nail Kırmacı, “2017 yılında 202,5 milyon TL, 2018 yılında 263 milyon TL tarımsal destekleme ödemesi gerçekleştirildi. 2019 yılında da şu ana kadar 117,5 milyon TL’lik tarımsal destekleme ödemesi yapıldı ve ödemeler devam ediyor. 2018 yılında Hayvancılık Desteklemeleri kapsamında; buzağı desteği, anaç koyun keçi desteği, anaç manda ve malak desteği, manda ıslah desteği, süt desteği ve su ürünleri desteği başta olmak üzere çiftçimize 70,5 milyon TL ödeme gerçekleştirildi. 2019 yılında da şu ana kadar 11 milyon TL ödemenin yapıldı ve yaklaşık 65 milyon TL ödeme de ileri ki tarihlerde yapılacak. Hayvancılık desteklemeleri içerisinde en büyük pay buzağı desteklemesine ait. 2018 yılında 56 milyon TL buzağı desteklemesi ödendi, 2019 yılında da yaklaşık 60 milyon TL buzağı destekleme ödemesi yapılacak” dedi.

    “77 milyon TL fındık desteklemesi yapılacak”

    İleri ki tarihlerde yaklaşık 77 milyon TL fındık desteklemesi yapılacağını ifade eden Kırmacı, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:

    “Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Desteklenmesi Projesi kapsamında da; 2018 yılında 10,5 milyon TL yatırımcıya ödeme yapıldı. 2019 yılında da şu ana kadar 9 milyon TL ödeme gerçekleştirildi. Bitkisel Üretim Desteklemeleri kapsamında 2018 yılında; yem bitkileri desteği, mazot ve gübre desteği, fındık desteği, hububat ve yağlı tohumlu bitkilere prim desteği, ÇATAK desteği, organik tarım ve iyi tarım destekleri başta olmak üzere çiftçimize 170 milyon TL ödeme gerçekleştirildi. 2019 yılında da şu ana kadar 79,5 milyon TL ödeme yapıldı. 100 milyon TL destekleme ödemesi de ileri ki tarihlerde yapılacak. Bitkisel Üretim Desteklemeleri içerisinde en büyük pay fındık desteklemesine ait. 2018 yılında 73,5 milyon TL fındık desteklemesi ödendi. 2019 yılında da yaklaşık 77 milyon TL fındık desteklemesi ileri ki tarihlerde çiftçimize ödenecek. 2002-2018 yılları arasında toplamda Samsun çiftçisine 1,860 milyar TL’lik tarımsal destekleme ödemesi yapıldı.”