Başbakan Erdoğan Ankara Arena’da konuşuyor

Başbakan Erdoğan Ankara Arena’da konuşuyor
Başbakan Erdoğan AK Parti’nin 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde partililere sesleniyor.

12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına, kongreye katılanları selamlayarak başladı.

Erdoğan, geçmişte partinin kuruluşunda bir küçük yavrunun bir altın gönderdiğini hatırlatarak, “Kızımız diyor ki benim altınım yok ama benim de sevgim var, kabul eder misiniz diyor. Yurt içinden ve yurt dışından kongremize katılan misafirler, sevgili yol arkadaşlarım, kader arkadaşlarım, genç kardeşlerim, değerli hanım kardeşlerim, değerli beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın selamı rahmeti bereketi hepinize, hepimize olsun diyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin birinci olağanüstü kongresinin milletimiz demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum. Tüm delegelerimize, AK Parti mensuplarına, her bir kardeşime, hem Ankara’ya hem kongre salonumuza hoş geldiniz diyorum” dedi.

13 yaşındaki AK Parti teşkilatının kuşkusuz her türlü övgüyü ziyadesiyle hak etiğini belirten Erdoğan, “Teşkilatamızda görev yapmış bugün aramızda bulunmayan ahirete intikal etmiş kardeşlerimi rahmetle yad ediyorum. Mekanlarının cennet olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Bu hareket hanım kardeşlerimizle güç kazandı. Yüreklerini ortaya koymalarıyla bugünlere ulaştı. Onlara şükranlarımı sunuyorum. Sevgili gençler, yüreği ak, bahtı ak gençler sizi yürekten selamlıyorum. Yarınlarımız olan, geleceğimiz olan, umudumuz olan gençler istikbalin siyasetçileri yarının idarecileri bugün sizleri çok farklı çok daha samimiyetle muhabbetle selamlıyorum. Sınır karakollarında gözünü değil gönlünü namlunun ucuna koyarak vatanının nöbetini tutan genç mehmetçikleri, askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum” dedi.

10 Ağustos sürecinde bu teşkilat tarih yazdı.

Siz dağ, taş, kar kış demediniz, Durmak Yok yola devam dediniz. İşte bu teşkilat 10 Ağustosta bir tarih yazdı. Sizler sadece cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine şahitlik etmediniz sizler kendi ellerinizle imar ettiniz.

Milletin adayını Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı, halkoyuyla gelmiş ilk cumhurbaşkanını sizler seçtiniz. Sizlere sonsuz teşekkür ediyorum.

77 MİLYON HER FERDİNE SONSUZ TEŞEKKÜR

Tarihimiz de ilk kez cumhurbaşkanı halkın sandığa gitmesi ile belirlendi. Sizler ilk turda bu kardeşinizi cumhurbaşkanı seçtiniz. Türkiye’ye böyle bir ilki yaşatmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Bu tarihi süreçte emeği olan milletimin 77 milyon her ferdine sonsuz teşekkür ediyorum.

Bugün bu olağan üstü kongrede gururla taşıdığım genel başkanlığı artık sizlere teslim ediyorum. 2001’de başlayan genel vazifem 13 yıl 13 gün sonra sona eriyor. Yarın inşallah yemin ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanlığını teslim almış olacağım.

1 Temmuz’da adaylığımın açıklandığı toplantıda bunun son değil yeni bir başlangıç oluğunu ifade etmiştim. Bugün değişen sadece şeklidir. Bugün öz değişmiyor, partimizin misyonu, davamızın ruhu, hedef ve ideallerimiz değişmiyor, sadece isimler değişiyor.

AK parti 13 yıllık bir parti olsa da asırlar öncesinden başlayan kutlu bir davayı sırtlanmış bir partidir. Sanmayın ki 13 yıllık bir yoldan geliyoruz. Biz asırlardır yürüyoruz. Asırlardır dünyayı daha yaşanabilir bir yer olmak için uğraş veriyoruz. Bu harekette Gazi Mustafa kemalin ruhu vardır, Bu harekette hiç şüpheniz olmasın merhum Turgut Özal’ında emeği vardır.

Bu hareket Ahmet Yesevi’den Mevlana’ya, Yunus Emre’ye, Nazım Hikmet’ten Sezai Karakoç’a bereketli pınarlardan içmiş bir harekettir.

İsimlerin hiç ama hiç önemi yoktur. HZ Adem’den bu güne kadar bir çok insan dünyaya geldi. Mezarlıkta ismi unutulmuş nice insanlar var. Ancak iyinin ve kötülüğün mücadelesi devam etti. İsimler fanidir baki kalan davadır. Bugün o sancağı biz gururla taşıyoruz. Yarında bu sancak düşmeyecek, bu dava sahipsiz kalmayacak.

Bu büyük dava, bu kutlu hareket, mensupları ile şereflenmez. Tam tersine mensuplarına şeref verir. Şunu unutmayın ben yoksam dava da yok diyeler en baştan kaybetmiş olanlardır. Ben olmazsam dava ilerleyemez diyenler davanın özünü anlayamamıştır.

İstişareyi, ortak aklı dışlayan, ortak kararları beğenmeyen bu kutlu davaya haksızlık etmiştir. Bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır.